Akp'ye evet diyenler, bu yolun sonu uçurumdur!

[TRABZON61]

Tehlikeyi görür iseniz mücadele ederseniz, ya görmez iseniz?




Ne bildiğimiz elbette önemlidir ama bildiklerimiz karşİmİzdakinin ne anladİğİyla sİnİrlİdİr, yani “anlaşİldİğİmİz kadar bileniz” demektir.

Günümüz sorunu da budur; AKP’ye “Evet” diyenler ya da diyecek olanlar henüz tehlikenin farkİnda değil.

Onlarİn bir suçu yok, çİkarlarİ peşinde koşanlarİ saymayİn, Türkiye’de öğretim ve eğitim ortalamasİ ilkokul 3.4, Doğu’da bu oran daha da ürkütücü.

Bir şeyler yapmamİz lazİm, sesimizi insanlarİmİza duyurmamİz lazİm, daha çok çaba göstermemiz lazİm. Ulaşabildiklerimiz bizi anlİyor, tehlikeyi görüyor ama ya ulaşamadİklarİmİz?

Tehlike büyük…

İstanbul soruşturmasİ eliyle resmen istihbarat yaptİlar ve ülkemizin Atatürk Cumhuriyeti’ne sahip çİkma azim ve kararlİlİğİnda olan aydİn insanlarİnİ takibe aldİlar.

Soruşturmaya kenardan ya da köşeden takİlan ADD gibi, Çağdaş Yaşamİ Destekleme Derneği gibi, bu derneklere destek veren iş adamlarİ gibi herkesi takibe aldİlar; iş hayatlarİ, özel hayatlarİ, mali kaynaklarİ, bilgisayarlarİ, banka hesaplarİ, aklİnİza gelebilen her şeyi izlemeye aldİlar ve izliyorlar. Bu işin resmi kİsmİ, bir de resmi olmayanlarİ var…

Kişisel kanaatimdir bu, bizim gibi düşünen tüm insanlarİmİzİ izliyorlar, telefonlarİnİ dinliyorlar, bilgisayarlarİna girip araştİrİyorlar, banka kayİtlarİ, iş ilişkileri, özel ilişkileri, bir insanoğlu ile ilgili kişisel ve toplumsal yaşamİnİn her parçasİnİ izliyorlar.

Kurumlarİ izliyorlar, TSK gibi, Yargİtay gibi, Danİştay ve Sayİştay gibi, hakim ve savcİlar gibi, jandarma ve polis gibi, telefonlarİnİ dinliyorlar, bilgisayarlarİnİ izliyorlar, adİm adİm takip ediyorlar…

Bir devlet ve bir millet hakkİndaki istihbaratİ yapma gücü ne polis de var, ne asker de ne de MİT de, peki kim bunlar?

ABD-İngiltere ve İsrail yani CIA, MOSSAD ve MI 5, yani yabancİ ülke istihbarat ajanlarİ. Ama bunlarİn gücü de sİnİrlİ, nasİl erişecekler devlete ve millete?

İşte burada AKP siyaseti devreye giriyor ve devletin ve milletin kapİlarİnİ yabancİ istihbarat örgütlerine açİyor, benim inancİm budur. Devlet arşivleri yabancİ ajanlara açİk, bu demektir ki milletimizin tarihini didik didik edip inceliyorlar. Ne için?

Devlet kaynaklarİ yabancİ istihbarat örgütlerine açİk, bu demektir ki TELECOM gibi teknik şirketlerin alt yapİsİnİ kullanİp bizi izliyorlar, korku değil bu yaşadİğİmİz gerçek!

Sekiz yİlda yapacaklarİnİ yaptİlar; insanlarİmİzİn düşünce sistemine göre analizini yaptİlar, gruplandİrdİlar, iş sahalarİna göre ayİrdİlar, mali durumlarİna göre sİnİflandİrdİlar ve AKP siyasetine karşİ çİkmasİ olasİ potansiyel güç durumlarİna göre etkisiz hale getirme çalİşmalarİna başladİlar, İstanbul soruşturmasİ bir örnek, ardİnda maliye var, gümrük var, vergi var, ihaleler var, satİşlar var…

Sonuç; İnsanlar bir araya gelemez oldu, telefonla konuşamaz oldu, iktidar karşİtİ tavİr alamaz oldu, sivil toplum çatİsİ altİnda çalİşma yapamaz oldu, bu çalİşmalara destek veremez oldu, bu bizleriz, bizim gibi düşünenlerin hali bu.

Öte yandan iktidarİ destekleyenler ise parasal güç oldu, siyasi güç oldu, makam ve mevki sahibi oldu, sadece kendileri değil yedi sülaleleriyle birlikte.

Bakİnİz Erdoğan’İn oğullarİna, bir milyon liraya yani 750 bin dolara yalİ almİş ve fakir Erdoğan da bu yalİyİ oğlundan kiralamİş, tİpkİ oğluna spor sahasİnda düğün yapİp, bu fakir halktan üç çuval altİn toplayİp, kuyumcuya satİp, karşİlİğİnda 250 bin lira alİp, sonra da oğlundan bu parayİ borç alİp iş yapmasİ gibi, sürekli alİyorlar ve satİyorlar ve de kazanİyorlar.

Peki bu iş nereye kadar gider?

Referanduma kadar gider…

Bakİnİz HSYK’na, yine atama yapamaz oldular, AKP siyasetinin karşİ çİktİğİ hakim ve savcİ atamasİ yapamİyorlar. 12 Eylül referandumunda evet çİkarsa, yeni düzenlerinde artİk AKP atayacak savcİlarİ, hakimleri.

Bu gidişatİn sonu uçurumdur, geri dönüşü çok ağİr bedellere yol açacaktİr, gerçeği görmezden AKP’li olsanİz da gelemezsiniz.

Bizim zamanİmİzda bir şey olmaz demeyin, olan çocuklarİmİza olacak, AKP’li de olsanİz çocuklarİmİzİn geleceğini tehlikeye atamazsİnİz.

Bakmayİn siz PKK karşİtlİğİ laflarİna, bunlar bir tuzak. AKP-PKK ittifakİ çok yakİnda medya günlüğüne düşer, merak etmeyin, aynİ yolun yolcusu bunlar. PKK’nİn partisi seçimleri boykot edecekmiş, yalan bunlar, göreceksiniz DOğU’da %90’lar düzeyinde evet çİkacak, kalan hayİr oylarİ da biliniz ki cehaletten çİkacak.

Ya Alperenlere ne demeli? Ya milli görüşe ne demeli? Tehlikeyi görmüyor mu onlar da evet diyeceklermiş AKP siyasetine!

AKP siyasetine evet demek, Kİbrİs’İ Rumlara, Kerkük’ü """""’ye vermek demektir.

AKP siyasetine evet demek, Afganistan’a savaş için gitmek demektir.

AKP siyasetine evet demek, Azerbaycan’İ yok saymaktİr.

AKP siyasetine evet demek, ülkemizi kardeş kavgasİna sürüklemek, PKK’yİ Doğu’da devlet içinde devlet yapmak demektir, bu mu milliyetçilik, bu mu milli görüş!

AKP’YE EVET DİYECEK OLAN KARDEşLERİMİZE SESLENİYORUM.

Biz bu ülkenin sahibiyiz, AKP de bizim, CHP de bizim, MHP de bizim. Bu partilere oy veren insanlarİmİz bizim kardeşlerimizdir.

Burada anlatmak istediğimiz şudur; “AKP parti olarak bizim ancak izlediği siyaset olarak bizim değildir”. Bu siyaset bizim destekleyeceğimiz siyaset olamaz, çünkü bize hizmet etmiyor. ABD’ye ediyor, AB’ye ediyor, İsrail’e ediyor ama bize hizmet etmiyor. “Bize hizmet etmeyen bir siyaset bizim olamaz”.

Bugün söz konusu olan bir siyasi parti değildir, bize yabancİ bir siyasetin bizim oylarİmİzİ kullanarak vatanİn birliği ve bütünlüğünü tehlikeye düşürmesidir, yani söz konusu olan vatanİmİzdİr.

12 Eylül’de yapİlacak referanduma siyasi partilerimiz için gitmeyeceğiz, vatanİmİz için gideceğiz ve bu siyasete DUR diyeceğiz, bu gidişata HAYIR diyeceğiz.

AKP siyasetini destekleyenler bir kez daha düşününüz, çocuklarİnİza nasİl bir ülke bİrakacağİnİzİ bir kez daha düşününüz, çünkü bu yolun sonu uçurumdur ve bu uçuruma düşüp düşmemek elinizdedir, ama bu uçuruma biz değil çocuklarİmİzİn düşeceğini unutmayİnİz