Atatürkçülük suç mu oldu ?
1 sayfadaki 1 sayfası
Atatürkçülük suç mu oldu ?
Dostlar hatırlayalım, Erdoğan’ın dostu, gazeteci Fehmi Koru hem 28 Ocak günü Kanal 7 televizyonundaki konuşmasında hem de 1 Şubat günü Yeni Şafak’taki yazısında açıkça söylemişti: "Ergenekon Operasyonu 5 Kasım 2007 tarihli Bush-Tayyip görüşmesinde kararlaştırılmıştır”.
Amerika’nın Türkiye’nin iç işlerine doğrudan müdahelesi sayılabilecek bu olaydan sonra, önce ulusalcılık yani milliyetçilik terör kapsamına alınmış daha sonra hükümete muhalif, Atatürkçü birçok sima gözaltına alınmıştı.
Bu tutuklamalar Hurşit Tolon Paşa, Eski Jandarma Genel Komutanı, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Şener Eruygur, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay gibi toplum içinde saygınlığı bulunan ve herhangi bir yolsuzluğa karışmamış, gemicikler almamış, yumurta fabrikaları kurmamış kişiler terör suçlusu muamelesi ile kapıları kırılarak gözaltına alınmıştır.
Şimdiye kadar gözaltına alınanlarda dikkatimi çeken bazı ortak özellikler şunlardır:
Atatürkçü olmaları
Anti emperyalist olmaları
Milli devleti savunmaları
Kukla ?? Devleti’ne karşı olmaları
Amerika’nın Ortadoğu siyasetine karşı olmaları
İktisadi ve siyasi bağımsızlık yanlısı olmaları
Laik olmaları
Gülen cemaati ve hedeflerine karşı doğrudan mücade etmeleri
Sevr’i redetmeleri
Aslında genel olarak yukardaki özelliklerin hepsi tam bağımsız, milliyetçi, devletçi yani Cumhuriyet değerlerine sahip çıkanların ortak özelliğidir. Batı, Türkiye’yi sömürgeleştirmek için bu değerlere saldırmaktadır. Buna bağlı olarak verilen birkaç demeci hatırlayalım :
Avrupa Parlamentosu Milletvekili Andrew Duff, Diyarbakır ve diğer bölgelere “otonomi” verilmesini önermiş ve Atatürk için, “Bu eski liderin fotoğrafları kamu binalarından indirilmeli. Türkiye Kemalizmle yüzleşmeli” demişti.
Wolfgang Koydl ise “Türkiye her şeyden önce, her toplumsal ve politik gelişimini engelleyen taşlaşmış Kemalizmi kırmalıdır” şeklinde konuşmuştu.
Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu üyesi Daniel Cohn-Bendit, “Avrupa Birliği’ne katılmak Türkiye’de Kemalizm’in sonu olabilir. Türkiye’nin önünde en sonunda, Bağdat mı, Barselona mı sorusu duruyor. Barselona’nın Türkiye için anlamı, geleneksel Kemalist köktenciliğin havaya uçurulmasıdır.”
AB raportörü Hollandalı Arie Oostlander “Türkiye AB’ye girebilmek için Kemalizm’den vazgeçmeli” demişti.
AB uyum yasaları ile özel okullardaki Atatürk köşesi kaldırılmıştır.
AB, Sevr dayatmalarını geri istemektedir, Türkiye’nin bir kısmını Kürdistan olarak göstermektedir.
Sözde Ermeni soykırımı tanımamızı istemektedir.
Batı, KKTC’yi Rum kesmine ilhak etmek istemektedir.
Türkiye’yi önce kimliksizleştirip,Türksüzleştirmek isteyen AB’ye sözde İslamcıların girmek istemesinin asıl sebebi, Kemalizm’i tasfiye için Batı sömürgeciliği ile çıkar ortaklığı yapmalarıdır. Aslında ne AB bizi alacaktır, ne de sözde İslamcılar aslında AB’yi istemektedir. AB ve ABD sözde İslamcıları kullanarak Kemalizm’i ve milli devleti ortadan kaldırmaya çalışmakta, sözde İslamcılar da kendi din devletini kurabilmek için AB sürecini kullanmaktadır. Bu gidişatın Türkiye’yi hem duygusal, hem toplumsal hem de sınır olarak böleceği açıktır.
Orhan Pamuk’tan Elif Şafak’a kadar herkesin mahkemesinde, Türk yargısına saldıran AB yöneticileri, Atatürkçülerin tutuklanmasına bıyık altından gülmektedir. Tek bir olumsuz söz işitmediğimiz AB yetkilileri, Lagendijk’in ağzından da, Atatürkçülere sivil darbe olarak nitelenen bu gelişmelere tam destek vermektedir.
Bu gelişmelere en çok sevinen hiç şüphesiz ılımlı İslamcılar ve bölücülerdir. Ilımlı İslam ve bölücü kıskacına alınan Türkiye’yi aslında Batı sömürgeciliği’nin kıskancındadır çünkü hem ılımlı İslamcılar hem de bölücüler; maddi, manevi, fikirsel ve insani olarak Batı sömürgeciliği tarafından yönetilip kullanılmaktadır.
Türk gençliği için artık iki seçenek vardır, ya milli devleti savunmak ya da sömürgeciliğe hizmet etmek. Biz her solukta yeniliyoruz;
“Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.Başkenti Ankara’dır.”
2.7.2008
Kafkas Kartalı
Amerika’nın Türkiye’nin iç işlerine doğrudan müdahelesi sayılabilecek bu olaydan sonra, önce ulusalcılık yani milliyetçilik terör kapsamına alınmış daha sonra hükümete muhalif, Atatürkçü birçok sima gözaltına alınmıştı.
Bu tutuklamalar Hurşit Tolon Paşa, Eski Jandarma Genel Komutanı, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Şener Eruygur, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay gibi toplum içinde saygınlığı bulunan ve herhangi bir yolsuzluğa karışmamış, gemicikler almamış, yumurta fabrikaları kurmamış kişiler terör suçlusu muamelesi ile kapıları kırılarak gözaltına alınmıştır.
Şimdiye kadar gözaltına alınanlarda dikkatimi çeken bazı ortak özellikler şunlardır:
Atatürkçü olmaları
Anti emperyalist olmaları
Milli devleti savunmaları
Kukla ?? Devleti’ne karşı olmaları
Amerika’nın Ortadoğu siyasetine karşı olmaları
İktisadi ve siyasi bağımsızlık yanlısı olmaları
Laik olmaları
Gülen cemaati ve hedeflerine karşı doğrudan mücade etmeleri
Sevr’i redetmeleri
Aslında genel olarak yukardaki özelliklerin hepsi tam bağımsız, milliyetçi, devletçi yani Cumhuriyet değerlerine sahip çıkanların ortak özelliğidir. Batı, Türkiye’yi sömürgeleştirmek için bu değerlere saldırmaktadır. Buna bağlı olarak verilen birkaç demeci hatırlayalım :
Avrupa Parlamentosu Milletvekili Andrew Duff, Diyarbakır ve diğer bölgelere “otonomi” verilmesini önermiş ve Atatürk için, “Bu eski liderin fotoğrafları kamu binalarından indirilmeli. Türkiye Kemalizmle yüzleşmeli” demişti.
Wolfgang Koydl ise “Türkiye her şeyden önce, her toplumsal ve politik gelişimini engelleyen taşlaşmış Kemalizmi kırmalıdır” şeklinde konuşmuştu.
Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu üyesi Daniel Cohn-Bendit, “Avrupa Birliği’ne katılmak Türkiye’de Kemalizm’in sonu olabilir. Türkiye’nin önünde en sonunda, Bağdat mı, Barselona mı sorusu duruyor. Barselona’nın Türkiye için anlamı, geleneksel Kemalist köktenciliğin havaya uçurulmasıdır.”
AB raportörü Hollandalı Arie Oostlander “Türkiye AB’ye girebilmek için Kemalizm’den vazgeçmeli” demişti.
AB uyum yasaları ile özel okullardaki Atatürk köşesi kaldırılmıştır.
AB, Sevr dayatmalarını geri istemektedir, Türkiye’nin bir kısmını Kürdistan olarak göstermektedir.
Sözde Ermeni soykırımı tanımamızı istemektedir.
Batı, KKTC’yi Rum kesmine ilhak etmek istemektedir.
Türkiye’yi önce kimliksizleştirip,Türksüzleştirmek isteyen AB’ye sözde İslamcıların girmek istemesinin asıl sebebi, Kemalizm’i tasfiye için Batı sömürgeciliği ile çıkar ortaklığı yapmalarıdır. Aslında ne AB bizi alacaktır, ne de sözde İslamcılar aslında AB’yi istemektedir. AB ve ABD sözde İslamcıları kullanarak Kemalizm’i ve milli devleti ortadan kaldırmaya çalışmakta, sözde İslamcılar da kendi din devletini kurabilmek için AB sürecini kullanmaktadır. Bu gidişatın Türkiye’yi hem duygusal, hem toplumsal hem de sınır olarak böleceği açıktır.
Orhan Pamuk’tan Elif Şafak’a kadar herkesin mahkemesinde, Türk yargısına saldıran AB yöneticileri, Atatürkçülerin tutuklanmasına bıyık altından gülmektedir. Tek bir olumsuz söz işitmediğimiz AB yetkilileri, Lagendijk’in ağzından da, Atatürkçülere sivil darbe olarak nitelenen bu gelişmelere tam destek vermektedir.
Bu gelişmelere en çok sevinen hiç şüphesiz ılımlı İslamcılar ve bölücülerdir. Ilımlı İslam ve bölücü kıskacına alınan Türkiye’yi aslında Batı sömürgeciliği’nin kıskancındadır çünkü hem ılımlı İslamcılar hem de bölücüler; maddi, manevi, fikirsel ve insani olarak Batı sömürgeciliği tarafından yönetilip kullanılmaktadır.
Türk gençliği için artık iki seçenek vardır, ya milli devleti savunmak ya da sömürgeciliğe hizmet etmek. Biz her solukta yeniliyoruz;
“Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.Başkenti Ankara’dır.”
2.7.2008
Kafkas Kartalı
Similar topics
» ATATÜRKÇÜLÜK MESELESİ-I
» Türklük öldü mü?
» Erdal SARIZEYBEK MHP'ye Üye oldu
» AKP, zararlı cemiyet oldu!
» 72 Yıllık Gaflet Uykusu Ve Sorumluları
» Türklük öldü mü?
» Erdal SARIZEYBEK MHP'ye Üye oldu
» AKP, zararlı cemiyet oldu!
» 72 Yıllık Gaflet Uykusu Ve Sorumluları
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz