"Ergenekon"'a Saklanmış Öcalan Affını Hürriyet'ten İzleyin
1 sayfadaki 1 sayfası
"Ergenekon"'a Saklanmış Öcalan Affını Hürriyet'ten İzleyin
Açık İstihbarat : OdaTV'nin skandal bir yazı ile katil Öcalan'ın altına ile yatması ile girilen virajda ulusalcıları Öcalan affına alıştırma yolunda önemli bir adım atıldı. OdaTV'yi güdenler aynı süreçte Mehmet Ali Birand gibilerine "Öcalan'a Ev Hapsi" yazdırmaya başladılar. "Ergenekon" sürecinin Öcalan affı ile nasıl sonuçlanacağını iki sene önce yazmıştık. Tekrar hatırlatıyoruz)
*********************************************************************
Hürriyet bir kaotik gündem sırasında sessizce "Türkiye Türklerindir" ibaresini kaldıracak. Tabu kıran Özkök (Hilmi değil, Ertuğrul) bu görevini yine o müthiş sosyo-psikolojik yazılarından biri eşliğinde ifa edecek.
(Soruyoruz : "?? Açılımının" gizli bir maddesi acaba Hürriyet'in motosunun değişmesi mi? Özkök; "Ergenekon"'dan içeri alınmama karşılığında bu görevi de üstlendi mi?)Ergenekon bir devlet operasyonudur" dediğimizde Silivri'deki "dava arkadaşlarımız" çok kızmıştı.
"Devlet Türkiye'yi dönüştürecek bir projenin altına imza attı ama bunu şu anda açıklayamaz, o yüzden gelişmeleri zamana yedirerek toplumu ve bürokrasiyi hazırlayacak"
dediğimizde de sene 1998'di. Cumhuriyet'in 75. yılında, Cumhuriyet'in 100. yılına yönelik projeler üretecek bir sivil toplum dinamiği üretmeye çalışıyorduk.
Toplantılarımıza sivil toplumdan çok sivil katılıyordu; bizde bilmeze yatıyorduk.
İşte o tarihlerden başlayan dönüşüm projesinde, "Ergenekon Operasyonu" ile son viraja girildi.
Bu operasyonun merkezinde yeralan "Ergenekon Davası" bizzat bu operasyonu kurgulayanlar tarafından çıkmaz sokaklara mahkum edildi. Dava şimdiden onbinlerce sayfalık tutanakları , yüzbinlerce sayfalık iddianamesi ile fiziki olarak tamamlanması mümkün olmayan bir noktaya taşınmış durumda.
Çünkü bu dava; dönüşüm projesinde bir araç olarak kullanılıyor ve bu dönüşüm projesini kurgulayanlar gerekli psikolojik zemini oluşturup, kurumlardaki bütün bürokratik dirençleri kırdıktan ve gerekli kadro ve arşiv operasyonlarını gerçekleştirdikten sonra bu davaya ihtiyaçları kalmayacak.
İşte o zaman "hukuk" yerini bulacak. Fakat atı alan çoktan Üsküdar'ı geçmiş olacak.
"Silivri"'den çıkanlar dışarıda kahramanlar gibi karşılanacaklarını zannedecekler. Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey, bir avuç İngiliz askeri tarafından asılırken sessizce izleyip ağlayan kalabalıklar misali, bu toplum sessizce ağlamayı seçecek yine. O da ağlarsa.
Devletin dönüşüm projesinde "Ergenekon operasyonunu" manivela olarak kullananların bu dava ile ilgili en önemli hedeflerinden bir tanesi ; Gladio ajanı narko İliştirilmiş Terörist Öcalan'ın affı.
Bu af; dönüşüm projesinin "çok kültürlü Devlet-Toplum" altbaşlığına imza atanlar açısından sembolik öneme sahip.
Öcalan konusu o kadar sembolik ki; Öcalan'la İmralı'da muhatab olan iki üst düzey devlet görevlisinden biri bugün içeride, diğeri MİT'in üst düzey yönetiminde.
Öcalan'a "halk tabanı olan bir entellektüel" muamelesi yapan zihniyet yükselirken; Öcalan'a onbinlerce canımıza malolan terörist muamelesi yapan "terörist" suçlaması ile karşı karşıya.
Ve tarihin garip tesadüfü olarak Öcalan'a "Öcalan" soyadını verenler ; tarihi sembolik hamlelerle dokumayı sevdikleri için (ki bu hevesleri onları hep ele veriyor) ; bu süreci de sembolik/ironik hamlelerle süsleyecekler.
Ve en süslü/ironik hamle; teröristi, "terörist" olmakla suçlananlarla aynı süreçte serbest bırakmak olacak.
İmparatorluk ?? tebaasına ; "bakın artık siz de benim için onlar kadar makbulsünüz, sizi de Türkler kadar eşit sömüreceğim" mesajını verecek.
Hürriyet bir kaotik gündem sırasında sessizce "Türkiye Türklerindir" ibaresini kaldıracak. Tabu kıran Özkök (Hilmi değil, Ertuğrul) bu görevini yine o müthiş sosyo-psikolojik yazılarından biri eşliğinde ifa edecek.
(Soruyoruz : "?? Açılımının" gizli bir maddesi acaba Hürriyet'in motosunun değişmesi mi? Özkök; "Ergenekon"'dan içeri alınmama karşılığında bu görevi de üstlendi mi?)
Ve artık "Ergenekon Davası"nın Ergenekon Operasyonu'nu kurgulayanlar açısından bir öneminin kalmadığı noktada dava normal hukuksal seyrine bırakılacak ve dosyalar arasında kaybolup giden önemsiz sanıklara ait önemsiz dilekçeler davayı rayından çıkarmanın, hatta davayı gören mahkemenin kendisini hukuksuz ilan etmenin zemini olarak kullanılacak.
CMK 250. madde ile görevlendirilmiş bir mahkemenin Anayasa'ya aykırı olduğu yolundaki bir dilekçe dava dosyasındaki binlere varan dilekçe arasında yerini almış durumda.
(Bu konudaki haber için bkz : "Ergenekon'da Bir İlginç Dilekçe" )
CMK 250 ile görevlendirilen mahkemelerin DGM'lerin yerini aldığı gözönüne alındığında; "Ergenekon" davasına bakan mahkemenin Anayasa'ya aykırı bir mahkeme olduğu tezi, Öcalan'ı yargılayan mahkemenin de Anayasa'ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırılığını gündeme getirecektir.
Bu sadece "Ergenekon" sanıklarının değil, Öcalan'ın da önünü açacaktır.
Binlerce dava ile zaten tıkalı olan hukuk sistemi; "Ergenekon Davası"nın yaratacağı hukuki kara delikle birleştiği noktada sistemin başedemeyeceği bir yoğunluk ortaya çıkacak ve sistemi yönetenlerin kamuoyunu bir "beyaz sayfa" ihtiyacına ikna etmesi hiç de zor olmayacak.
Devlet yeni dönemin beyaz sayfasını tarihinin en büyük Af'fı ile açacak ve temel prensip gereği kişiye özel af olamayacağından bu genel aftan herkesin yararlandığını göreceğiz.
1998'de ;
"Devlet müttefikleri ile Türkiye'yi bir federatif neo-Osmanlı düzenine taşıyacak projeye imza attı ama şimdi çıkıp insanlara evlatlarınız boş yere şehit oldu diyemez o yüzden sürece yayacak"
dediğimde komploculukla suçlamıştınız.
Siz en iyisi mi her gün bir Hürriyet alın.
Hürriyet'in mottosunun ("Türkiye Türklerindir") değiştiği gün bu yazıyı hatırlayın.
Bilin ki, hepimizi utandıracak Af yakındır.
B..G.
*********************************************************************
Hürriyet bir kaotik gündem sırasında sessizce "Türkiye Türklerindir" ibaresini kaldıracak. Tabu kıran Özkök (Hilmi değil, Ertuğrul) bu görevini yine o müthiş sosyo-psikolojik yazılarından biri eşliğinde ifa edecek.
(Soruyoruz : "?? Açılımının" gizli bir maddesi acaba Hürriyet'in motosunun değişmesi mi? Özkök; "Ergenekon"'dan içeri alınmama karşılığında bu görevi de üstlendi mi?)Ergenekon bir devlet operasyonudur" dediğimizde Silivri'deki "dava arkadaşlarımız" çok kızmıştı.
"Devlet Türkiye'yi dönüştürecek bir projenin altına imza attı ama bunu şu anda açıklayamaz, o yüzden gelişmeleri zamana yedirerek toplumu ve bürokrasiyi hazırlayacak"
dediğimizde de sene 1998'di. Cumhuriyet'in 75. yılında, Cumhuriyet'in 100. yılına yönelik projeler üretecek bir sivil toplum dinamiği üretmeye çalışıyorduk.
Toplantılarımıza sivil toplumdan çok sivil katılıyordu; bizde bilmeze yatıyorduk.
İşte o tarihlerden başlayan dönüşüm projesinde, "Ergenekon Operasyonu" ile son viraja girildi.
Bu operasyonun merkezinde yeralan "Ergenekon Davası" bizzat bu operasyonu kurgulayanlar tarafından çıkmaz sokaklara mahkum edildi. Dava şimdiden onbinlerce sayfalık tutanakları , yüzbinlerce sayfalık iddianamesi ile fiziki olarak tamamlanması mümkün olmayan bir noktaya taşınmış durumda.
Çünkü bu dava; dönüşüm projesinde bir araç olarak kullanılıyor ve bu dönüşüm projesini kurgulayanlar gerekli psikolojik zemini oluşturup, kurumlardaki bütün bürokratik dirençleri kırdıktan ve gerekli kadro ve arşiv operasyonlarını gerçekleştirdikten sonra bu davaya ihtiyaçları kalmayacak.
İşte o zaman "hukuk" yerini bulacak. Fakat atı alan çoktan Üsküdar'ı geçmiş olacak.
"Silivri"'den çıkanlar dışarıda kahramanlar gibi karşılanacaklarını zannedecekler. Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey, bir avuç İngiliz askeri tarafından asılırken sessizce izleyip ağlayan kalabalıklar misali, bu toplum sessizce ağlamayı seçecek yine. O da ağlarsa.
Devletin dönüşüm projesinde "Ergenekon operasyonunu" manivela olarak kullananların bu dava ile ilgili en önemli hedeflerinden bir tanesi ; Gladio ajanı narko İliştirilmiş Terörist Öcalan'ın affı.
Bu af; dönüşüm projesinin "çok kültürlü Devlet-Toplum" altbaşlığına imza atanlar açısından sembolik öneme sahip.
Öcalan konusu o kadar sembolik ki; Öcalan'la İmralı'da muhatab olan iki üst düzey devlet görevlisinden biri bugün içeride, diğeri MİT'in üst düzey yönetiminde.
Öcalan'a "halk tabanı olan bir entellektüel" muamelesi yapan zihniyet yükselirken; Öcalan'a onbinlerce canımıza malolan terörist muamelesi yapan "terörist" suçlaması ile karşı karşıya.
Ve tarihin garip tesadüfü olarak Öcalan'a "Öcalan" soyadını verenler ; tarihi sembolik hamlelerle dokumayı sevdikleri için (ki bu hevesleri onları hep ele veriyor) ; bu süreci de sembolik/ironik hamlelerle süsleyecekler.
Ve en süslü/ironik hamle; teröristi, "terörist" olmakla suçlananlarla aynı süreçte serbest bırakmak olacak.
İmparatorluk ?? tebaasına ; "bakın artık siz de benim için onlar kadar makbulsünüz, sizi de Türkler kadar eşit sömüreceğim" mesajını verecek.
Hürriyet bir kaotik gündem sırasında sessizce "Türkiye Türklerindir" ibaresini kaldıracak. Tabu kıran Özkök (Hilmi değil, Ertuğrul) bu görevini yine o müthiş sosyo-psikolojik yazılarından biri eşliğinde ifa edecek.
(Soruyoruz : "?? Açılımının" gizli bir maddesi acaba Hürriyet'in motosunun değişmesi mi? Özkök; "Ergenekon"'dan içeri alınmama karşılığında bu görevi de üstlendi mi?)
Ve artık "Ergenekon Davası"nın Ergenekon Operasyonu'nu kurgulayanlar açısından bir öneminin kalmadığı noktada dava normal hukuksal seyrine bırakılacak ve dosyalar arasında kaybolup giden önemsiz sanıklara ait önemsiz dilekçeler davayı rayından çıkarmanın, hatta davayı gören mahkemenin kendisini hukuksuz ilan etmenin zemini olarak kullanılacak.
CMK 250. madde ile görevlendirilmiş bir mahkemenin Anayasa'ya aykırı olduğu yolundaki bir dilekçe dava dosyasındaki binlere varan dilekçe arasında yerini almış durumda.
(Bu konudaki haber için bkz : "Ergenekon'da Bir İlginç Dilekçe" )
CMK 250 ile görevlendirilen mahkemelerin DGM'lerin yerini aldığı gözönüne alındığında; "Ergenekon" davasına bakan mahkemenin Anayasa'ya aykırı bir mahkeme olduğu tezi, Öcalan'ı yargılayan mahkemenin de Anayasa'ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırılığını gündeme getirecektir.
Bu sadece "Ergenekon" sanıklarının değil, Öcalan'ın da önünü açacaktır.
Binlerce dava ile zaten tıkalı olan hukuk sistemi; "Ergenekon Davası"nın yaratacağı hukuki kara delikle birleştiği noktada sistemin başedemeyeceği bir yoğunluk ortaya çıkacak ve sistemi yönetenlerin kamuoyunu bir "beyaz sayfa" ihtiyacına ikna etmesi hiç de zor olmayacak.
Devlet yeni dönemin beyaz sayfasını tarihinin en büyük Af'fı ile açacak ve temel prensip gereği kişiye özel af olamayacağından bu genel aftan herkesin yararlandığını göreceğiz.
1998'de ;
"Devlet müttefikleri ile Türkiye'yi bir federatif neo-Osmanlı düzenine taşıyacak projeye imza attı ama şimdi çıkıp insanlara evlatlarınız boş yere şehit oldu diyemez o yüzden sürece yayacak"
dediğimde komploculukla suçlamıştınız.
Siz en iyisi mi her gün bir Hürriyet alın.
Hürriyet'in mottosunun ("Türkiye Türklerindir") değiştiği gün bu yazıyı hatırlayın.
Bilin ki, hepimizi utandıracak Af yakındır.
B..G.
Similar topics
» BOZKURT VE ERGENEKON DESTANI / Ergenekon Yurdun Adi BÖrteÇİne Kurdun Adi
» Öcalan ile birlikte AKP de affedilir mi?..
» Ergenekon Nedir?
» Ergenekon Destanı
» Hani Öcalan’la müzakere şerefsizlikti?..
» Öcalan ile birlikte AKP de affedilir mi?..
» Ergenekon Nedir?
» Ergenekon Destanı
» Hani Öcalan’la müzakere şerefsizlikti?..
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz