14 Temmuz 1959 Tarihinde Kerkük Türklerine karşı Acımasız kanlı Katlia
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Turan Coğrafyası :: Türk Devletleri
1 sayfadaki 1 sayfası
14 Temmuz 1959 Tarihinde Kerkük Türklerine karşı Acımasız kanlı Katlia
14 Temmuz 1959 Tarihinde Kerkük Türklerine karşı Acımasız kanlı Katliam
Irak Kerkük Türklerine karşı, Komünistlerin yani Marksist-Leninistlerin ideolojik ve gayrı ahlaki benzerlikleri gereği iktidarı ele geçirmiş Baasçılar la işbirliği yaparak Türk/Türkmenlere karşı yapılan saldırıların ve acımasızca yaptıkları katliamların tarihidir.
Oysa uzun yıllar içerisinde Basçıların yürüttüğü benzeri baskı ve zulümlere karşılık, alıp koruduğumuz, evlerimize sakladığımız –netice itibariyle bu “dağlı”,”feodal güçler” fırsat kendilerine düştüğünde sinsice ve kahpe davranışlar göstermekten geri durmamış, çok sayıda Türkmen’i en vahşi yöntemleri kullanarak öldürmüş, halkı sindirmeye, korkutmaya, dağılmaya çalışmışlardır. Pek çok Türk öncüsü, genci kadın erkek demeden katledilmiş, mal mülk yakılmış yağmalanmış, talan edilmiştir.
Komünist, kekoçü militanlar, gerçekte bugünlere gelinen yolda işgal güçlerinin yolunu açmış, her zaman bir başka gücün oyuncağı olarak… Başta aydınları kurşuna dizmiş veya yerinden yurdundan ederek başka yerlerde yaşamak zorunda bırakmışlardır. Zulümleri anlaşılır değildir: Dipçikle dövülerek, şehit edilerek, bir bölüm Türkleri, diri, diri toprağa gömmüşlerdir, kimide direk, elektrikle asılarak, Temmuzun sıcak güneşin altında bırakılmıştı.
Irak Türklerinin çoğunun gözleri oyularak, bedenleri sokak, sokak sürüklenerek, kamyon, Traktörler üzerlerinden geçmişti. Kerkük Türklerine karşı, canavarca işlenen bu toplu soykırım, katliam düşünce aklımızda en çok içli derin yer almakla iz bırakmıştı.
Irak’ta kraliyet rejimine son vermekle, devrildikten sonra, bir cumhuriyet rejim kurulmuştu, Irak Türkleri bu yeni devrimden, cumhuriyetten, mutlu, hayırlı, kurtuluş günlerin, sevinçli, anlarını yaşamakla, bir hayal kurmak üzere, özgürlüklerine kavuşmalarının, en güzel günlerini yaşamakla, sevinçliydiler.
Bu sevinç, mutluluk çok sürmeden, kızıl komünistler, Feodalitenin esiri olduğu halde Barzani-Talabani Kızıl diktatörlüğün kıyıcı, cellât canavarlarına karşı, Kerkük -Irak Türkleri direnerek, özgürlüklerini, anadillerini, yüce tarihlerini savunarak, ercesine, aslancasına durarak, bunun karşılığını, bu korkunç katliam sonucu şehitlerin kanı dökülerek, bu atılgan, kahraman Türk milleti için canlarından vazgeçirerek, Kerkük’ün mas mavi göğünde, bir Ayyıldız olarak parladılar, Bu kara şom gün akşamdan başlayarak üç gün, üç gece sürmüştü.
Şehitlerimiz düşmanlara, kızıl Kürtlere karşı, birer Boz kurt, yiğit Mehmetçik, Türk eri idiler.
Kerkük ve etrafı, yüzde yüz Türk olarak, başka yerlerden gelen keko, En son da Saddam rejiminin, her türlü yardımıyla, Arap devletlerinden gelen Araplar, Kerkük nüfusuna girmekle, kendilerini Kerküklü Arap, yoksa Kerküklü keko saymakla, uzun yıllardan dedelerin, ataların kanları, canlarıyla kurulan, Kerkük boş sözle, boş kafayla, yalan uydurmayla değişilemez, Kerkük’ün Türklüğüne Tarihi, gömütler, mezarlar birer kanıt diye görülmektedir.
Kerkük Türklerin kendi milletinin idaresinde olduğu zaman, başka her bakımdan ilerlemiş, bir yurt idi bu topraklarda, Türkmen milletinin kurmuş oldukları devletlerde göz önündeydi, Kerkük Irak’ta başka milletlerin, Türk düşmanlarının yönetimi altına girdiği andan, şimdiye kadar Kerküklü ve tüm Irak Türkleri her türlü baskı, zulüm, işkence uzaklaşma, sürgün, mahpushane, idam, katliamlara, uğramaktadırlar.
Buna karşın Irak Türkleri, hiç bir zaman ümitsiz ve anavatan tüm dünya Türklerinin, biricik vatanları olan, Türk bağımsız, Türkiyesiz olamadılar ve Türkiye’den ümitlerini kesmediler, tüm baskı, zulüm içindele, yüce tarihlerini kültür, benliklerini, dillerini, gelenek, görenek, adetlerini korudular. Ve mücadelelerini sürdürmüşlerdir.
Kerkük katliamını Kürtler, Komünistler Türklere karşı birleşerek, planlarından Kerkük
Türk’ünü, Turancıları yok etmeyi yıllar boyu çizerek, tam zamanı 14 Temmuz 1959 olarak seçmişlerdir.
Türk’ün en büyük düşmanı, olan Barzani ve yüksek komünist şurası, Irak
Cumhurbaşkanı, diktatör Abdülkerim Kasımla temasa geçerek, yönerge aldıktan sonra harekete geçmişlerdir.
Kerkük ikinci tümen kumandanı olan Nazım Tabakçalı vatana hıyanet suçuyla Mehdavı yargı evi tarafından idam etmişlerdir, Yerine Barzani’nin dostu aşırı kızıl komünist Davut El Cenabı, yıllarca Rusya’da kalarak, sonradan kurşuna dizilmiştir, ve Irak yüksek komünist şurası başkanı, Türk düşmanı, kızıl keko Maruf Benzenci atılmıştı, kendileri gibi, kıyıcı komünist Cebbar Pıruz han, Nuri Molla Veli, Kitapçı Ojen Ermeni komünist birleşerek, Kerkük’te olan Emniyet, yönetmenleri, başka yerlere göndermekle, Komünistleri götürmüşlerdir, ve Kerkük şehrinin her bir yerine Kürtler, Komünistler yerleşerek, türlü silahlarla [Halk Mukavemet ] Teşkilatı, üç bin
Kerküklü Türk gencini tutuk evine atarak, planlarını uygulamaya başladılar,
Irak’ın İhtilalinin yıl dönümünü 14 Temmuz 1959 günü Komünist, Kürtler, ellerinde iplerle dolaşmakla, bir avuç olarak bir Türkmen gazinosuna saldırıda bulunarak, Osman Hıdır Türk’ü şehit etmişlerdi.
