Bozkurt Toros’a uğurlama...

[İlteriş Kağan]

Kırmızı-beyaz, beyaz-kırmızı Ay-Yıldızlı Bayrakların yarıya inerek selâm durduğu, Türk Yiğidin başında nöbette rûhum!
Bedenen de, fizîken de orada olmayı çok isterdim!
Asla ağlamadan, durabileceğim en dik ve Türkçe duruşla Toros’ça, Denktaş’ça Haçlı’nın gözüne gözüne bakmak, Haçlı Müslümanların gözüne gözüne batmak isterdim!
Son nefesinde seksen yıllık Haçlı hasımlarına, “Kuzey Kıbrıs, bağımsız bir Cumhûriyettir!” mesajı vererek dünyasını değişen, ölümsüzlüğün bağrına, Peygamber âguşuna doğan Denktaş’ça Haçlı dünyaya haykırmak isterdim!
Dünyada ve tarihte mücâdeleyle geçen bir ömrü, devletle taçlandırabilmiş kaç kişi var ki?
Nûr içinde yat Devletli Denktaş’ımız!..
Vicdânım ve gönlüm birilerine birşeyler söylemek istiyor! Ama aklım, bütün dünyanın gözü önünde pejmürde bir görünüm vermemize râzı olmadığı için susuyorum! Susacağım ve öfkemi içime kusacağım!
Beni ilgilendiren, yasım’ı onurlandıran; hem Türkiye Cumhûriyeti, hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhûriyeti’nde Millî Yas ilan edilmiş olması. Bayrakların yarıya inerek bu Millî Kahraman’a selâm durması; Türkiye Cumhûriyeti Devleti Cumhurbaşkanı’nın, Meclis Başkanı’nın, Başbakanı’nın, Dışişleri Bakanı’nın, Genelkurmay Başkanı’nın Türk Milleti’nin bir Millî Kahramanı’nı ebediyete uğurlamak için azîz naaşının başında olacaklarını bilmemiz!..
Dünyaya, Haçlı Birliği AB’ye, 21.yy. Haçlı şövalyesi ABD’ye karşı, bu Millî Fotoğrafı çok önemsiyorum! Bu yüzden öfkemi içime kusacak, yüreğime hapsedeceğim!
Biliyorum ki herkes, kendine yakışanı yapar ve yaptığıyla ya övünür, ya da yaptıklarından utanır! 940 sene önceden Kutadgu Bilig ile bize öğretilenden biliyoruz ki; “İnsanların dillerinden düşmeyen iki türlü ismi vardır; biri iyi, biri kötüdür. İkisi de unutulmaz. İyiyi överler, kötüye söverler!”
Kim, nasıl bir isim bıraktığını da en iyi kendisi bilir!
Devletli Rauf Denktaş’ın, Muhterem Cumhurbaşkanı’nın, Yiğit Bozkurt Toros’un bıraktığı ad ve eseri ortada! Allah rahmet eylesin...
Rûhum orada!
Rahmetli Denktaş’ın ebediyete intikalinden bir gün sonra, ölümsüzlüğünün sene-i devriyesi gelen Mehmet Emîn Yurdakul ile, şühedâ ile, TMT Şehitleri Bozkurtlarla, tarihi teslîm almış Başbuğlarla rûhlarının buluşmalarını seyreder gibiyim!
Kadîm Türk Ulusu Mete Han’ın ve Önden Gidenler’in refâkatinde Peygamber huzûruna yüzlerinin akıyla çıkacak erlerin resmi geçitlerini seyreder gibiyim! Hissettiğim bu resmi geçidin coşkusuyla, hamâsetiyle keşke bedenen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde olabilseydim!
Sadece gözlere-gözlere bakabilsem, sadece gözlere-gözlere batabilseydim!
Tarihin tanıklığıyla biliyoruz ve bütün dünya biliyor ki Türk’ün Kahramanı eksik olmaz! Olaylar Kahramanları çıkarırken yiğitler kahramanlaşırlar! Olayların kahramanları, Kahramanların olayları da tarih olur, zamanın kalbine kalbine silinmez puntolarla yazılır!
Kıbrıs Türk’ünün, bütün Haçlı Dünyasının gözü önünde ve destekleriyle soykırıma uğramasına mani olan; dağlarda silahıyla, gerektiğinde meydanlarda mikrofonuyla, gerektiğinde bütün dünyada masa başında dik duruşuyla bütün ömrünce direnen ve bu direncini, gayretini, mücâdelesini sonuca ulaştıran, bütün Haçlı Dünyanın inâdına Bağımsız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhûriyeti Devleti’ni kuran, Devletli Denktaş ûnvanıyla ölümsüzlüğe yürüyen bir erin yasındayız!
Yaslıyız! Yaralıyız! Ama biliyoruz ki öldüremeyen yara, savaşçıyı güçlendirir! Toros namlı Bozkurt’un Dünya Türklüğüne armağan ettiği Türk Devleti ile de tarifsiz onurluyuz!
Uğurlar olsun Bozkurt Toros!
Rahmetler içinde, nûrlara doğru, nûrlulara doğru, Peygamber âguşuna doğru yolun açık olsun! Bütün Türk Milleti’nden “Önden Gidenler” e selâm götür! Hepinize rahmetler olsun.
Türk milleti var olsun...

Mustafa ASLAN