Çin Faşizmi Devam Ediyor

[TRABZON61]

Doğu Türkistan’da 1949’dan beri süregelen resmi Çin işgalinin boyutları tarihin en büyük soykırımlarından birine doğru ilerlemektedir. 1949 yılında, Doğu Türkistan hükümetinin suikastla ortadan kaldırılıp, Çin tarafından işgal edilmesinin ardından, Doğu Türkistan’ı Çinlileştirme çalışmaları başlamış, Doğu Türkistan’ın yer altı zenginliklerine el konulmuştur. Çin, Nükleer denemelerini bu topraklarda yaparken, Doğu Türkistan’ın uranyum, altın ve petrol kaynaklarını sömürmektedir. Çin bölgelerindeki mahkumları Doğu Türkistan’a yerleşmeleri karşılığında serbest bırakan Çin hükümeti, bölgede nufüs dengesini bozan faşist uygulamalara imza atmaktadır. Başkent Urumçi’ye sadece son bir yılda 2 milyon Çinli yerleştirilmiş, 4000 yıllık Türk uygarlık beşiğinde Türkler azınlık konumuna düşürülmüştür.



Geçtiğimiz günlerde Uygur Türkü erkeklerin zorla 1000km öteye oyuncak fabrikasında çalışmaya gönderilmesi ve 2 Uygur kadının Çinlilerce tecavüz edilip katledilmesi ile başlayan olaylarda Çinliler ve Çin polisi sokakta Türk avına başlamıştır. 154 Uygur Türkü gösterici kafalarına sıkılan tek kurşunla sokak ortasında yargısız infaz edilmiştir. Uygur Türkleri şehitlerine ağlarken, başkent Urumçi’deki ağ erişimi kapatılmıştır.

İnsan haklarını nalıncı keseri gibi kendilerine yontan Avrupa Birliği bu olaya da sessiz kalmaktadır.Çünkü Avrupa Birliği sanayi ülkelerindeki küresel sermaye Çin’in sanayisine göbekten bağlı konumdadır. Birçok Avrupa ürünü Çin’de üretilmektedir. Demokrasi havarisi ABD de bu zulme karşı sessiz kalmaktadır çünkü Amerikan ekonomisi Çin’den aldığı borçlarla ayakta durmaktadır. Rusya’nın bu olaya sessiz kalması da yine Çin’le olan işbirliğine bağlıdır. Bu olaylara nüfusunun yarısı Türk olan İran’ın kayıtsız kalması da İran’da egemen gücün Türklükten ve İslamiyetten uzaklığını göstermektedir. İran, Filistin konusunda İsrail’e her türlü tehditi savururken, en az Filistin kadar haklı olan Doğu Türkistan konusunda sessizliğe bürünmüştür. Doğu Türkistan’da Müslümanların kafirlerce, sokaklarda öldürülmesi ve tecavüz edilmesi nedense hiçbir Müslüman hatta şeriatla yönetilen ülkeleri rahatsız etmemektedir. İran ve diğer ülkeler de kendi ulusal çıkarları doğrultusunda hareket etmekte ve bu zülme göz yummaktadır.

Peki Türkiye ve Türk Dünyası ne yapmaktadır? Doğu Türkistan sorunun çözümü işte bu cevapta yatmaktadır. Söz konusu Türk olunca bütün Dünya olayı görmezlikten gelmektedir. Geçtiğimiz yıllarda Telafer’de yapılan katliam, İran’da, Kıbrıs’ta, Girit’te, Ahıska’da, Kırım’da, Doğu Türkistan’da,Karabağ’da, Balkanlar’da ve birçok Türk ilinde Türklere yapılan haksızlıklara karşı acilen Türk Dünyası ortak hareket etmelidir.Türk Dünyası kendi arasında ortak sanayi, tarım, savunma ve işbirliği hamleleri yapmalı, sığıntı siyasetlerden vazgeçip ortak dayanışmanın zeminlerini atmalıdır.

Kafkas Kartalı