Hocalı Soykırım, Katliamı Azerbaycan Türklerine Kıyıcı Ermeniler
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Turan Coğrafyası :: Türk Devletleri
1 sayfadaki 1 sayfası
Hocalı Soykırım, Katliamı Azerbaycan Türklerine Kıyıcı Ermeniler
Hocalı Soykırım, Katliamı Azerbaycan Türklerine Kıyıcı Ermeniler Tarafından planlanmıştır
Araştırma Yazan: Sadun KÖPRÜLÜ
Türk dünyasını her bir bölgesinde, nerde bir Türk varsa kıyıcı dikta rejimler tarafından asimilasyon, katliam, soykırıma uğramışlardır ve uğramaktadırlar Türklerin yaşamış oldukları dönemlerde kendi ana topraklarında bile Tarih boyunca Türklere karşı yapılan katliam, soykırımlarla duludur. Çalışkan, kahraman, yiğit bir millet olarak her zaman Yurduna ,Toprağına, Bayrağına, Dinine bağlı olarak tüm dünyada, insanlığa hoşgörü, sevgi dolu gönülle yaklaşarak her türlü yardımlarda bulunmuştur.
Biz dünya Türkleri çok sayıda atabeyler, devletler, İmparatorluk kuran bir milletiz hiç bir halklara, topluluklara karşı asimilasyon, soykırım yapmadığımız için hiçbir zaman bize karşı yapılan soykırımları, zulümleri düşünmedik karşılık vermedik gönlümüzde, içimizde kin olmadığı için kimseye düşmancasına davranmadan acılarımız çabuk unutmuşuz.
Her kese kardeş diye iyilik yaparak, hoş görüyle karşılayarak hep azılan, yok olan bizler olduk.
Türk milletimiz tarih boyunca hep haksız yere Batıda Viyana’dan Doğuda ise Kafkaslardan çekilmeye başladıklarımız dönemlerde, Kırım, Özbek, Kıbrıs, İran, Irak, Suriye, Afganistan, Batı, Doğu Türkistan, Türkmen Sahra, Bulgaristan, Balkanlarda, Azerbaycan, Çeçenistan, Türkmenistan, Tebriz, Bakü’de, Kara bağda, Erbil, Musul, Kerkük’te tüm Türk yurtlarında, topraklarında soykırıma, katliama, asimilasyona uğradıkları acı olaylarla doludur.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Binlerce Türkler idam olarak, hapishaneye atılarak, sürgün oldular, tutsak hayatı yaşadılar
Hiçte unutmayalım bu kanlı baskıları, acıları, işkence
Olaylarını Viyana’da, Bosna’da, Mora’da, Tri Poliçe’de Balkanlar tüm Türk bölgelerinde, Bosna, İran, Irak, Suriye, Kafkaslarda, Uygur, Türkistan, Kazak, Kırgız, İrevan Hanlığında, Bakü’de, Gence’de Amerika’da Kızılderililer soykırıma uğrayan günümüze kadar hep Türkler olmuştular.
Tarih sayfalarında bakarsak hep Türklere karşı yapılan soykırımlarla dolu olduğu görülmektedir, uzun yıllar hep Türkler sürgün olmuşlardır.
Yurdundan, toprağından uzaklaşmışlardır.
Dünya yüzünde Tüm dikta rejimler tarafından Türk bölgelerinde topraklarında, idam olan işkence, baskı, acı, işkence gören hep Türkler olmuştur.
Dünya Türklerinin büyük bir parçası olan
Azerbaycan Türkleri tarih boyunca Ruslar ve Ermeniler tarifinden uzaklaştırma, yurdundan sürgün olmakla Soykırımlara Uğrayarak
1988 yılından başlayan Azerbaycan – Ermeniler savaşında Azerbaycan Türk topraklarının yüzde 20’den fazlası işgal edilerek 1 Milyondan fazla insan göçmen durumunda yaşamaya zor durumda kalmışlardır 8 milyon nüfusu olan Azerbaycan’da bir milyondan fazlası başka ülkelerde yaşamaktadırlar. Göçmen durumundadır.
Karabağ topraklarını ve Azerbaycan topraklarını işgal eden kıyıcı Ermeniler, büyük Ermenistan’ı kurmak için ilk planları Azerbaycan Türklerini yerlerinden, yurtlarından ,topraklarından uzaklaştırmak, sürgün etmektir
Azerbaycan Türklerine karşı 1905-1907 yılları arasında acımasız soykırımlar Gerçekleşmiştir. Azerbaycan Türkleri daha sonra 1918-20 yıllarında ikinci defa birde yerinden güç edilerek kendi topraklarından, yurtlarından sürülmüştür.
Azerbaycan Türkleri 1948-53 yıllarında büyük göçe uğrayarak, yaklaşık 150 bin Azeri tarihi yurtları olan Ermenistan’dan çıkarılarak, üçüncü kez uzaklaşmaya maruz kalmışlardır. Son uzaklaşma, katliam, soykırım ise demokrasi söylenen modern dünyanın gözleri önünde 1988 yılında çatışmalar sonucu gerçekleşmiştir.
1988 tarihinde silahlı savaşa dönüşen Dağlık Karabağ sorunu kısa sürede cephede kazanılan askeri başarılar Ermenilerin Azerbaycan’ın içlerine kadar sokulmuşlardır. Ve Azerbaycan topraklarının yüzde 20’si birçok ülkelerin yardımıyla Ermenilerin Silahlı güçleri tarafından işgal edilmiştir.
Bu savaşta 20 binden fazla Azerbaycan Türk’ü şehit olarak 20 binin üstünde yaralanarak, 50 bin kişi sakat kalmıştır. ve 5.101 Azerbaycan Türkü’de kayıp, tutsak olmuştur tutsak olanların 66’sı çocuklardandır.
Genelde Azerbaycan nüfusunun 1/3’ü Dağlık Karabağ savaşında zarar görmüştür. Dağlık Karabağ sorunu ile ilgili olarak da sosyal, ekonomik ve siyasal sorunlardan bütün ülke vatandaşları etkilenmektedir.
1988 yılında silahlı çatışmaya dönen Azeri-Ermeni savaşı, kısa bir sürede Azerbaycan ve Ermeniler arasında bir bölgesel büyük savaşa dönerek Ermeni silahlıları çatışma sonunda birçok devletlerin silah yardımıyla 1988 yılından ateşkesin yapıldığı 12 Mayıs 1994 tarihine kadar Dağlık Karabağ olmak üzere toplam 890 rayon, köy, kasaba ve yerleşim birimleri Azerbaycan topraklarının % 20’sini işgal etmiştir.
Dağlık Karbağ’da Azerbaycanlılar 2 şehir, 1 kasaba ve 53 köyde kıyıcı düşman eline geçmiştir.
Ayrıca Ermeniler
1991 Esgeran – Hadrut’u
18 Şubat 1992’de Hocavend’i,
25 Şubat 1992’de Hocalıyı,
26 Şubat 1992’de Şuşa’yı,
18 Mayıs 1992’de Laçin’i,
4 Nisan 1993’de Kelbecer’i,
23 Temmuz 1993’te Ağdam’ı,
24 Ağustos 1993’te Fuzuli’yi,
27 Ekim 1993’te Zengilan’ı,
26 Ağustos 1993’te Cebrayil’i,
31 Ağustos 1993’te Gubadlı’yı işgal etmişlerdir.
İşgal edilen 4.388 km2’lik toprak sahasına sahip Yukarı Karabağ’dan 192.300 kişi, Laçin’den (1.835 km2) 59.500 kişi, Şuşa’dan (970 km2) 29.500 kişi, Kelbecer’den (1.936 km2) 50.500 kişi, Ağdam’dan (1.093 km2) 158.000 kişi, Fuzuli’den (1.386 km2) 100.000, Cebrayil’den (1.059 km2) 51.600 kişi, Gubatlı’dan (802 km2) 30.300 kişi ve Zengilan’dan (707 km2) 33.900 kişi olmak üzere bu yerleşim birimlerinde yaşayan toplam 676.100 kişi yaşadıkları ana yurtlarından kendi topraklarımdan çıkarılarak, uzaklaştırılarak ne yazık Azerbaycan’ın içlerinde çadırlarda yaşamaktadırlar.
Dağlık Karabağ ve onun etrafındaki olan bütün şehirlerdeki tarihi Türk eserler yok edilerek, doğa ve çevreye kalıcı zararlara uğramıştır. Ermeniler savaşta Hocalı köyünde yaşanan Türklere karşı acı soykırım başlatılarak,
Yukarı Karabağ bölgesinin en önemli tepelerinden birisinde olan Hocalı köyü stratejik bir önemli bir köy olarak Ermenilerin Silahlı güçleri askeri bir hedefi olarak Karabağ dağ etrafında Ağdam-Şuşa, Eskeran-Hankendi yollarının üzerinde yerleşmişlerdir ve ele geçirerek, Hocalı’nın coğrafi-stratejik konumu tarafından Ermeni silahlı güçleri için çok onamlı olarak buraya saldırmaları çoktan planlanarak birçok devletlerin yardım, desteği ile gerçekleşmiştir.
Hocalı Hankendi’nin 10 km güneydoğusunda düşerek Ermeniler bu nedenle
Hocalıyı 1991 yılının Ekim ayından ablukaya almışlardır.
Ekim ayının 30’unda kara yoluyla ulaşım kapatılarak helikopter yolu ile tüm çıkış girişi engellenerek, son olarak 1992 yılının Ocak ayının 28’inde helikopter Hocalı giderek araş açıiı sonucu çok insanları şehit etmiştir. Ayni sürede Şuşa şehrinde sivil helikopterin düşürülmede 40 kişinin ölümünden sonra ulaşım yolları kapatılmıştır.
Ermenilerin Baskılarının sürmesiyle Ocak ayının 2’sinden şehirde elektrik kesilerek. Şubatın sonunda Hocalı, Ermeni güçleri tarafımdan ablukaya alınarak, Hocalıda büyük katliam uygulanmıştır.
Ve Sürekli olarak Ermeniler baskı, saldırılarla her gün toplarla, ağır silahlarla vurularak Azerbaycan Türklerinin evleri, yaşadıkları bölgeleri bombalanmaktaydı.
936 km2’lik alana sahip olan Hocalı Türk bölgesi ve 2.605 aileden birleşen, 11.356 kişinin yaşadığı kasaba 26 Şubat 1992 tarihinde kıyıcı Ermeniler tarafından yüzyılın en acımasız, işkenceli, kanlı soykırımına maruz kalmışlardır.
Tarih boyunca uzun yıllardan bir Türk kasabası olan Hocalı birden yok edilerek çok sayıda şehitler vermiştir.
Ne yazık ki bu durumda şehit olan Türk kardeşlerimiz Hocalı katliamında Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin koruması altında olsaydı bu acı olay yaşanmazdı.
Kocalılar savunmasız bir durum olarak millet ise Hocalı da dağınık halde kalarak, yalnız 150 kişinin elinde hafif silahlar bulunmaktaydı ve bu silahlarla mücadele etmişlerdir.
Azerbaycan silahlı güçleri dâhil Hocalı Türklerine hiç bir yardım edilmedi, her türlü işkenceyle, kıyarcasına şehit edilen kardeşlerimizin uzun süre ne yazık cesetleri yerden alınamadı bile,
Ermeniler tüm varlıklarıyla her bir moderne Silahlı güçleri ile köyü üç yönden kuşatarak, helikopter ile birlikte ve ağır silahlarla her yönden köyü bombalayarak, sistemli ordusuyla köye girerek, büyük katliamı Türklere karşı uygulamıştır.
Ermeniler bu köyü zorlukla tüm gücüyle işgal ederek, bütün dünyaya özellikle Türk milletine karşı durararak,
ve Azerbaycan Türkleri için ağır bir acı yaşanmıştır.
Hocalı kasabası işgalden sonra tam olarak yok edilmiştir, milletinin cesetleri yerlerde, çöllerde, tepelerde her türlü işkence izleri görünmek üzereydi.
Ermeniler bu açıdan önemli bir stratejik toprağı bölgeni ele geçirerek, askeri bakımdan önemli bir başarı elde etmeden konuşmaktaydı.
En doğrusuda insanlık adına Ermeniler tarihin en acımasız soykırımı gerçekleştirerek çok silahsız güçsüz, sivil insanları acımasız, vahşice öldürmüştür.
Her zaman olduğu gibi tarih boyunca kıyıcı Ermeniler ise bu soykırım kendileri için Türklerden bir intikamı olduğunu söylemekteydiler,
Ermeniler silahlı güçleri ile 1992 yılının 25 Şubatı 26 Şubata bölgedeki 366. Alayı ve büyük ordusuyla birçok ülkelerini desteği ile bu soykırımı uygulamadan önce tüm giriş ve çıkışları kapatarak Hocalı köyünde sivil, kadın, çocuk, yaşlı, sakat özürlü ayırımı yapmadan resmi numaralara göre 613 Türkü şehit etmiştir. Öldürülen şehitlerin 83’ü çocuk, 106’sı kadın ve 7’ten fazlası ise çok yaşlıydı.
Ayrıca şiddetli bu kanlı savaşlarda Ermeniler yaşlı, kadın ve çocuk demeden acımasız baskıyla her türlü işkenceler yaparak, Türk olduklarından dolayı sivil insanları şehit ederek öldürmüştür. Bu soykırım, katliamda toplam 487 kişi ağır yaralı olmuştur.
1275 kişi ise tutsak alınmıştır ve 150 kişi ise kaybolmuştur.
Ayrıca bu kıyıcı acımasız soykırımda cesetlerin birçoğunun yakılmasıyla, gözlerinin oyulmasıyla, kulakları, burunları ve kafaları ile vücutlarının çeşitli yerlerinin kesildiği görülmektedir.
Bunların yanında her türlü acımasız işkenceye canavarca hamile kadınlara ve çocuklara bile uygulanmıştır.
Bu acımasız Ermeni Kocalı soykırımda Türklere beslemiş olduğu kinini, düşmanlığını Türklere karşı sergileyerek katliamda acımasız çocuklar yanında kadının yüzünün yarısı kesilmesiyle, Erkeklerin kafa derisi soyulmakla, tırnakları
Sökülmesiyle çocukların kafasını yok ederek her tarafta işkenceyle öldürülmüş olduğu yüzlerce sivil bayan, çocuk ve yaşlıları öldürülmesi
‘Hocalı soykırımının büyük insanlığın faciasıdır.’
Bütün dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bu katliama BM, ABD, Af Örgütü, İnsan Hakları gibi uluslararası kuruluşlar gereken özeni göstermemişler Azerbaycan topraklarının Ermeniler tarafından işgal edildiğine bile günümüze kadar sesiz kalmaları tam olarak Ermenilere vermiş oldukları desteği yansıtmaktadır.
İnsanlığa karşı işlenmiş bir büyük suç Kocalı soykırımı nasıl unutulacak bu Ermeni katilinin cezası, hesabı ne zaman verilenecek? Ne zamana kadar dünya, insanlik sesiz kalacaktır?.
Anne, Babalarının önünde çocuklarına işkence yapıp öldüren Ermeniler Sonra cesetlerini parçalayarak, buldozerlerle dereye döktürerek.
Hiç kimse, dünyaya aldırış yapmadan bu suçsuz yere öldürülen insanlarının günümüze kadar insanlık yanında demoklasıdan konuşanlar hala sesiz utanç duymadan kalmaktadırlar
Kadın, erkeklerin Altın dişlerimi kerpetenle çıkararak. Bununla çok sayıda acımadan işkenceyle Türkleri öldürmüşlerdir..
ABD’nin Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı atom bombası binlerce insanları öldürerek,, Milyonlarca
Türk Kızılderilileri, Irak Türklerinde 14 Temmuz 1959 Kerkük katliamında Peşmergeler , Komünistler yanında uzun yıllardan Türk milletini sevmeyen ve düşmancasına uzun yıllardan Kerkük katliamında bile parmağı olan Ermenilerinin Kitapçı Ojen Ermeni komünist, Peşmergelerle birleşerek, çok sayıda Irak Türklerine işkence yaparak şehit etmiştir.
Ayrıca 28 Mart 1991 Altunköprü katliamı, Uygur, Türkistan Türklerinin soykırımları, İran Türklerinin acıları hiçte unutulmayacak , ve unutmamalıdır.
Azerbaycan’ın bu savaşı kaybetmesi gibi gönüllerde Hocalı soykırım, katliamının büyük önemli etkisi olmuştur ve içimizde derin bir yara açmıştır.
Artık tüm Türk dünyasının birleşmesiyle kanla bu haklar alınarak, işgal edilen Azerbaycan Karabağ ve tüm Türk topraklarımızı almalıyız ve bayrağımızı camlandırarak bir an önce dalgalandırmalıyız.
Artık yeter Ey Türk Oğlu Türk düşmanını,
Dostunu tanımalısın ve yalnız kendi milletini düşünmelisin.
YASASIN TAM BAĞIMSIZ BÜYÜK AZERBAYCAN"BİR KERE YÜKSELEN BAYRAK BİR DAHA İNMEZ"
Azerbaycan Anayasası ayaklar altına alınarak ve hukuk adeta katledilerek, Ermeni – ?? kırması Rus Uşağı Haydar Aliyev’in imzası taklit edilerek, kumarbaz ve sarhos oğlu İlham Başbakan ilan edildi... Yetmedi..
“ BİR KERE YÜKSELEN BAYRAK BİR DAHA İNMEZ”
sözünü şiar edinen ve bu uğurda ölümüne mücadele veren Musavat Partisi ve Musavat Gazetesi hakkında görülmemiş BİR baskı oluşturuldu.. Parti binaları Aliye’lerin kadim dostu PKK’lı militanlar ve polisler tarafından kuşatılarak savunmasız partililere saldırıldı. Yetmedi..
Musavat Gazetesine milyonlarca manatlık tazminat davaları açıldı. Gazetenin başyazarı Rauf Arifoglu’nun evi zırhlı araçlarla kuşatıldı, Arifoglu’nun kardeşi güpegündüz Bakü’de, PKK’ li militanlarca boğulmaya çalışıldı.. Yetmedi...
Isa GAMBER Bey’ in büyük mitinginin olduğu gün ve seçim günü AZERCELL şebekelerini keserek iletişimi engelledi. Yetmedi..
Çoğaltabileceğimiz bu örnekler, Azerbaycan sevdalılarının önünü kesmeye yetmedi. Bunu gören Ermeni-?? kırması Aliyev iktidarı daha da çirkeflesmeye başladı. Dün Azerbaycan Türk’ü geleceğini belirlemek umuduyla sandik basina gittiğinde neye uğradığını şaşırdı. Çünkü çoğununun asilan listelerde ismi yoktu.. Öyle ki, Azerbaycan’ da Bakanlik yapmis BİR insan (Tevfik Kasimov) bile Türkiye’ de, Azerbaycan Konsoloslugunda –ancak- Ülkücü kamuoyundan gelen baski ile oy kullanabildi..
Ülke genelinde kurulu bulunan 5.000 sandıktan sadece 128’ inin –onlarda önceden hazırlanmış- neticesini baz alan İlham Aliyev ve yandaşları, %82 oranında oy aldığını duyurarak seçildiğini ilan etti.. Rus ajansları da kendileri açısından sevindirici olan bu gelişmeyi “%75 oy ile İlham Aliyev Cumhurbaşkanı seçildi” diye tüm dünyaya duyurdular...
Seçimler öncesinde Isa Gamber “Türkiye’den gelen gözlemciler objektif olarak sadece görevlerini yapsınlar, başka BİR isteğimiz yok” diyorken, onu yadırgayanlar, dün bir Türk (!) gözlemcinin özel televizyon kanallarına yaptığı “seçimler demokratik BİR ortamda yapılmıştır ve insan hakları gözlemcilerini bu gelisme sevindirmistir” açiklamasiyla geçte olsa gerçeği gördüler...
Hayir.. Azerbaycan’ da seçim demokratik ve seffaf BİR ortamda yapilmamistir. Aliyev lehine önceden hazirlanmis oy pusulalari BBC Televizyonu tarafindan tüm dünyaya gösterilmis, bu sahtekarligi protesto eden Musavat Partisinin sandik basinda bulunan BİR gözlemcisi benzin dökerek kendini yakmistir..
Gelelim gerçeklere...
Azerbaycan Türk’ün yasadigi her cografya gibi, Türk Ülkücülerinin ilgi alanina girmektedir. Ve geçmiste Karabag’da Ermenilere karsi savasan yigitler, tarihi taniklik etmek üzere Azerbaycan’ da bulunmaktadirlar...Dün gece geç saatlerde seçimin aleyhinde sonuçlanacagini anlayan rus usaklari Musavat Partisi’nin binalarini muhasara altina almislar, giris ve çikislari engellemeye çalismislardir. Rus usaklarinin saldirisi sonucu Ülkü Ocaklari Genel Baskani Atilla KAYA yaralanmis, Ülkü Ocaklari Genel Merkezi eski yöneticilerinden ve MHP MYK üyesi Suat Basaran ise gözaltina alinmistir.
Bu sabah kurdugumuz telefon irtibatinda Ü.O Genel Baskani Atilla KAYA’ nin saglik durumunun iyi oldugunu ve Suat BASARAN’ inda serbest BİRakildigi haberini alarak sevindik. Her ikisi de Türkiye’den giden diger AZERBAYCAN SEVDALILARI ile BİRlikte Azerbaycan saati ile bugün saat 14:00’ de yapilacak mitingin hazirligindalar. Evet bugün Azerbaycan büyük BİR mitinge daha ev sahipligi yapacak... Mitingde rus usaklarinin saldirmasi durumunda büyük BİR çatismanin çikmasi muhtemel...
Türk Ülkücüleri olarak, gönlümüz, kalbimiz, dualarimiz AZERBAYCAN ÜLKÜCÜLERI ile BİRliktedir.. EBEDI VE EZELI DÜSMANIMIZ MOSKOF’ UN USAKLARI EKTIKLERI RÜZGARIN HASADINI BEKLESINLER...
MILYONLARCA AZERBAYCAN TÜRK’Ü ILE BİRLIKTE BIZ DE HAYKIRIYORUZ...
BİR KERE YÜKSELEN BAYRAK, BİR DAHA INMEZ...
YamanTürk
Araştırma Yazan: Sadun KÖPRÜLÜ
Türk dünyasını her bir bölgesinde, nerde bir Türk varsa kıyıcı dikta rejimler tarafından asimilasyon, katliam, soykırıma uğramışlardır ve uğramaktadırlar Türklerin yaşamış oldukları dönemlerde kendi ana topraklarında bile Tarih boyunca Türklere karşı yapılan katliam, soykırımlarla duludur. Çalışkan, kahraman, yiğit bir millet olarak her zaman Yurduna ,Toprağına, Bayrağına, Dinine bağlı olarak tüm dünyada, insanlığa hoşgörü, sevgi dolu gönülle yaklaşarak her türlü yardımlarda bulunmuştur.
Biz dünya Türkleri çok sayıda atabeyler, devletler, İmparatorluk kuran bir milletiz hiç bir halklara, topluluklara karşı asimilasyon, soykırım yapmadığımız için hiçbir zaman bize karşı yapılan soykırımları, zulümleri düşünmedik karşılık vermedik gönlümüzde, içimizde kin olmadığı için kimseye düşmancasına davranmadan acılarımız çabuk unutmuşuz.
Her kese kardeş diye iyilik yaparak, hoş görüyle karşılayarak hep azılan, yok olan bizler olduk.
Türk milletimiz tarih boyunca hep haksız yere Batıda Viyana’dan Doğuda ise Kafkaslardan çekilmeye başladıklarımız dönemlerde, Kırım, Özbek, Kıbrıs, İran, Irak, Suriye, Afganistan, Batı, Doğu Türkistan, Türkmen Sahra, Bulgaristan, Balkanlarda, Azerbaycan, Çeçenistan, Türkmenistan, Tebriz, Bakü’de, Kara bağda, Erbil, Musul, Kerkük’te tüm Türk yurtlarında, topraklarında soykırıma, katliama, asimilasyona uğradıkları acı olaylarla doludur.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Binlerce Türkler idam olarak, hapishaneye atılarak, sürgün oldular, tutsak hayatı yaşadılar
Hiçte unutmayalım bu kanlı baskıları, acıları, işkence
Olaylarını Viyana’da, Bosna’da, Mora’da, Tri Poliçe’de Balkanlar tüm Türk bölgelerinde, Bosna, İran, Irak, Suriye, Kafkaslarda, Uygur, Türkistan, Kazak, Kırgız, İrevan Hanlığında, Bakü’de, Gence’de Amerika’da Kızılderililer soykırıma uğrayan günümüze kadar hep Türkler olmuştular.
Tarih sayfalarında bakarsak hep Türklere karşı yapılan soykırımlarla dolu olduğu görülmektedir, uzun yıllar hep Türkler sürgün olmuşlardır.
Yurdundan, toprağından uzaklaşmışlardır.
Dünya yüzünde Tüm dikta rejimler tarafından Türk bölgelerinde topraklarında, idam olan işkence, baskı, acı, işkence gören hep Türkler olmuştur.
Dünya Türklerinin büyük bir parçası olan
Azerbaycan Türkleri tarih boyunca Ruslar ve Ermeniler tarifinden uzaklaştırma, yurdundan sürgün olmakla Soykırımlara Uğrayarak
1988 yılından başlayan Azerbaycan – Ermeniler savaşında Azerbaycan Türk topraklarının yüzde 20’den fazlası işgal edilerek 1 Milyondan fazla insan göçmen durumunda yaşamaya zor durumda kalmışlardır 8 milyon nüfusu olan Azerbaycan’da bir milyondan fazlası başka ülkelerde yaşamaktadırlar. Göçmen durumundadır.
Karabağ topraklarını ve Azerbaycan topraklarını işgal eden kıyıcı Ermeniler, büyük Ermenistan’ı kurmak için ilk planları Azerbaycan Türklerini yerlerinden, yurtlarından ,topraklarından uzaklaştırmak, sürgün etmektir
Azerbaycan Türklerine karşı 1905-1907 yılları arasında acımasız soykırımlar Gerçekleşmiştir. Azerbaycan Türkleri daha sonra 1918-20 yıllarında ikinci defa birde yerinden güç edilerek kendi topraklarından, yurtlarından sürülmüştür.
Azerbaycan Türkleri 1948-53 yıllarında büyük göçe uğrayarak, yaklaşık 150 bin Azeri tarihi yurtları olan Ermenistan’dan çıkarılarak, üçüncü kez uzaklaşmaya maruz kalmışlardır. Son uzaklaşma, katliam, soykırım ise demokrasi söylenen modern dünyanın gözleri önünde 1988 yılında çatışmalar sonucu gerçekleşmiştir.
1988 tarihinde silahlı savaşa dönüşen Dağlık Karabağ sorunu kısa sürede cephede kazanılan askeri başarılar Ermenilerin Azerbaycan’ın içlerine kadar sokulmuşlardır. Ve Azerbaycan topraklarının yüzde 20’si birçok ülkelerin yardımıyla Ermenilerin Silahlı güçleri tarafından işgal edilmiştir.
Bu savaşta 20 binden fazla Azerbaycan Türk’ü şehit olarak 20 binin üstünde yaralanarak, 50 bin kişi sakat kalmıştır. ve 5.101 Azerbaycan Türkü’de kayıp, tutsak olmuştur tutsak olanların 66’sı çocuklardandır.
Genelde Azerbaycan nüfusunun 1/3’ü Dağlık Karabağ savaşında zarar görmüştür. Dağlık Karabağ sorunu ile ilgili olarak da sosyal, ekonomik ve siyasal sorunlardan bütün ülke vatandaşları etkilenmektedir.
1988 yılında silahlı çatışmaya dönen Azeri-Ermeni savaşı, kısa bir sürede Azerbaycan ve Ermeniler arasında bir bölgesel büyük savaşa dönerek Ermeni silahlıları çatışma sonunda birçok devletlerin silah yardımıyla 1988 yılından ateşkesin yapıldığı 12 Mayıs 1994 tarihine kadar Dağlık Karabağ olmak üzere toplam 890 rayon, köy, kasaba ve yerleşim birimleri Azerbaycan topraklarının % 20’sini işgal etmiştir.
Dağlık Karbağ’da Azerbaycanlılar 2 şehir, 1 kasaba ve 53 köyde kıyıcı düşman eline geçmiştir.
Ayrıca Ermeniler
1991 Esgeran – Hadrut’u
18 Şubat 1992’de Hocavend’i,
25 Şubat 1992’de Hocalıyı,
26 Şubat 1992’de Şuşa’yı,
18 Mayıs 1992’de Laçin’i,
4 Nisan 1993’de Kelbecer’i,
23 Temmuz 1993’te Ağdam’ı,
24 Ağustos 1993’te Fuzuli’yi,
27 Ekim 1993’te Zengilan’ı,
26 Ağustos 1993’te Cebrayil’i,
31 Ağustos 1993’te Gubadlı’yı işgal etmişlerdir.
İşgal edilen 4.388 km2’lik toprak sahasına sahip Yukarı Karabağ’dan 192.300 kişi, Laçin’den (1.835 km2) 59.500 kişi, Şuşa’dan (970 km2) 29.500 kişi, Kelbecer’den (1.936 km2) 50.500 kişi, Ağdam’dan (1.093 km2) 158.000 kişi, Fuzuli’den (1.386 km2) 100.000, Cebrayil’den (1.059 km2) 51.600 kişi, Gubatlı’dan (802 km2) 30.300 kişi ve Zengilan’dan (707 km2) 33.900 kişi olmak üzere bu yerleşim birimlerinde yaşayan toplam 676.100 kişi yaşadıkları ana yurtlarından kendi topraklarımdan çıkarılarak, uzaklaştırılarak ne yazık Azerbaycan’ın içlerinde çadırlarda yaşamaktadırlar.
Dağlık Karabağ ve onun etrafındaki olan bütün şehirlerdeki tarihi Türk eserler yok edilerek, doğa ve çevreye kalıcı zararlara uğramıştır. Ermeniler savaşta Hocalı köyünde yaşanan Türklere karşı acı soykırım başlatılarak,
Yukarı Karabağ bölgesinin en önemli tepelerinden birisinde olan Hocalı köyü stratejik bir önemli bir köy olarak Ermenilerin Silahlı güçleri askeri bir hedefi olarak Karabağ dağ etrafında Ağdam-Şuşa, Eskeran-Hankendi yollarının üzerinde yerleşmişlerdir ve ele geçirerek, Hocalı’nın coğrafi-stratejik konumu tarafından Ermeni silahlı güçleri için çok onamlı olarak buraya saldırmaları çoktan planlanarak birçok devletlerin yardım, desteği ile gerçekleşmiştir.
Hocalı Hankendi’nin 10 km güneydoğusunda düşerek Ermeniler bu nedenle
Hocalıyı 1991 yılının Ekim ayından ablukaya almışlardır.
Ekim ayının 30’unda kara yoluyla ulaşım kapatılarak helikopter yolu ile tüm çıkış girişi engellenerek, son olarak 1992 yılının Ocak ayının 28’inde helikopter Hocalı giderek araş açıiı sonucu çok insanları şehit etmiştir. Ayni sürede Şuşa şehrinde sivil helikopterin düşürülmede 40 kişinin ölümünden sonra ulaşım yolları kapatılmıştır.
Ermenilerin Baskılarının sürmesiyle Ocak ayının 2’sinden şehirde elektrik kesilerek. Şubatın sonunda Hocalı, Ermeni güçleri tarafımdan ablukaya alınarak, Hocalıda büyük katliam uygulanmıştır.
Ve Sürekli olarak Ermeniler baskı, saldırılarla her gün toplarla, ağır silahlarla vurularak Azerbaycan Türklerinin evleri, yaşadıkları bölgeleri bombalanmaktaydı.
936 km2’lik alana sahip olan Hocalı Türk bölgesi ve 2.605 aileden birleşen, 11.356 kişinin yaşadığı kasaba 26 Şubat 1992 tarihinde kıyıcı Ermeniler tarafından yüzyılın en acımasız, işkenceli, kanlı soykırımına maruz kalmışlardır.
Tarih boyunca uzun yıllardan bir Türk kasabası olan Hocalı birden yok edilerek çok sayıda şehitler vermiştir.
Ne yazık ki bu durumda şehit olan Türk kardeşlerimiz Hocalı katliamında Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin koruması altında olsaydı bu acı olay yaşanmazdı.
Kocalılar savunmasız bir durum olarak millet ise Hocalı da dağınık halde kalarak, yalnız 150 kişinin elinde hafif silahlar bulunmaktaydı ve bu silahlarla mücadele etmişlerdir.
Azerbaycan silahlı güçleri dâhil Hocalı Türklerine hiç bir yardım edilmedi, her türlü işkenceyle, kıyarcasına şehit edilen kardeşlerimizin uzun süre ne yazık cesetleri yerden alınamadı bile,
Ermeniler tüm varlıklarıyla her bir moderne Silahlı güçleri ile köyü üç yönden kuşatarak, helikopter ile birlikte ve ağır silahlarla her yönden köyü bombalayarak, sistemli ordusuyla köye girerek, büyük katliamı Türklere karşı uygulamıştır.
Ermeniler bu köyü zorlukla tüm gücüyle işgal ederek, bütün dünyaya özellikle Türk milletine karşı durararak,
ve Azerbaycan Türkleri için ağır bir acı yaşanmıştır.
Hocalı kasabası işgalden sonra tam olarak yok edilmiştir, milletinin cesetleri yerlerde, çöllerde, tepelerde her türlü işkence izleri görünmek üzereydi.
Ermeniler bu açıdan önemli bir stratejik toprağı bölgeni ele geçirerek, askeri bakımdan önemli bir başarı elde etmeden konuşmaktaydı.
En doğrusuda insanlık adına Ermeniler tarihin en acımasız soykırımı gerçekleştirerek çok silahsız güçsüz, sivil insanları acımasız, vahşice öldürmüştür.
Her zaman olduğu gibi tarih boyunca kıyıcı Ermeniler ise bu soykırım kendileri için Türklerden bir intikamı olduğunu söylemekteydiler,
Ermeniler silahlı güçleri ile 1992 yılının 25 Şubatı 26 Şubata bölgedeki 366. Alayı ve büyük ordusuyla birçok ülkelerini desteği ile bu soykırımı uygulamadan önce tüm giriş ve çıkışları kapatarak Hocalı köyünde sivil, kadın, çocuk, yaşlı, sakat özürlü ayırımı yapmadan resmi numaralara göre 613 Türkü şehit etmiştir. Öldürülen şehitlerin 83’ü çocuk, 106’sı kadın ve 7’ten fazlası ise çok yaşlıydı.
Ayrıca şiddetli bu kanlı savaşlarda Ermeniler yaşlı, kadın ve çocuk demeden acımasız baskıyla her türlü işkenceler yaparak, Türk olduklarından dolayı sivil insanları şehit ederek öldürmüştür. Bu soykırım, katliamda toplam 487 kişi ağır yaralı olmuştur.
1275 kişi ise tutsak alınmıştır ve 150 kişi ise kaybolmuştur.
Ayrıca bu kıyıcı acımasız soykırımda cesetlerin birçoğunun yakılmasıyla, gözlerinin oyulmasıyla, kulakları, burunları ve kafaları ile vücutlarının çeşitli yerlerinin kesildiği görülmektedir.
Bunların yanında her türlü acımasız işkenceye canavarca hamile kadınlara ve çocuklara bile uygulanmıştır.
Bu acımasız Ermeni Kocalı soykırımda Türklere beslemiş olduğu kinini, düşmanlığını Türklere karşı sergileyerek katliamda acımasız çocuklar yanında kadının yüzünün yarısı kesilmesiyle, Erkeklerin kafa derisi soyulmakla, tırnakları
Sökülmesiyle çocukların kafasını yok ederek her tarafta işkenceyle öldürülmüş olduğu yüzlerce sivil bayan, çocuk ve yaşlıları öldürülmesi
‘Hocalı soykırımının büyük insanlığın faciasıdır.’
Bütün dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bu katliama BM, ABD, Af Örgütü, İnsan Hakları gibi uluslararası kuruluşlar gereken özeni göstermemişler Azerbaycan topraklarının Ermeniler tarafından işgal edildiğine bile günümüze kadar sesiz kalmaları tam olarak Ermenilere vermiş oldukları desteği yansıtmaktadır.
İnsanlığa karşı işlenmiş bir büyük suç Kocalı soykırımı nasıl unutulacak bu Ermeni katilinin cezası, hesabı ne zaman verilenecek? Ne zamana kadar dünya, insanlik sesiz kalacaktır?.
Anne, Babalarının önünde çocuklarına işkence yapıp öldüren Ermeniler Sonra cesetlerini parçalayarak, buldozerlerle dereye döktürerek.
Hiç kimse, dünyaya aldırış yapmadan bu suçsuz yere öldürülen insanlarının günümüze kadar insanlık yanında demoklasıdan konuşanlar hala sesiz utanç duymadan kalmaktadırlar
Kadın, erkeklerin Altın dişlerimi kerpetenle çıkararak. Bununla çok sayıda acımadan işkenceyle Türkleri öldürmüşlerdir..
ABD’nin Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı atom bombası binlerce insanları öldürerek,, Milyonlarca
Türk Kızılderilileri, Irak Türklerinde 14 Temmuz 1959 Kerkük katliamında Peşmergeler , Komünistler yanında uzun yıllardan Türk milletini sevmeyen ve düşmancasına uzun yıllardan Kerkük katliamında bile parmağı olan Ermenilerinin Kitapçı Ojen Ermeni komünist, Peşmergelerle birleşerek, çok sayıda Irak Türklerine işkence yaparak şehit etmiştir.
Ayrıca 28 Mart 1991 Altunköprü katliamı, Uygur, Türkistan Türklerinin soykırımları, İran Türklerinin acıları hiçte unutulmayacak , ve unutmamalıdır.
Azerbaycan’ın bu savaşı kaybetmesi gibi gönüllerde Hocalı soykırım, katliamının büyük önemli etkisi olmuştur ve içimizde derin bir yara açmıştır.
Artık tüm Türk dünyasının birleşmesiyle kanla bu haklar alınarak, işgal edilen Azerbaycan Karabağ ve tüm Türk topraklarımızı almalıyız ve bayrağımızı camlandırarak bir an önce dalgalandırmalıyız.
Artık yeter Ey Türk Oğlu Türk düşmanını,
Dostunu tanımalısın ve yalnız kendi milletini düşünmelisin.
YASASIN TAM BAĞIMSIZ BÜYÜK AZERBAYCAN"BİR KERE YÜKSELEN BAYRAK BİR DAHA İNMEZ"
Azerbaycan Anayasası ayaklar altına alınarak ve hukuk adeta katledilerek, Ermeni – ?? kırması Rus Uşağı Haydar Aliyev’in imzası taklit edilerek, kumarbaz ve sarhos oğlu İlham Başbakan ilan edildi... Yetmedi..
“ BİR KERE YÜKSELEN BAYRAK BİR DAHA İNMEZ”
sözünü şiar edinen ve bu uğurda ölümüne mücadele veren Musavat Partisi ve Musavat Gazetesi hakkında görülmemiş BİR baskı oluşturuldu.. Parti binaları Aliye’lerin kadim dostu PKK’lı militanlar ve polisler tarafından kuşatılarak savunmasız partililere saldırıldı. Yetmedi..
Musavat Gazetesine milyonlarca manatlık tazminat davaları açıldı. Gazetenin başyazarı Rauf Arifoglu’nun evi zırhlı araçlarla kuşatıldı, Arifoglu’nun kardeşi güpegündüz Bakü’de, PKK’ li militanlarca boğulmaya çalışıldı.. Yetmedi...
Isa GAMBER Bey’ in büyük mitinginin olduğu gün ve seçim günü AZERCELL şebekelerini keserek iletişimi engelledi. Yetmedi..
Çoğaltabileceğimiz bu örnekler, Azerbaycan sevdalılarının önünü kesmeye yetmedi. Bunu gören Ermeni-?? kırması Aliyev iktidarı daha da çirkeflesmeye başladı. Dün Azerbaycan Türk’ü geleceğini belirlemek umuduyla sandik basina gittiğinde neye uğradığını şaşırdı. Çünkü çoğununun asilan listelerde ismi yoktu.. Öyle ki, Azerbaycan’ da Bakanlik yapmis BİR insan (Tevfik Kasimov) bile Türkiye’ de, Azerbaycan Konsoloslugunda –ancak- Ülkücü kamuoyundan gelen baski ile oy kullanabildi..
Ülke genelinde kurulu bulunan 5.000 sandıktan sadece 128’ inin –onlarda önceden hazırlanmış- neticesini baz alan İlham Aliyev ve yandaşları, %82 oranında oy aldığını duyurarak seçildiğini ilan etti.. Rus ajansları da kendileri açısından sevindirici olan bu gelişmeyi “%75 oy ile İlham Aliyev Cumhurbaşkanı seçildi” diye tüm dünyaya duyurdular...
Seçimler öncesinde Isa Gamber “Türkiye’den gelen gözlemciler objektif olarak sadece görevlerini yapsınlar, başka BİR isteğimiz yok” diyorken, onu yadırgayanlar, dün bir Türk (!) gözlemcinin özel televizyon kanallarına yaptığı “seçimler demokratik BİR ortamda yapılmıştır ve insan hakları gözlemcilerini bu gelisme sevindirmistir” açiklamasiyla geçte olsa gerçeği gördüler...
Hayir.. Azerbaycan’ da seçim demokratik ve seffaf BİR ortamda yapilmamistir. Aliyev lehine önceden hazirlanmis oy pusulalari BBC Televizyonu tarafindan tüm dünyaya gösterilmis, bu sahtekarligi protesto eden Musavat Partisinin sandik basinda bulunan BİR gözlemcisi benzin dökerek kendini yakmistir..
Gelelim gerçeklere...
Azerbaycan Türk’ün yasadigi her cografya gibi, Türk Ülkücülerinin ilgi alanina girmektedir. Ve geçmiste Karabag’da Ermenilere karsi savasan yigitler, tarihi taniklik etmek üzere Azerbaycan’ da bulunmaktadirlar...Dün gece geç saatlerde seçimin aleyhinde sonuçlanacagini anlayan rus usaklari Musavat Partisi’nin binalarini muhasara altina almislar, giris ve çikislari engellemeye çalismislardir. Rus usaklarinin saldirisi sonucu Ülkü Ocaklari Genel Baskani Atilla KAYA yaralanmis, Ülkü Ocaklari Genel Merkezi eski yöneticilerinden ve MHP MYK üyesi Suat Basaran ise gözaltina alinmistir.
Bu sabah kurdugumuz telefon irtibatinda Ü.O Genel Baskani Atilla KAYA’ nin saglik durumunun iyi oldugunu ve Suat BASARAN’ inda serbest BİRakildigi haberini alarak sevindik. Her ikisi de Türkiye’den giden diger AZERBAYCAN SEVDALILARI ile BİRlikte Azerbaycan saati ile bugün saat 14:00’ de yapilacak mitingin hazirligindalar. Evet bugün Azerbaycan büyük BİR mitinge daha ev sahipligi yapacak... Mitingde rus usaklarinin saldirmasi durumunda büyük BİR çatismanin çikmasi muhtemel...
Türk Ülkücüleri olarak, gönlümüz, kalbimiz, dualarimiz AZERBAYCAN ÜLKÜCÜLERI ile BİRliktedir.. EBEDI VE EZELI DÜSMANIMIZ MOSKOF’ UN USAKLARI EKTIKLERI RÜZGARIN HASADINI BEKLESINLER...
MILYONLARCA AZERBAYCAN TÜRK’Ü ILE BİRLIKTE BIZ DE HAYKIRIYORUZ...
BİR KERE YÜKSELEN BAYRAK, BİR DAHA INMEZ...
YamanTürk
Similar topics
» Türkiye-çin ilişkilerinde ilkeli davranılmalıdır...
» Nurcuların Mahkumiyet Belgesi ve İmralı Davetiyesi Dr Necip HABLEMİTOĞ
» Hocalı (Soykırımı) Katliamı Giriş
» XOCALI QETLİAMI ~ HOCALI KATLİAMI
» Tarihte kara bir leke: Hocalı Katliamı
» Nurcuların Mahkumiyet Belgesi ve İmralı Davetiyesi Dr Necip HABLEMİTOĞ
» Hocalı (Soykırımı) Katliamı Giriş
» XOCALI QETLİAMI ~ HOCALI KATLİAMI
» Tarihte kara bir leke: Hocalı Katliamı
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Turan Coğrafyası :: Türk Devletleri
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz