Ne için savaşacaksın? Kimin için? Değecek mi?
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Türkçülük ve Turancılık Hakkında Her Şey
1 sayfadaki 1 sayfası
Ne için savaşacaksın? Kimin için? Değecek mi?
Ne için savaşacaksın? Kimin için? Değecek mi? Kimler için ölüme atılacaksın?
Bilinçsizce Yaşayanlar
Ne için savaşacaksın? Kimin için? Değecek mi? Kimler için ölüme atılacaksın?
Okulda, evde, işte, metrobüste, yemekte hatta tuvalette ellerinden telefonu düşürmeyen, kitap ve gazete okumaktan aciz boyalı kızlar ve tiki erkekler için mi?
Ya da karşı cinsi bir karış etek ve dekolte kıyafetlerle etkilemeye çalışan ”süslü kokanalar” için mi? Ya da hangi kızı yatağa atsam diye hayal kuran; üniversiteyi genelev gibi gören yırtık pantolonlu, küpeli ve çeşit çeşit dövmeli ”yakışıklılar” için mi?
Yoksa yüzyıllardır senin vatanında bağımsızlık hayalleri kuran çok ama çok değerli topluluk için mi?
Aaa! En önemlisi de ”dindar mı dindar” başbakanın ve onun ”dindar” yandaşları için mi?
Ya da spor kulübü adı altında ülkede yeni bir cumhuriyet ilan eden, şehit için parmak oynatmayıp, sahtekar bir başkan için yürüyüşler ve çeşitli organizasyonlar düzenleyen ”şuursuzlar” için mi?
Nerede milli mukaddesat, nerede milli şuur ve ahlak?
Bu insanlar için, bu ”mankurtlar” için savaşacaksan bir kez daha düşün!
Ne için savaşılır?
Toprak için… Vatan için… Kömen için… TURAN için…
Yıllardır Musul, Kerkük, Azerbaycan, Doğu Türkistan için kılını kıpırdatmayan insan görünümlü yaratıklar,kendi yurdunu, soydaşını bırakıp Araplara yavşayan ”angutlar”! Sizin için değil savaşmak, parmak oynatılmaz!…
Bütün Türkler bir ordu, katılmayan kaçaktır!
Baysungur Kutalmış
Ulukayın Dergisi
Bilinçsizce Yaşayanlar
Ne için savaşacaksın? Kimin için? Değecek mi? Kimler için ölüme atılacaksın?
Okulda, evde, işte, metrobüste, yemekte hatta tuvalette ellerinden telefonu düşürmeyen, kitap ve gazete okumaktan aciz boyalı kızlar ve tiki erkekler için mi?
Ya da karşı cinsi bir karış etek ve dekolte kıyafetlerle etkilemeye çalışan ”süslü kokanalar” için mi? Ya da hangi kızı yatağa atsam diye hayal kuran; üniversiteyi genelev gibi gören yırtık pantolonlu, küpeli ve çeşit çeşit dövmeli ”yakışıklılar” için mi?
Yoksa yüzyıllardır senin vatanında bağımsızlık hayalleri kuran çok ama çok değerli topluluk için mi?
Aaa! En önemlisi de ”dindar mı dindar” başbakanın ve onun ”dindar” yandaşları için mi?
Ya da spor kulübü adı altında ülkede yeni bir cumhuriyet ilan eden, şehit için parmak oynatmayıp, sahtekar bir başkan için yürüyüşler ve çeşitli organizasyonlar düzenleyen ”şuursuzlar” için mi?
Nerede milli mukaddesat, nerede milli şuur ve ahlak?
Bu insanlar için, bu ”mankurtlar” için savaşacaksan bir kez daha düşün!
Ne için savaşılır?
Toprak için… Vatan için… Kömen için… TURAN için…
Yıllardır Musul, Kerkük, Azerbaycan, Doğu Türkistan için kılını kıpırdatmayan insan görünümlü yaratıklar,kendi yurdunu, soydaşını bırakıp Araplara yavşayan ”angutlar”! Sizin için değil savaşmak, parmak oynatılmaz!…
Bütün Türkler bir ordu, katılmayan kaçaktır!
Baysungur Kutalmış
Ulukayın Dergisi
Türkiye’de Eğitim ve Bilim
Türkiye’de Eğitim ve Bilim
Bir millete zarar vermek , sonsuza kadar geri kalmasını sağlamak için yapılacak olan şey basittir : Eğitimine, bilimine saldırmak. Tarih böyle saldırılarla doludur . Özellikle Haçlı ordusu bunu sık sık yapmış , ele geçirdiği yerlerdeki kütüphaneleri yakarak hem o topluma hem de Dünya’ya büyük zarar vermişlerdir. Bu yazımda ise aynı haçlı zihniyetinin , Türk milletinin gelişimini engelleme çabalarına değinmek istiyorum.
Kütüphanelere saldırıp , ülkelerin bilimlerini baltalamak , Amerika’nın Bağdat Kütüphane ve Tarih Müzesini 2003′te yakışını saymazsak , tarih kitaplarında kaldı . Dünya ise Türk’e karşı galibiyetin savaşarak elde edilemeyeceğini anladı ve sinsi planlarla intikam çalışmalarına başladı . Kaleyi içten yıkmak ve en büyük orduların yapamadığını yapmak için ; ne kadar gizlese de nefret ettiği yüce milletimizin gelişip yeniden korkulu rüyaları olmasını engellemek için darbeyi nereden vuracağını keşfetti .Türk milletinin geleceğini karartmak adına eğitimim sistemimiz ele geçirildi. Gencecik beyinler açamadan soldu , eğitim sisteminin kölesi oldu.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) , benim tabirimle ise Mankurt eğitim bakanlığı; sistemli ve bilinçli olarak bu işi dış güçler adına yapmaya yıllardır devam ediyor. Tarih derslerinde Türklük adına sadece Osmanlı’dan bahseden müfredat, binlerce yıllık tarihimizi birkaç saatle geçiştirip,Osmanlı tarihini abartılı olarak yıllarca anlatırken , sayısal derslerde bilimsellikten uzak ,ezberci bir eğitimle düşünceye yönelişi engelliyor. Gençlerin düşünmesini istemeyenlerin , en büyük silahı ise neredeyse her yıl değişen sınav sistemleri… Beşinci sınıftan itibaren bu sınavlara hazırlanmaya başlayan öğrenciler ; dirliklerinin en güzel çağında, sırtlarında kendilerinden ağır çantalarıyla birlikte okul-dershane arasında mekik dokuyor. Bu tempo üniversiteye girene kadar devam ediyor gibi görünse de , üniversiteye girmekle huzura erişilemiyor.
Bu sınav sisteminin sonucunda Türkiye’de ortaya çıkmış,hepimizin yakından tanıdığı kurumlar da var , dershaneler.. Ekonominin sallandığı bir ülkede ( akp kabul etmese de böyle) , bir baba dört çocuğunu tek maaşla okuturken , bir de dershanelere para yetiştirmek zorunda kalıyor. Maddi durumu yetersiz olanlar ise Gülen örgütüne gencecik beyinleri kaptırıyor, neler olacağını çoğunlukla bilmeden. Dershanelerin çoğu da bu sistemin ortağı olmuş durumda. Dershanelerde keşfedilen zeki gençler örgüte kazandırılarak beyinleri K*rt Said’in saçmalıklarıyla yıkandıktan sonra ülkelerinin dışında sözde hizmet adı altında misyonerlik yapmakla birlikte,milli benlikleri yok edilmiş birer beynelmilelci, dünya insanı oluyorlar. Tabi bunlar olurken, gençken örgüte kazandırılan kişilerin ekonomik durumu kaynağı belli olmayan yerlerden gelen paralarla yükselirken, sistem işlemeye devam ediyor.
Buraya kadar yazdıklarımın neticesinde , Türkiye’deki çarpık eğitim sistemi, belli kişileri yükseltirken, geri kalan gençler binbir türlü zorluk altında okumaya,okuduktan sonra iş bulmaya ve iş bulduktan sonra da ülkesine hizmet etmeye çalışıyor. Yetişen bilim adamlarımız Türkiye’de aç kalırken , Avrupa,Asya ve Amerika’da yüzlerce Türk , üniversite ve araştırma merkezlerinde araştırma görevlisi olarak çalışıyor. Türkiye’de kalıp vatanına hizmet etmek isteyenlerin ise sonu pek parlak olmuyor ne yazık ki… Suikastlerin yanı sıra, üniversitelerin siyasiliği de bu konuda önlerinde bir engel olarak dikiliyor çoğu zaman.Türkiye’de bilimin gelişmesi istenmiyor,
Türk insanının korkutan zekası bilinçli olarak engelleniyor. Çünkü Türklüğü kurtaracak tek yol bilimdir.
Hakan Baytöre
Bir millete zarar vermek , sonsuza kadar geri kalmasını sağlamak için yapılacak olan şey basittir : Eğitimine, bilimine saldırmak. Tarih böyle saldırılarla doludur . Özellikle Haçlı ordusu bunu sık sık yapmış , ele geçirdiği yerlerdeki kütüphaneleri yakarak hem o topluma hem de Dünya’ya büyük zarar vermişlerdir. Bu yazımda ise aynı haçlı zihniyetinin , Türk milletinin gelişimini engelleme çabalarına değinmek istiyorum.
Kütüphanelere saldırıp , ülkelerin bilimlerini baltalamak , Amerika’nın Bağdat Kütüphane ve Tarih Müzesini 2003′te yakışını saymazsak , tarih kitaplarında kaldı . Dünya ise Türk’e karşı galibiyetin savaşarak elde edilemeyeceğini anladı ve sinsi planlarla intikam çalışmalarına başladı . Kaleyi içten yıkmak ve en büyük orduların yapamadığını yapmak için ; ne kadar gizlese de nefret ettiği yüce milletimizin gelişip yeniden korkulu rüyaları olmasını engellemek için darbeyi nereden vuracağını keşfetti .Türk milletinin geleceğini karartmak adına eğitimim sistemimiz ele geçirildi. Gencecik beyinler açamadan soldu , eğitim sisteminin kölesi oldu.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) , benim tabirimle ise Mankurt eğitim bakanlığı; sistemli ve bilinçli olarak bu işi dış güçler adına yapmaya yıllardır devam ediyor. Tarih derslerinde Türklük adına sadece Osmanlı’dan bahseden müfredat, binlerce yıllık tarihimizi birkaç saatle geçiştirip,Osmanlı tarihini abartılı olarak yıllarca anlatırken , sayısal derslerde bilimsellikten uzak ,ezberci bir eğitimle düşünceye yönelişi engelliyor. Gençlerin düşünmesini istemeyenlerin , en büyük silahı ise neredeyse her yıl değişen sınav sistemleri… Beşinci sınıftan itibaren bu sınavlara hazırlanmaya başlayan öğrenciler ; dirliklerinin en güzel çağında, sırtlarında kendilerinden ağır çantalarıyla birlikte okul-dershane arasında mekik dokuyor. Bu tempo üniversiteye girene kadar devam ediyor gibi görünse de , üniversiteye girmekle huzura erişilemiyor.
Bu sınav sisteminin sonucunda Türkiye’de ortaya çıkmış,hepimizin yakından tanıdığı kurumlar da var , dershaneler.. Ekonominin sallandığı bir ülkede ( akp kabul etmese de böyle) , bir baba dört çocuğunu tek maaşla okuturken , bir de dershanelere para yetiştirmek zorunda kalıyor. Maddi durumu yetersiz olanlar ise Gülen örgütüne gencecik beyinleri kaptırıyor, neler olacağını çoğunlukla bilmeden. Dershanelerin çoğu da bu sistemin ortağı olmuş durumda. Dershanelerde keşfedilen zeki gençler örgüte kazandırılarak beyinleri K*rt Said’in saçmalıklarıyla yıkandıktan sonra ülkelerinin dışında sözde hizmet adı altında misyonerlik yapmakla birlikte,milli benlikleri yok edilmiş birer beynelmilelci, dünya insanı oluyorlar. Tabi bunlar olurken, gençken örgüte kazandırılan kişilerin ekonomik durumu kaynağı belli olmayan yerlerden gelen paralarla yükselirken, sistem işlemeye devam ediyor.
Buraya kadar yazdıklarımın neticesinde , Türkiye’deki çarpık eğitim sistemi, belli kişileri yükseltirken, geri kalan gençler binbir türlü zorluk altında okumaya,okuduktan sonra iş bulmaya ve iş bulduktan sonra da ülkesine hizmet etmeye çalışıyor. Yetişen bilim adamlarımız Türkiye’de aç kalırken , Avrupa,Asya ve Amerika’da yüzlerce Türk , üniversite ve araştırma merkezlerinde araştırma görevlisi olarak çalışıyor. Türkiye’de kalıp vatanına hizmet etmek isteyenlerin ise sonu pek parlak olmuyor ne yazık ki… Suikastlerin yanı sıra, üniversitelerin siyasiliği de bu konuda önlerinde bir engel olarak dikiliyor çoğu zaman.Türkiye’de bilimin gelişmesi istenmiyor,
Türk insanının korkutan zekası bilinçli olarak engelleniyor. Çünkü Türklüğü kurtaracak tek yol bilimdir.
Hakan Baytöre
Similar topics
» Hocalı için... Karabağ için... Vatan için Taksim’e...
» Hocalı için... Karabağ için... Vatan için Taksim’e...
» Seçim için DHKP-C, dış politika rezaleti için ASALA...
» Referanduma Gidiyorsunuz Öyle mi, Kim İçin ve Ne İçin?
» Mum Kimin Yanan Kerkük
» Hocalı için... Karabağ için... Vatan için Taksim’e...
» Seçim için DHKP-C, dış politika rezaleti için ASALA...
» Referanduma Gidiyorsunuz Öyle mi, Kim İçin ve Ne İçin?
» Mum Kimin Yanan Kerkük
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Türkçülük ve Turancılık Hakkında Her Şey
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz