Füze kalkanı sistemi devrede

[İlteriş Kağan]

İran’ı hedef alan ve İsrail’i koruma amaçlı olan füze kalkanı sistemi hakkında ayrıntılar belli oldukça durumun ne kadar Türkiye’nin kontrolü dışında olduğu netlik kazanıyor.

Geçtiğimiz hafta NATO ülkelerinin savunma bakanları Brüksel’de bir toplantı yaptılar. Bu toplantıda sürecin işleyişiyle alakalı ayrıntılar görüşüldü.

Radarının Malatya Kürecik’e yerleştirildiği sistemin düğmesi Türk siyasilerin bir dönem Türk milletini ikna etmeye çalıştığı gibi Türkiye’nin kontrolünde olmayacak. Almanya’daki NATO hava üssü Ramstein’dan komuta edilecek.

Yani İran’ı tehdit eden ve Türkiye’ye yerleştirilen aynı zamanda bir saldırı sitemi olan füze sistemlerinde ipin ucu başkasının elinde…

Ve bu düğmeye basma yetkisine sahip olanların da yıllardan beri arzuladıkları bir Türkiye-İran çatışması hayali var.

Sizce bu olaylar sadece tesadüf mü, yoksa bir kurgu dahilinde mi gelişiyor?
Almanya’daki karargahta bir Türk general ve ekibinin yer alacağı ifade edilerek durumun kontrol altında olduğu imajı verilmeye çalışılıyor.

Bir generalimiz değil, onlarca generalimizin ya da yüzlerce siyasimizin katıldığı toplantılarda ya da organizasyonlarda ne varlık ortaya koyabildik ki, bu ekiple durumu kontrol altına alabilelim.
Napoli’deki NATO üssünde muvazzaf subaylarımızın önüne ABD’li yetkililer Türkiye’nin Kürdistan diye bölünmüş olarak gösterildiği BOP haritasını koyduklarında ne yapabildik ki Almanya’daki karargahtaki aleyhimize olan bir durumu önleyebilelim?
Yine Irak’ta Süleymaniye’de 11 askerimizin başına çuval geçirildi buna gerçek bir tepki gösterebildik mi?

Libya işgali sırasında NATO bünyesinde görev alan Türk donanması, Libya’dan kaçan 600 sivil Akdeniz’de boğulurken, bu olumsuz tabloya müdahale edebildi mi, denizde boğulmak üzere olan bir sivilin elinden tutabildi mi?

Hadi bunları da bir kenara koyalım, kendi topraklarımızda ABD’ye tahsis ettiğimiz İncirlik Üssü’nün denetimini ne kadar yapabiliyoruz?

İncirlik Üssü yakınlarında bir binbaşımız ve ailesi ABD askerleri tarafından yere yatırılarak üsleri aranmadı mı, bu sebepten dolayı bu binbaşımız istifa etmedi mi? Kendi ülkemizde kendi askerimizin maruz kaldığı terbiyesizliğe ne yapabildik?

İpin ucu bizi İran’la, Suriye ile karşı karşıya getirmek isteyenlerin elinde, sizce sonuç ne olur? Sonucun ABD ve İsrail adına tetikçilik yapmak olduğunu fark edemiyor muyuz?
Füze sistemine entegre olacak olan füzeler 2015 yılında Romanya’ya, 2018’de de Polonya’ya yerleştirilmesi öngörülüyor.

Fakat ABD ve İsrail’in bu kadar zamanı yok. Bu sebeple işi şansa bırakmamak için o zamana kadar Kürecik’teki radar, ABD’nin Akdeniz’deki Uss Monterry gemisine yerleştirilen füzelerle irtibatlı olacak. Tabi, bu bildiğimiz…

Her an her şey olabilir kabilinden olan gelişmeler bunlar.
Türkiye’nin etrafındaki çember her geçen gün daralıyor. Bizi ateşin içine çekmek isteyenlere o kadar çok koz veriyoruz ki, adamlar hangisini devreye koysak diye şaşkınlık geçiriyorlar.
Siyasilerimiz ülkemizi ve milletimizi sonucu hakkımızda hayırlı olmayan bir sürecin içine itiyorlar, milletimiz ise derin uykuda, mışıl mışıl uyuyor.
Uyanmak için daha ne olması lazım bilemiyoruz.

Murat Çabas