Atsız, yazı faaliyetlerini 1959'da Büyük Doğu; 1962-1964 yılları arası
1 sayfadaki 1 sayfası
Atsız, yazı faaliyetlerini 1959'da Büyük Doğu; 1962-1964 yılları arası
Atsız, yazı faaliyetlerini 1959'da Büyük Doğu; 1962-1964 yılları arasında Orkun, Milli Yol; Ocak 1964'ten itibaren kendisinin çıkardığı Ötüken ile Gözlem, Hayat Tarih Mecmuası, Adsız ve Selçuklu Araştırmaları gibi dergilerde sürdürür.
1967 yılında Ötüken dergisinin 40. sayısından itibaren yayımladığı "Konuşmalar", "Kızıl Kürtlerin Yaygarası","Bağımsız ?? Devleti", "Doğu Mitinglerinde Perde Arkası", "Satılmışlar-Moskof Uşakları" başlıklı bir dizi yazısında Atsız, Türkiye'deki "??çü Hareketi" ele alır.Ülkede gittikçe güçlenen ve yaygınlaşma eğilimi gösteren bu bölücü, yıkıcı hareketin içyüzünü göstermeye ve dönemin yöneticilerini uyarmaya çalışır.Ardı ardına yayımlanan bu makaleler, karşıt görüşlülerin tepkisine sebep olur ve iktidarda Adalet Partisi olmasına rağmen, Cumhuriyet Savıcılığı Atsız hakkında tahkikat başlatır.Hazırlık tahkikatı sonucunda, makalelerde suç oluşturacak bir nitelik bulunmadığı kanaatine varılır.Ancak özellikle Ankara'daki ??çü/Sosyalist örgütlerin karşı propagandası ve TBMM'deki bazı ?? milletvekillerinin gayreti sonucu, Hasan Dinçer'in Adalet Bakanlığı döneminde, konu hakkında yeniden tahkikat açılır ve Ötüken'in sahibi durumundaki Atsız ile sorumlusu Mustafa Kayabek mahkemeye verilir.Dava devam ederken, 12 Mart 1971 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin "muhtıra"sı gerçekleşir ve ülkede sıkıyönetim ilan edilir.Sıkıyönetim mahkemelerinde bir taraftan "Türk devleti'nin ve milletinin birlik ve bütülüğüne yönelmiş ??çü hareketin ülke için tehdit oluşturabileceği konusunda uyardığı için Atsız, devletin sivil mahkemesinde yargılanmaya devam eder.Altı yıl süren bir yargılama süreci sonunda Atsız ve arkaşı Mustafa Kayabek, mahkeme heyeti başkanının katılmadığı, ekseriyetle verilen bir kararla on beşer ay hapse mahkum edilirler.Kararın temyizi için Yargıtaya başvurulur.Davanın incelenmesi sonucunda, alınmış bu karar bozulur; ancak aynı mahkeme, kararında ısrar edince, Yargıtay, hükmü tasdik eder.Bunun üzerine ATsız ve Kayabek, karar tashihi isteğinde bulunur; fakat bu istekleri de mahkemece reddedilir.Böylece haklarındaki mahkumiyet kararı, kesinleşmiş olur.
Bu sıralarda rahatsızlığı dolayısıyla yatırıldığı Haydarpaşa Numune Hastanesinde kronik enfarktüs, yüksek tansiyon ve ağır romatizma teşhisiyle Atsız'a "Ceza evine konulamayacağı" kaydı ile dört ay istirahat raporu verilir.Ancak heyet bu raporu, Adli Tıp Kurumu tarafından kabul edilmez ve kendisinin "reviri olan bir ceza evinde kalabileceği" şeklinde görüş doğrultusunda bildirir.Bu görüş doğrultusunda harekete geçen İnfaz Savcılığı, 14 Kasım 1973 Çarşamba sabahı, Atsız'ı evinden aldırarak Toptaşı Cezaevine sevk eder.68 yaşında cezaevine konulan ve kırk kişilik adi suçlular koğuşuna yerleştirilen ATsız, bir süre sonra reviri bulunan Sağmalcılar Ceza evine nakledilmiştir.
Başına gelen bu talihsiz gelişmeyi metanetle karşılayan Atsız'ın itirazına rağmen, kendisini seven milliyetçi aydınlar, bilim adamları, sivil toplum kuruluşları ve öğrencilerin yoğun başvuruları sonucunda, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, "Cumhurbaşkanlığı yetkisini kullanarak", "sağlık durumunun bozukluğu" gerekçesiyle, kendisine verilen cezayı affeder.Atsız, iki buçuk ay kadar kaldığı ceza evinden, 22 Ocak 1974 günü akşama doğru (saat 17:00'de) tahliye edilir.
ATSIZ BEY - Sayfa 34, 35, 36 / Dr. Cihan Özdemir
1967 yılında Ötüken dergisinin 40. sayısından itibaren yayımladığı "Konuşmalar", "Kızıl Kürtlerin Yaygarası","Bağımsız ?? Devleti", "Doğu Mitinglerinde Perde Arkası", "Satılmışlar-Moskof Uşakları" başlıklı bir dizi yazısında Atsız, Türkiye'deki "??çü Hareketi" ele alır.Ülkede gittikçe güçlenen ve yaygınlaşma eğilimi gösteren bu bölücü, yıkıcı hareketin içyüzünü göstermeye ve dönemin yöneticilerini uyarmaya çalışır.Ardı ardına yayımlanan bu makaleler, karşıt görüşlülerin tepkisine sebep olur ve iktidarda Adalet Partisi olmasına rağmen, Cumhuriyet Savıcılığı Atsız hakkında tahkikat başlatır.Hazırlık tahkikatı sonucunda, makalelerde suç oluşturacak bir nitelik bulunmadığı kanaatine varılır.Ancak özellikle Ankara'daki ??çü/Sosyalist örgütlerin karşı propagandası ve TBMM'deki bazı ?? milletvekillerinin gayreti sonucu, Hasan Dinçer'in Adalet Bakanlığı döneminde, konu hakkında yeniden tahkikat açılır ve Ötüken'in sahibi durumundaki Atsız ile sorumlusu Mustafa Kayabek mahkemeye verilir.Dava devam ederken, 12 Mart 1971 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin "muhtıra"sı gerçekleşir ve ülkede sıkıyönetim ilan edilir.Sıkıyönetim mahkemelerinde bir taraftan "Türk devleti'nin ve milletinin birlik ve bütülüğüne yönelmiş ??çü hareketin ülke için tehdit oluşturabileceği konusunda uyardığı için Atsız, devletin sivil mahkemesinde yargılanmaya devam eder.Altı yıl süren bir yargılama süreci sonunda Atsız ve arkaşı Mustafa Kayabek, mahkeme heyeti başkanının katılmadığı, ekseriyetle verilen bir kararla on beşer ay hapse mahkum edilirler.Kararın temyizi için Yargıtaya başvurulur.Davanın incelenmesi sonucunda, alınmış bu karar bozulur; ancak aynı mahkeme, kararında ısrar edince, Yargıtay, hükmü tasdik eder.Bunun üzerine ATsız ve Kayabek, karar tashihi isteğinde bulunur; fakat bu istekleri de mahkemece reddedilir.Böylece haklarındaki mahkumiyet kararı, kesinleşmiş olur.
Bu sıralarda rahatsızlığı dolayısıyla yatırıldığı Haydarpaşa Numune Hastanesinde kronik enfarktüs, yüksek tansiyon ve ağır romatizma teşhisiyle Atsız'a "Ceza evine konulamayacağı" kaydı ile dört ay istirahat raporu verilir.Ancak heyet bu raporu, Adli Tıp Kurumu tarafından kabul edilmez ve kendisinin "reviri olan bir ceza evinde kalabileceği" şeklinde görüş doğrultusunda bildirir.Bu görüş doğrultusunda harekete geçen İnfaz Savcılığı, 14 Kasım 1973 Çarşamba sabahı, Atsız'ı evinden aldırarak Toptaşı Cezaevine sevk eder.68 yaşında cezaevine konulan ve kırk kişilik adi suçlular koğuşuna yerleştirilen ATsız, bir süre sonra reviri bulunan Sağmalcılar Ceza evine nakledilmiştir.
Başına gelen bu talihsiz gelişmeyi metanetle karşılayan Atsız'ın itirazına rağmen, kendisini seven milliyetçi aydınlar, bilim adamları, sivil toplum kuruluşları ve öğrencilerin yoğun başvuruları sonucunda, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, "Cumhurbaşkanlığı yetkisini kullanarak", "sağlık durumunun bozukluğu" gerekçesiyle, kendisine verilen cezayı affeder.Atsız, iki buçuk ay kadar kaldığı ceza evinden, 22 Ocak 1974 günü akşama doğru (saat 17:00'de) tahliye edilir.
ATSIZ BEY - Sayfa 34, 35, 36 / Dr. Cihan Özdemir
Similar topics
» Büyük Türkçü Atsız Kimdir Türkçülük'deki Büyük Rolü Nedir?
» Büyük Türkçü Atsız Kimdir? Türkçülük'deki Büyük Rolü Nedir?
» "Ruh Adam"ın Leylâ Mutlak'ı Hanzâde Osmanoğlu
» Büyük Adam (H. Nihal ATSIZ)
» En Büyük Türk Kahramanı: “Kürşad” (Hüseyin Nihâl ATSIZ)
» Büyük Türkçü Atsız Kimdir? Türkçülük'deki Büyük Rolü Nedir?
» "Ruh Adam"ın Leylâ Mutlak'ı Hanzâde Osmanoğlu
» Büyük Adam (H. Nihal ATSIZ)
» En Büyük Türk Kahramanı: “Kürşad” (Hüseyin Nihâl ATSIZ)
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz