İslam Öncesi Türk Kültür ve Medeniyeti
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Genel Türk Tarih :: Büyük Türk Tarihi
1 sayfadaki 1 sayfası
İslam Öncesi Türk Kültür ve Medeniyeti
Türk Kültürünün Özellikleri
a) Türk kültürü M.ö. 5000 yıllarına kadar uzanmaktadır. Temelini ise Andronova Kültürü oluşturmuştur.
b) Türk kültürü Altay Dağları, Tanrı Dağı, Aral Gölü, Baykal Gölü ve Batı Türkistan\'daki Anav ve Namazgah çevrelerin de olgunlaşmıştır.
c) Türklerin oluşturduğu bu kültüre Atlı Göçebe veya Bozkır Kültürü adı da verilmektedir.
d) Altay Dağlarındaki Pazırık Kurganı ve Isık Gölü çevresindeki Esik Kurganları ise Türk Kültürünün gelişmişliğinin en önemli eserleridir.
*Kurgan : Eski Türklerde mezar.
Bu kurganlarda insan ve hayvan cesetleri yanında çeşitli eşyalara rastlanmıştır.
Pazırık Kurganında bulunan altın zırhta Türk Kültürünün gelişmişliğinin en önemli kanıtı olarak kabul edilir.
e) Türklerin inanç olarak ölümden sonraki hayata inandıkları anlaşılmıştır.
f) Türklerin temel geçim kaynaklarının hay vancılık ve tarım olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca dokumacılık ve madencilikte önemli bir yer tutmaktadır.
g) İpek yolu da Türkler açısından önemli bir yer tutmaktadır. İpek yolunun denetimi elde tutulduğu sürece ticaret de Türkler için önemli bir geçim kaynağı olmuştur.
h) Dünyada demir ilk defa Türkler tarafın dan kullanılmış ve at ilk defa Türkler tarafından evcilleştirilmiştir.
i) At sütünden kımız yaparak içmişler, hayvancılıkla geçindikleri halde domuzu hiçbir zaman beslememiş ve etini yememişlerdir.
j) Savaşçı bir toplum olarak yaşamışlar, Kartal ve Kurdu kutsal hayvan olarak kabul etmişler ve sembol olarak kullanmışlardır.
Türk Kültüründe Dil
Türkler Göktürk, Uygur, Arap, Mani, Brahmi, Süryani, Grek, Ermeni, İbrani, Kiril, Latin alfabelerini kullandılar. Türkiye'de 1928'den beri Latin alfabesi kullanılmaktadır. Türk dili zengin bir sanat geleneğine sahiptir, ancak son yüzyıldaki kültür değişmesiyle Batı dillerinin etkisi altındadır. Küreselleşme, dünya kültürlerine Amerikan kültürünü hayat tarzı olarak en küçük köylere kadar benimsetmekte, ulusal kültür unsurları yabancı kültürüyle ikilik içinde yaşamaktadır. Türk dilinin zengin atasözleri ve deyimleri dahi dublaj diline feda edilmektedir.
Türk Kültüründe Tarih
Türk kültürü Türk Kültürünün kökleri, Orta Asyadaki göçebe,Gök Tanrı inanışına sahip, savaşçı halkların kültürüne dayanır. Bu atlı-göçebe kültürün gelişme tarihi taşdevrine kadar gider. Bu dönem, at, kurt, koyun gibi hayvanların evcilleştirildiği ilk kültür dönemidir. Ayrıca süt ürünleri, keten ve halı dokumacılığı da ilk bu dönemde geliştirilmiştir.
Türk boyları bu eski kültürden, Töre diye adlandırdıkları toplumsal hukuk anlayışlarıyla ayrılmışlardır. İnançlarından dolayı her boyun ayrı isimi var olmuş ise de, bu boylar Türk halkının parçası olduklarını unutmamışlardır. Töreye uyan boylara önceleri Törük ya da Török(Türük) denmiş sonraları bu sözcük Türk biçimine dönüşmüştür.
Başka bir anlatılışa göre, Türk sözcüğü Çince Tue' Kue ( cesur ) cümlesinden kaynaklanmıştır.
4000 yıllık Türk tarihi süresince, Türk milleti tüm Avrasya üzerinde farklı medeniyetlerle temasa girip, bazı kültürlerden etkilenmiş bazılarını da etkilemiştir.
Türk tarihi'nin erken çağında ( M.Ö. 1000 - M.S. 1000 ) özellikle Çin kültürünün etkisi dikkati çekmektedir. Bu dönemde Çin etkisi , bazı Doğu Hun hükümdarlarının saraylarında Çin kıyafetleri ve Çin dilinin zorunlu kılınmasına varacak düzeylerde olabilmiştir.
Artan Çin etkisine karşı Bilge Kağan, Türk halkını, Orhun Kitabeleri ile, ...Çinliler'in tatlı sözleri varmış, Çinliler'in yumuşak ipekleri varmış. Tatlı sözleri, ve yumuşak ipek kumaşları ile Türk halkını kandırır aralarına alırmışlar. Sonra Kağan olacak oğlunuzu uşak, hanım olacak kızınızı cariye yaparlarmış... şeklinde uyarmıştır.
Türk Kültüründe Sanat
Mimaride dini yapılar anıtsaldır. Yakınçağa kadar temel üslup Koca Sinan'da belirginleşmiştir. Resimde ve heykelde din kültürünün etkisiyle gelişme ancak minyatür ve süsleme sanatlarında olmuştur. Türk sanatı çini, hat, ebru ve seramikte, tezhip ve halıcılıkta gelişmiştir.
Müzik gerek sivil gerek askeri müzikte sanat müziğinden hafif müziğe evrilir. Dini müzik Türk müziğinin önemli unsurudur. Halk müziği, klasik ve arabesk özelliktedir. Türk sanat müziği çağdaş bir sesle, hafif müzik klasik ve pop müzikle gelişmektedir.
Türk edebiyatı şiir, hikaye, roman, deneme, mizah, eleştiri dallarında eski ve yeni formatlarda dünya dillerine çevrilen eserler üretmektedir. Sözlü edebiyat geleneği, dini edebiyat formunda yaygındır ve en meşhuru kandillerde okunan mevliddir. Halk edebiyatında dünya kültürüne Nasreddin Hoca tanıtılmış, çağdaş halk danslarıyla ve seyirlik sanatlarla tarihi kültür yapıları yaşatılmıştır.
Türk Kültüründe Hukuk
Şeriat hukukundan laik Medeni Hukuk'a geçen Türklerin toplum yaşamı Batı medeniyeti çerçevesinde anayasal hukuku benimser. Kamu hukuku ve özel hukuk, günlük yaşam kültürünü Batı ile paralel bir düzeye getirmiştir. Bununla birlikte özel hukuk alanında töre ve örf hukuku geçerli olabilmektedir. Hukuk sistemi evrensel hukuk kurallarıyla uyumludur ve AB'ye girildiğinde AB hukuku geçerli olacaktır. Günlük hukuk kültüründe adalet mekanizması ağır işlemektedir. Düşünce özgürlüğüne engel yasalar bulunmaktadır.
Türk Kültüründe Spor
Türk spor kültürü Yaşar Doğu, Metin Oktay, Cemal Kamacı gibi milli şahsiyetlerle ifade edilmesine rağmen toplumda spor yapma yaygınlığı ve spora ayrılan bütçe çok geridir. En kabul gören spor futboldur. Geleneksel yağlı güreş ata sporu olarak sürerken avcılık, binicilik, kılıç, okçuluk, cirit, atletizm, halter dallarında uluslararası başarı gösterilmektedir. Türk kültüründe kan sporları, hayvanlara yönelik eziyet yoktur.
Fiziki Kültür
Türklerin fizik özellikleri olan çekik gözlülük, çıkık elmacık kemikli, esmer tipoloji tarih içinde değişmiştir. Bugünkü durumda genel olarak ortalama boy 1.70, ten rengi beyaz kumral, saçlar dalgalı siyah, sakal bıyık gür, alın geniş, uzun yüzlü, geniş göğüslü ve genelde ela gözlüdürler.
Türk adları en fazla Ahmet, Mehmet, Mustafa, Ali, Ayşe, Fatma şeklindedir. Arslan, Şahin gibi somut Devrim gibi soyut adlar da vardır. Dedelerin adları genellikle torunlara verilir. Pekçok yörede her adın bir sıfatı vardır.
Günlük hayatta miladi takvim kullanılır. Ancak kültürel hayat İslam medeniyetiyle iç içe olduğundan hicri takvim adları yaşatılır, Recep, Şaban, Ramazan adları hem ad olarak konur hem günlük dini yaşayışta kullanılır.
Türkler Avrasya denilen coğrafyaya yayılmışlardır. En eski Saka Türklerinden beri göçmen kavim olarak Batı\'ya yönelmiş ve göç Anadolu\'da sona ermiştir. Bugünün ulus devletler dünyasında Batı Türkleri, Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşamaktadır.
Çadır yerleşiminden kent yerleşimine geçen Türkler, ahşap evlerden apartmanlara ve sitelere evrilen kent kültürüne geçmişlerdir. Ev dekorasyonunda kilimden halıya, sedirden mobilyaya, sandalyeden koltuğa, tahta pencereden pimapen pencereye evrilen ev kültürü, geniş aileden çekirdek aileye evrilmiştir. Batılı giyim kuşam yaygın olmasına rağmen, eski giyim kültürü devam etmektedir. Ocak ve mangal düzeninden kalorifer ve doğalgaz düzenine geçen ısıtma sistemi; eşek ve attan arabaya; siniden masaya; şerbetten meyva suyuna; bozadan kolaya; hamamdan saunaya; dere kenarı yıkamadan çamaşır makinesine; teldolaptan buzdolabına temizlik ve sağlık kültürü gelişmiştir. Yemek kültürü et merkezli olup, ot, süt, ekmek, bal, balık, yumurta, yoğurt temel besinlerdir.
Hayvancılık at, eşek, sığır, manda, deve, koyun, keçi, arı, ördek, tavuk yetiştirmeciliğindedir. Tarım ürünleri arpa, buğday, pirinç, pamuk, kabak, bakla, nohut, fasulye, havuç, lahana, soğan, sarımsak, hıyar, turp, bamya, patlıcan, domates, biber, elma, tütün, çay, zeytin, erik, üzüm, patates, ayva, armut, kavun, karpuz, iğde, nar, kiraz, vişne, muz, çilek, fıstık gibi sebze ve meyvelerdir. Dokumacılık, ayakkabıcılık, terzilik en yaygın zenaatlerdir. Çarşı ve bedestenden marketlere, süpermarketlere günlük alışveriş kültürü gelişkindir. Semt pazarları devamlı işler.
En modern iletişim sistemleri kullanılmakta, kara, hava, deniz ve demiryollarında modern araçlarla seyahat edilmektedir. Kentiçi raylı sistemler ve metro mevcuttur.
a) Türk kültürü M.ö. 5000 yıllarına kadar uzanmaktadır. Temelini ise Andronova Kültürü oluşturmuştur.
b) Türk kültürü Altay Dağları, Tanrı Dağı, Aral Gölü, Baykal Gölü ve Batı Türkistan\'daki Anav ve Namazgah çevrelerin de olgunlaşmıştır.
c) Türklerin oluşturduğu bu kültüre Atlı Göçebe veya Bozkır Kültürü adı da verilmektedir.
d) Altay Dağlarındaki Pazırık Kurganı ve Isık Gölü çevresindeki Esik Kurganları ise Türk Kültürünün gelişmişliğinin en önemli eserleridir.
*Kurgan : Eski Türklerde mezar.
Bu kurganlarda insan ve hayvan cesetleri yanında çeşitli eşyalara rastlanmıştır.
Pazırık Kurganında bulunan altın zırhta Türk Kültürünün gelişmişliğinin en önemli kanıtı olarak kabul edilir.
e) Türklerin inanç olarak ölümden sonraki hayata inandıkları anlaşılmıştır.
f) Türklerin temel geçim kaynaklarının hay vancılık ve tarım olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca dokumacılık ve madencilikte önemli bir yer tutmaktadır.
g) İpek yolu da Türkler açısından önemli bir yer tutmaktadır. İpek yolunun denetimi elde tutulduğu sürece ticaret de Türkler için önemli bir geçim kaynağı olmuştur.
h) Dünyada demir ilk defa Türkler tarafın dan kullanılmış ve at ilk defa Türkler tarafından evcilleştirilmiştir.
i) At sütünden kımız yaparak içmişler, hayvancılıkla geçindikleri halde domuzu hiçbir zaman beslememiş ve etini yememişlerdir.
j) Savaşçı bir toplum olarak yaşamışlar, Kartal ve Kurdu kutsal hayvan olarak kabul etmişler ve sembol olarak kullanmışlardır.
Türk Kültüründe Dil
Türkler Göktürk, Uygur, Arap, Mani, Brahmi, Süryani, Grek, Ermeni, İbrani, Kiril, Latin alfabelerini kullandılar. Türkiye'de 1928'den beri Latin alfabesi kullanılmaktadır. Türk dili zengin bir sanat geleneğine sahiptir, ancak son yüzyıldaki kültür değişmesiyle Batı dillerinin etkisi altındadır. Küreselleşme, dünya kültürlerine Amerikan kültürünü hayat tarzı olarak en küçük köylere kadar benimsetmekte, ulusal kültür unsurları yabancı kültürüyle ikilik içinde yaşamaktadır. Türk dilinin zengin atasözleri ve deyimleri dahi dublaj diline feda edilmektedir.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Türk Kültüründe Tarih
Türk kültürü Türk Kültürünün kökleri, Orta Asyadaki göçebe,Gök Tanrı inanışına sahip, savaşçı halkların kültürüne dayanır. Bu atlı-göçebe kültürün gelişme tarihi taşdevrine kadar gider. Bu dönem, at, kurt, koyun gibi hayvanların evcilleştirildiği ilk kültür dönemidir. Ayrıca süt ürünleri, keten ve halı dokumacılığı da ilk bu dönemde geliştirilmiştir.
Türk boyları bu eski kültürden, Töre diye adlandırdıkları toplumsal hukuk anlayışlarıyla ayrılmışlardır. İnançlarından dolayı her boyun ayrı isimi var olmuş ise de, bu boylar Türk halkının parçası olduklarını unutmamışlardır. Töreye uyan boylara önceleri Törük ya da Török(Türük) denmiş sonraları bu sözcük Türk biçimine dönüşmüştür.
Başka bir anlatılışa göre, Türk sözcüğü Çince Tue' Kue ( cesur ) cümlesinden kaynaklanmıştır.
4000 yıllık Türk tarihi süresince, Türk milleti tüm Avrasya üzerinde farklı medeniyetlerle temasa girip, bazı kültürlerden etkilenmiş bazılarını da etkilemiştir.
Türk tarihi'nin erken çağında ( M.Ö. 1000 - M.S. 1000 ) özellikle Çin kültürünün etkisi dikkati çekmektedir. Bu dönemde Çin etkisi , bazı Doğu Hun hükümdarlarının saraylarında Çin kıyafetleri ve Çin dilinin zorunlu kılınmasına varacak düzeylerde olabilmiştir.
Artan Çin etkisine karşı Bilge Kağan, Türk halkını, Orhun Kitabeleri ile, ...Çinliler'in tatlı sözleri varmış, Çinliler'in yumuşak ipekleri varmış. Tatlı sözleri, ve yumuşak ipek kumaşları ile Türk halkını kandırır aralarına alırmışlar. Sonra Kağan olacak oğlunuzu uşak, hanım olacak kızınızı cariye yaparlarmış... şeklinde uyarmıştır.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Türk Kültüründe Sanat
Mimaride dini yapılar anıtsaldır. Yakınçağa kadar temel üslup Koca Sinan'da belirginleşmiştir. Resimde ve heykelde din kültürünün etkisiyle gelişme ancak minyatür ve süsleme sanatlarında olmuştur. Türk sanatı çini, hat, ebru ve seramikte, tezhip ve halıcılıkta gelişmiştir.
Müzik gerek sivil gerek askeri müzikte sanat müziğinden hafif müziğe evrilir. Dini müzik Türk müziğinin önemli unsurudur. Halk müziği, klasik ve arabesk özelliktedir. Türk sanat müziği çağdaş bir sesle, hafif müzik klasik ve pop müzikle gelişmektedir.
Türk edebiyatı şiir, hikaye, roman, deneme, mizah, eleştiri dallarında eski ve yeni formatlarda dünya dillerine çevrilen eserler üretmektedir. Sözlü edebiyat geleneği, dini edebiyat formunda yaygındır ve en meşhuru kandillerde okunan mevliddir. Halk edebiyatında dünya kültürüne Nasreddin Hoca tanıtılmış, çağdaş halk danslarıyla ve seyirlik sanatlarla tarihi kültür yapıları yaşatılmıştır.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Türk Kültüründe Hukuk
Şeriat hukukundan laik Medeni Hukuk'a geçen Türklerin toplum yaşamı Batı medeniyeti çerçevesinde anayasal hukuku benimser. Kamu hukuku ve özel hukuk, günlük yaşam kültürünü Batı ile paralel bir düzeye getirmiştir. Bununla birlikte özel hukuk alanında töre ve örf hukuku geçerli olabilmektedir. Hukuk sistemi evrensel hukuk kurallarıyla uyumludur ve AB'ye girildiğinde AB hukuku geçerli olacaktır. Günlük hukuk kültüründe adalet mekanizması ağır işlemektedir. Düşünce özgürlüğüne engel yasalar bulunmaktadır.
Türk Kültüründe Spor
Türk spor kültürü Yaşar Doğu, Metin Oktay, Cemal Kamacı gibi milli şahsiyetlerle ifade edilmesine rağmen toplumda spor yapma yaygınlığı ve spora ayrılan bütçe çok geridir. En kabul gören spor futboldur. Geleneksel yağlı güreş ata sporu olarak sürerken avcılık, binicilik, kılıç, okçuluk, cirit, atletizm, halter dallarında uluslararası başarı gösterilmektedir. Türk kültüründe kan sporları, hayvanlara yönelik eziyet yoktur.
Fiziki Kültür
Türklerin fizik özellikleri olan çekik gözlülük, çıkık elmacık kemikli, esmer tipoloji tarih içinde değişmiştir. Bugünkü durumda genel olarak ortalama boy 1.70, ten rengi beyaz kumral, saçlar dalgalı siyah, sakal bıyık gür, alın geniş, uzun yüzlü, geniş göğüslü ve genelde ela gözlüdürler.
Türk adları en fazla Ahmet, Mehmet, Mustafa, Ali, Ayşe, Fatma şeklindedir. Arslan, Şahin gibi somut Devrim gibi soyut adlar da vardır. Dedelerin adları genellikle torunlara verilir. Pekçok yörede her adın bir sıfatı vardır.
Günlük hayatta miladi takvim kullanılır. Ancak kültürel hayat İslam medeniyetiyle iç içe olduğundan hicri takvim adları yaşatılır, Recep, Şaban, Ramazan adları hem ad olarak konur hem günlük dini yaşayışta kullanılır.
Türkler Avrasya denilen coğrafyaya yayılmışlardır. En eski Saka Türklerinden beri göçmen kavim olarak Batı\'ya yönelmiş ve göç Anadolu\'da sona ermiştir. Bugünün ulus devletler dünyasında Batı Türkleri, Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşamaktadır.
Çadır yerleşiminden kent yerleşimine geçen Türkler, ahşap evlerden apartmanlara ve sitelere evrilen kent kültürüne geçmişlerdir. Ev dekorasyonunda kilimden halıya, sedirden mobilyaya, sandalyeden koltuğa, tahta pencereden pimapen pencereye evrilen ev kültürü, geniş aileden çekirdek aileye evrilmiştir. Batılı giyim kuşam yaygın olmasına rağmen, eski giyim kültürü devam etmektedir. Ocak ve mangal düzeninden kalorifer ve doğalgaz düzenine geçen ısıtma sistemi; eşek ve attan arabaya; siniden masaya; şerbetten meyva suyuna; bozadan kolaya; hamamdan saunaya; dere kenarı yıkamadan çamaşır makinesine; teldolaptan buzdolabına temizlik ve sağlık kültürü gelişmiştir. Yemek kültürü et merkezli olup, ot, süt, ekmek, bal, balık, yumurta, yoğurt temel besinlerdir.
Hayvancılık at, eşek, sığır, manda, deve, koyun, keçi, arı, ördek, tavuk yetiştirmeciliğindedir. Tarım ürünleri arpa, buğday, pirinç, pamuk, kabak, bakla, nohut, fasulye, havuç, lahana, soğan, sarımsak, hıyar, turp, bamya, patlıcan, domates, biber, elma, tütün, çay, zeytin, erik, üzüm, patates, ayva, armut, kavun, karpuz, iğde, nar, kiraz, vişne, muz, çilek, fıstık gibi sebze ve meyvelerdir. Dokumacılık, ayakkabıcılık, terzilik en yaygın zenaatlerdir. Çarşı ve bedestenden marketlere, süpermarketlere günlük alışveriş kültürü gelişkindir. Semt pazarları devamlı işler.
En modern iletişim sistemleri kullanılmakta, kara, hava, deniz ve demiryollarında modern araçlarla seyahat edilmektedir. Kentiçi raylı sistemler ve metro mevcuttur.
Geri: İslam Öncesi Türk Kültür ve Medeniyeti
İLK TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET
DEVLET YÖNETİMİ
İslamiyet’ten önce Türkler devlete İL veya EL demişlerdir.
Hükümdarların Unvanları
Türkler hükümdarlarına Şanyü, Tanhu, Hakan, Han, Yabgu, İlteber, İdi-kut, Erkin gibi unvanlar vermişledir.
Türk Hükümdarlarının Tahta Çıkışı Tarih Boyunca Kaç Değişik Şekilde Meydana Gelmiştir?
Kimler Türk Devletlerinde Hükümdar Olabilirdi?
Hanedandan olan bütün erkeklerin hükümdar olma hakları vardı. (Kardeşler, kardeş çocukları, amca, amca çocukları ve diğer hanedan üyeleri.)
Kut Anlayışı Nedir?
Türkler devleti yönetme yetkisinin TANRI tarafından verildiğine inanıyorlardı. Tanrı tarafından verilen bu yönetme hakkına KUT diyorlardı. KUT'un kan yoluyla hükümdarın tüm erkek çocuklarına geçtiğine inanıyorlardı.
Kut Anlayışı Türk Devletlerini Nasıl Etkilemiştir?
Bütün hanedan üyelerinde KUT olduğundan kendine siyasi ve askeri bakımdan güvenen kişi TAHT KAVGASINA girebiliyordu. Bu durum Türk devletlerini ya iç savaş sonucu istikrarsızlığa, ya da bölünmeye götürüyordu.
İkili Yönetim(Çifte Krallık) Nedir?
Türk Devletlerinde hükümdar yönetimi kolaylaştırmak için ülkeyi SOL(Doğu) ve SAĞ(Batı) olmak üzere ikiye ayırırdı. Ortada (Merkezde) ise asıl hükümdar bulunurdu. Sağ ve Solda ise Hanedan üyelerinden YABGU'lar bulunurdu.
MECLİS VE HÜKÜMET
Türk Meclislerine TOY, KURULTAY veya KENGEŞ denilirdi. Kurultay'da devletin ana meseleleri görüşülür, hükümdarın ölümü, savaş veya milli felaketlerde kurultay toplanırdı.
AYGUCI: Hükümet başkanı (başbakan)
BUYRUK: Bakan
TAMGACI: Dış siyaset işlerini yürüten görevliler
Eski Türk Devletlerinde diğer devlet görevlileri şunlardı:
TİGİN: Hükümdar çocukları (Tekin)
ŞAD: Diğer Hanedan mensupları
Bunların dışında İnal, inanç, tarkan, bağa, tudun, çor, külüğ, apa, ataman gibi devlet görevlileri de vardı.
TOPLUM YAPISI
Türk toplumu;
Oguş: Aile
Urug: Soy = Aileler birliği
Bod (Boy): Kabileler
Budun: Millet denilen birimlerden oluşuyordu.
Boyların başında bulunan BEY'ler, töreye göre boyu idare ederlerdi. Boyların bir araya gelmesiyle Devlet (İL) kurulurdu.
Türk Toplumunun Özellikleri
Halk hürdü. Herkes aynı işi yaptığından (hayvancılık) aralarında kesin olarak SINIF'ların ortaya çıkması imkansızdı. Yaşam biçimleri GÖÇEBE olduğundan savaşta elde ettikleri esirleri çalıştırmaya elverişli değildi. Bu yüzden Türk toplumunda KÖLE sınıfı yoktu. Din adamları diğer toplumlarda olduğu gibi imtiyazlı değillerdi.
ORDU
Türk Ordusunun başlıca özellikleri şunlardı:
Türk Ordusunu Silahları: Ok, yay, kement, kılıç, kargı, süngü, kalkan vb.
HUKUK
Türklerde yazılı olmamakla beraber, gelişmiş bir hukuk anlayışı vardı. Bu hukuk kurallarına TÖRE (Türe) denilirdi.
Hükümdarın başkanlık ettiği ve siyasi suçlara bakan yüksek mahkemeye YARGU adı verilirdi.
YARGANLAR(Yargucu) idaresindeki mahkemeler ise adi suçlara bakarlardı.
DİN VE İNANIŞ
İslam öncesi Türklerin din ve inanışlarını şu dört grupta toplayabiliriz:
Türkler arasında ayrıca Maniheizm(Mani dini), Budizm, Musevilik, Hırıstiyanlık gibi dinler de yayılmıştı.
DEVLET YÖNETİMİ
İslamiyet’ten önce Türkler devlete İL veya EL demişlerdir.
Hükümdarların Unvanları
Türkler hükümdarlarına Şanyü, Tanhu, Hakan, Han, Yabgu, İlteber, İdi-kut, Erkin gibi unvanlar vermişledir.
Türk Hükümdarlarının Tahta Çıkışı Tarih Boyunca Kaç Değişik Şekilde Meydana Gelmiştir?
- Hanedan üyeleri arasında siyasi ve askeri mücadeleyi kazanan hükümdar olarak tahta çıkıyordu. (En sık rastlanan durum)
- Hükümdarın rakipsiz aday olması (Bu durumda taht kavgası olmadan başa geçiyordu.)
- Seçim usulü (Kengeş, toy veya kurultay denilen devletin ileri gelenlerinden oluşan meclisin toplanarak hanedan üyelerinden birini tahta geçirmesi.)
- Ekber ve Erşed (En yaşlı ve olgun) olanın başa geçmesi. (Bu yöntem III. Ahmet zamanından itibaren sadece Osmanlı Devleti’nde uygulanmıştır.
Kimler Türk Devletlerinde Hükümdar Olabilirdi?
Hanedandan olan bütün erkeklerin hükümdar olma hakları vardı. (Kardeşler, kardeş çocukları, amca, amca çocukları ve diğer hanedan üyeleri.)
Kut Anlayışı Nedir?
Türkler devleti yönetme yetkisinin TANRI tarafından verildiğine inanıyorlardı. Tanrı tarafından verilen bu yönetme hakkına KUT diyorlardı. KUT'un kan yoluyla hükümdarın tüm erkek çocuklarına geçtiğine inanıyorlardı.
Kut Anlayışı Türk Devletlerini Nasıl Etkilemiştir?
Bütün hanedan üyelerinde KUT olduğundan kendine siyasi ve askeri bakımdan güvenen kişi TAHT KAVGASINA girebiliyordu. Bu durum Türk devletlerini ya iç savaş sonucu istikrarsızlığa, ya da bölünmeye götürüyordu.
İkili Yönetim(Çifte Krallık) Nedir?
Türk Devletlerinde hükümdar yönetimi kolaylaştırmak için ülkeyi SOL(Doğu) ve SAĞ(Batı) olmak üzere ikiye ayırırdı. Ortada (Merkezde) ise asıl hükümdar bulunurdu. Sağ ve Solda ise Hanedan üyelerinden YABGU'lar bulunurdu.
MECLİS VE HÜKÜMET
Türk Meclislerine TOY, KURULTAY veya KENGEŞ denilirdi. Kurultay'da devletin ana meseleleri görüşülür, hükümdarın ölümü, savaş veya milli felaketlerde kurultay toplanırdı.
AYGUCI: Hükümet başkanı (başbakan)
BUYRUK: Bakan
TAMGACI: Dış siyaset işlerini yürüten görevliler
Eski Türk Devletlerinde diğer devlet görevlileri şunlardı:
TİGİN: Hükümdar çocukları (Tekin)
ŞAD: Diğer Hanedan mensupları
Bunların dışında İnal, inanç, tarkan, bağa, tudun, çor, külüğ, apa, ataman gibi devlet görevlileri de vardı.
TOPLUM YAPISI
Türk toplumu;
Oguş: Aile
Urug: Soy = Aileler birliği
Bod (Boy): Kabileler
Budun: Millet denilen birimlerden oluşuyordu.
Boyların başında bulunan BEY'ler, töreye göre boyu idare ederlerdi. Boyların bir araya gelmesiyle Devlet (İL) kurulurdu.
Türk Toplumunun Özellikleri
Halk hürdü. Herkes aynı işi yaptığından (hayvancılık) aralarında kesin olarak SINIF'ların ortaya çıkması imkansızdı. Yaşam biçimleri GÖÇEBE olduğundan savaşta elde ettikleri esirleri çalıştırmaya elverişli değildi. Bu yüzden Türk toplumunda KÖLE sınıfı yoktu. Din adamları diğer toplumlarda olduğu gibi imtiyazlı değillerdi.
ORDU
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Türk Ordusunun başlıca özellikleri şunlardı:
- Türk ordusu ücretli değildi.
- Türk Ordusu daimiydi. (Kadın-erkek her an savaşa hazırdı.)
- Türk Ordusunun temeli ATLI askerlerden meydana geliyordu.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Türk Ordusunu Silahları: Ok, yay, kement, kılıç, kargı, süngü, kalkan vb.
HUKUK
Türklerde yazılı olmamakla beraber, gelişmiş bir hukuk anlayışı vardı. Bu hukuk kurallarına TÖRE (Türe) denilirdi.
Hükümdarın başkanlık ettiği ve siyasi suçlara bakan yüksek mahkemeye YARGU adı verilirdi.
YARGANLAR(Yargucu) idaresindeki mahkemeler ise adi suçlara bakarlardı.
DİN VE İNANIŞ
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
İslam öncesi Türklerin din ve inanışlarını şu dört grupta toplayabiliriz:
- Tabiat Kuvvetlerine İnanma: Dağ,ağaç, göl, kaya gibi varlıkların gizi güçlere sahip olduklarına inanırlardı.
- Atalar Kültü: Ölmüş büyüklere ve atalara ait hatıralar kutsal sayılır ve saygı gösterilirdi.
- Şamanizm: Kam veya Şaman adı verilen kişilerin, kötü veya iyi ruhlarla temas sağladıklarını inanılarak, bunların büyücülük ve sihir özelliklerine başvururlardı. Şaman inançları Anadolu'da hala varlığını sürdürmektedir. Örneğin; Gelinlerin üzerine buğday veya para atmak, eşikten atlamanın uğursuz sayılması vb.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
- Göktanrı Dini: Türklerin İslamiyet’ten önceki dini Göktanrı diniydi. Bu dine göre Türkler;
- Tek bir Tanrının evreni yarattığına ve gökte oturduğuna inanıyorlardı.
- Öldükten sonra dirileceklerine inandıklarından, ölülerini atı, eşyaları ve silahıyla birlikte gömüyorlardı.
- Cennet'e UÇMAĞ, cehenneme ise TAMU diyorlardı.
- Mezarlara ölünün, sağlığında öldürdüğü düşman sayısı kadar BALBAL adı verilen küçük heykeller dikerlerdi. İnanışa göre, yeniden dirilecek kişi atıyla cennete gidecek, ve öldürdüğü düşmanlar sonraki yaşamında ona hizmet edeceklerdir.
- Ölüleri için YOĞ adı verilen cenaze törenleri yapar ve ardından yas tutarlardı.
Türkler arasında ayrıca Maniheizm(Mani dini), Budizm, Musevilik, Hırıstiyanlık gibi dinler de yayılmıştı.
Geri: İslam Öncesi Türk Kültür ve Medeniyeti
EKONOMİK HAYAT
YAZI, DİL VE EDEBİYAT
Türkler tarih boyunca Göktürk, Uygur, Soğd, Brahmi, Süryani, Arap, Kiril ve Latin alfabelerini kullanmışlardır.
Göktürk (Orhun) Alfabesi
38 harften meydana gelir. Göktürk yazısına ilk defa Orhun Nehri kıyısındaki kitabelerde rastlandığı için ORHUN ALFABESİ de denir.
Uygur Alfabesi
18 harften meydana gelir. Uygurlar bu alfabeyi Soğd alfabesinden yararlanarak hazırlamışlardır.
Başlıca Türk Destanları
Orhun Yazıtları (Göktürk Kitabeleri)
Türklerin en eski kitabeleri VI. yüzyıla ait YENİSEY kitabeleri ile, VIII. yüzyıla ait ORHUN KİTABELERİ'dir. Yenisey kitabeleri Kırgızlar'ın mezar taşlarına yazdıkları yazılardı. Orhun Kitabeleri II. Göktürk Devleti zamanında Bilge Kağan, Kültigin ve vezir Tonyukuk adlarına dikilmişlerdir. YOLLUĞ TİGİN isimli bir Türk prensi tarafından yazılmışlardır. Bu yazılar 1893 yılında Danimarkalı Bilgin THOMSEN tarafından okunmuştur.
Orhun Yazıtlarının Önemi
BİLİM VE SANAT
1-Türklerin Çin Kültürüne Katkıları
2- Çinlilerin Türkleri Etkilediği Alanlar
Askerlik alanında, devlet teşkilatında , dil ve alfabede (Uygurca ve Uygur Alfabesini kullandılar.); Kımız yapmayı öğrettiler, Türk töresi ve geleneklerinden, Göktanrı dininden etkilendiler.
- Göçebe bir hayat yaşayan Türkler belirli iki merkez arasında (yaylak-kışlak) hayatlarını sürdürürlerdi.
- Hayvancılık temel geçim kaynağıydı. Koyun, keçi, at en çok beslenen hayvanlardı. Bunun dışında sığır, katır ve deve de yetiştirilirdi. Beslenme ve giyimde hayvan ürünlerinden yararlanır ve bunları satarak geçimlerini sağlarlardı.
- Tarım da gelişmişti. Arpa, buğday, darı gibi tahılları yetiştiriyorlardı.
- Savaşlarda elde edilen ganimetler ve devletlerden alınan vergiler gelir kaynaklarıydı.
- Ticaret önemli bir gelir kaynağıydı. Türk ülkeleri İPEK YOLU üzerindeydi.
- Ayrıca Hazar ve Bulgar ülkelerinden başlayıp, Ural, Sibirya ve Altaylar üzerinden Çin'e giden yola KÜRK YOLU deniliyordu. Türkler bu yolun üzerinde de olduklarından samur, kunduz, vaşak gibi av hayvanlarının kürklerinin ticaretini yapıyorlardı.
YAZI, DİL VE EDEBİYAT
Türkler tarih boyunca Göktürk, Uygur, Soğd, Brahmi, Süryani, Arap, Kiril ve Latin alfabelerini kullanmışlardır.
Göktürk (Orhun) Alfabesi
38 harften meydana gelir. Göktürk yazısına ilk defa Orhun Nehri kıyısındaki kitabelerde rastlandığı için ORHUN ALFABESİ de denir.
Uygur Alfabesi
18 harften meydana gelir. Uygurlar bu alfabeyi Soğd alfabesinden yararlanarak hazırlamışlardır.
Başlıca Türk Destanları
- Hunların(Oğuzların)--> Oğuz Kağan Destanı
- İskitlerin (Saka)------> Alper Tunga Destanı
- Göktürklerin----------> Ergenekon Destanı
- Uygurların------------> Göç ve Türeyiş Destanları
- Kırgızların-------------> Manas Destanı
Orhun Yazıtları (Göktürk Kitabeleri)
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Türklerin en eski kitabeleri VI. yüzyıla ait YENİSEY kitabeleri ile, VIII. yüzyıla ait ORHUN KİTABELERİ'dir. Yenisey kitabeleri Kırgızlar'ın mezar taşlarına yazdıkları yazılardı. Orhun Kitabeleri II. Göktürk Devleti zamanında Bilge Kağan, Kültigin ve vezir Tonyukuk adlarına dikilmişlerdir. YOLLUĞ TİGİN isimli bir Türk prensi tarafından yazılmışlardır. Bu yazılar 1893 yılında Danimarkalı Bilgin THOMSEN tarafından okunmuştur.
Orhun Yazıtlarının Önemi
- Türk tarihinin ve Türk edebiyatının ilk yazılı belgeleri olmaları bakımından önemlidir.
- Bu kitabelerden Türklerin o günkü yaşayışlarını, inançlarını öğreniyoruz. Ayrıca kitabeler gelecekteki Türk Milleti içinde çarpıcı öğütler vermesi bakımından önemlidirler.
BİLİM VE SANAT
- Türkler 1 yılı 365 gün 6 saat olarak hesaplayarak, 12 Hayvanlı Türk Takvimini oluşturmuşlardır.
- Uygurlar tahta harflerden matbaayı ve pamuktan kağıdı yapmışlardır.
- Madencilikte özellikle de demircilikte ileri gitmişlerdir. (Kazakistan'ın başkenti Alma Ata yakınlarında bir kurgandan çıkarılan "Altın Adam Heykeli" Türk maden sanatının ne kadar geliştiğini gösterir.)
- Eşya ve binalarda HAYVAN USLUBÜ denilen, hayvan figürlerini kullanmışlardır.
- HALI Türklerin Dünya medeniyetine bir katkısıdır. (Altaylarda Pazırık Kurganı'nda bulunan halı dünyanın en eski halısıdır.)
1-Türklerin Çin Kültürüne Katkıları
- Askerlik alanında
- Devlet Teşkilatında
- At kültüründe(Atı evcilleştirmede)
- Gök Tanrı inancıyla... Çinlileri etkilemişlerdir.
2- Çinlilerin Türkleri Etkilediği Alanlar
- Tarım ve yerleşik kültür
- Felsefe( Taoizm, Konfiçyüs ve Budizm)
- Giyim ... konularında Çinliler Türkleri etkilemişlerdir.
Askerlik alanında, devlet teşkilatında , dil ve alfabede (Uygurca ve Uygur Alfabesini kullandılar.); Kımız yapmayı öğrettiler, Türk töresi ve geleneklerinden, Göktanrı dininden etkilendiler.
Similar topics
» Türkiye-çin ilişkilerinde ilkeli davranılmalıdır...
» Türk kültür tarihi için büyük kayıp
» Türk’e Düşmanlığın Adı: Siyasal İslam
» Mısırda Kurulan İlk Türk İslam Devletleri
» Selçuklularda Kültür ve Medeniyet
» Türk kültür tarihi için büyük kayıp
» Türk’e Düşmanlığın Adı: Siyasal İslam
» Mısırda Kurulan İlk Türk İslam Devletleri
» Selçuklularda Kültür ve Medeniyet
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Genel Türk Tarih :: Büyük Türk Tarihi
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz