Senegalli Müslümanlar aman dikkat…

[İlteriş Kağan]

Erdoğan geçen hafta Afrika turuna çıktılar. Dünyada bizi dinleyecek başka bir ülke kalmadı! … Esip gürleyecek bir orası kalmıştı… Tahmin ettiğimiz gibi, esti, gürledi, ama yağmadı…

Yağacak bir durumda yoktu. “Aman süreç bozulmasın…” nasihatlerine öylesine uyuluyor ki, neredeyse, öksürmeye korkuyorlar. Ne de olsa bu süreci herkes çok önemsiyor, Avrupa’sı, Amerika’sı, cümle ecnebisi…

Süreç bozulmasın diye, Atlantik’in “derin” hocalarında nasihatler bile geldi… O hoca ki öyle her konuda konuşmaz, siyasetten uzak durur!

Siyaset “şeytan işidir, Müslüman uzak dursun…” der.
Ama Amerika ve İsrail menfaati söz konusu olunca, bir anda siyasetin ortasında şeytan hızında beliriverir. Ne de olsa masanın bir tarafında Türk milleti, öbür tarafında ise Amerika ve İsrail ittifakı… Doksan yıl sonra yine Sevr, yine bölünme ve parçalanma…

Neyse Afrika’ya dönelim…
Başbakan Senegal İş forumunda bir konuşma yaptılar. Bu konuşmada Afrikalı Müslümanların İngilizler tarafından kandırılarak “Osmanlı’yı koruma vaadiyle” Çanakkale’ye nasıl getirildiklerini ve İngiliz safında Müslümanlara karşı nasıl savaştırıldıklarını anlatarak şöyle devam etti:

“…Senegalli kardeşlerimiz Çanakkale’de Müslümanlara karşı savaştığını Seddülbahir’de okunan ezan ile anladılar. Anlayınca da kendilerine teslim edilen, İngiliz toplarını ve cephanelerini imha ederek Müslümanların safına geçtiler…” Sayın Başbakan çok doğru buyurdular aynen böyle olmuş.

Kendilerini dinlerken “bu kadarına pes doğrusu” dedirten pişkinliğini ise hayretler içerisinde izledim. Bir şiirle birlikte geldiği iktidar koltuğunda, on yıldır yanlış politikaları ile Müslümanları Haçlı safında tutan sanki kendileri değil.

Irak, Amerika tarafından işgal edilerek bir buçuk milyon Müslüman katledildi. Saldırılar esnasında Irak minarelerinde ezan okunmuştu. Okunan bu ezanı ülkemizde ve dünyada tüm Müslümanlar, canlı olarak çaylarını yudumlayarak izlediler.
Senegalli Müslümanlar gibi “bu ülkede ezan okuyor” diyerek saf değiştirmediler. Hepsi zalim Saddam’ın bir an önce devrilmesini bekledi! …

Amerikan bombaları Bağdat’ı cehenneme çevirdi… Abdülkadir Geylani Hazretleri başta olmak üzere tüm Allah dostlarının türbelerine bombalar yağdı. Ama onlar saflarını hiç bozmadılar! …

Senegalli Müslümanları İngilizler kandırmıştı, ya bizi kimler kandırdı da bir ezanla değil, yüzlerce ezan ve sala ile bile ayıkıp safımızı değiştirmedik? Afganistan’da yine öyle… Ne imiş? “Biz eğitim veriyormuşuz” bari eğitim yerine savaşsak da hiç olmasa, Afganlı alnından değil de ayağında vurulurdu…

Libya’da farklı mı davrandık?
İzmir’i saldırı merkezi yaparak Müslümanları Haçlı ordusu ile birlikte katlettik. Bu ülkede de ezan okunuyordu. Ama safımız yine haçlıydı…

Gelelim Suriye’ye:
Suriye’de AKP iktidarının destek vererek devirmek istediği rejim; hukuk sitemini Hanefi fıkhına göre oluşturmuş şeriatla yönetilen bir ülke. Yani sadece ezan okunmuyor… Üstelik bürokrasisi tamamen Sünni… Esat Şii, eşi Esma hanımefendi ise Sünni…

Tüm bu gerçekler insanımızdan gizlenerek Esat zalim ilan ediliyor. Neden çünkü Esat, İsrail’in en büyük korkusu Lübnan’daki Hizbullah’ı destekliyor. Bu nedenle İsrail’in güvenliği için birinci tehdit…

Bizler nasıl oluyor da böyle bir ülkenin Haçlı adına yok olması için isyancı teröristleri destekliyoruz? Safları göremiyor, Hak ve batılı birbirine karıştırıyoruz…

İsrail’i koruyan patriotları ülkemiz topraklarına konuşlandırıyoruz. Üstelik parasını ödeyip düğmesini de ecnebiye vererek.
Senegalli Müslümanlar bir ezan ile Haçlı ve Müslüman safını fark ederken biz neden göremiyoruz? Hem de binlerce ezan ve salaya rağmen…

Onlar şükretsinler ki Sayın Erdoğan ve AKP’si o dönemde yoktu. Yoksa öyle saf değiştirmeleri asla kolay olmazdı. Bundan sonra kendilerine dikkat etsinler, Erdoğan’ın gezdiği İslam beldeleri cehenneme dönüyor.

Allah onları Afrika baharından korusun.

Yusuf Karaca