Kapitalizm Komünizmi Çağırır! İki Sistem Birbirini Doğurur!
1 sayfadaki 1 sayfası
Kapitalizm Komünizmi Çağırır! İki Sistem Birbirini Doğurur!
Buz gibi kapitalistlere "şeriatçı" diyenlerle aynı safta ,saf saf dolanıp durdunuz.
Birileri saf din duygularıyla kendinden sanarak,bal gibi yanılarak hükümet erkini ,-kendini koyun yapıp gütme erkini- ellerine verdi bu kapitalistlerin.
Birileri de aynı anda ,aslında aynı şeyi düşünerek şeriatçı, hilafetçi diyerek muhalefet ettiğini sandı aynı kapitalistlere.
Kilise açtılar,sinagog açtılar, olmayan gayrimüslim cemaatlere fazladan haklar tanıyan yasalar çıkardılar.
Sizin, şeriat devleti kuracağını sandığınız devletin bütün servetlerini yağma ettiler, peşkeş çektiler; anlamadınız.
Küfrettiler, esir ettiler, hakaret ettiler, "kelle" dediler, demokrasi dediler, mozaik dediler, halk dediler; duymadınız.
Papazlarla kol kola, düşmanlarla diz dize, hahamlarla yan yana, bölücülerle omuz omuza oldular; görmediniz.
Vatanın işgal edilmesi umrunda bile olmayan, başının örtülmesinden başka korku duymayanlarla aynı safa geçtiniz.
Hayat kadınlarının hayat kavgasını haklı sayanlarla, haklı kavgasını hayatını ortaya koyarak savunanları bir tuttunuz.
Toprakların peşkeş çekilmesini mesele bile saymayan; hırsız olduğu için eli kesileceğinden korkanlarla aynı cephede buluştunuz.
Memlekette kaç yetim olduğunu hayatında kafasına takmamış fakat şarap çeşitlerini ezbere sayanlarla bile ortak nokta buldunuz kendinize.
Çinle yapılan gizli anlaşmalara tek ses çıkmadı ama türban konusunda ağzı olan ,salyasına bile hakim olmadan konuştu.
Petkim'in satılmış olması konusunda tek fikir edinme gereği duymayanlarımız; diyanet giderleri hakkında "bilir kişi" çıkıverdi.
Tevid-i Tedrisat kanununa ikisi de muhalefet ettiği halde , çıplaklar yandaş, ninjalar karşıt oluverdi bir anda.
Alkolikler Atatürkçü, dinsizler cumhuriyetçi, soysuzlar demokrat, rantçılar devletçi, ihaleciler halkçı, menfaat sahipleri vatansever kesildi fakat "hadi ordan" demesi beklenenler, "o kucaktansa bu kucak" diyerek oturdukları yerden kalkmamayı tercih ettiler.
Geçelim geçebilirsek...
Küfrederek muhalefet etmekten, lanetleyerek müdahale etmekten, "gık" diyerek direndiğini sanmaktan vakti kalan büyük dava adamları ,ağır meşguliyetten farketmemiş olabilirler diye hatırlamak lazım:
Türkiye;çakal taklidi yapan eşşeklerle ,eşşek taklidi yapan çakalların ülkesidir artık.İşgal kuvvetleri bunlardır ve o işgal çoktan bitmiştir.
Bu işgal kuvvetlerinin piyadesi çakallar, jandarması eşşeklerdir.
Eşşek taklidi yapan çakallar, vatansever görünen komünistlerdir.
Çakal taklidi yapan eşşekler, şeriatçı görünen kapitalistlerdir.
İkisi birbirinin garantisi, varlık sebebidir.Birbirlerini yemekten vazgeçtiklerinde, koyunları ortak düşman ilan ettiler.
Çakal taklidi yapan eşşekler, koyunların otlarına, eşşek taklidi yapan çakallar etlerine göz dikti.
Uzatmadan ,özetten söylemek gerekirse;
*şeriatçı geçinen kapitalistler,çakal taklidi yapan eşşeklerdir.Koyunları çakal gibi görünüp kaçırır; fakat aslında koyunun otunu yemekten başka derdi olmayan eşşeklerdir onlar.
*Vatansever geçinen komünistler, eşşek taklidi yapan çakallardır.Koyunlara eşşek gibi görünerek yaklaşırlar; fakat koyunun etini yemekten başka derdi olmayan çakallardır onlar.
Koyunlar, bu ikisi arasında tercih yapmaya çalıştıkları için yok olurlar.Ölüm şeklini seçme işini, maktule bırakma yöntemine demokrasi denir.
Hadi bunu da geçelim...
Türkçüler!
Kapitalizmle,komünizm arasında seçme hakkı, bizim idam fermanımızdır! Kapitalist şeriatçılar ne kadar kanımıza susamışsa vatansız komünistler o kadar canımıza göz dikmiştir.Son günlerin modası bunlardan birinin kucağına oturmak oldu.
Türklük bir köprünün üstündedir.Geri dönme şansımız yok! Bu köprünün Deli Dumrul'u işte bunlardır.
"Ya canın ya malın" ,"ya soyun ya yurdun" ," ya dinin ya devletin" diye köprü başında dikeliyorlar.
Bizden birileri, köprüden geçmek hevesiyle birini verip birini kurtaracağını sanıyor; fakat birini verip yürüyen birilerimiz,karşıya geçtiği anda artık bizden değildir! Karşıya bir şeyini bırakarak geçenler, orada bizden eser göremeyecekler.
Bu oyunda çakalın, eşşeğin, koyunun rollerini doğru tespit eden ,köprüden geçmemizin şartlarını sunan değil, köprüden geçmeyelim diye orada bekleyendir.
Etini çakala, otunu eşşeğe emanet eden koyunlar yok olmaya mahkumdur!
İşte bunu geçmeyelim!
Şunu hiç geçmeyelim;
Çakalla eşşeğin tek korkusu kurttur! Kurt başına ne geldiğini bile anlamadan darbe üstüne darbe yiyorsa, bunun tek nedeni diğerlerinin kurdu kendisinden iyi tanımış olmasıdır!
Kurdun hatası,otlağa çakalla eşşeği sokmuş olmasıdır;zira onlar biliyorlar ki koyundan otu almak, kurttan koyunu almaktır.
Kapitalistler otu alır, koyunlar komünist olur.
Kurdu öldürmenin yolu budur!
Kutlu olsun!
Caner Kara
Birileri saf din duygularıyla kendinden sanarak,bal gibi yanılarak hükümet erkini ,-kendini koyun yapıp gütme erkini- ellerine verdi bu kapitalistlerin.
Birileri de aynı anda ,aslında aynı şeyi düşünerek şeriatçı, hilafetçi diyerek muhalefet ettiğini sandı aynı kapitalistlere.
Kilise açtılar,sinagog açtılar, olmayan gayrimüslim cemaatlere fazladan haklar tanıyan yasalar çıkardılar.
Sizin, şeriat devleti kuracağını sandığınız devletin bütün servetlerini yağma ettiler, peşkeş çektiler; anlamadınız.
Küfrettiler, esir ettiler, hakaret ettiler, "kelle" dediler, demokrasi dediler, mozaik dediler, halk dediler; duymadınız.
Papazlarla kol kola, düşmanlarla diz dize, hahamlarla yan yana, bölücülerle omuz omuza oldular; görmediniz.
Vatanın işgal edilmesi umrunda bile olmayan, başının örtülmesinden başka korku duymayanlarla aynı safa geçtiniz.
Hayat kadınlarının hayat kavgasını haklı sayanlarla, haklı kavgasını hayatını ortaya koyarak savunanları bir tuttunuz.
Toprakların peşkeş çekilmesini mesele bile saymayan; hırsız olduğu için eli kesileceğinden korkanlarla aynı cephede buluştunuz.
Memlekette kaç yetim olduğunu hayatında kafasına takmamış fakat şarap çeşitlerini ezbere sayanlarla bile ortak nokta buldunuz kendinize.
Çinle yapılan gizli anlaşmalara tek ses çıkmadı ama türban konusunda ağzı olan ,salyasına bile hakim olmadan konuştu.
Petkim'in satılmış olması konusunda tek fikir edinme gereği duymayanlarımız; diyanet giderleri hakkında "bilir kişi" çıkıverdi.
Tevid-i Tedrisat kanununa ikisi de muhalefet ettiği halde , çıplaklar yandaş, ninjalar karşıt oluverdi bir anda.
Alkolikler Atatürkçü, dinsizler cumhuriyetçi, soysuzlar demokrat, rantçılar devletçi, ihaleciler halkçı, menfaat sahipleri vatansever kesildi fakat "hadi ordan" demesi beklenenler, "o kucaktansa bu kucak" diyerek oturdukları yerden kalkmamayı tercih ettiler.
Geçelim geçebilirsek...
Küfrederek muhalefet etmekten, lanetleyerek müdahale etmekten, "gık" diyerek direndiğini sanmaktan vakti kalan büyük dava adamları ,ağır meşguliyetten farketmemiş olabilirler diye hatırlamak lazım:
Türkiye;çakal taklidi yapan eşşeklerle ,eşşek taklidi yapan çakalların ülkesidir artık.İşgal kuvvetleri bunlardır ve o işgal çoktan bitmiştir.
Bu işgal kuvvetlerinin piyadesi çakallar, jandarması eşşeklerdir.
Eşşek taklidi yapan çakallar, vatansever görünen komünistlerdir.
Çakal taklidi yapan eşşekler, şeriatçı görünen kapitalistlerdir.
İkisi birbirinin garantisi, varlık sebebidir.Birbirlerini yemekten vazgeçtiklerinde, koyunları ortak düşman ilan ettiler.
Çakal taklidi yapan eşşekler, koyunların otlarına, eşşek taklidi yapan çakallar etlerine göz dikti.
Uzatmadan ,özetten söylemek gerekirse;
*şeriatçı geçinen kapitalistler,çakal taklidi yapan eşşeklerdir.Koyunları çakal gibi görünüp kaçırır; fakat aslında koyunun otunu yemekten başka derdi olmayan eşşeklerdir onlar.
*Vatansever geçinen komünistler, eşşek taklidi yapan çakallardır.Koyunlara eşşek gibi görünerek yaklaşırlar; fakat koyunun etini yemekten başka derdi olmayan çakallardır onlar.
Koyunlar, bu ikisi arasında tercih yapmaya çalıştıkları için yok olurlar.Ölüm şeklini seçme işini, maktule bırakma yöntemine demokrasi denir.
Hadi bunu da geçelim...
Türkçüler!
Kapitalizmle,komünizm arasında seçme hakkı, bizim idam fermanımızdır! Kapitalist şeriatçılar ne kadar kanımıza susamışsa vatansız komünistler o kadar canımıza göz dikmiştir.Son günlerin modası bunlardan birinin kucağına oturmak oldu.
Türklük bir köprünün üstündedir.Geri dönme şansımız yok! Bu köprünün Deli Dumrul'u işte bunlardır.
"Ya canın ya malın" ,"ya soyun ya yurdun" ," ya dinin ya devletin" diye köprü başında dikeliyorlar.
Bizden birileri, köprüden geçmek hevesiyle birini verip birini kurtaracağını sanıyor; fakat birini verip yürüyen birilerimiz,karşıya geçtiği anda artık bizden değildir! Karşıya bir şeyini bırakarak geçenler, orada bizden eser göremeyecekler.
Bu oyunda çakalın, eşşeğin, koyunun rollerini doğru tespit eden ,köprüden geçmemizin şartlarını sunan değil, köprüden geçmeyelim diye orada bekleyendir.
Etini çakala, otunu eşşeğe emanet eden koyunlar yok olmaya mahkumdur!
İşte bunu geçmeyelim!
Şunu hiç geçmeyelim;
Çakalla eşşeğin tek korkusu kurttur! Kurt başına ne geldiğini bile anlamadan darbe üstüne darbe yiyorsa, bunun tek nedeni diğerlerinin kurdu kendisinden iyi tanımış olmasıdır!
Kurdun hatası,otlağa çakalla eşşeği sokmuş olmasıdır;zira onlar biliyorlar ki koyundan otu almak, kurttan koyunu almaktır.
Kapitalistler otu alır, koyunlar komünist olur.
Kurdu öldürmenin yolu budur!
Kutlu olsun!
Caner Kara
Similar topics
» Yeni Sınıfın Dini : Abdestli Kapitalizm...
» Erdoğan'ın Hedefi Sistem Değişikliği mi?
» Windows Sistem Hataları ve Çözümleri
» Formatsız, Virüslü Sistem Kurtarım....
» İNSAN ve SİSTEM NEJDET SANÇAR
» Erdoğan'ın Hedefi Sistem Değişikliği mi?
» Windows Sistem Hataları ve Çözümleri
» Formatsız, Virüslü Sistem Kurtarım....
» İNSAN ve SİSTEM NEJDET SANÇAR
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz