Yiğit Bulut u Tebrik Etmek Lazım

[İlteriş Kağan]

Yiğit Bulutu Tebrik Etmek Lazım

HABERTÜRK TV Genel Yayın Yönetmeni Yiğit Bulut, '13 Ajansı'nda Pelin Çift'in "Dizilere şifre getirilsin mi?" tartışmasıyla ilgili sorularını yanıtladı. Yiğit Bulut, bazı yerli dizilerin Türk aile yapısına zarar verecek nitelikte olduğunu belirterek konuyu gündeme taşıyan ve "Dizilere şifre getirilmeli. İsteyen bu şekilde izlemeli" önerisiyle büyük tartışma yaratan Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'a destek verdi.

"Bu diziler vatandaşın zihniyetini, ahlaki değerlerini, Türk aile yapısını korumak isteyen devlet tarafından denetlenmelidir" diyen Bulut, "Parayı verip frekansı aldım. İstediğimi yayınlarım" anlayışının yayıncılıkla bağdaşmadığını belirtti.

İşte HABERTÜRK TV Genel Yayın Yönetmeni Yiğit Bulut'un konuyla ilgili açıklamaları:

DEVLETİN YASAL OLARAK MÜDAHALE HAKKI VAR

Türkiye'de maalesef kısır bir tartışma var. Basınla ilgili herhangi bir düzenleme gündeme geldiği zaman bir basın mensubu olarak söylüyorum hemen sansür algılaması içinde bir kıyamet kopuyor. En küçük bir tartışma sansür algılaması altında kaybolup gidiyor ve hiç kimse bu tartışma neye yarar, nasıl düzenlenir, nasıl yapılır bunun detaylarına bakmıyor. Bu arada Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ın açıklamaları sonrasında basında ciddi bir tartışma başladı. Tartışma dizilerin şifreli yayınlanıp yayınlanmaması ile ilgiliydi. Bugün yine türk basınına baktığımızda birçok karşı fikir gazete köşelerinde yerlerini aldı.

Bir kere herşeyden önce şunu söyleyeyim. Birçok şifreli veya şifresiz yayın yapan kanalın genel yayın yönetmeninin iddiaları var. Dizilerin en çok yer aldığı kanalın genel yayın yönetmeni diyor ki; "Bakan'ın sözlerini ciddiye bile almıyorum." Şimdi bunu söylediğniz zaman bunun hukuki yönünü kaçıyorsunuz demektir. İlk önce hukuki yönüne bakmak istiyorum. Normal şartlarda sizin frekans olarak kullandığınız kanalınızın yayın yaptığı araç devletin malıdır. Hava sahası devletin olduğu için bunun nasıl bölümleneceği, kimlere nerelerin tahsis edileceği yani frekans dediğimiz olay devlet tarafından düzenlenen ve aslında kamu değeri olan bir varlıktır.

Yani 'parasını verdim aldım' demekle frekansın sahibi olmuyorsunuz. Dolayısıyla Anayasaya uygun bir şekilde olaya baktığınız zaman devlet istediği durumda frekanstan ne ilettiğinizle ilgili her türlü denetimi yapabilecek kapasitededir. Anayasal detaya baktığınız zaman. Dolayısıyla 'Bakan'ın sözlerini ciddiye almıyorum' demek çok gerçekçi değil. Eğer devlet isterse anayasadan getirdiği hakları da taşıyarak frekansın içinden geçen içerikle ilgili her türlü denetimi yapabilir ve bunu uygulamaya geçirebilir.

BU SANSÜR DEĞİL

Net olarak ifade edeyim. Bir basın mesubu olarak bunun ben sansür olduğunu düşünmüyorum. Saat tam 20.00'de çocukların daha yatmadığı saatlerde 19.45'ten itibaren diziler yayına giriyor. Ve dizilerin içinde terör kışkırtıcılığından aile içi şiddete aile içi sekse Türk aile yapısını bozacak her türlü detayın olduğu birçok unsur var. Türkiye geniş bir toplum. Yani ailelerin anneanne, babannne, kuzenler çoğunun aynı evde oturduğu malum. İstanbul'dan varsaymayın Türkiye'yi. Bunları söyleyenler Türkiye'yi sadece Bağdat caddesi, Şişli, Taksim'den ibaret varsayıyorlar. Anadolu gerçeğinde bir evde 20 kişi oturuyor. Ve bu insanlar sürekli bu dizilerin içinde geçen motiflerin bombardımanına tutuluyorlar.

AİLE ÜYELERİ BİRBİRİYLE İLİŞKİYE GİRİYOR, MAFYA LİDERİ GENELKURMAY BAŞKANINA EMİR VERİYOR

Mesela bir diziden örnek vereyim. Aynı evde aile üyeleri var. Aile üyelerinden çocuk, amcasının karısıyla zina ediyor sürekli gizli bir şekilde. Yine aynı aileden birçok insan birbiriyle ilişkiye giriyor. Bu tip örnekler Türkiye'deki dizilerde sonsuz.
Yine dizilerin bazılarında inanılmaz bir şekilde terör kışkırtıcılığı, mafya özendiricliği var. Dolayısıyla bu dizilerin saat 20.00'den itibaren yayına girmesi Türkiye'de vatandaşın zihniyetini, ahlaki değerlerini, Türk aile yapısını korumak isteyen devlet tarafından geç kalınsa da denetlenmelidir. Bununla ilgili mutlaka önlem alınması gerekiyor. Dizileri saat 23.00-24.00'ten sonra başlatırsınız devam eder istediği kadar çocuklar yatmış olur. Veya dizilere şifre koyarsın o diziyi kim seyretmek istiyorsa evin reisi veya başkası şifreyi alır çocuklarına seyrettirip seyrettirmemeye karar verir.

Çocuklarda yapılan anketlere bakın. 'Ne olmak istiyorsun?' diye soruluyor. Cevap, doktor, hemşire, hakim filan değil. Mafya lideri. Türkiye'deki dizilerden dolayı.

Normal bir sevişme sahnesi dizilerde yer alabilir. Normal sınırların altında kalan herşey dizilerde yer alabilir ama az önce anlattığım gibi başka türlü hayat tarzlarının sürekli övüldüğü, öne çıkarıldığı ve bir mafya liderinin gerektiğinde Cumhurbaşkanı'na telefon edip emir verdiği durumlar var. Gerçek hayatta böyle şeyler yok. Mafya lideri Genelkurmay Başkanını arıyor dizide, yarın burayı bombalayacağız diye emir veriyor. Böyle birşey gerçek hayatta yok. Ama bunu seyreden 12 yaşında bir çocuk ne düşünmeye başlıyor bir süre sonra. Çocuklar açısından çok ciddi endişeliyim.

Bazı yazarlar da şöyle yazmış: Türk aile yapısı zaten bozuk daha fazla bozulmaz.
Bu en tehlikeli zihniyet. Bizim her şeyden önce Türk aile yapısını korumak anlamında yayıncılık ilkelerine sonuna kadar uymamız gerekiyor. Biz de gece kuşağı programları yapıyoruz. Bu programlarda daha hafif konular haberlerden daha uzak konular vs. Neden biz bunu 23.10'da başlatıyoruz gece. Çocukların eğer seyretmesi gereken yayınlar varsa biz 20.00-22.00 arası ciddi tartışma programları özellikle tarih, siyaset, felsefe programlarını öne çıkarıyoruz. 23.00 kuşağından sonra da hayata dair diğer kısımları öne çıkarmaya çalışıyoruz.

DEVLET İSTEDİĞİ ZAMAN ŞİFRELENDİREBİLİR

Dolayısıyla 'bu frkenas benimdir. Ben bu frekanstan istediğim yayını yaparım, istediğim diziyi yayınlarım' demek yayıncılık değildir. Ben Sayın Bakan'a sonuna kadar katılıyorum. Bir basın mensubu olarak söylüyorum ki bu bir sansür değildir.
Türk aile yapısını korumak açısından devletin geç kalmış bir şekilde el atması gerekiyor. Çok acil bir şekilde.

Anayasanın Türkiye Cumhuriyeti devletine ve onun hükümetine verdiği hak şudur: Frekansın içinden geçen içeriği sonuna kadar denetleyebilirsiniz. İstediğiniz zaman şifrelendirebilirsiniz. Frekanslar kamu malıdır. Bunu da gözden kaçırmayalım.