Türkmenler bu Kürtlere, Komünistlere karşı durmak, savaşmaya katılmak isteyerek, ikindi tümen tarafından bir bildiri yayınlanarak, dışarı sokağa çıkma yasaklanması bildirildi, Bu yasaklık belli oldu ki, yalnız Kerkük Türk’ü için imiş, Türklerde yasaya, sisteme, düzene saygı gösteren millet oldukları için, buyruğa uyarak her kes evine yüzleştiler.
keko Komünist subay, askerleri Kerkük’ün her bir yerini, ablukaya silahlılarla sardıktan sonra, tüm keko yerlerinden gelen Komünist, Kürtler, Türkmen evlerine saldırdılar, doğru Türk olanların adları, yanlarında yazılarak, askeri Kışlaya götürerek, kurşuna dizdiler, önde tanılan Türkçü şehit Ata, İhsan Hayrullah kardeşler, Kasım, Ali Neftçi, Mehmet Selahattin avcı kardeşler, Nihat, Cihat, Emel Fuat Muhtar üç kardeşlerle, çok sayıda Milliyetçi,Türkçü gençlerimiz, şehit olmuştu, ondan sonra ALLAH’TAN korkmayan, canavarlar cesetlerini caddede, sokaklarda sürükleyerek, kimi Türklerinde, diri, diri iki ciplere bağlamakla, ters yöne giderek, cesetlerini ikiye bölmüşlerdir. Sloganlarda atarak, yok olsun, kahrolsun Türkiye, kahrolsun Turancılar, kahır olsun Türkler gericiler, gazino, dükkânlarda, evlerde o zaman Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye, Enver Paşa ve Boz kurtlar resimleri bulunmaktaydı, resimleri parçalamaya başladılar.
Korkuları insanlık, Osmanlı, Türklük, Oğuzluk idi. Uyguladıkları bu korkunç katliam üç gün, üç gece sürmüş, feodal çeteler dağlardan gelerek, askeri araçları Kerkük şehrine götürmekle, tüm dükkân ve mağazalara saldırarak her ne varsa onu yağmalayarak, her şeyi unuturlar, yağmalara dalmasaydılar Türklerin Şehit sayısı dehada çok artardı.
Bu acı, kötü, korkunç durumu görenlerin çoğu, çıldırdı, çok gebe kadınlar çocuklarını düşürdü, çok sayıda Türkmenler suçsuz, günahsız kıyıcı keko komünistler tarafından, öldürülmekle, bir çok Türklerde yaralanmıştı, aile çocuklarının gözü önünde, kurşunlanarak şirin canlarını vermişlerdir, bunun yanında iki kardeşle 12 yaşında EMEL MUHTAR da, göz yaşlarına, çığlık, feryat figanlarına aldırış edilmeden canavarca katledilmiş, yani acımadan, şehit etmişlerdi, Küçük kız Emel, öğrencidir; bir genç kız olarak, Azize, Semire adında iki kız kardeşi vardı, Nihat, Cihat, Kubat, adında üç ağabeyi, babası Fuat mahalle muhtarı idi, hep bir evde yaşıyordular, 15 Temmuz kapıları çalındı, silahlı peşmergeler, bunlar çakal sürüsü mevkiindeler ki aynı zamanda Marksist, tanrı tanımaz kimselerdir; Nihat, Cihat ve Kubatı vura, vura tutuklayarak sürüklediler, Babanın ilerlemiş yaşına, ak sakalına bakmadan, yine çaresiz zavallı annenin gözyaşları, taştan olan yüreksizleri bile tikilememiştir.
Ağlamak, gözyaşı dökmek, yaka yırtmak bu canilere, cellâtlara insan olmayanlara, ALLAH, PEYGAMBER tanımayanlara, ne yapacaktır? Baba, bu katillerin önüne atıldı, beni öldürün onların yerine demiştir yararsız. Aynı şekilde annenin çırpınışları. Beni götürün, öldürün onlara kıymayın, çocuktular, anne, baba yalvarıyorlar. O eli kanlılar, zalimler ne anlarlar çocuk, anne, babalık hakkı, ciğeri ne bilirler. Adamı ve kadını o kadar döverek bir kenara atıp ardından Nihat’ı kurşuna dizerek şehit ettiler. Küçük bir kız… Ağabeycisine koşan 12 yaşında Emel de, hainler tarafından kurşunlanarak, kardeşinin yanına düşerek, şirin canını verdi. Ardından bu gaddarlar, kıyıcı ve cellâtlar kurşunu Cihatta doğru çevirmişlerdir. Bu vahşiler, Emel ve iki kardeşi dışarıya doğru sürükleyerek, araba arkasına iple bağladıktan sonra, Kerkük caddelerinde sürüklediler…
Gözleri kanla dolan katiller, Türk düşmanları, nerde Türkmen evi olarak bırakmadılar, aramaya başladılar, hayatını Irak ordusu, toprağına, taşına, canını adayan, ve savunan, yiğit, kahraman, bir liderimiz sayılan ATA HAYRULLH 14 Temmuz katliamının ilk gecesinde, evde çocuklarıyla konuşmakla, onlara Türklükten, tarihten söz açarak, aynı an tüm aile çocuklarına, TÜRK milli kıyafetlerini giydirmelerini istemişti, kendiside onlarla, Hain Komünistler uşakları kapısını çalarak, seni komandan kışlada istiyor diye, onu Türklerin olduğu ölüm kan meydanına götürdüler.
Kıyıcı canavarlar, ona en iğrenç işkence, acıyı gösterdiler, ve onu kışlanın önünde, bulunan bir ağaca, bağladıktan sonra, Kurtça diri, diri etlerini keserek, TURANÇILARIN, TÜRKÇÜLERİN, LİDERİ, ATA HAYRULLANIN ETİNİN KİLOSU 10 FİLİZ, ALAN VARMI?...(FILIZ, “kuruş” anlamında…)
ve etlerini etrafta olan, hayvan önüne, atmaya başladılar.
Katiller bu defa aynı durumu, kardeşi Yarbay Doktor, İHSAN HAYRULLA da bu biçimde şehit oldu, kardeşinin önünde işkence yaparak, yüreği insan sevgisine dolu kendisine zulüm, işkence, eden bu cellâtları defalarca bedava olarak ilaç ederek evinde yaşatmıştı, onlara yemek, su vermişti.
Kimsesiz olan Türkmenlerin yalnız dillerinde, ALLAH, PEYGAMBER diye bağırmakla, çağırmaktaydılar, buna karşın tanrı tanımaz komünisti, soyguncusu,insan nesline zulümden zevk duyan hasta ruhlular…Bu duruma geçmişleri “suç işlemek”,”medeni yaşantıya intibak etmemek,edememek”,
”gayrı meşru yaşamak”,”başka güçlerin emrinde olmaktan geçen Barzani ve Talabani emrindeki sürüler, Abu Cehil azgınlığını geride bırakmış, kâfire rahmet okutur bir cehalet salyasıdır dudaklarında:-Haşa- “ALLAH YOK, İZİNE GİTMİŞ” “PEYGAMBER SİHİRBAZ. BÜYÜCÜYDÜ” “Sizi kimse kurtaramaz, bakalım Sevdiğiniz Türkiye gelsin, Mustafa Kemal Atatürk te öldü, kim kurtaracak sizleri. Bizlerden başka Kerkük’te başka bir kimse yaşayamaz, Çıkın buradan… “
Kerkük katliamı, soydaşlarımızın, şehit edilmesi toplu, yok etme planı komünist militanları, organize etmekle, birçok etnik grupların, işbirliğiyle, gerçekleşmişti ve Irak hükümeti, yardımıyla yapılmıştı, ikinci ordu komutanlığı, birliklerinde katılmıştı.
Ve Kerkük katliamına, önde gelen Türkmen düşmanlarından, keko liderlerinden Celal Talabani’nin de elinde silahla, Kerkük cadde, sokaklarında, Türkmen’e ateş açarak, sürekli ordu karargâhında bulunmaktaydı. Ayrıca Komünist keko çıldırmış ırkçı Nuri Talabani de büyük rol oynamıştı, Celal ile Mustafa Barzani, önde gelen sorumlular arasındadırlar.
Yıllar süren Arap keko düşmanlığı ve keko, keko düşmanlığı çatışması Irak Türklerine karşı birden unutularak, dost kardeş olarak, birbirlerine sarınarak, Türkleri yok etmeye çalıştılar, Mustafa Barzani, ileri gelen Kürtlerin evinde, toplantı yaparak, Türklere karşı plan çizmekteydi, Bilgi, yönerge veriyordu, ertesi gün Barzani, Bağdat’a büyük kalabalıkla uğurluyorlar ve Bağdat’ta planlarını yeniliyor, elemanlarda olaylar çıkarıyor, büyük kavgalar olarak, Türklerin dükkân, mağazalarını, yağma, paramparça olarak Türkçe yazılan tabelalar indiriliyorlar, Turancılara ölüm, Kerkük Kürtlerindir, Türk yok, boş sözleri bağırarak, sokaklarda koşuyorlardı.
Düşmanların amaçları, Bu katliamdan Kerkük’ün en aydın, yetişmiş atılgan kahraman liderlerini, yok etme, onları sahipsiz, başsız bırakmak, Türkleri zulüm işkence, baskıyla, korkutma topraklarından kaçırmak, yerlerini almak, Türklerin sahip oldukları, varlı zengin petrol bölgesinden, uzaklaştırmak, kendi ellerine geçirmek, Türkmen ocaklarını söndürmek istiyorlardı.
çünkü Irak Türkleri, her bir bakımdan, başkalarından dehada iyi, şerefli, töreli, erdemli, efendi, tarihi yüce, eski bir millet, büyük uzun yıllar hüküm eden, devletler kuran, yiğit kahramanlıkla, tanılan, doğru Müslüman, Ulu Tanrıya inanan, bir millet olduğundan dolayı, kendileri boş hayale, yaşamakla, devlet kurma, ve Kerkük benim olacak diye, kendilerini aldatmakla, eziklik, psikolojik hastalığına, düşerek, kompleks Türk düşmanlığını yaşamaktadırlar.
Bu planlara karşı, Türkmen milleti, bu gün deha da uyanık, düşmanını tanımakla, Bağdat yönetimi ve tüm düşmanlar iyice bilmelidir. Bizim birlik beraberliğimizi bozmak isteyeceklerdir. Yöntemleri ekseri bellidir, ama bunda başarılı olamayacaklardır. Milletimizdeki tarih ve yaşama şuuru çok derinlerdedir; doğru, babalı anneli, temiz, şerefli ahlaklı, Türkmenlerde senlik, benlik, Sünni, Şiilik, köylü, şehirli, Kerküklü, ERBİLLİ, TELAFERLİ,TUZLU yoktur ve olmayacaktır.
Tüm saldırı ve yok etmeye karşı bir olmalı, sımsıkı sarılmalı, Türkmen’in göz ışığı, gönlü olan ANAYURDUMUZ KERKÜK’Ü, bağrımıza, kucağımıza sarmalı, o bizim ümidimiz, BAŞ GÖLGEMİZ, BAŞ ŞEHRİMİZ, GÖZYAŞIMIZ, SEVİNCİMİZ, TEK VARLIĞIMIZDIR.
Düşmanlar, yurdumuzu, atadan kalma kutsal topraklarımızı, kendi malı, saymakla, milletimizi sildirmekle, ve birbirlerinden ayırmakla, Milli Türklük, ruhunu yok etmeye yönelmişlerdir, ve çok insanlarımızı, aydınlarımızı nedensiz yere yalnız Türk olduklarından dolayı, idam ederek, uzun yıllar mahpushaneye atmışlardır, bunun yanında, sürekli tutuklamalarla, işkence, Sürgün, malları üstüne, el koyma, ve başka terör Saddam Barzani, Talabanilar soydaşlarımıza, çok ziyan vermişler.Ve vermektedirler.
14 Temmuz 1959 tarihinde, çok önemli yeri olan, şehit Albay Abdullah Abdurrahman 1913 Yılında Kerkük’te dünyaya gelmişti, Bağdat Harbi okulundan mezun olarak, 1941 yılında İngilizlere, karşı milli harekette yer alarak, 1948 yılında General Mustafa Regaip,Ve Ömer Aliyle birlikte, başarılı olarak FİLİSTİNİ kurtarma harekatına katılarak, yanlarında savaşa katılmıştı, 1958 ihtilalından sonra, Kerkük’te ikinci tümen komutan yardımcısı, olmuştu, içi dürüst, temiz Milliyetçi, mert, atılgan, yiğit, Türk sever yardıma koşan bir Türkçüydü, 1959 yılında Kerkük Katliamından ALLAH’IN yardımı ile mucizeyle, kurtularak, Türkmen Tazehurmatu yoluyla, Bağdada general Abdulkerim Kasıma, gizli olarak, ulaştıktan sonra, Kerkük’teki katliamdan haber vererek, kan kardeşlerini, Türkmen Milletini, büyük felaketten çabasıyla kurtarmıştır. Kerkük’te katliamı yapan keko, komünistlerse Abdulkerim Kasıma, TÜRKLER KERKÜK KALESINDA, ayaklanmışlardır, ABDULLA ABDURRAHMAN başkanlığında ve Silaha sarılmışlardır, Bu yalanı uydurmakla, Abdulkerimin yanında olan şehidimiz, düşmanın sözünü yalanlamakla, Abdul Kerim bildiri vererek, katliam durdurulmuştu, ikinci ordu komutanı, ve keko Komünistlerle, birliklerine gelince, Kerkük Kalasına ateş açarak, toplar atarak, çok sayıda Türkleri şehit ve yaralamışlardır.
Büyük Türkçü şehit Albay 1964- 1973 ve 1974- 1976 yıllarında, Türkmen Kardeşlik ocağının başkanlığını, milli Türklük duygusuyla başararak, ocağa bağlı bir öğrenci yurdu, yoksun ve Arap Baas partisine katılmayan, Türk öğrencileri için 35 kişiyi yerleştiren, bir öğrenci yurdu, doktor şehit Rıza Demirci açarak, Türkçe, Kardeşlik dergisini sürekli olarak yayınlamıştı. Irak Türklerinin durum, meselesiyle, yakından ilgilenerek, milleti için çalışmıştı, tüm Türkmen köy kasaba, şehirler, bölgelerini gezerek, ocağın milletin, ilkelerini, tarih, kültürünü, dilini yaymaya çalışmakla çaba sarf etmişti.
Kaç defa, Saddam rejimi, Türkmen Kardeşlik Ocağı için seçimler yaparak, kendi Arap Baas partisinden adamlarını seçime göndermekle, zorlayarak, ama millet tüm korku, işkence, tutuklamaya karşı, kendi albayı Abdullah Abdulrahman seçmişti, en son Irak terör hükümeti bir bildiriyle, kendi elemanlarını, Saddamcıları iş Başına atarak, 1976 yılında Saddam Baas rejimi, Türkleri yok etmek için, kıyıcı politikasına, dayanarak şehit Albayı Ocağın başından uzaklaştırmakla, 1979 yılında mart ayında arkadaşları, Milliyetçi, Ülkücü, Türkçü şehitlerimiz NECDET KOÇAK, ADİL ŞERİF, ve şimdiye kadar yeri pek belli olmayan, bilim adamımız RIZA DEMİRCİ ile birlikte, tutuklanarak 67 yaşında 16 Ocak 1980 tarihinde, Türklük tutkusundan dolayı, türlü işkencelerle gözlerini oyulmuş ve idam edilerek şehitler kervanına katılmıştır.
Kerkük etrafını, türlü araçlarla, Silahlarla, abluka eden düşman, öteki Türkmen şehir, ilçe, köy kasaba, bucaklarla, ilişkisini keserek, Türkmen milleti KERKÜK Türklerinin, çile işkence, yardımına ulaşmasın diye, buna rağmen yiğit atılgan Türkmen sever kardeşler, Tazehurmatu, Altunköprü, Telaferden çok yerlerden kardeşler hazırlık görmekle, Kerkük sınırına dayanmışlardır.buda belli ki, Türkmen milleti, her bir zaman, her bir alanda, ayrımsız düşmanlara karşı, korkmadan savaşacaklar, Silahı, Kalem, Kültür, Efendilik,Töre, şerefle, Bilgiyle, İslam Diniyle, Kan, Can, Gönül, Duygu, İlke, Birliğiyle, duracaklar.
Adı geçen Türklük, Kerkük hak yolunda şehit olan kan kardeşlerimizi anarken ULU TANRIDAN, Bol, bol rahmet dileriz. Yerleri Cennet olsun.
Kalan yakınlarına ve tüm Türk dünyasına, bağımsızlık, özgürlük, sağlık mutluluk diler.
Her bir çağda, şehitlerimizin yakmış, olduğu Meşale, çırağı elden ele, iç Türklük, Turancılık, umuduyla taşarak, milli davayı, el gönül fikir ülkücülük ilke, prensibiyle, yürütmeliyiz. Yıllar boyu, Irak Türklerinin vermiş olduğu, tarihi mücadelenin çok büyük yeri vardır, Kerkük Türklüğün önde gelen en büyük Türkçü, Milliyetçi kahramanları idam edilmekle, TÜRKMEN Milletini çile, acı, matem kara bir günlere de boğarak, yaşatmıştır. Milli Türklük davası, uğrunda Mücadele vermekle, şehit kan kardeşlerimizin, kanları ile, duygularıyla, tüm ümitlerimiz gerçekleşecektir.
Kerkük, Türklük, toprak, bayrak, ilke yolunda milli mücadeleyle, can, kan veren dava ülküdaşlarımız, her an coşku, özverilikle, anılarak, büyük şehitlerimizi, kahraman liderlerimizi, yeni kuşaklara tanıtıp, anlatmalıyız ve davamıza, can gönülle bağlanmalıyız.
hiç bir Zaman onları unutmadan, yollarında yürümeye devam edeceğiz..
TÜM TÜRK DÜNYASI ŞEHİTLERİMİZİN, RUHLARI ŞAD OLSUN...
Türk Kerkük şehrinde, Komünist, Barzanciler tarafında her türlü
İişkenceyle Türklük uğrunda Şehit edilen kan kardeşlerimizin adları.
1- Ata Hayrullah- albay
2-İhsan Hayrullah- yarbay doktur
3-Selahattin Avcı - iş adamı
4-Mehmet Avcı .... Memur
5-Nihat Fuat Muhtar. Öğretmen
6-Cihat Fuat Muhtar.. öğrenci
7-Emel Fuat Muhtar .. Öğrenci 12 yaşında
8-Kasım Neftçi .. Arazi Sahibi
9-Ali Neftçi .. Serbest Meslek
10- Osman Hıdır .. Kahve Sahibi
11-Cahit Fahrettin ..Öğrenci
12- Zuhur İzzet Casım Çaycı..Kahve Sahibi
13-Şakır Zeynel .. Kahve Sahibi
14-Gani Nakip ..Memur
15- Kemal Abdulsemet ..Mühendis
16-Fatih Yunus Ali..Teknisyen
17-Cuma Kamber ..Teknisyen
18-Enver Abbas ..Öğrenci
19-Kazım Abbas Bektaş ..Öğrenci
20- Hacı Necmettin Abdullah .Serbest Meslek
21-Hasib Ali ..İşçi
22-Nurettin Aziz .. İşçi
23- İbrahim Ramazan ...Tamirci
24-Abdulhalık İsmail ...Öğrenci
25- Abdullah Ali Bayatlı..Teknisyen
26-Selahattin Kayacı..İşçi
27- Abbas Kadir ...Öğrenci
28-Selahattin Köprülü ...Polis
29-İbrahim Hemze ...Kasap
Kemal’in Annesi olarak tanılan yaşlı bir ev hanımı
30- Adil Abdülhamit .. Öğretmen
31-Abdullah Ahmet... İşçi
32-Habib Ali ..
33- Abdulganı Seyit Mehmet..
34- Sadık Kaleli...
35-Halil Şakır ...Serbest İş
36-Salah Terzi ..Serbest İş.
Yazan: Sadun KÖPRÜLÜ
ITMC
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Irak Kerkük Türklerine karşı, Komünistlerin yani Marksist-Leninistlerin ideolojik ve gayrı ahlaki benzerlikleri gereği iktidarı ele geçirmiş Baasçılar la işbirliği yaparak Türk/Türkmenlere karşı yapılan saldırıların ve acımasızca yaptıkları katliamların tarihidir.
Oysa uzun yıllar içerisinde Basçıların yürüttüğü benzeri baskı ve zulümlere karşılık, alıp koruduğumuz, evlerimize sakladığımız –netice itibariyle bu “dağlı”,”feodal güçler” fırsat kendilerine düştüğünde sinsice ve kahpe davranışlar göstermekten geri durmamış, çok sayıda Türkmen’i en vahşi yöntemleri kullanarak öldürmüş, halkı sindirmeye, korkutmaya, dağılmaya çalışmışlardır. Pek çok Türk öncüsü, genci kadın erkek demeden katledilmiş, mal mülk yakılmış yağmalanmış, talan edilmiştir.
Komünist, kekoçü militanlar, gerçekte bugünlere gelinen yolda işgal güçlerinin yolunu açmış, her zaman bir başka gücün oyuncağı olarak… Başta aydınları kurşuna dizmiş veya yerinden yurdundan ederek başka yerlerde yaşamak zorunda bırakmışlardır. Zulümleri anlaşılır değildir: Dipçikle dövülerek, şehit edilerek, bir bölüm Türkleri, diri, diri toprağa gömmüşlerdir, kimide direk, elektrikle asılarak, Temmuzun sıcak güneşin altında bırakılmıştı.
Irak Türklerinin çoğunun gözleri oyularak, bedenleri sokak, sokak sürüklenerek, kamyon, Traktörler üzerlerinden geçmişti. Kerkük Türklerine karşı, canavarca işlenen bu toplu soykırım, katliam düşünce aklımızda en çok içli derin yer almakla iz bırakmıştı.
Irak’ta kraliyet rejimine son vermekle, devrildikten sonra, bir cumhuriyet rejim kurulmuştu, Irak Türkleri bu yeni devrimden, cumhuriyetten, mutlu, hayırlı, kurtuluş günlerin, sevinçli, anlarını yaşamakla, bir hayal kurmak üzere, özgürlüklerine kavuşmalarının, en güzel günlerini yaşamakla, sevinçliydiler.
Bu sevinç, mutluluk çok sürmeden, kızıl komünistler, Feodalitenin esiri olduğu halde Barzani-Talabani Kızıl diktatörlüğün kıyıcı, cellât canavarlarına karşı, Kerkük -Irak Türkleri direnerek, özgürlüklerini, anadillerini, yüce tarihlerini savunarak, ercesine, aslancasına durarak, bunun karşılığını, bu korkunç katliam sonucu şehitlerin kanı dökülerek, bu atılgan, kahraman Türk milleti için canlarından vazgeçirerek, Kerkük’ün mas mavi göğünde, bir Ayyıldız olarak parladılar, Bu kara şom gün akşamdan başlayarak üç gün, üç gece sürmüştü.
Şehitlerimiz düşmanlara, kızıl Kürtlere karşı, birer Boz kurt, yiğit Mehmetçik, Türk eri idiler.
Kerkük ve etrafı, yüzde yüz Türk olarak, başka yerlerden gelen keko, En son da Saddam rejiminin, her türlü yardımıyla, Arap devletlerinden gelen Araplar, Kerkük nüfusuna girmekle, kendilerini Kerküklü Arap, yoksa Kerküklü keko saymakla, uzun yıllardan dedelerin, ataların kanları, canlarıyla kurulan, Kerkük boş sözle, boş kafayla, yalan uydurmayla değişilemez, Kerkük’ün Türklüğüne Tarihi, gömütler, mezarlar birer kanıt diye görülmektedir.
Kerkük Türklerin kendi milletinin idaresinde olduğu zaman, başka her bakımdan ilerlemiş, bir yurt idi bu topraklarda, Türkmen milletinin kurmuş oldukları devletlerde göz önündeydi, Kerkük Irak’ta başka milletlerin, Türk düşmanlarının yönetimi altına girdiği andan, şimdiye kadar Kerküklü ve tüm Irak Türkleri her türlü baskı, zulüm, işkence uzaklaşma, sürgün, mahpushane, idam, katliamlara, uğramaktadırlar.
Buna karşın Irak Türkleri, hiç bir zaman ümitsiz ve anavatan tüm dünya Türklerinin, biricik vatanları olan, Türk bağımsız, Türkiyesiz olamadılar ve Türkiye’den ümitlerini kesmediler, tüm baskı, zulüm içindele, yüce tarihlerini kültür, benliklerini, dillerini, gelenek, görenek, adetlerini korudular. Ve mücadelelerini sürdürmüşlerdir.
Kerkük katliamını Kürtler, Komünistler Türklere karşı birleşerek, planlarından Kerkük
Türk’ünü, Turancıları yok etmeyi yıllar boyu çizerek, tam zamanı 14 Temmuz 1959 olarak seçmişlerdir.
Türk’ün en büyük düşmanı, olan Barzani ve yüksek komünist şurası, Irak
Cumhurbaşkanı, diktatör Abdülkerim Kasımla temasa geçerek, yönerge aldıktan sonra harekete geçmişlerdir.
Kerkük ikinci tümen kumandanı olan Nazım Tabakçalı vatana hıyanet suçuyla Mehdavı yargı evi tarafından idam etmişlerdir, Yerine Barzani’nin dostu aşırı kızıl komünist Davut El Cenabı, yıllarca Rusya’da kalarak, sonradan kurşuna dizilmiştir, ve Irak yüksek komünist şurası başkanı, Türk düşmanı, kızıl keko Maruf Benzenci atılmıştı, kendileri gibi, kıyıcı komünist Cebbar Pıruz han, Nuri Molla Veli, Kitapçı Ojen Ermeni komünist birleşerek, Kerkük’te olan Emniyet, yönetmenleri, başka yerlere göndermekle, Komünistleri götürmüşlerdir, ve Kerkük şehrinin her bir yerine Kürtler, Komünistler yerleşerek, türlü silahlarla [Halk Mukavemet ] Teşkilatı, üç bin
Kerküklü Türk gencini tutuk evine atarak, planlarını uygulamaya başladılar,
Irak’ın İhtilalinin yıl dönümünü 14 Temmuz 1959 günü Komünist, Kürtler, ellerinde iplerle dolaşmakla, bir avuç olarak bir Türkmen gazinosuna saldırıda bulunarak, Osman Hıdır Türk’ü şehit etmişlerdi.
Türkmenler bu Kürtlere, Komünistlere karşı durmak, savaşmaya katılmak isteyerek, ikindi tümen tarafından bir bildiri yayınlanarak, dışarı sokağa çıkma yasaklanması bildirildi, Bu yasaklık belli oldu ki, yalnız Kerkük Türk’ü için imiş, Türklerde yasaya, sisteme, düzene saygı gösteren millet oldukları için, buyruğa uyarak her kes evine yüzleştiler.
keko Komünist subay, askerleri Kerkük’ün her bir yerini, ablukaya silahlılarla sardıktan sonra, tüm keko yerlerinden gelen Komünist, Kürtler, Türkmen evlerine saldırdılar, doğru Türk olanların adları, yanlarında yazılarak, askeri Kışlaya götürerek, kurşuna dizdiler, önde tanılan Türkçü şehit Ata, İhsan Hayrullah kardeşler, Kasım, Ali Neftçi, Mehmet Selahattin avcı kardeşler, Nihat, Cihat, Emel Fuat Muhtar üç kardeşlerle, çok sayıda Milliyetçi,Türkçü gençlerimiz, şehit olmuştu, ondan sonra ALLAH’TAN korkmayan, canavarlar cesetlerini caddede, sokaklarda sürükleyerek, kimi Türklerinde, diri, diri iki ciplere bağlamakla, ters yöne giderek, cesetlerini ikiye bölmüşlerdir. Sloganlarda atarak, yok olsun, kahrolsun Türkiye, kahrolsun Turancılar, kahır olsun Türkler gericiler, gazino, dükkânlarda, evlerde o zaman Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye, Enver Paşa ve Boz kurtlar resimleri bulunmaktaydı, resimleri parçalamaya başladılar.
Korkuları insanlık, Osmanlı, Türklük, Oğuzluk idi. Uyguladıkları bu korkunç katliam üç gün, üç gece sürmüş, feodal çeteler dağlardan gelerek, askeri araçları Kerkük şehrine götürmekle, tüm dükkân ve mağazalara saldırarak her ne varsa onu yağmalayarak, her şeyi unuturlar, yağmalara dalmasaydılar Türklerin Şehit sayısı dehada çok artardı.
Bu acı, kötü, korkunç durumu görenlerin çoğu, çıldırdı, çok gebe kadınlar çocuklarını düşürdü, çok sayıda Türkmenler suçsuz, günahsız kıyıcı keko komünistler tarafından, öldürülmekle, bir çok Türklerde yaralanmıştı, aile çocuklarının gözü önünde, kurşunlanarak şirin canlarını vermişlerdir, bunun yanında iki kardeşle 12 yaşında EMEL MUHTAR da, göz yaşlarına, çığlık, feryat figanlarına aldırış edilmeden canavarca katledilmiş, yani acımadan, şehit etmişlerdi, Küçük kız Emel, öğrencidir; bir genç kız olarak, Azize, Semire adında iki kız kardeşi vardı, Nihat, Cihat, Kubat, adında üç ağabeyi, babası Fuat mahalle muhtarı idi, hep bir evde yaşıyordular, 15 Temmuz kapıları çalındı, silahlı peşmergeler, bunlar çakal sürüsü mevkiindeler ki aynı zamanda Marksist, tanrı tanımaz kimselerdir; Nihat, Cihat ve Kubatı vura, vura tutuklayarak sürüklediler, Babanın ilerlemiş yaşına, ak sakalına bakmadan, yine çaresiz zavallı annenin gözyaşları, taştan olan yüreksizleri bile tikilememiştir.
Ağlamak, gözyaşı dökmek, yaka yırtmak bu canilere, cellâtlara insan olmayanlara, ALLAH, PEYGAMBER tanımayanlara, ne yapacaktır? Baba, bu katillerin önüne atıldı, beni öldürün onların yerine demiştir yararsız. Aynı şekilde annenin çırpınışları. Beni götürün, öldürün onlara kıymayın, çocuktular, anne, baba yalvarıyorlar. O eli kanlılar, zalimler ne anlarlar çocuk, anne, babalık hakkı, ciğeri ne bilirler. Adamı ve kadını o kadar döverek bir kenara atıp ardından Nihat’ı kurşuna dizerek şehit ettiler. Küçük bir kız… Ağabeycisine koşan 12 yaşında Emel de, hainler tarafından kurşunlanarak, kardeşinin yanına düşerek, şirin canını verdi. Ardından bu gaddarlar, kıyıcı ve cellâtlar kurşunu Cihatta doğru çevirmişlerdir. Bu vahşiler, Emel ve iki kardeşi dışarıya doğru sürükleyerek, araba arkasına iple bağladıktan sonra, Kerkük caddelerinde sürüklediler…
Gözleri kanla dolan katiller, Türk düşmanları, nerde Türkmen evi olarak bırakmadılar, aramaya başladılar, hayatını Irak ordusu, toprağına, taşına, canını adayan, ve savunan, yiğit, kahraman, bir liderimiz sayılan ATA HAYRULLH 14 Temmuz katliamının ilk gecesinde, evde çocuklarıyla konuşmakla, onlara Türklükten, tarihten söz açarak, aynı an tüm aile çocuklarına, TÜRK milli kıyafetlerini giydirmelerini istemişti, kendiside onlarla, Hain Komünistler uşakları kapısını çalarak, seni komandan kışlada istiyor diye, onu Türklerin olduğu ölüm kan meydanına götürdüler.
Kıyıcı canavarlar, ona en iğrenç işkence, acıyı gösterdiler, ve onu kışlanın önünde, bulunan bir ağaca, bağladıktan sonra, Kurtça diri, diri etlerini keserek, TURANÇILARIN, TÜRKÇÜLERİN, LİDERİ, ATA HAYRULLANIN ETİNİN KİLOSU 10 FİLİZ, ALAN VARMI?...(FILIZ, “kuruş” anlamında…)
ve etlerini etrafta olan, hayvan önüne, atmaya başladılar.
Katiller bu defa aynı durumu, kardeşi Yarbay Doktor, İHSAN HAYRULLA da bu biçimde şehit oldu, kardeşinin önünde işkence yaparak, yüreği insan sevgisine dolu kendisine zulüm, işkence, eden bu cellâtları defalarca bedava olarak ilaç ederek evinde yaşatmıştı, onlara yemek, su vermişti.
Kimsesiz olan Türkmenlerin yalnız dillerinde, ALLAH, PEYGAMBER diye bağırmakla, çağırmaktaydılar, buna karşın tanrı tanımaz komünisti, soyguncusu,insan nesline zulümden zevk duyan hasta ruhlular…Bu duruma geçmişleri “suç işlemek”,”medeni yaşantıya intibak etmemek,edememek”,
”gayrı meşru yaşamak”,”başka güçlerin emrinde olmaktan geçen Barzani ve Talabani emrindeki sürüler, Abu Cehil azgınlığını geride bırakmış, kâfire rahmet okutur bir cehalet salyasıdır dudaklarında:-Haşa- “ALLAH YOK, İZİNE GİTMİŞ” “PEYGAMBER SİHİRBAZ. BÜYÜCÜYDÜ” “Sizi kimse kurtaramaz, bakalım Sevdiğiniz Türkiye gelsin, Mustafa Kemal Atatürk te öldü, kim kurtaracak sizleri. Bizlerden başka Kerkük’te başka bir kimse yaşayamaz, Çıkın buradan… “
Kerkük katliamı, soydaşlarımızın, şehit edilmesi toplu, yok etme planı komünist militanları, organize etmekle, birçok etnik grupların, işbirliğiyle, gerçekleşmişti ve Irak hükümeti, yardımıyla yapılmıştı, ikinci ordu komutanlığı, birliklerinde katılmıştı.
Ve Kerkük katliamına, önde gelen Türkmen düşmanlarından, keko liderlerinden Celal Talabani’nin de elinde silahla, Kerkük cadde, sokaklarında, Türkmen’e ateş açarak, sürekli ordu karargâhında bulunmaktaydı. Ayrıca Komünist keko çıldırmış ırkçı Nuri Talabani de büyük rol oynamıştı, Celal ile Mustafa Barzani, önde gelen sorumlular arasındadırlar.
Yıllar süren Arap keko düşmanlığı ve keko, keko düşmanlığı çatışması Irak Türklerine karşı birden unutularak, dost kardeş olarak, birbirlerine sarınarak, Türkleri yok etmeye çalıştılar, Mustafa Barzani, ileri gelen Kürtlerin evinde, toplantı yaparak, Türklere karşı plan çizmekteydi, Bilgi, yönerge veriyordu, ertesi gün Barzani, Bağdat’a büyük kalabalıkla uğurluyorlar ve Bağdat’ta planlarını yeniliyor, elemanlarda olaylar çıkarıyor, büyük kavgalar olarak, Türklerin dükkân, mağazalarını, yağma, paramparça olarak Türkçe yazılan tabelalar indiriliyorlar, Turancılara ölüm, Kerkük Kürtlerindir, Türk yok, boş sözleri bağırarak, sokaklarda koşuyorlardı.
Düşmanların amaçları, Bu katliamdan Kerkük’ün en aydın, yetişmiş atılgan kahraman liderlerini, yok etme, onları sahipsiz, başsız bırakmak, Türkleri zulüm işkence, baskıyla, korkutma topraklarından kaçırmak, yerlerini almak, Türklerin sahip oldukları, varlı zengin petrol bölgesinden, uzaklaştırmak, kendi ellerine geçirmek, Türkmen ocaklarını söndürmek istiyorlardı.
çünkü Irak Türkleri, her bir bakımdan, başkalarından dehada iyi, şerefli, töreli, erdemli, efendi, tarihi yüce, eski bir millet, büyük uzun yıllar hüküm eden, devletler kuran, yiğit kahramanlıkla, tanılan, doğru Müslüman, Ulu Tanrıya inanan, bir millet olduğundan dolayı, kendileri boş hayale, yaşamakla, devlet kurma, ve Kerkük benim olacak diye, kendilerini aldatmakla, eziklik, psikolojik hastalığına, düşerek, kompleks Türk düşmanlığını yaşamaktadırlar.
Bu planlara karşı, Türkmen milleti, bu gün deha da uyanık, düşmanını tanımakla, Bağdat yönetimi ve tüm düşmanlar iyice bilmelidir. Bizim birlik beraberliğimizi bozmak isteyeceklerdir. Yöntemleri ekseri bellidir, ama bunda başarılı olamayacaklardır. Milletimizdeki tarih ve yaşama şuuru çok derinlerdedir; doğru, babalı anneli, temiz, şerefli ahlaklı, Türkmenlerde senlik, benlik, Sünni, Şiilik, köylü, şehirli, Kerküklü, ERBİLLİ, TELAFERLİ,TUZLU yoktur ve olmayacaktır.
Tüm saldırı ve yok etmeye karşı bir olmalı, sımsıkı sarılmalı, Türkmen’in göz ışığı, gönlü olan ANAYURDUMUZ KERKÜK’Ü, bağrımıza, kucağımıza sarmalı, o bizim ümidimiz, BAŞ GÖLGEMİZ, BAŞ ŞEHRİMİZ, GÖZYAŞIMIZ, SEVİNCİMİZ, TEK VARLIĞIMIZDIR.
Düşmanlar, yurdumuzu, atadan kalma kutsal topraklarımızı, kendi malı, saymakla, milletimizi sildirmekle, ve birbirlerinden ayırmakla, Milli Türklük, ruhunu yok etmeye yönelmişlerdir, ve çok insanlarımızı, aydınlarımızı nedensiz yere yalnız Türk olduklarından dolayı, idam ederek, uzun yıllar mahpushaneye atmışlardır, bunun yanında, sürekli tutuklamalarla, işkence, Sürgün, malları üstüne, el koyma, ve başka terör Saddam Barzani, Talabanilar soydaşlarımıza, çok ziyan vermişler.Ve vermektedirler.
14 Temmuz 1959 tarihinde, çok önemli yeri olan, şehit Albay Abdullah Abdurrahman 1913 Yılında Kerkük’te dünyaya gelmişti, Bağdat Harbi okulundan mezun olarak, 1941 yılında İngilizlere, karşı milli harekette yer alarak, 1948 yılında General Mustafa Regaip,Ve Ömer Aliyle birlikte, başarılı olarak FİLİSTİNİ kurtarma harekatına katılarak, yanlarında savaşa katılmıştı, 1958 ihtilalından sonra, Kerkük’te ikinci tümen komutan yardımcısı, olmuştu, içi dürüst, temiz Milliyetçi, mert, atılgan, yiğit, Türk sever yardıma koşan bir Türkçüydü, 1959 yılında Kerkük Katliamından ALLAH’IN yardımı ile mucizeyle, kurtularak, Türkmen Tazehurmatu yoluyla, Bağdada general Abdulkerim Kasıma, gizli olarak, ulaştıktan sonra, Kerkük’teki katliamdan haber vererek, kan kardeşlerini, Türkmen Milletini, büyük felaketten çabasıyla kurtarmıştır. Kerkük’te katliamı yapan keko, komünistlerse Abdulkerim Kasıma, TÜRKLER KERKÜK KALESINDA, ayaklanmışlardır, ABDULLA ABDURRAHMAN başkanlığında ve Silaha sarılmışlardır, Bu yalanı uydurmakla, Abdulkerimin yanında olan şehidimiz, düşmanın sözünü yalanlamakla, Abdul Kerim bildiri vererek, katliam durdurulmuştu, ikinci ordu komutanı, ve keko Komünistlerle, birliklerine gelince, Kerkük Kalasına ateş açarak, toplar atarak, çok sayıda Türkleri şehit ve yaralamışlardır.
Büyük Türkçü şehit Albay 1964- 1973 ve 1974- 1976 yıllarında, Türkmen Kardeşlik ocağının başkanlığını, milli Türklük duygusuyla başararak, ocağa bağlı bir öğrenci yurdu, yoksun ve Arap Baas partisine katılmayan, Türk öğrencileri için 35 kişiyi yerleştiren, bir öğrenci yurdu, doktor şehit Rıza Demirci açarak, Türkçe, Kardeşlik dergisini sürekli olarak yayınlamıştı. Irak Türklerinin durum, meselesiyle, yakından ilgilenerek, milleti için çalışmıştı, tüm Türkmen köy kasaba, şehirler, bölgelerini gezerek, ocağın milletin, ilkelerini, tarih, kültürünü, dilini yaymaya çalışmakla çaba sarf etmişti.
Kaç defa, Saddam rejimi, Türkmen Kardeşlik Ocağı için seçimler yaparak, kendi Arap Baas partisinden adamlarını seçime göndermekle, zorlayarak, ama millet tüm korku, işkence, tutuklamaya karşı, kendi albayı Abdullah Abdulrahman seçmişti, en son Irak terör hükümeti bir bildiriyle, kendi elemanlarını, Saddamcıları iş Başına atarak, 1976 yılında Saddam Baas rejimi, Türkleri yok etmek için, kıyıcı politikasına, dayanarak şehit Albayı Ocağın başından uzaklaştırmakla, 1979 yılında mart ayında arkadaşları, Milliyetçi, Ülkücü, Türkçü şehitlerimiz NECDET KOÇAK, ADİL ŞERİF, ve şimdiye kadar yeri pek belli olmayan, bilim adamımız RIZA DEMİRCİ ile birlikte, tutuklanarak 67 yaşında 16 Ocak 1980 tarihinde, Türklük tutkusundan dolayı, türlü işkencelerle gözlerini oyulmuş ve idam edilerek şehitler kervanına katılmıştır.
Kerkük etrafını, türlü araçlarla, Silahlarla, abluka eden düşman, öteki Türkmen şehir, ilçe, köy kasaba, bucaklarla, ilişkisini keserek, Türkmen milleti KERKÜK Türklerinin, çile işkence, yardımına ulaşmasın diye, buna rağmen yiğit atılgan Türkmen sever kardeşler, Tazehurmatu, Altunköprü, Telaferden çok yerlerden kardeşler hazırlık görmekle, Kerkük sınırına dayanmışlardır.buda belli ki, Türkmen milleti, her bir zaman, her bir alanda, ayrımsız düşmanlara karşı, korkmadan savaşacaklar, Silahı, Kalem, Kültür, Efendilik,Töre, şerefle, Bilgiyle, İslam Diniyle, Kan, Can, Gönül, Duygu, İlke, Birliğiyle, duracaklar.
Adı geçen Türklük, Kerkük hak yolunda şehit olan kan kardeşlerimizi anarken ULU TANRIDAN, Bol, bol rahmet dileriz. Yerleri Cennet olsun.
Kalan yakınlarına ve tüm Türk dünyasına, bağımsızlık, özgürlük, sağlık mutluluk diler.
Her bir çağda, şehitlerimizin yakmış, olduğu Meşale, çırağı elden ele, iç Türklük, Turancılık, umuduyla taşarak, milli davayı, el gönül fikir ülkücülük ilke, prensibiyle, yürütmeliyiz. Yıllar boyu, Irak Türklerinin vermiş olduğu, tarihi mücadelenin çok büyük yeri vardır, Kerkük Türklüğün önde gelen en büyük Türkçü, Milliyetçi kahramanları idam edilmekle, TÜRKMEN Milletini çile, acı, matem kara bir günlere de boğarak, yaşatmıştır. Milli Türklük davası, uğrunda Mücadele vermekle, şehit kan kardeşlerimizin, kanları ile, duygularıyla, tüm ümitlerimiz gerçekleşecektir.
Kerkük, Türklük, toprak, bayrak, ilke yolunda milli mücadeleyle, can, kan veren dava ülküdaşlarımız, her an coşku, özverilikle, anılarak, büyük şehitlerimizi, kahraman liderlerimizi, yeni kuşaklara tanıtıp, anlatmalıyız ve davamıza, can gönülle bağlanmalıyız.
hiç bir Zaman onları unutmadan, yollarında yürümeye devam edeceğiz..
TÜM TÜRK DÜNYASI ŞEHİTLERİMİZİN, RUHLARI ŞAD OLSUN...
Türk Kerkük şehrinde, Komünist, Barzanciler tarafında her türlü
İişkenceyle Türklük uğrunda Şehit edilen kan kardeşlerimizin adları.
1- Ata Hayrullah- albay
2-İhsan Hayrullah- yarbay doktur
3-Selahattin Avcı - iş adamı
4-Mehmet Avcı .... Memur
5-Nihat Fuat Muhtar. Öğretmen
6-Cihat Fuat Muhtar.. öğrenci
7-Emel Fuat Muhtar .. Öğrenci 12 yaşında
8-Kasım Neftçi .. Arazi Sahibi
9-Ali Neftçi .. Serbest Meslek
10- Osman Hıdır .. Kahve Sahibi
11-Cahit Fahrettin ..Öğrenci
12- Zuhur İzzet Casım Çaycı..Kahve Sahibi
13-Şakır Zeynel .. Kahve Sahibi
14-Gani Nakip ..Memur
15- Kemal Abdulsemet ..Mühendis
16-Fatih Yunus Ali..Teknisyen
17-Cuma Kamber ..Teknisyen
18-Enver Abbas ..Öğrenci
19-Kazım Abbas Bektaş ..Öğrenci
20- Hacı Necmettin Abdullah .Serbest Meslek
21-Hasib Ali ..İşçi
22-Nurettin Aziz .. İşçi
23- İbrahim Ramazan ...Tamirci
24-Abdulhalık İsmail ...Öğrenci
25- Abdullah Ali Bayatlı..Teknisyen
26-Selahattin Kayacı..İşçi
27- Abbas Kadir ...Öğrenci
28-Selahattin Köprülü ...Polis
29-İbrahim Hemze ...Kasap
Kemal’in Annesi olarak tanılan yaşlı bir ev hanımı
30- Adil Abdülhamit .. Öğretmen
31-Abdullah Ahmet... İşçi
32-Habib Ali ..
33- Abdulganı Seyit Mehmet..
34- Sadık Kaleli...
35-Halil Şakır ...Serbest İş
36-Salah Terzi ..Serbest İş.
Yazan: Sadun KÖPRÜLÜ
ITMC
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Similar topics
» 14 Temmuz 1959 Tarihinde Kerkük Türklerine karşı Acımasız kanlı Katlia
» AZERBAYCAN TARİHİNDE KANLI AMA ŞEREFLİ BİR GÜN
» Irak Türkmenlerinin Kerkük'te uğradıkları en büyük katliam: 14 TEMMUZ
» Kerkük Bizimdir" etkinliği Kerkük için sizleri bekliyoruz
» Kerkük’ü Siz unutsanız bile, Kerkük sizleri unutmayacaktır
» AZERBAYCAN TARİHİNDE KANLI AMA ŞEREFLİ BİR GÜN
» Irak Türkmenlerinin Kerkük'te uğradıkları en büyük katliam: 14 TEMMUZ
» Kerkük Bizimdir" etkinliği Kerkük için sizleri bekliyoruz
» Kerkük’ü Siz unutsanız bile, Kerkük sizleri unutmayacaktır
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Turan Coğrafyası :: Türk Devletleri
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz