Erdoğan’ın “İsrail karşıtlığı” bir tuzaktır. Seçim yatırımıdır.
1 sayfadaki 1 sayfası
Erdoğan’ın “İsrail karşıtlığı” bir tuzaktır. Seçim yatırımıdır.
Erdoğan’ın İsrail Tuzağı:
.
[center]Ey Türk Milleti Bu Tuzağa Düşmeyin!
.
[center]Ey Türk Milleti Bu Tuzağa Düşmeyin!
Erdal Sarızeybek
Dünya Siyonist Dergisi “Kivinum”da 1980′lerde “İsrail için Strateji” adından bir plan yayınlanmıştı.
Bu
plan, Müslüman coğrafyayı etnik köken-dini mezhep temelinde parçalamayı
öngörmektedir. 80′den günümüze yaşanan olaylar, bu planın nasıl
uygulamaya koyulduğunu açıkça göstermektedir.
Erdoğan’ın İsrail karşıtlığı bir tuzaktır! Erdoğan’ın açılımları bir İsrail planıdır!
Sesimi işitin. Bu planı inceleyin. Haklı olduğumu göreceksiniz…
Artık
mesele AKP meselesi değil, vatan meselesidir. Siyasi partilerimizin ve
sivil toplum örgütlerinin bu süreci durdurması ve değiştirmesi en kutsal
görevdir.
İşte İsrail’in parçalama planı…
1980’lerde İsrail için bir strateji:
Takip eden yazı, benim fikrime göre, şu anki Siyonist rejimin (Sharon ve Eitan’ın) Orta Doğu için doğru ve detaylı planını temsil eder. Bu plan tüm bölgenin küçük eyaletlere/bölgelere bölünmesi ve mevcut tüm Arap bölgelerinin yok edilmesidir.
Israel Shahak
13 Haziran 1982
1980’lere gelindiğinde İsrail devleti, içeride ve dışarıda, yeri, amaçları ve ulusal hedefleri konusunda yeni bir perspektife ihtiyaç duymaktadır. Yahudi devletinin varlığı, refahı ve sebatı, içişleri ve dışişlerinde yeni bir çerçeveye adapte olmasına bağlı olacaktır. Nükleer ve konvansiyonel
silahların gücü, miktarı, hassasiyetleri ve kaliteleri bir kaç yıl
içinde dünyamızın çoğunu alt üst edebilecek güçtedir ve buna karşı
durabilmek için İsrail olarak kendimizi konumlandırmamız gerekmektedir.
Müslüman Arap dünyası yabancılar
tarafından, sakinlerinin istek ve talepleri göz önüne alınmadan
yapılmış geçici bir kağıttan kule gibidir. Gelişigüzel bir şekilde hepsi
azınlıkların ve birbirine düşman olan etnik grupların kombinasyonundan
oluşan 19 bölgeye bölünmüştür. Bu sayede günümüzde tüm Arap Müslüman devletler etnik sosyal çöküş içerisindedir ve bir kısmında şimdiden iç savaş başlamıştır.
Günümüzde durumu tamamen başka bir hale dönüştürmek için önümüzde büyük fırsatlar vardır ve bunu önümüzdeki 10 yılda gerçekleştirmeliyiz aksi taktirde bir devlet olarak hayatta kalmamız mümkün olmayacaktır. [Not: Bu plan 1982'de yapıldı;1991'de ABD Irak'ı işgal etti.]
Mısır artık Arap dünyasında önde gelen politik güç değildir ve ekonomik olarak bir krizin eşiğindedir.
Mısır’ı coğrafi olarak farklı bölgelere bölmek İsrail’in Batı cephesindeki politik hedefidir. Eğer Mısırparçalanırsa, Libya, Sudan ve hatta daha uzaktaki devletler mevcut şekilleri ile varlıklarını sürdüremez ve Mısır’ın çözülmesi ile birlikte onlar da çöküşe katılır. Mısır’ın yukarı bölümündeHıristiyan Kıpti bir
devlet ile birlikte merkezi bir hükümet olmadan bölgesel güçleri ile
bir kaç zayıf devlet düşüncesi tarihi gelişimin anahtarıdır ve barış
anlaşması ile sekteye uğramış olsa bile uzun vadede kaçınılmazdır.
Lübnan’ın beş bölgeye bölünmesi Mısır, Suriye ve Irak da dahil olmak üzere tümArap dünyasıiçin bir başlangıçtır ve aslında Arap yarımadası şimdiden bu yolda ilerlemektedir.
Suriye ve daha sonra Irak’ın feshi ve Lübnan’da
olduğu gibi etnik ve dini bölgelere ayrılması İsrail’in uzun vadede
Doğu cephesindeki bir numaralı hedefidir ve bunun için kısa vadede bu
devletlerin askeri gücünün feshi ana hedeftir.
Suriye etnik ve dini yapısına istinaden tıpki bugün Lübnan’da olduğu gibi birkaç eyalete bölünecek ve kıyıda Şii-Alevi bir eyalet, Halep bölgesinde Sünni bir eyalet,Şam’da kuzey komşusuna düşman olan bir diğer Sünni eyalet olacak ve Dürziler de belki bize ait olan Golan’da, mutlaka Havran’da, Kuzey Ürdün’de başka eyaletler kuracaklardır.
Bir taraftan petrol zengini olan ancak diğer taraftan parçalanmış bir ülke olan Irak’ınİsrail’in hedeflerine aday olması garantidir. Bizim için Irak’ın feshi, Suriye’nin feshinden bile daha önemlidir. [Not: Irak 2003'te ABD tarafından yeniden işgal edildi ve parçalandı.]
Irak, Suriye’den daha güçlüdür. Kısa vadede İsrail’in en büyük tehdidi Irak’ın gücüdür. Bir Irak-İran savaşı, Irak’ı parçalayacak ve bize karşı geniş bir cephede çatışma organize etmesine imkan vermeden çökmesine sebep olacaktır. [Not: 1980'de Irak-İran savaşı başlatıldı.]
Araplar
arasındaki her türlü çatışma kısa vadede bize yardımcı olur ve Suriye
ve Lübnan’da olduğu gibi önemli bir hedef olan Irak’ın parçalanması için
yolu kısaltır. Osmanlı döneminde Suriye’de olduğu gibi Irak’ta da
etnik/dini bazda bölgelere bölünme mümkündür.
Üç büyük şehir etrafında üç (veya daha fazla) eyalet var olacaktır: Basra, Bağdat ve Musul ve güneydeki Şii bölgeler Sunni ve ?? kuzeyden ayrılacaktır. Mevcut İran-Irak çatışmasının kutuplaşmayı derinleştirmesi olasıdır. [Not: 2003 sonrası Irak: Şii, Sünni ve ?? diye üçe parçalandı.]
Arap yarımadasının tamamı iç ve dış baskılar sebebiyle çözülmeye adaydır ve özellikleSuudi Arabistan’da bu sonuç kaçınılmazdır.
Ürdün
kısa vadede stratejik bir hedeftir, uzun vadede ise değildir. Zira
feshinden ve Kral Hüseyin’in uzun hükümranlığının bitmesi ve kısa vadede
yönetimin Filistinlilere geçmesinden sonra gerçek bir tehdit.
Mevcut yapısı ile Ürdün’ün uzun süre var olması ihtimal dahilinde değildir ve İsrail’in hem barıştahem savaşta sürdüreceği politika mevcut rejim esnasında Ürdün’ün tasfiyesi ve yönetiminFilistinli çoğunluğa devri yönünde olmalıdır.
Bölgede
gerçek manada bir arada varoluş ve barış, ancak Araplar, Ürdün’le deniz
arasındaki bölge Yahudiler tarafından yönetilmediği sürece var
olamayacaklarını ve güvence altında olamayacaklarını anladıklarında
gerçekleşecektir. Kendilerine ait bir ulus ve güvenlik sadece Ürdün’de
onların olacaktır.
Bu, içinde bulunduğumuz çağda ve içine yakında girecek olduğumuz nükleer çağda var olmak için ihtiyacımızdır. Artık Yahudi nüfusunun
dörtte üçünün nükleer bir dönemde büyük bir tehlike yaratan ve yoğun
bir şekilde yerleşilmiş olan kıyı şeridinde yaşaması mümkün değildir. [Not:Neden İran'a nükleer baskı yapıldığının izahı budur.]
Bu ülkede varoluşumuz mutlaktır ve bizi buradan güç kullanarak veya hıyanetle (Sedat’ın metodu) hiç bir güç yoktur. Hatalı “barış” politikasının zorluklarına rağmen ve İsrail Arapları ve bölgeler ile ilgili problemlere rağmen, önümüzdeki dönemde bunlarla başarılı bir şekilde başa çıkabiliriz.
İsrail dünyanın
geri kalan bölümüne kapalı bir halk durumunda kaldığı sürece ve dünya
gözünü kapalı tutmak istediği için, böyle bir planın yayınlanması ve
gerçekleştirilmesine başlanması gerçekçi ve olasıdır.
Yazan: Oded Yinon
Tercümesi ve önsözü yazan: Israel Shahak
Bu eser orijinal olarak İbranice “Kivunim”de (Yönler) yayınlanmıştır.
This essay originally appeared in Hebrew in “Kivunim” (Directions).
Musevilik ve Siyonizm için Bir Dergi. Sayı No: 14 – Kış, 5742. Şubat 1982.
Editör:
Yoram Beck. Yazar Komitesi: Eli Eyal, Yoram Beck, Amnon Hadari, Yohanan
Manor, Elieser Schweid. Tanıtım Bölümü / Dünya Siyonist Organizasyonu,
Kudüs tarafından yayınlanmıştır.
Erdoğan’ın “İsrail karşıtlığı” bir tuzaktır. Seçim yatırımıdır.
Arapların Barzani’ye saldırmasının önüne geçmek içindir: olası bir İran savaşında “bak seni savundum” demek içindir…
Bu
tuzağa düşer de bu siyaseti yeniden seçer isek, vatanın birliği ve
bütünlüğü ile çocuklarımızın geleceği fiilen tehlikeye düşmüş olacaktır.
Bu sesimi işitin…
Ey halkım Biz Bunları Ne çabuk unuttuk BUNLARA HAyır
AKP'li vekil BOP Yahudi menşeli İsrail menşeli bir projedi
Recep Tayyip Erdoğan : "BOP'un Eşbaşkanıyım
erzurumlu25- .::Tengri::.
-
Yaş : 45
Cinsiyet :
Nerden : Erzurum
Lakap : Vatan delisi
Doğum Tarihi : 22/04/79
İletiler: : 757
Üyelik Tarihi : 29/12/09
Similar topics
» Erdoğan siyaseti israil ile atbaşı gidiyor, görmüyor musunuz!
» Seçim öncesi devlet, seçim sonrası devret!
» Seçim için DHKP-C, dış politika rezaleti için ASALA...
» Seçim hilelerine hazır mısınız
» AKP’nin planı ara seçim / Orhan Dede
» Seçim öncesi devlet, seçim sonrası devret!
» Seçim için DHKP-C, dış politika rezaleti için ASALA...
» Seçim hilelerine hazır mısınız
» AKP’nin planı ara seçim / Orhan Dede
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz