Albay Çiçek açıkladı: O imza benimdi!
1 sayfadaki 1 sayfası
Albay Çiçek açıkladı: O imza benimdi!
Belgedeki imzanın kime ait olduğu sorusuna son noktayı Albay Çiçek’in ifadesi koydu: "O belgedeki imza benim"
AK Parti'ye yönelik eylem planı belgesinin altında imzası olduğu ve Ergenekon soruşturması şüphelisi olarak tutuklanan Albay Dursun Çiçek, verdiği ifadeyle belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etti. Albay Çiçek, belgedeki imzasıyla karşılaştırılmak üzere verdiği imza örneğinin daha önce verdiği 21 imza örneğiyle örtüşmemesini, üç yıl önce imzasını değiştiridiğini ancak eylem planındaki imzanın 10 yıl önceki imzası olduğunu söyleyerek kendini savundu.
Albay Çiçek böylece, belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etti ancak Nisan 2009 tarihli planda, 10 yıl önce kullandığı imzanın 'fotokopi' yapılarak yapıştırıldığını savundu.
TÜBİTAK İNCELEMELERİNİN SONUÇLARI
Ancak Albay Çiçek bu savunmasıyla, TÜBİTAK raporuyla ters düştü. Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından yapılan açıklamada, belgedeki imzanın 'taşınma' olmadığına vurgu yapılmıştı. Askeri Savcılık açıklamasındaki şu ifadeler, 'imza benim' diyen Albay Çiçek'in imzasının taşınma olmadığını ortaya koymuştu: ' Her iki raporda da belgenin fotokopi olması nedeniyle kesin sonuç bildirilememesi üzerine 19 Haziran 2009 tarihinde TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Enstitüsünden (UEKAE) yeni bir inceleme istenmiştir. UEKAE'nin yazısında da incelenen dokümanın fotokopi olması nedeniyle bir takım teknik yöntemlerin kullanılamadığı, grafoloji uzmanı bulunmadığından belge üzerindeki imza ve parafların Albay Çiçek'in eli ürünü olup olmadığı konusunda bir çalışma yapılamadığı, belgenin orijinalinde bulunmayan unsurların belgeye sonradan eklendiğine ilişkin olağan dışı bir görüntüye rastlanmadığı, ancak belgenin fazla sayıda fotokopi işlemine tabi tutulması sonucu yazı gövdesinin ve imza bloğunun korozyona uğramış benzeri bir görüntü oluşturduğunun belirlendiği ifade edilmiştir.'
ÇİÇEK'E CUNTA DA SORULDU
Albay Çiçek'in Savcı Zekeriya Öz tarafından yapılan sorgulamasında, Çiçek'e belgenin ortaya çıkmasının ardından yapılan teknik takibe takılan görüşmelerin, onlarca gizli belge ve bu belgelerdeki faliyetlerin, darbe girişiminde bulunacağı iddia edilen 'cunta'ya yönelik sorular yöneltildiği öğrenildi.
Sivil savcıya da 'farklı imza' örneğini verdi
Albay Çiçek'in, daha önce attığı 21 imza örneğiyle karşılaştırıldığında Askeri Savcılık'ta ifadesi alınırken attığı imzanın farklı olduğunun ortaya çıkmasının ardından, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'e verdiği ifadenin altına da farklı imza attığı ortaya çıkmıştı.
19 saatte ne değişti tahliyeyi yadırgadım
Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, 'Silahlı terör örgütüne üye olduğu' suçlamasıyla cezaevine gönderilen Albay Dursun Çiçek'in tutuklandıktan 19 saat sonra jet hızıyla tahliye edilmesini yadırgadığını söyledi. 'Acaba 19 saat içerisinde ne değişti?' diye soran Türk, kararın dikkat çekici ve düşündürücü olduğunu belirtti. Türk, kararı kendisinin de yadırgadığını belirtti. Tutuklama kararının Anayasa'nın 19. maddesinde açıkça anlatıldığını belirten Türk 'Ama bir gün sonra bir hakim izne gidiyor, onun yerine başka bir hakim geliyor ve bu kez tahliye kararı veriliyor. Bu durum çok dikkat çekici ve düşündürücü' dedi.
TSK'da brifinglere bir ay YAŞ molası
Genelkurmay Başkanlığı'nın her hafta yaptığı basını bilgilendirme toplantıları, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantılarının başlayacağı 1 Ağustos'a kadar ertelendi. Tuğgeneral Metin Gürak, dünkü toplantıda, 'Ağustos başına kadar Basın Bilgilendirme Toplantısı yapılmayacaktır' dedi. Toplantıda, önceki akşam Genelkurmay 2. Başkanı Hasan Iğsız'ın, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasına ilişkin değişik ve muvazzaf subayların Ergenekonda tutuklanmaları ile ilgili açıklaması sonrası, konuyla ilgili soru alınmaması dikkat çekti.
AK Parti'ye yönelik eylem planı belgesinin altında imzası olduğu ve Ergenekon soruşturması şüphelisi olarak tutuklanan Albay Dursun Çiçek, verdiği ifadeyle belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etti. Albay Çiçek, belgedeki imzasıyla karşılaştırılmak üzere verdiği imza örneğinin daha önce verdiği 21 imza örneğiyle örtüşmemesini, üç yıl önce imzasını değiştiridiğini ancak eylem planındaki imzanın 10 yıl önceki imzası olduğunu söyleyerek kendini savundu.
Albay Çiçek böylece, belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etti ancak Nisan 2009 tarihli planda, 10 yıl önce kullandığı imzanın 'fotokopi' yapılarak yapıştırıldığını savundu.
TÜBİTAK İNCELEMELERİNİN SONUÇLARI
Ancak Albay Çiçek bu savunmasıyla, TÜBİTAK raporuyla ters düştü. Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından yapılan açıklamada, belgedeki imzanın 'taşınma' olmadığına vurgu yapılmıştı. Askeri Savcılık açıklamasındaki şu ifadeler, 'imza benim' diyen Albay Çiçek'in imzasının taşınma olmadığını ortaya koymuştu: ' Her iki raporda da belgenin fotokopi olması nedeniyle kesin sonuç bildirilememesi üzerine 19 Haziran 2009 tarihinde TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Enstitüsünden (UEKAE) yeni bir inceleme istenmiştir. UEKAE'nin yazısında da incelenen dokümanın fotokopi olması nedeniyle bir takım teknik yöntemlerin kullanılamadığı, grafoloji uzmanı bulunmadığından belge üzerindeki imza ve parafların Albay Çiçek'in eli ürünü olup olmadığı konusunda bir çalışma yapılamadığı, belgenin orijinalinde bulunmayan unsurların belgeye sonradan eklendiğine ilişkin olağan dışı bir görüntüye rastlanmadığı, ancak belgenin fazla sayıda fotokopi işlemine tabi tutulması sonucu yazı gövdesinin ve imza bloğunun korozyona uğramış benzeri bir görüntü oluşturduğunun belirlendiği ifade edilmiştir.'
ÇİÇEK'E CUNTA DA SORULDU
Albay Çiçek'in Savcı Zekeriya Öz tarafından yapılan sorgulamasında, Çiçek'e belgenin ortaya çıkmasının ardından yapılan teknik takibe takılan görüşmelerin, onlarca gizli belge ve bu belgelerdeki faliyetlerin, darbe girişiminde bulunacağı iddia edilen 'cunta'ya yönelik sorular yöneltildiği öğrenildi.
Sivil savcıya da 'farklı imza' örneğini verdi
Albay Çiçek'in, daha önce attığı 21 imza örneğiyle karşılaştırıldığında Askeri Savcılık'ta ifadesi alınırken attığı imzanın farklı olduğunun ortaya çıkmasının ardından, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'e verdiği ifadenin altına da farklı imza attığı ortaya çıkmıştı.
19 saatte ne değişti tahliyeyi yadırgadım
Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, 'Silahlı terör örgütüne üye olduğu' suçlamasıyla cezaevine gönderilen Albay Dursun Çiçek'in tutuklandıktan 19 saat sonra jet hızıyla tahliye edilmesini yadırgadığını söyledi. 'Acaba 19 saat içerisinde ne değişti?' diye soran Türk, kararın dikkat çekici ve düşündürücü olduğunu belirtti. Türk, kararı kendisinin de yadırgadığını belirtti. Tutuklama kararının Anayasa'nın 19. maddesinde açıkça anlatıldığını belirten Türk 'Ama bir gün sonra bir hakim izne gidiyor, onun yerine başka bir hakim geliyor ve bu kez tahliye kararı veriliyor. Bu durum çok dikkat çekici ve düşündürücü' dedi.
TSK'da brifinglere bir ay YAŞ molası
Genelkurmay Başkanlığı'nın her hafta yaptığı basını bilgilendirme toplantıları, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantılarının başlayacağı 1 Ağustos'a kadar ertelendi. Tuğgeneral Metin Gürak, dünkü toplantıda, 'Ağustos başına kadar Basın Bilgilendirme Toplantısı yapılmayacaktır' dedi. Toplantıda, önceki akşam Genelkurmay 2. Başkanı Hasan Iğsız'ın, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasına ilişkin değişik ve muvazzaf subayların Ergenekonda tutuklanmaları ile ilgili açıklaması sonrası, konuyla ilgili soru alınmaması dikkat çekti.
Similar topics
» ALBAY DURSUN ÇİÇEK TAHLİYE EDİLDİ
» Albay Dursun Çiçek'e sorulan sorular
» GENELKURMAY DA ISLAK İMZA YASAKLANDI
» ATO, Referandum Kararını Açıkladı!
» Albay Temizöz ile çete yemek masasında!
» Albay Dursun Çiçek'e sorulan sorular
» GENELKURMAY DA ISLAK İMZA YASAKLANDI
» ATO, Referandum Kararını Açıkladı!
» Albay Temizöz ile çete yemek masasında!
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz