Bu harita yüzünden esiriz!
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu harita yüzünden esiriz!
Tutuklu Tuğamiral Gürdeniz, yakın zamanda Türkiye'nin geleceği hali anlattı
(SÖZDE) Balyoz davasında tutuklu yargılanan Tuğamiral Cem Gürdeniz,
son duruşmadaki açıklamaları ile Türkiye'nin önümüzdeki günlerde
nelerini kaybedeceğini tek tek anlattı.
İŞTE O AÇIKLAMALAR
Devlet sahte para ya da tahvil basar mı?
Devlet sahte diploma ya da ehliyet verir mi? Tabii ki hayır.
Peki,devlet sahte dava,sahte delil ve sahte haber üretilmesine göz yumar mı?
BU SORUYA GÖNÜLDEN HAYIR DEMEK İÇİN NELER VERMEZDİM!
Büyük yalan Balyoz, Türkiye Cumhuriyeti'nde
kurgulanan ve uygulanan en büyük sahteciliktir. Türk hukuk ve adalet
tarihinin kanseridir. En büyük özelliği devletin imkanlarını kullanarak
sonsuz sayıda sahte delil üretebilmesi ve dilediği yerde metastas
yapmasıdır.
Bu salonda sekiz aydır sahte CD'ler, iftiralar ve yalanlara karşı
yapılan hukuki savunmaları dinledik. Sahte CD'lerin ve sahte delillerin
Karadeniz fıkralarını aratmayacak nükte dolu çelişki ve garabetlerini
hep beraber izledik. Emin olun eğer TRT bu davayı naklen yayınlasaydı
pembe dizi ve programların reytinglerini geçer rekor kırardı. Programa
bir de isim buldum: "Güler misin Ağlar mısın?"
Acımasız bir tasviye kasırgası ile rütbelerin ,makamların ve
özgürlüklerin çalındığı bir karanlıklar dönemini daha hep beraber
yaşıyoruz.
Birinci Dünya Savaşı sonunda İstanbul işgal günlerinde, Mondros sonrası dönemde İçişleri Bakanı Hazım Teperyan, Kuvayı Milliye'yi asi olarak kabul etmediği için Damat Ferit Paşa kontrolündeki Nemrut Mustafa Paşa örfi idare mahkemesi tarafından idama mahkum edilir.
Daha sonra yeni bir hükümet kurulduğunda, Sadrazam Tevfik Paşa mahkeme başkanına, "Hazım Paşa'nın idam kararını nasıl verdiniz?" diye sorar. Başkan şöyle cevap verir, "Aldığımız buyruk üzerine" Tevfik Paşa cevap verir, "Kanuna, vicdana aykırı buyruğa uyulur mu?"
Maalesef siyasi davalar ve siyasi buyruklar bu güzel toprakların
çileli tarihinde her zaman olmuş. Dileriz gelecek nesiller bunu
yaşamaz.
Bu davalar gücünü hiçlikten almakla beraber ülkemiz için çok ciddi souçlar doğuracak jeopolitik çapta bir vizyona sahiptir. Bu vizyon doğrudan ve dolaylı olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluş felsefesi ve en temel varoluş ilkesi olan, "Yurtta sulh cihanda sulh" ilkesinin ortadan kaldırılmasıdır.
Bu süreçte Türk halkı her türlü alçakça ve iftira dolu yalan ve
sahte haber ve yorumları fütursuzca yayınlayan yandaş ve küresel
sömürücü medya terörü ile karşı karşıyadır. Yandaş medyanın Balyoz
yalancılığı Irak işgali öncesi Amerikan medyasının, "Saddam'ın nükleer silahı var" yalanını fersah fersah aşmıştır.
Bu tip davaların hukuksuzluğunun somut bir delili siyasi tarihimize 29 Temmuz İstifaları olarak geçmiştir. Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının toplu istifaları batı demokrasilerinde hükümetleri sarsacak çapta bir vakadır.
Orgeneral Işık Koşaner'in Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yayınladığı iletideki şu sözleri çok anlamlıdır:
"Tutuklamaların evrensel hukuk kaidelerine, hakka,adalete
ve vicdani değerlere uygun olarak yapıldığını kabul etmek bir çok
hukukçunun da ifade ettiği gibi mümkün değildir"
Bu sözleri söyleyen sıradan bir devlet memuru değildir. Devlet
protokolünde 4.sırada bulunan, Anayasal bir kurum olan Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin başıdır.
O zaman sormak lazım. Eğer bir toplumda hukuk ve adalet sistemi
güvenilirliğini, tarafsızlığını yitirir ve bir Genelkurmay Başkanı ile
üç Kuvvet Komutanı bu durumun yarattığı karanlık tablo karşısında istifa
etmek zorunda kalırsa, hak arayanlar bundan sonra ne yapabilir?
İngiliz siyaset bilimci John Locke'un dediği gibiHukukun bittiği yerde zorbanın egemenliği başlamaz mı?
Zorbanın egemenliğinin başladığı toplumlarda en temel insan hakkı olan zorbalığa direnme hakkı doğmaz mı?
Mahkemenizden talebim:
Bizi yargılamaya devam edin. Gölcük ve Eskişehir kaynaklı sahte
belgelere küresel çete tarafından adı bulaştırılan tüm Atatürkçü
vatanseverleri tutuklamaya devam edin. Küresel buyruk kapsamında
özellikle Deniz Kuvvetleri'nin içini boşaltmaya devam edin.
Devam edin ki küresel
sömürünün yandaş medyası, yalanlara ve iftiralara doymasın ve tertemiz
isimleri renkli ve parlak baskılı bedava gazeteleri ile nursuz beyaz
camlarında doya doya kirletmeye devam etsin.
Devam edin ki, vatanseverleri tasfiye eden küresel sömürünün iştapı daha da artsın. Buna paralel makam ve rütbe hırsızları çoğalsın.
Devam edin ki, özgür basın ve özgür toplumlu ileri demokrasimiz daha da ilerlesin.
Devam edin ki, kurgulanan ve uygulanan bu komplolarda görev alan küresel hainlerle, "Olan bitene, hukuka saygılıyız" maskesiyle sesiz kalan korkakların sayısı her geçen gün artsın.
Devam edin ki, Doğu
Akdeniz'de, Kıbrıs civarında İsrail, Rum ve Amerikalı dostlarımız rahat
rahat doğal gaz ve petrol çıkarsın. Onların çocukları ve torunları
daha da zengin olsun.
Devam edin ki, Ege'deki haklarımızdan vazgeçerek Ege'ye sonsuza dek sürecek Helen barışı gelsin.
Devam edin ki, Montreux'süz Karadeniz, Basra Körfezi gibi savaş gemileri ile dolsun, taşsın.
Devam edin ki, Müslüman
ülkelerde ki iç savaşlara müttefiklerimizle beraber kara
birliklerimizle de katılıp bu ülkelere Afganistan ve Irak'taki gibi
barış ve huzur getirelim.
Devam edin ki, Yakın Doğu ve Orta Doğu'yu, Türkiye'yi parçalayarak yeniden şekillendiren Amerikalı Albay Ralph Peters'in haritası bölgemize barış ve huzur getirsin.
Devam edin ki,
ailelerimizle beraber çektiğimiz mağduriyet ve acılar katlansın, içinde
bulunduğumuz karanlık daha da artsın ki, aydınlık ve özgür Türkiye'ye o
kadar yaklaşalım.
Tuğamiral Cem Gürdeniz
Hasdal Esiri
Recep Tayyip Erdoğan: "Maşallah noter gibi, kendi şerefsizliğini tastiklemiş
AKP'li vekil: "BOP Yahudi menşeli İsrail menşeli bir projedir. Eski Mezopotamya’nın Tevrat vasıtasıyla Yahudilere vaat edilmesi vardır. Fırat ile arasındaki, bizim Büyükada’ya kadar olan bölüm de buraların içerisinde zikredilmektedir. Bugün PKK da bu projeye hizmet etmektedir.
AKP'li vekil: "BOP Yahudi menşeli İsrail menşeli
(SÖZDE) Balyoz davasında tutuklu yargılanan Tuğamiral Cem Gürdeniz,
son duruşmadaki açıklamaları ile Türkiye'nin önümüzdeki günlerde
nelerini kaybedeceğini tek tek anlattı.
İŞTE O AÇIKLAMALAR
Devlet sahte para ya da tahvil basar mı?
Devlet sahte diploma ya da ehliyet verir mi? Tabii ki hayır.
Peki,devlet sahte dava,sahte delil ve sahte haber üretilmesine göz yumar mı?
BU SORUYA GÖNÜLDEN HAYIR DEMEK İÇİN NELER VERMEZDİM!
Büyük yalan Balyoz, Türkiye Cumhuriyeti'nde
kurgulanan ve uygulanan en büyük sahteciliktir. Türk hukuk ve adalet
tarihinin kanseridir. En büyük özelliği devletin imkanlarını kullanarak
sonsuz sayıda sahte delil üretebilmesi ve dilediği yerde metastas
yapmasıdır.
Bu salonda sekiz aydır sahte CD'ler, iftiralar ve yalanlara karşı
yapılan hukuki savunmaları dinledik. Sahte CD'lerin ve sahte delillerin
Karadeniz fıkralarını aratmayacak nükte dolu çelişki ve garabetlerini
hep beraber izledik. Emin olun eğer TRT bu davayı naklen yayınlasaydı
pembe dizi ve programların reytinglerini geçer rekor kırardı. Programa
bir de isim buldum: "Güler misin Ağlar mısın?"
Acımasız bir tasviye kasırgası ile rütbelerin ,makamların ve
özgürlüklerin çalındığı bir karanlıklar dönemini daha hep beraber
yaşıyoruz.
Birinci Dünya Savaşı sonunda İstanbul işgal günlerinde, Mondros sonrası dönemde İçişleri Bakanı Hazım Teperyan, Kuvayı Milliye'yi asi olarak kabul etmediği için Damat Ferit Paşa kontrolündeki Nemrut Mustafa Paşa örfi idare mahkemesi tarafından idama mahkum edilir.
Daha sonra yeni bir hükümet kurulduğunda, Sadrazam Tevfik Paşa mahkeme başkanına, "Hazım Paşa'nın idam kararını nasıl verdiniz?" diye sorar. Başkan şöyle cevap verir, "Aldığımız buyruk üzerine" Tevfik Paşa cevap verir, "Kanuna, vicdana aykırı buyruğa uyulur mu?"
Maalesef siyasi davalar ve siyasi buyruklar bu güzel toprakların
çileli tarihinde her zaman olmuş. Dileriz gelecek nesiller bunu
yaşamaz.
Bu davalar gücünü hiçlikten almakla beraber ülkemiz için çok ciddi souçlar doğuracak jeopolitik çapta bir vizyona sahiptir. Bu vizyon doğrudan ve dolaylı olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluş felsefesi ve en temel varoluş ilkesi olan, "Yurtta sulh cihanda sulh" ilkesinin ortadan kaldırılmasıdır.
Bu süreçte Türk halkı her türlü alçakça ve iftira dolu yalan ve
sahte haber ve yorumları fütursuzca yayınlayan yandaş ve küresel
sömürücü medya terörü ile karşı karşıyadır. Yandaş medyanın Balyoz
yalancılığı Irak işgali öncesi Amerikan medyasının, "Saddam'ın nükleer silahı var" yalanını fersah fersah aşmıştır.
Bu tip davaların hukuksuzluğunun somut bir delili siyasi tarihimize 29 Temmuz İstifaları olarak geçmiştir. Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının toplu istifaları batı demokrasilerinde hükümetleri sarsacak çapta bir vakadır.
Orgeneral Işık Koşaner'in Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yayınladığı iletideki şu sözleri çok anlamlıdır:
"Tutuklamaların evrensel hukuk kaidelerine, hakka,adalete
ve vicdani değerlere uygun olarak yapıldığını kabul etmek bir çok
hukukçunun da ifade ettiği gibi mümkün değildir"
Bu sözleri söyleyen sıradan bir devlet memuru değildir. Devlet
protokolünde 4.sırada bulunan, Anayasal bir kurum olan Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin başıdır.
O zaman sormak lazım. Eğer bir toplumda hukuk ve adalet sistemi
güvenilirliğini, tarafsızlığını yitirir ve bir Genelkurmay Başkanı ile
üç Kuvvet Komutanı bu durumun yarattığı karanlık tablo karşısında istifa
etmek zorunda kalırsa, hak arayanlar bundan sonra ne yapabilir?
İngiliz siyaset bilimci John Locke'un dediği gibiHukukun bittiği yerde zorbanın egemenliği başlamaz mı?
Zorbanın egemenliğinin başladığı toplumlarda en temel insan hakkı olan zorbalığa direnme hakkı doğmaz mı?
Mahkemenizden talebim:
Bizi yargılamaya devam edin. Gölcük ve Eskişehir kaynaklı sahte
belgelere küresel çete tarafından adı bulaştırılan tüm Atatürkçü
vatanseverleri tutuklamaya devam edin. Küresel buyruk kapsamında
özellikle Deniz Kuvvetleri'nin içini boşaltmaya devam edin.
Devam edin ki küresel
sömürünün yandaş medyası, yalanlara ve iftiralara doymasın ve tertemiz
isimleri renkli ve parlak baskılı bedava gazeteleri ile nursuz beyaz
camlarında doya doya kirletmeye devam etsin.
Devam edin ki, vatanseverleri tasfiye eden küresel sömürünün iştapı daha da artsın. Buna paralel makam ve rütbe hırsızları çoğalsın.
Devam edin ki, özgür basın ve özgür toplumlu ileri demokrasimiz daha da ilerlesin.
Devam edin ki, kurgulanan ve uygulanan bu komplolarda görev alan küresel hainlerle, "Olan bitene, hukuka saygılıyız" maskesiyle sesiz kalan korkakların sayısı her geçen gün artsın.
Devam edin ki, Doğu
Akdeniz'de, Kıbrıs civarında İsrail, Rum ve Amerikalı dostlarımız rahat
rahat doğal gaz ve petrol çıkarsın. Onların çocukları ve torunları
daha da zengin olsun.
Devam edin ki, Ege'deki haklarımızdan vazgeçerek Ege'ye sonsuza dek sürecek Helen barışı gelsin.
Devam edin ki, Montreux'süz Karadeniz, Basra Körfezi gibi savaş gemileri ile dolsun, taşsın.
Devam edin ki, Müslüman
ülkelerde ki iç savaşlara müttefiklerimizle beraber kara
birliklerimizle de katılıp bu ülkelere Afganistan ve Irak'taki gibi
barış ve huzur getirelim.
Devam edin ki, Yakın Doğu ve Orta Doğu'yu, Türkiye'yi parçalayarak yeniden şekillendiren Amerikalı Albay Ralph Peters'in haritası bölgemize barış ve huzur getirsin.
Devam edin ki,
ailelerimizle beraber çektiğimiz mağduriyet ve acılar katlansın, içinde
bulunduğumuz karanlık daha da artsın ki, aydınlık ve özgür Türkiye'ye o
kadar yaklaşalım.
Tuğamiral Cem Gürdeniz
Hasdal Esiri
Recep Tayyip Erdoğan: "Maşallah noter gibi, kendi şerefsizliğini tastiklemiş
AKP'li vekil: "BOP Yahudi menşeli İsrail menşeli bir projedir. Eski Mezopotamya’nın Tevrat vasıtasıyla Yahudilere vaat edilmesi vardır. Fırat ile arasındaki, bizim Büyükada’ya kadar olan bölüm de buraların içerisinde zikredilmektedir. Bugün PKK da bu projeye hizmet etmektedir.
AKP'li vekil: "BOP Yahudi menşeli İsrail menşeli
Similar topics
» Türk Tarihi -Harita
» ABD'den yeni harita skandalı
» Halk AKP yüzünden sahura kalkamıyor
» Yavaş Yargı Yüzünden Örtülü Af Gibi Tahliyeler!
» Tanrı mı Allah mı gibi, kısır ve anlamsız kıyaslamalar yüzünden
» ABD'den yeni harita skandalı
» Halk AKP yüzünden sahura kalkamıyor
» Yavaş Yargı Yüzünden Örtülü Af Gibi Tahliyeler!
» Tanrı mı Allah mı gibi, kısır ve anlamsız kıyaslamalar yüzünden
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz