ASKERİ ERZİNCAN'DA KİM TAHRİK EDİYOR?
1 sayfadaki 1 sayfası
ASKERİ ERZİNCAN'DA KİM TAHRİK EDİYOR?
B Haber sitesinden Bekir Öztürk son dönemde adı İlhan Cihaner ve Saldıray Berk ile gündeme gelen Erzincan’da yaşananları anlatan bir yazı kaleme aldı. Öztürk’ün anlattıkları Erzincan’da yaşanan tartışmaları fotoğraflarla gösteriyordu.
İşte Öztürk’ün kaleminden Erzincan’da olanların çarpıcı yönleri:
"Erzincan’da neler yaşanıyor?
İddia edildiği gibi Erzincan’da liderliğini, Türkiye’nin 3 Ordusundan birinin komutanı olan Orgeneral Saldıray Berk’in yürüttüğü, İlin Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, Mit Müdürü ve personeli'nin Erzincan Alay Komutanının, şehrin saygın işadamlarının içinde yer aldığı “Silahlı terör örgütü” var mı?
Yoksa bunlar son zamanlarda Erzincan’ı kurtarılmış bölge haline getiren tarikat ve cemaatlerin özellikle Polis Teşkilatı ve Adalet Mekanizmasını ele geçiren Savcılar, Hakimler ve Kolluğun planlayıp yürüttüğü özel bir operasyon mudur.
Aklı olan bir insan, 3.Ordu Komutanı, Cumhuriyet Başsavcısı, İl Alay Komutanı ve Mit personellerinin, İlin saygın işadamlarının içinde yer aldığı böyle bir örgütün olduğu iddiasına ancak güler geçer.
O halde biz aklı olmayanlar yada olduğu halde kullanmayanlar için Erzincan Gerçeğini yazalım. ***
Ben 2009 Eylül ayında Erzincan’a geldiğimde, Ergenekon’u sadece bir bulvar tabelasında okumuştum. “Ergenekon” lu cümleler ancak adres verirken, birde tabii ki malum davanın Türkiye geneline yansıyan dedikoduları yapılırken kullanılıyordu.
27 Ekim 2009 günü Erzincan ili merkeze bağlı Çatalarmut mevkiinde bulunan baraj gölünde El bombaları ve çok sayıda merminin bulunduğu ihbarıyla birlikte, nerde olursa olsun bulunan silah, bomba ve mühimmatları “Ergenekon” a yamama hastalığının bir tezahürü olarak, henüz hiçbir tahkikat yapılmadan Erzincan birden “Ergenekon” ile ilişkilendirilmeye başlanıyor.
* Her ne kadar “bulunan mühimmatın” üzerinde Emniyet’e ait olduğuna dair yazılar olsa da,
* “Sular çekilince ortaya çıktı” denilen mermi kutularının sadece nemden eğildiğine, yani ıslanmadığına ilişkin fotoğraflar olsa da.
* “Bulunan elbombaları” için daha önceki elbombaları ile ilgili olarak yapılan, Bomba Bilgi Merkezi incelemeleri ile daha önce aynı kafileden üretilmiş bombaların hangi yasadışı eylemlerde kullanıldığına dair bir bilgi elde edilemesede.
* Bu bombalarda bir parmak izi taraması, ne zaman gömülmüş olabileceği konusunda bize fikir verebilecek çeşitli testlerin yapıldığına ilişkin hiçbir bilgi ve belge bulunmasa da.
* Bombalar bir birini tanıyan ( Her ne hikmetse ) ihbarcı ile Polis arasında ihbar ediliyor. Bulunuyor ve jet hızıyla imha ediliyor. ( Tıpkı Ümraniye de bulunduğu iddia edilen el bombaları gibi )
Gelelim soru işaretlerine
O tarihte henüz İlhan Cihaner ve Mit Mensupları ile ilgili bu yönde hiçbir bilgi yoktu. Peki buna rağmen neden Jandarma Bölgesinden yapılan bu ihbar Polis Tarafından Jandarmaya bildirilmedi.
Neden İlin Cumhuriyet Başsavcısına bilgi bile vermeden, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığına bilgi verildi.
Arama bölgesi Jandarma bölgesi olmasına rağmen neden aramayı Jandarma yapmadı, en kötü ihtimalle Polis ile Jandarma birlikte yapmadı.
Bulunan ve ıslanmış olduğu iddia edilen bu malzemeler neden hemen aynı gün imha edildi? İmhanın görüntüleri var mıdır? Bu imhalar şehir içinde yapılmayacağına göre, hangi Jandarma bölgesinde kime bilgi verilerek yapılmıştır.
Bütün bu soru işaretleri bile durumun aydınlanması için yeterli bana göre ama siz halen inanıyorsanız devam edeyim.
Burası Erzincan Merkeze 1 Km uzaklıkta bir belde.
Bu görüntüler bir Tarikat ya da Cemaatin kermesinden, Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinden alınmadı. Burası Erzincan da 23 Nisan 2010 kutlamalarından birinin yapıldığı bir mekân. Öyle seçilmiş, özel bir nüfus yapısı olan bir yerleşim birimi de değil.
Bu fotoğraflar çekilirken kimse “Türbanlılar şu tarafa geçsin, başı açıklar bu tarafa” da demedi. 23 Nisan 2010 günü bu kutlamaya gelenlerin hepsi bu tabloyu oluşturuyor. Peki kim bu insanlar?
Başkanın seçmenleri.
Başkan kim mi?
Başkan yaptığı 23 Nisan konuşmasında 23 Nisanın ve Cumhuriyetin erdemlerinden bahseden ama konuşması boyunca Atatürk’ün adını ağzına almamaya büyük bir özen gösteren ve almayan biri. Yakasında ki rozetten, sakalından, başkanlığını yaptığı beldenin değil, arkasındaki insanların başkanı olduğunu açıkça belli eden biri.
Çekilen fotoğrafın belli bir açıdan çekildiğini, o nedenle bazı İslamcı Aydınların ifadesiyle Abdestli Kapitalistlerin hep başkanın arkasında yer aldığını düşünen ve iddia edenler çıkabilir. İşte onlar için dışarıda kalanlara bir örnek.
Bu görüntülerde bir sorun görmeyenlere, şehrin merkezinden en büyük marketlerden birinden bir görüntü verelim. Görüntülerdeki Kasiyerlerin Türbanları aynı renk, aynı desen olduğuna dikkat edin. Bizim elbette kimsenin başını açıp kapamasıyla, ibadet edip etmemesiyle bir işimiz olamaz.
Ancak bu görüntülerde göstermektedir ki Erzincan maalesef Tarikat ve Cemaatlerin kurtarılmış bölgesi haline getirilmiş.
Hal böyle olunca bu insanlardan oy almak içinde bir takım şartlara uymak, dikkat etmek gerekiyor olmalı.
Bu nedenle midir bilinmez, Erzincan Belediyesi’nin bazı uygulamaları İldeki Askeri Yetkilileri Tahrik etmeye yönelik gibi gözüküyor.
Ben en son Erzincan’a geldiğimde Ergenekon Bulvarı Üzerinde bulunan Mit binası ile 3.Orduya ait bir kışlanın bulunduğu, Ordu Caddesi kavşağında bulunan ve muhtemelen 3. Ordunun asmış olduğu muhteşem Atatürk Posterinin hemen karşısına, Recep Tayip Erdoğan’ın, tıpkı Büyük Atatürk’ün kara tahtada alfabeyi öğrettiği pozuna benzer bir resim asılmıştı. Bunun bir tesadüf olabileceğini düşündüğümden üzerinde durmadığım bu olaydan birkaç ay sonra benzer bir durum daha gördüm. Bu kez bununla yetinmeyip birde şehir turu attım.
Maalesef gördüğüm manzara karşısında, Belediye Gazi Mustafa Kemal Üzerinden, 3.Orduya dinsiz mi? demek istiyor diye sordum. kendi kendime. Bu kez yine Ergenekon Caddesi ile, Ordu Caddesinin kesiştiği kavşakta bulunan iki panoda da Belediye Başkanı nın Kutlu Doğum Haftası kutlama mesajı vardı.
Bunda ne var diyeceksiniz. Elbette düz mantıkla bakıldığında, bunda bir şey yok. Ama nüfusu 80.000 olan bir ilde yaptırılan 10.000 kişinin ibadet ettiği Terzibaba Külliyesinin dört bir yanında bulunan hiçbir panoda orada ibadet eden insanlar için bu kutlama yapılmamışken.
İki tanesi 3.Ordu ve Mit’in hemen yanında, bir tanesi Askerlik Şubesinin hemen karşısında olmak üzere 4 tanesi Ordu Caddesinde kalan ikisi ise Vilayet Konağı önünde olursa bu kutlama afişleri ister istemez, Bu örtülü mesajlarla Türk Silahlı Kuvvetlerinin 3 Ordusundan biri olan, 3.Ordu ve personeline dinsizlik mi isnad ediliyor, sırf tahrik içinmi bu afişler asılıyor, o nedenle mi uzun süre tutuluyor diye düşünüyor insan.
Bu bir tahrik değilse nedir? İşte o görüntüler.
Üstteki Resim Ergenekon Bulvarından Üniversiteye giden yönü.
Yukarda ki birinci resimde binanın köşesinde bulunan Muhteşem Atatürk posteri, aylardır aynı yerde duruyor. Onun sürekli orada durmasından rahatsız olanlar olmalı ki, tahrik edercesine şehrin diğer yerlerine asılmayan bazı poster ve ilanlar buraya asılıyor.
Bu yazıyı yayınlamadan önce hiçbir şekilde tanımadığım Erzincan Belediye Başkanı'nın nasıl bir profil olduğunu, anlamak adına Belediyenin Resmi İnternet sitesi'ne baktım.
Başkanın yayınlamış olduğu 23 Nisan Bayram Kutlaması aynen şu şekilde başlıyor.
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA MESAJI
"90 YIL ÖNCE ULU ÖNDERİN BU MİLLETE VERDİĞİ HEDİYEYİ BU GÜN GERİ ALMAYA ÇALIŞANLAR, KENDİ TUZAK VE KURGULARI İÇERİSİNDE BOĞULMAKTADIRLAR.”
Adını ağzına almadığı “Ulu Önder” in bu millete verdiği hediye’yi yakın zamana kadar Araç olarak gören zihniyetin cemaat liderlerinin himmetiyle seçildiği anlaşılan Belediye Başkanı, Belediyenin Resmi Sitesinde nedense 90 yıl önce Millete hediye veren bu kişiyle, Yani Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili tek satır yazı yayınlatmamış.
Bu samimiyetsizlik karşısında şapka çıkarıyorum. Erzincan Valiliği İnternet Sitesinde de Bir “Atatürk Özel” butonu var, http://www.atam.gov.tr sitesine gidiyor. Birde Atatürk ve Erzincan Bölümü var. Ama tıklatınca “içerik hazırlanmaktadır.” Şeklinde bir yazı çıkıyor. Bir ilin internet sitesinde bir tane bölüm olacaksa, o Atatürk Bölümü olmalı bana göre.
Belediye Başkanını Cemaat oylarını alabilmek için mesajının gözüken tarafında “Atatürk” adını anmıyor ama benim gibi eleştiri getirebilecek insanlar için mesajın devamında “lütfen” yazıyor ağzına yakışmayan “Atatürk” ismini.
Şimdi düşünüyorum da, 3.Ordu Komutanı Saldıray Berk, 23 Nisan Resmi Törenlerine bu samimiyetsizliği görmemek için gitmemiş olabilir mi?
***
Şimdi gelin 10.000 kişilik ibadet merkezi olan Terzibaba Külliyesinin önündeki afişlere de bakalım.
Terzibaba Camii Doğu Anadolunun en büyük camisi olarak tanınıyor.
Görüldüğü gibi Onbinlerce Müslüman'ın ibadet ettiği Camii bölgesinde Kutlu Doğum Haftası ile ilgili bir kutlama mesajı bulunmamakta.
Unutmadan söyleyelim, bu resimler 23 Nisan 2010 günü çekildi. Oysa Erzincan Müftülüğü Resmi İnternet Sitesinde :
“İl Müftümüz Burhan İŞLİYEN, 09-20 Nisan tarihleri arasında Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinde çeşitli konferanslar, camilerde sohbet programları gerçekleştirecek.” İfadesiyle kutlama etkinliklerinin ne zaman başlayıp ne zaman biteceği belirtilmiştir.
Kaynak : http://www.erzincanmuftulugu.gov.tr
O halde Erzincan Belediye Başkanı ne yapmaya çalışıyor?
Türk Silahlı Kuvvetlerini, Atatürk’ü dinsizlikle suçlayanlara karşı tavrımız çok iyi bilinir.
“Atatürk Üzerinden Din Düşmanlığı yapanlarla, Din Üzerinden Atatürk düşmanlığı yapanları aynı terazide tartarız.” ( Kaynak Kuvvai Milliye Dergisi Yıl 2007 Sayı 3 Bekir Öztürk imzalı Arka Kapak yazısı )
Yanlış anlamalara meydan vermemek adına bir tedbir daha alayım. Yıl 2005, http://kuvvaimilliye.net sitesini yapıyor ve yönetiyorum. Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Sekreteri de yapan Suay Karaman siteye başvurarak kendisine köşe yazarlığı verilmesini talep etti. Yaptığı bazı sunuları, yazdığı bazı yazıları göndermişti.
Kabul ettim ve sitede kendisine köşe açtım.
Henüz ilk yazısını yazmıştı. Henüz sitemizdeki yazarlığı iki gün bile olmamıştı ki bana e-posta listeme dağıtmam için “Madem Muhammet’in doğum günü kutlu doğum adı altında bir hafta kutlanıyor, bizde 19 mayıs haftasını mutlu doğum haftası olarak bir hafta kutlayalım” şeklinde bir mesaj göndermişti.
Önce sitedeki köşesini kaldırdım. Ve kendisine sitemiz yazarlarından Zeynep Türk’ün de şahit olduğu ağır bir metin göndererek siteden atıldığını bildirdim.
O metinde özetle; “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumunu bir hafta değil, 365 gün kutlayalım. Ancak dünya lideri olduğunda ittifak etsekte, Ona her şeyimizi borçlu olsakta, onu Peygamberimizle karşılaştırmanız kabul edilemez büyüklükte bir hatadır. Bu nedenle çizginizin sitemize uygun olmadığı kanaatiyle köşeniz kaldırılmıştır.” Demiştim.
Dolayısıyla bana saldırma ihtimali olan, beni dinsizlikle suçlayacağı belli olan zevata şimdiden duyurayım.
Şimdi gelelim Sayın Başkana sorularımıza.
Yukarda bahsettiğiniz "Kendi tuzak ve kurguları içinde boğulmakta" kimdir ?
Sayın başkan kimi kast ediyorsunuz?
Aldığınız hediye neydi?
Onu elinizden almak isteyen kim?
Açık açık yazın.
Biz sizin Minareden Kılınçlarınızı da, Kubbelerden miğferlerinizide biliriz.
Ne çabuk Cumhuriyetçi oldunuz?
Haydi oldunuz diyelim.
Neden onu nasıl kurduğu çok iyi bilinen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, yegane değerimiz olan Türk Ordusunu içinize sindiremiyorsunuz?
Haydi sindiremiyorsunuz diyelim.
Neden açık açık saldırmak yerine, afişlerle, pankartlarla, yazdığınız tebrik mesajlarındaki satır arası mesajlarla saldırmayı tercih ediyorsunuz?"
İşte Öztürk’ün kaleminden Erzincan’da olanların çarpıcı yönleri:
"Erzincan’da neler yaşanıyor?
İddia edildiği gibi Erzincan’da liderliğini, Türkiye’nin 3 Ordusundan birinin komutanı olan Orgeneral Saldıray Berk’in yürüttüğü, İlin Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, Mit Müdürü ve personeli'nin Erzincan Alay Komutanının, şehrin saygın işadamlarının içinde yer aldığı “Silahlı terör örgütü” var mı?
Yoksa bunlar son zamanlarda Erzincan’ı kurtarılmış bölge haline getiren tarikat ve cemaatlerin özellikle Polis Teşkilatı ve Adalet Mekanizmasını ele geçiren Savcılar, Hakimler ve Kolluğun planlayıp yürüttüğü özel bir operasyon mudur.
Aklı olan bir insan, 3.Ordu Komutanı, Cumhuriyet Başsavcısı, İl Alay Komutanı ve Mit personellerinin, İlin saygın işadamlarının içinde yer aldığı böyle bir örgütün olduğu iddiasına ancak güler geçer.
O halde biz aklı olmayanlar yada olduğu halde kullanmayanlar için Erzincan Gerçeğini yazalım. ***
Ben 2009 Eylül ayında Erzincan’a geldiğimde, Ergenekon’u sadece bir bulvar tabelasında okumuştum. “Ergenekon” lu cümleler ancak adres verirken, birde tabii ki malum davanın Türkiye geneline yansıyan dedikoduları yapılırken kullanılıyordu.
27 Ekim 2009 günü Erzincan ili merkeze bağlı Çatalarmut mevkiinde bulunan baraj gölünde El bombaları ve çok sayıda merminin bulunduğu ihbarıyla birlikte, nerde olursa olsun bulunan silah, bomba ve mühimmatları “Ergenekon” a yamama hastalığının bir tezahürü olarak, henüz hiçbir tahkikat yapılmadan Erzincan birden “Ergenekon” ile ilişkilendirilmeye başlanıyor.
* Her ne kadar “bulunan mühimmatın” üzerinde Emniyet’e ait olduğuna dair yazılar olsa da,
* “Sular çekilince ortaya çıktı” denilen mermi kutularının sadece nemden eğildiğine, yani ıslanmadığına ilişkin fotoğraflar olsa da.
* “Bulunan elbombaları” için daha önceki elbombaları ile ilgili olarak yapılan, Bomba Bilgi Merkezi incelemeleri ile daha önce aynı kafileden üretilmiş bombaların hangi yasadışı eylemlerde kullanıldığına dair bir bilgi elde edilemesede.
* Bu bombalarda bir parmak izi taraması, ne zaman gömülmüş olabileceği konusunda bize fikir verebilecek çeşitli testlerin yapıldığına ilişkin hiçbir bilgi ve belge bulunmasa da.
* Bombalar bir birini tanıyan ( Her ne hikmetse ) ihbarcı ile Polis arasında ihbar ediliyor. Bulunuyor ve jet hızıyla imha ediliyor. ( Tıpkı Ümraniye de bulunduğu iddia edilen el bombaları gibi )
Gelelim soru işaretlerine
O tarihte henüz İlhan Cihaner ve Mit Mensupları ile ilgili bu yönde hiçbir bilgi yoktu. Peki buna rağmen neden Jandarma Bölgesinden yapılan bu ihbar Polis Tarafından Jandarmaya bildirilmedi.
Neden İlin Cumhuriyet Başsavcısına bilgi bile vermeden, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığına bilgi verildi.
Arama bölgesi Jandarma bölgesi olmasına rağmen neden aramayı Jandarma yapmadı, en kötü ihtimalle Polis ile Jandarma birlikte yapmadı.
Bulunan ve ıslanmış olduğu iddia edilen bu malzemeler neden hemen aynı gün imha edildi? İmhanın görüntüleri var mıdır? Bu imhalar şehir içinde yapılmayacağına göre, hangi Jandarma bölgesinde kime bilgi verilerek yapılmıştır.
Bütün bu soru işaretleri bile durumun aydınlanması için yeterli bana göre ama siz halen inanıyorsanız devam edeyim.
Burası Erzincan Merkeze 1 Km uzaklıkta bir belde.
Bu görüntüler bir Tarikat ya da Cemaatin kermesinden, Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinden alınmadı. Burası Erzincan da 23 Nisan 2010 kutlamalarından birinin yapıldığı bir mekân. Öyle seçilmiş, özel bir nüfus yapısı olan bir yerleşim birimi de değil.
Bu fotoğraflar çekilirken kimse “Türbanlılar şu tarafa geçsin, başı açıklar bu tarafa” da demedi. 23 Nisan 2010 günü bu kutlamaya gelenlerin hepsi bu tabloyu oluşturuyor. Peki kim bu insanlar?
Başkanın seçmenleri.
Başkan kim mi?
Başkan yaptığı 23 Nisan konuşmasında 23 Nisanın ve Cumhuriyetin erdemlerinden bahseden ama konuşması boyunca Atatürk’ün adını ağzına almamaya büyük bir özen gösteren ve almayan biri. Yakasında ki rozetten, sakalından, başkanlığını yaptığı beldenin değil, arkasındaki insanların başkanı olduğunu açıkça belli eden biri.
Çekilen fotoğrafın belli bir açıdan çekildiğini, o nedenle bazı İslamcı Aydınların ifadesiyle Abdestli Kapitalistlerin hep başkanın arkasında yer aldığını düşünen ve iddia edenler çıkabilir. İşte onlar için dışarıda kalanlara bir örnek.
Bu görüntülerde bir sorun görmeyenlere, şehrin merkezinden en büyük marketlerden birinden bir görüntü verelim. Görüntülerdeki Kasiyerlerin Türbanları aynı renk, aynı desen olduğuna dikkat edin. Bizim elbette kimsenin başını açıp kapamasıyla, ibadet edip etmemesiyle bir işimiz olamaz.
Ancak bu görüntülerde göstermektedir ki Erzincan maalesef Tarikat ve Cemaatlerin kurtarılmış bölgesi haline getirilmiş.
Hal böyle olunca bu insanlardan oy almak içinde bir takım şartlara uymak, dikkat etmek gerekiyor olmalı.
Bu nedenle midir bilinmez, Erzincan Belediyesi’nin bazı uygulamaları İldeki Askeri Yetkilileri Tahrik etmeye yönelik gibi gözüküyor.
Ben en son Erzincan’a geldiğimde Ergenekon Bulvarı Üzerinde bulunan Mit binası ile 3.Orduya ait bir kışlanın bulunduğu, Ordu Caddesi kavşağında bulunan ve muhtemelen 3. Ordunun asmış olduğu muhteşem Atatürk Posterinin hemen karşısına, Recep Tayip Erdoğan’ın, tıpkı Büyük Atatürk’ün kara tahtada alfabeyi öğrettiği pozuna benzer bir resim asılmıştı. Bunun bir tesadüf olabileceğini düşündüğümden üzerinde durmadığım bu olaydan birkaç ay sonra benzer bir durum daha gördüm. Bu kez bununla yetinmeyip birde şehir turu attım.
Maalesef gördüğüm manzara karşısında, Belediye Gazi Mustafa Kemal Üzerinden, 3.Orduya dinsiz mi? demek istiyor diye sordum. kendi kendime. Bu kez yine Ergenekon Caddesi ile, Ordu Caddesinin kesiştiği kavşakta bulunan iki panoda da Belediye Başkanı nın Kutlu Doğum Haftası kutlama mesajı vardı.
Bunda ne var diyeceksiniz. Elbette düz mantıkla bakıldığında, bunda bir şey yok. Ama nüfusu 80.000 olan bir ilde yaptırılan 10.000 kişinin ibadet ettiği Terzibaba Külliyesinin dört bir yanında bulunan hiçbir panoda orada ibadet eden insanlar için bu kutlama yapılmamışken.
İki tanesi 3.Ordu ve Mit’in hemen yanında, bir tanesi Askerlik Şubesinin hemen karşısında olmak üzere 4 tanesi Ordu Caddesinde kalan ikisi ise Vilayet Konağı önünde olursa bu kutlama afişleri ister istemez, Bu örtülü mesajlarla Türk Silahlı Kuvvetlerinin 3 Ordusundan biri olan, 3.Ordu ve personeline dinsizlik mi isnad ediliyor, sırf tahrik içinmi bu afişler asılıyor, o nedenle mi uzun süre tutuluyor diye düşünüyor insan.
Bu bir tahrik değilse nedir? İşte o görüntüler.
Üstteki Resim Ergenekon Bulvarından Üniversiteye giden yönü.
Yukarda ki birinci resimde binanın köşesinde bulunan Muhteşem Atatürk posteri, aylardır aynı yerde duruyor. Onun sürekli orada durmasından rahatsız olanlar olmalı ki, tahrik edercesine şehrin diğer yerlerine asılmayan bazı poster ve ilanlar buraya asılıyor.
Bu yazıyı yayınlamadan önce hiçbir şekilde tanımadığım Erzincan Belediye Başkanı'nın nasıl bir profil olduğunu, anlamak adına Belediyenin Resmi İnternet sitesi'ne baktım.
Başkanın yayınlamış olduğu 23 Nisan Bayram Kutlaması aynen şu şekilde başlıyor.
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA MESAJI
"90 YIL ÖNCE ULU ÖNDERİN BU MİLLETE VERDİĞİ HEDİYEYİ BU GÜN GERİ ALMAYA ÇALIŞANLAR, KENDİ TUZAK VE KURGULARI İÇERİSİNDE BOĞULMAKTADIRLAR.”
Adını ağzına almadığı “Ulu Önder” in bu millete verdiği hediye’yi yakın zamana kadar Araç olarak gören zihniyetin cemaat liderlerinin himmetiyle seçildiği anlaşılan Belediye Başkanı, Belediyenin Resmi Sitesinde nedense 90 yıl önce Millete hediye veren bu kişiyle, Yani Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili tek satır yazı yayınlatmamış.
Bu samimiyetsizlik karşısında şapka çıkarıyorum. Erzincan Valiliği İnternet Sitesinde de Bir “Atatürk Özel” butonu var, http://www.atam.gov.tr sitesine gidiyor. Birde Atatürk ve Erzincan Bölümü var. Ama tıklatınca “içerik hazırlanmaktadır.” Şeklinde bir yazı çıkıyor. Bir ilin internet sitesinde bir tane bölüm olacaksa, o Atatürk Bölümü olmalı bana göre.
Belediye Başkanını Cemaat oylarını alabilmek için mesajının gözüken tarafında “Atatürk” adını anmıyor ama benim gibi eleştiri getirebilecek insanlar için mesajın devamında “lütfen” yazıyor ağzına yakışmayan “Atatürk” ismini.
Şimdi düşünüyorum da, 3.Ordu Komutanı Saldıray Berk, 23 Nisan Resmi Törenlerine bu samimiyetsizliği görmemek için gitmemiş olabilir mi?
***
Şimdi gelin 10.000 kişilik ibadet merkezi olan Terzibaba Külliyesinin önündeki afişlere de bakalım.
Terzibaba Camii Doğu Anadolunun en büyük camisi olarak tanınıyor.
Görüldüğü gibi Onbinlerce Müslüman'ın ibadet ettiği Camii bölgesinde Kutlu Doğum Haftası ile ilgili bir kutlama mesajı bulunmamakta.
Unutmadan söyleyelim, bu resimler 23 Nisan 2010 günü çekildi. Oysa Erzincan Müftülüğü Resmi İnternet Sitesinde :
“İl Müftümüz Burhan İŞLİYEN, 09-20 Nisan tarihleri arasında Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinde çeşitli konferanslar, camilerde sohbet programları gerçekleştirecek.” İfadesiyle kutlama etkinliklerinin ne zaman başlayıp ne zaman biteceği belirtilmiştir.
Kaynak : http://www.erzincanmuftulugu.gov.tr
O halde Erzincan Belediye Başkanı ne yapmaya çalışıyor?
Türk Silahlı Kuvvetlerini, Atatürk’ü dinsizlikle suçlayanlara karşı tavrımız çok iyi bilinir.
“Atatürk Üzerinden Din Düşmanlığı yapanlarla, Din Üzerinden Atatürk düşmanlığı yapanları aynı terazide tartarız.” ( Kaynak Kuvvai Milliye Dergisi Yıl 2007 Sayı 3 Bekir Öztürk imzalı Arka Kapak yazısı )
Yanlış anlamalara meydan vermemek adına bir tedbir daha alayım. Yıl 2005, http://kuvvaimilliye.net sitesini yapıyor ve yönetiyorum. Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Sekreteri de yapan Suay Karaman siteye başvurarak kendisine köşe yazarlığı verilmesini talep etti. Yaptığı bazı sunuları, yazdığı bazı yazıları göndermişti.
Kabul ettim ve sitede kendisine köşe açtım.
Henüz ilk yazısını yazmıştı. Henüz sitemizdeki yazarlığı iki gün bile olmamıştı ki bana e-posta listeme dağıtmam için “Madem Muhammet’in doğum günü kutlu doğum adı altında bir hafta kutlanıyor, bizde 19 mayıs haftasını mutlu doğum haftası olarak bir hafta kutlayalım” şeklinde bir mesaj göndermişti.
Önce sitedeki köşesini kaldırdım. Ve kendisine sitemiz yazarlarından Zeynep Türk’ün de şahit olduğu ağır bir metin göndererek siteden atıldığını bildirdim.
O metinde özetle; “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumunu bir hafta değil, 365 gün kutlayalım. Ancak dünya lideri olduğunda ittifak etsekte, Ona her şeyimizi borçlu olsakta, onu Peygamberimizle karşılaştırmanız kabul edilemez büyüklükte bir hatadır. Bu nedenle çizginizin sitemize uygun olmadığı kanaatiyle köşeniz kaldırılmıştır.” Demiştim.
Dolayısıyla bana saldırma ihtimali olan, beni dinsizlikle suçlayacağı belli olan zevata şimdiden duyurayım.
Şimdi gelelim Sayın Başkana sorularımıza.
Yukarda bahsettiğiniz "Kendi tuzak ve kurguları içinde boğulmakta" kimdir ?
Sayın başkan kimi kast ediyorsunuz?
Aldığınız hediye neydi?
Onu elinizden almak isteyen kim?
Açık açık yazın.
Biz sizin Minareden Kılınçlarınızı da, Kubbelerden miğferlerinizide biliriz.
Ne çabuk Cumhuriyetçi oldunuz?
Haydi oldunuz diyelim.
Neden onu nasıl kurduğu çok iyi bilinen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, yegane değerimiz olan Türk Ordusunu içinize sindiremiyorsunuz?
Haydi sindiremiyorsunuz diyelim.
Neden açık açık saldırmak yerine, afişlerle, pankartlarla, yazdığınız tebrik mesajlarındaki satır arası mesajlarla saldırmayı tercih ediyorsunuz?"
Similar topics
» Şırnak'a askeri sevkiyat hızla devam ediyor
» Çin Faşizmi Devam Ediyor
» Atatürk’ün Askeri, Ebulfez Elçibey
» ATATÜRK'ÜN ASKERİ EBULFEZ ALİYEV ELÇİBEY...
» Terör örgütüne operasyonlar devam ediyor
» Çin Faşizmi Devam Ediyor
» Atatürk’ün Askeri, Ebulfez Elçibey
» ATATÜRK'ÜN ASKERİ EBULFEZ ALİYEV ELÇİBEY...
» Terör örgütüne operasyonlar devam ediyor
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz