Göktürk İmparatorluğu'nu Tarihten Silen Uygurlar
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Genel Türk Tarih :: Büyük Türk Tarihi
1 sayfadaki 1 sayfası
Göktürk İmparatorluğu'nu Tarihten Silen Uygurlar
GÖKTÜRK İMPARATORLUĞU'NU TARİHTEN SİLEN UYGURLAR
ON UYGURLAR, Göktürk İmparatorluğu'nun tarihten silerek, yok ettikten sonra, ülkeyi baştan sona ele geçirmekle yetinmediler.
Kurt başlı-gök renkli Göktürk Bayrağı'nı, On Uygur Bayrağı olarak benimsediler. Göktürkler'in, devlet ve ordu ileri gelenlerini tanımlayan rütbe ve unvanlarını da kendilerine mal ettiler.
Göktürk alfabesini bozup değiştirerek, kendilerine özgü, yetersiz bir alfabe yaptılar. Büyük Göktürk imparatoru Türk Bilge Kağan'm, kardeşi ve kendisi adına diktirdiği yazılı anıt taşların bir benzerini, kendi hükümdarları adına diktirdiler.
On Uygur egemenliğinin bir imparatorluk biçiminde ortaya çıktığı bu dönemde, Ötüken dolaylarındaki Karabalgasun kentini başkent yapan Uygurlar, kayıtsız şartsız Çin uyduluğunu, Çin dostluğu adı altında hâlâ sürdürüyorlardı.
Göktürkler'in ortadan kalkmasından soma, Göktürk kağanlarından en ünlülerin (Kutluk ve Bilge gibi) adlarını kendilerine ad olarak alan Uygur kağanları, bu kadarla da yetinmeyerek, Türk Bilge Kağan'ın diktirdiği anıt taşlan üstündeki söz dizilerine başlarken kendisini tanımlayan: "Tengri teg tengride kut bolmuş... " sözcüklerini de, adlarının başına ekliyorlardı. "Tengride kut bolmuş Kutluk Bilge Kağan" gibi.
Göktürk özentisinin On Uygurlar üzerinde bu denli etkili olmasına karşılık, hayranlık duydukları Göktürkler'in, o erişilmez güç ve yeteneklerini, bir temel kaynak olan ulusal bilinçten almış olduklarını ve o bilincin yitirilişiyle de batıp yok olduklarını kavrayamıyorlardı.
Uygurlar'ın büyük savaş gücünü yıpratmak ve gelecekte güçsüz kalan Uygurlar'ı kolaylıkla yenik düşürüp ortadan kaldırmak için Çinliler, kendi düşmanlarına karşı, Uygur ordularını savaşa sürüyordu.
"Ay-Tengride kut bolmuş Alp Külüg Bilge Kağan" adını taşıyan Uygur hükümdarı, Çin yararına girilen savaşların bir örneğini vererek, Çin'e baş kaldıran Tibetliler üstüne, Uygur ordularını savaşa soktu.
(805-808)
Öte yanda, Uygur dostluğunu benimsemiş görünen Çinliler, Göktürk İmparatorluğu dönemine eşit entrikalarla, Uygur hükümdarlık ailesi içine sızarak, onları birbirine düşürüyor, kendi elleriyle birbirlerini öldürtüyordu.
Tanrı gibi, gökte, güçlü yaratılmış.
Kardeşini öldürüp tahta çıkan kağana, Çin imparatoru, Çince ad ve unvanlar veriyordu: "Fung-Çing Kağan" gibi.
Çin imparatoru, Göktürkler üstünde en etkili olmuş bir yolu izleyerek, Uygur kağanlarına da Çin'de yetiştirilmiş en güzel kızları prenses diye gönderiyor, onlarla evlenmelerini sağlayarak hükümdarlık ailesini kendi içinden ele geçiriyordu.
Yıkılmış bir imparatorluğun, adı sanı yok olmuş bir büyük ulusun ülkesinde Çin uyduluğunda geçmiş bir dönem 100. yılını tamamladığında, Çin tarihten silinme sırasının bu kez Uygurlar'da olduğunu bilerek, bir başka Türk boyunu Uygurlar'ın karşısına çıkardı.
Bu Türk toplumu Kırgızlar'dı.
Güçlü Kızgız ordularıyla birlikte Uygurlar üstüne saldırıya geçen Çinliler, yüz yıllık bir dönemde tüm 113 gücünü Çin uğruna yitirip tüketmiş olan Uygurlar'ı kısa sürede, hızla yenik düşürdüler.
(845)
Uygur ülkesinin dört bir yönü, Kırgızlar tarafından ele geçirildi. Çinliler ve Kırgızlar arasında paylaşıldı. Halkın çoğunluğu Çin'e göçüp sığındı.
Uygurlar'ın sürülüp göçürüldüğü ülkede, egemen bir devlet kuruluşu görüntüsü içinde ortaya çıkan Kırgızlar, yakın bir gelecekte Çin saldırılarıyla karşı karşıya kalacaktı.
Bu büyük ve kutsal Türk ülkesi, daha sonraları Moğollar'a yurt olacak, Türk dünyasından büsbütün kopacaktı.
Kaynakça
Kitap: GÖKTÜRK İMPARATORLUĞU TARİHİ
ON UYGURLAR, Göktürk İmparatorluğu'nun tarihten silerek, yok ettikten sonra, ülkeyi baştan sona ele geçirmekle yetinmediler.
Kurt başlı-gök renkli Göktürk Bayrağı'nı, On Uygur Bayrağı olarak benimsediler. Göktürkler'in, devlet ve ordu ileri gelenlerini tanımlayan rütbe ve unvanlarını da kendilerine mal ettiler.
Göktürk alfabesini bozup değiştirerek, kendilerine özgü, yetersiz bir alfabe yaptılar. Büyük Göktürk imparatoru Türk Bilge Kağan'm, kardeşi ve kendisi adına diktirdiği yazılı anıt taşların bir benzerini, kendi hükümdarları adına diktirdiler.
On Uygur egemenliğinin bir imparatorluk biçiminde ortaya çıktığı bu dönemde, Ötüken dolaylarındaki Karabalgasun kentini başkent yapan Uygurlar, kayıtsız şartsız Çin uyduluğunu, Çin dostluğu adı altında hâlâ sürdürüyorlardı.
Göktürkler'in ortadan kalkmasından soma, Göktürk kağanlarından en ünlülerin (Kutluk ve Bilge gibi) adlarını kendilerine ad olarak alan Uygur kağanları, bu kadarla da yetinmeyerek, Türk Bilge Kağan'ın diktirdiği anıt taşlan üstündeki söz dizilerine başlarken kendisini tanımlayan: "Tengri teg tengride kut bolmuş... " sözcüklerini de, adlarının başına ekliyorlardı. "Tengride kut bolmuş Kutluk Bilge Kağan" gibi.
Göktürk özentisinin On Uygurlar üzerinde bu denli etkili olmasına karşılık, hayranlık duydukları Göktürkler'in, o erişilmez güç ve yeteneklerini, bir temel kaynak olan ulusal bilinçten almış olduklarını ve o bilincin yitirilişiyle de batıp yok olduklarını kavrayamıyorlardı.
Uygurlar'ın büyük savaş gücünü yıpratmak ve gelecekte güçsüz kalan Uygurlar'ı kolaylıkla yenik düşürüp ortadan kaldırmak için Çinliler, kendi düşmanlarına karşı, Uygur ordularını savaşa sürüyordu.
"Ay-Tengride kut bolmuş Alp Külüg Bilge Kağan" adını taşıyan Uygur hükümdarı, Çin yararına girilen savaşların bir örneğini vererek, Çin'e baş kaldıran Tibetliler üstüne, Uygur ordularını savaşa soktu.
(805-808)
Öte yanda, Uygur dostluğunu benimsemiş görünen Çinliler, Göktürk İmparatorluğu dönemine eşit entrikalarla, Uygur hükümdarlık ailesi içine sızarak, onları birbirine düşürüyor, kendi elleriyle birbirlerini öldürtüyordu.
Tanrı gibi, gökte, güçlü yaratılmış.
Kardeşini öldürüp tahta çıkan kağana, Çin imparatoru, Çince ad ve unvanlar veriyordu: "Fung-Çing Kağan" gibi.
Çin imparatoru, Göktürkler üstünde en etkili olmuş bir yolu izleyerek, Uygur kağanlarına da Çin'de yetiştirilmiş en güzel kızları prenses diye gönderiyor, onlarla evlenmelerini sağlayarak hükümdarlık ailesini kendi içinden ele geçiriyordu.
Yıkılmış bir imparatorluğun, adı sanı yok olmuş bir büyük ulusun ülkesinde Çin uyduluğunda geçmiş bir dönem 100. yılını tamamladığında, Çin tarihten silinme sırasının bu kez Uygurlar'da olduğunu bilerek, bir başka Türk boyunu Uygurlar'ın karşısına çıkardı.
Bu Türk toplumu Kırgızlar'dı.
Güçlü Kızgız ordularıyla birlikte Uygurlar üstüne saldırıya geçen Çinliler, yüz yıllık bir dönemde tüm 113 gücünü Çin uğruna yitirip tüketmiş olan Uygurlar'ı kısa sürede, hızla yenik düşürdüler.
(845)
Uygur ülkesinin dört bir yönü, Kırgızlar tarafından ele geçirildi. Çinliler ve Kırgızlar arasında paylaşıldı. Halkın çoğunluğu Çin'e göçüp sığındı.
Uygurlar'ın sürülüp göçürüldüğü ülkede, egemen bir devlet kuruluşu görüntüsü içinde ortaya çıkan Kırgızlar, yakın bir gelecekte Çin saldırılarıyla karşı karşıya kalacaktı.
Bu büyük ve kutsal Türk ülkesi, daha sonraları Moğollar'a yurt olacak, Türk dünyasından büsbütün kopacaktı.
Kaynakça
Kitap: GÖKTÜRK İMPARATORLUĞU TARİHİ
Similar topics
» Osmanlı İmparatorluğunu Kuran KARAKEÇİLİ Türkmen Aşireti Oymağıdır.
» Tarihten Bilgiler SULTAN BAYBARS
» Göktürkler
» Göktürk destanı
» Göktürk İmparatorluğu [552-745]
» Tarihten Bilgiler SULTAN BAYBARS
» Göktürkler
» Göktürk destanı
» Göktürk İmparatorluğu [552-745]
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Genel Türk Tarih :: Büyük Türk Tarihi
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz