İşte Melih Gökçek'e verilen o ödülün sırrı
1 sayfadaki 1 sayfası
İşte Melih Gökçek'e verilen o ödülün sırrı
Bağımsız Dergisi, Ankara’ya verilen ‘En Yaşanabilir Kent Ödülü’nün sırrını ortaya çıkardı. Ödülü, para karşılığı ödül dağıtan bir şirket vermiş, medya da yemiş.
İşte Melih Gökçek'e verilen ödülün sırrı
HABER MERKEZİ- Haftalık haber-yorum dergisi Bağımsız’da yayımlanan bir haber Melih Gökçek’in ödül oyununu ortaya çıkardı. İrfan Taştemur’un Londra’dan hazırladığı haberde, Türkiye basınında çıkan “Ankara’ya BM’den onaylı En Yaşanabilir Kent Ödülü verildi” haberlerinin arkasında dönen tezgâh gözler önüne serildi.
Bağımsız’ın haberine göre ortada ‘BM onayı’ falan yok. Ödülü veren LivCom adlı şirket kredi ve finansman ihtiyaçlarında dosyalarına konulmak üzere ödüle ihtiyaç duyan belediyelere bu ödülleri para karşılığında dağıtıyor. Taştemur’un haberi özetle şöyle:
UYANIK İNGİLİZİN ŞİRKETİ
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı “ödül canavarı” Melih Gökçek’in Birleşik Arap Emirlikleri’nde aldığı çevre ödüllerinin arkasından BM Çevre Örgütü yerine İngiltere’de bir köy evinden idare edilen sıradan bir şirket çıktı. İngiltere merkezli LivCom adlı şirket, çoğu Asya ve Arap ülkelerinden olmak üzere, kredi ve finansman ihtiyaçlarında dosyalarına konulmak üzere
ödüle ihtiyaç duyan belediyelere bu ödülleri para karşılığında dağıtıyor.
Başkent Ankara’ya bu yıl da ödüller veren ve BM Çevre Örgütü ile hiçbir resmi bir temsilcilik anlaşması bulunmayan LivCom ödül şirketi, İngiltere’de Reading Belediyesi’nde Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ndeki memuriyetinden ayrılan uyanık bir İngiliz tarafından idare ediliyor.
BM’DEN YETKİSİ YOK
Gökçek’in görkemli bir basın toplantısıyla duyurduğu ödül haberi gazetelerde, “Ankara 2012 yılı LivCom Yaşanabilir Toplumlar Ödülleri'nde hem ‘yaşanabilir kentler’ kriterinde hem de ‘projeler’ bazında en çok ödül kazanan kent oldu” ifadeleriyle yer aldı. Gökçek’in duyurduğu, Birleşmiş Milletler (BM) çevre programı UNEP onaylı olduğu iddia edilen LiveCom ödüllerinin ne BM’den ne UNEP’ten onayı var.
Ödül organizasyonunu yapan Alan Smith bile durumu ‘bir tür bağlantı’ olarak tanımlıyor. Çok sıkıştırınca da bu bağlantı türünü, hiçbir resmi yetkilendirme olmadan, sadece ‘kriterlerde
mutabakat’ olarak geçiştiriyor.
JÜRİ MEÇHUL
Ödülleri kim olduğu bilinmeyen jüri üyeleri (ya da büyük ihtimal sadece Smith) dağıtıyor. Kuşkusuz bu kararda başvuru yapan belediyelerin sponsorları aracılığı ile aktardığı para da epey yardımcı oluyor.
BAĞIMSIZ ‘AMİRAL BATTI’ DEDİ
İkinci sayısının kapak dosyasında Donanma’ya yönelik çeşitli suçlamalar ve açılan davalar var. Barış Terkoğlu’nun kaleme aldığı dosya ‘Amiral Battı’ başlığını taşıyor. Dergide dikkat çeken bir başka kapsamlı dosya ise Barış Pehlivan, Çağlar Tekin ve Gökçe Aytekin’in
hazırladığı RedHack Davası dosyası.
Haber dosyalarının yanı sıra dergide pek çok keyifli yazı da yer alıyor. Aytunç Erkin imzalı farklı bir Aykut Kocaman portresi, Ali Şimşek’in Müslüm Gürses’e duyduğu sevginin nedenlerini irdeleyen yazısı, Hakan Gülseven’in Arjantin’i ve Maradona mahallesini anlatan gezi yazısı öne çıkan yazılar arasında.
İşte Melih Gökçek'e verilen ödülün sırrı
HABER MERKEZİ- Haftalık haber-yorum dergisi Bağımsız’da yayımlanan bir haber Melih Gökçek’in ödül oyununu ortaya çıkardı. İrfan Taştemur’un Londra’dan hazırladığı haberde, Türkiye basınında çıkan “Ankara’ya BM’den onaylı En Yaşanabilir Kent Ödülü verildi” haberlerinin arkasında dönen tezgâh gözler önüne serildi.
Bağımsız’ın haberine göre ortada ‘BM onayı’ falan yok. Ödülü veren LivCom adlı şirket kredi ve finansman ihtiyaçlarında dosyalarına konulmak üzere ödüle ihtiyaç duyan belediyelere bu ödülleri para karşılığında dağıtıyor. Taştemur’un haberi özetle şöyle:
UYANIK İNGİLİZİN ŞİRKETİ
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı “ödül canavarı” Melih Gökçek’in Birleşik Arap Emirlikleri’nde aldığı çevre ödüllerinin arkasından BM Çevre Örgütü yerine İngiltere’de bir köy evinden idare edilen sıradan bir şirket çıktı. İngiltere merkezli LivCom adlı şirket, çoğu Asya ve Arap ülkelerinden olmak üzere, kredi ve finansman ihtiyaçlarında dosyalarına konulmak üzere
ödüle ihtiyaç duyan belediyelere bu ödülleri para karşılığında dağıtıyor.
Başkent Ankara’ya bu yıl da ödüller veren ve BM Çevre Örgütü ile hiçbir resmi bir temsilcilik anlaşması bulunmayan LivCom ödül şirketi, İngiltere’de Reading Belediyesi’nde Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ndeki memuriyetinden ayrılan uyanık bir İngiliz tarafından idare ediliyor.
BM’DEN YETKİSİ YOK
Gökçek’in görkemli bir basın toplantısıyla duyurduğu ödül haberi gazetelerde, “Ankara 2012 yılı LivCom Yaşanabilir Toplumlar Ödülleri'nde hem ‘yaşanabilir kentler’ kriterinde hem de ‘projeler’ bazında en çok ödül kazanan kent oldu” ifadeleriyle yer aldı. Gökçek’in duyurduğu, Birleşmiş Milletler (BM) çevre programı UNEP onaylı olduğu iddia edilen LiveCom ödüllerinin ne BM’den ne UNEP’ten onayı var.
Ödül organizasyonunu yapan Alan Smith bile durumu ‘bir tür bağlantı’ olarak tanımlıyor. Çok sıkıştırınca da bu bağlantı türünü, hiçbir resmi yetkilendirme olmadan, sadece ‘kriterlerde
mutabakat’ olarak geçiştiriyor.
JÜRİ MEÇHUL
Ödülleri kim olduğu bilinmeyen jüri üyeleri (ya da büyük ihtimal sadece Smith) dağıtıyor. Kuşkusuz bu kararda başvuru yapan belediyelerin sponsorları aracılığı ile aktardığı para da epey yardımcı oluyor.
BAĞIMSIZ ‘AMİRAL BATTI’ DEDİ
İkinci sayısının kapak dosyasında Donanma’ya yönelik çeşitli suçlamalar ve açılan davalar var. Barış Terkoğlu’nun kaleme aldığı dosya ‘Amiral Battı’ başlığını taşıyor. Dergide dikkat çeken bir başka kapsamlı dosya ise Barış Pehlivan, Çağlar Tekin ve Gökçe Aytekin’in
hazırladığı RedHack Davası dosyası.
Haber dosyalarının yanı sıra dergide pek çok keyifli yazı da yer alıyor. Aytunç Erkin imzalı farklı bir Aykut Kocaman portresi, Ali Şimşek’in Müslüm Gürses’e duyduğu sevginin nedenlerini irdeleyen yazısı, Hakan Gülseven’in Arjantin’i ve Maradona mahallesini anlatan gezi yazısı öne çıkan yazılar arasında.
Bağımsız Dergisi ‘Amiral Battı’ kapağı ile çıktı
Yayın hayatına yeni başlayan haftalık haber ve yorum Bağımsız’ın ikinci sayısı 1 Şubat 2013 günü bayilerde.
İSTANBUL- İlk sayıda dergiyi bulamayan bir çok okurun talebi üzerine, derginin ikinci sayısı ana merkezler ve bazı marketlere daha düzenli bir şekilde dağıtıldı.
Bağımsız Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ilk sayının gördüğü ilgi için okurlara teşekkür ediyor. Yanardağ editoryal köşesinde Türk medyasının son dönemde gerçekleri gizleyerek sergilediği olumsuz role dikkat çekiyor. Medyanın bir bölümünün yayınlarıyla adeta iktidarın PR faaliyetine dönüştüğünü vurguluyor.
“AMİRAL BATTI”
Bağımsız Dergisi’nin ikinci sayısında kapak konusu, “Amiral Battı” manşeti ile son dönemde Donanma’ya yönelik çeşitli suçlamalar ve açılan davaları ele alıyor. Barış Terkoğlu’nun kaleme aldığı dosya, operasyonların neden donanmaya yöneldiğini ve denizciler arasında yarattığı tepkiyi de ele alıyor.
“PARTİYE OPERASYON”
Dergide CHP’de son zamanlarda yaşanan tartışmalar ‘Partiye Operasyon’ başlığı altında ele alınıyor ve partiyi bölmek isteyen çabalara dikkat çekiliyor.
Londra’dan İrfan Taştemur’un, Melin Gökçek’in bir süre önce aldığı BM onaylı kent ödülünün, nasıl sponsor faaliyetlerine verilen bir ödül olduğunu sergiliyor.
Taylan Sorgun “Dünden Bugüne” köşesinde bu hafta 1918’de işgal komiserlerinin ‘Kemalizmi’ nasıl yasakladıklarını anlatıyor.
Yılmaz Polat, ABD silah lobisinin en etkili örgütü NRA’nın karanlık faaliyetlerini okurun gözleri önüne seriyor.
REDHACK DOSYASI
Barış Pehlivan, Çağlar Tekin ve Gökçe Aytekin ise RedHack dosyasına imza atıyorlar. Bir grup gencin haksız suçlamalarla nasıl baskıya maruz kaldığını dile getiriyorlar.
Aytunç Erkin, futbolün şiirsel yönünün yanısıra, çok ilginç bir Aykut Kocaman portresi kaleme almış.
Cemal Dindar ‘Ağaoğlu Recepler ve İvedik Aliler’ ile toplumun içindeki Şahan Gökbakar tiplemelerini ele alıyor.
“BABAMIZ MÜSLÜM”
Ali Şimşek ‘Mutenalaşan Babamız Müslüm’ başlığı ile insanların ‘Baba’ya duydukları sevginin nedenini inceliyor.
Baha Okar, TÜBİTAK’ın bilimsel yayıncılığının nasıl öldürüldüğünü gözler önüne seriyor.
Tunca Arslan ‘Bitik Şehir’ filminde anlatılan kentsel dönüşümün ardındaki rant sistemi hikayesine dikkat çekiyor.
Hakan Gülseven bu haftaki gezi yazısında Arjantin’i ve Maradona mahallesini anlatıyor.
Sevil Çalışkan, Beykoz dalyanında 1950’li yıllarda yaşanan ‘Orkinos şenliği’ni okurlara aktarıyor.
Şarap yazarı Mehmet Ömür ‘Şarap Köşesi’nde “Sorumlu İçme” denen yeni akımın özelliklerini okurlarla paylaşıyor.
İSTANBUL- İlk sayıda dergiyi bulamayan bir çok okurun talebi üzerine, derginin ikinci sayısı ana merkezler ve bazı marketlere daha düzenli bir şekilde dağıtıldı.
Bağımsız Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ilk sayının gördüğü ilgi için okurlara teşekkür ediyor. Yanardağ editoryal köşesinde Türk medyasının son dönemde gerçekleri gizleyerek sergilediği olumsuz role dikkat çekiyor. Medyanın bir bölümünün yayınlarıyla adeta iktidarın PR faaliyetine dönüştüğünü vurguluyor.
“AMİRAL BATTI”
Bağımsız Dergisi’nin ikinci sayısında kapak konusu, “Amiral Battı” manşeti ile son dönemde Donanma’ya yönelik çeşitli suçlamalar ve açılan davaları ele alıyor. Barış Terkoğlu’nun kaleme aldığı dosya, operasyonların neden donanmaya yöneldiğini ve denizciler arasında yarattığı tepkiyi de ele alıyor.
“PARTİYE OPERASYON”
Dergide CHP’de son zamanlarda yaşanan tartışmalar ‘Partiye Operasyon’ başlığı altında ele alınıyor ve partiyi bölmek isteyen çabalara dikkat çekiliyor.
Londra’dan İrfan Taştemur’un, Melin Gökçek’in bir süre önce aldığı BM onaylı kent ödülünün, nasıl sponsor faaliyetlerine verilen bir ödül olduğunu sergiliyor.
Taylan Sorgun “Dünden Bugüne” köşesinde bu hafta 1918’de işgal komiserlerinin ‘Kemalizmi’ nasıl yasakladıklarını anlatıyor.
Yılmaz Polat, ABD silah lobisinin en etkili örgütü NRA’nın karanlık faaliyetlerini okurun gözleri önüne seriyor.
REDHACK DOSYASI
Barış Pehlivan, Çağlar Tekin ve Gökçe Aytekin ise RedHack dosyasına imza atıyorlar. Bir grup gencin haksız suçlamalarla nasıl baskıya maruz kaldığını dile getiriyorlar.
Aytunç Erkin, futbolün şiirsel yönünün yanısıra, çok ilginç bir Aykut Kocaman portresi kaleme almış.
Cemal Dindar ‘Ağaoğlu Recepler ve İvedik Aliler’ ile toplumun içindeki Şahan Gökbakar tiplemelerini ele alıyor.
“BABAMIZ MÜSLÜM”
Ali Şimşek ‘Mutenalaşan Babamız Müslüm’ başlığı ile insanların ‘Baba’ya duydukları sevginin nedenini inceliyor.
Baha Okar, TÜBİTAK’ın bilimsel yayıncılığının nasıl öldürüldüğünü gözler önüne seriyor.
Tunca Arslan ‘Bitik Şehir’ filminde anlatılan kentsel dönüşümün ardındaki rant sistemi hikayesine dikkat çekiyor.
Hakan Gülseven bu haftaki gezi yazısında Arjantin’i ve Maradona mahallesini anlatıyor.
Sevil Çalışkan, Beykoz dalyanında 1950’li yıllarda yaşanan ‘Orkinos şenliği’ni okurlara aktarıyor.
Şarap yazarı Mehmet Ömür ‘Şarap Köşesi’nde “Sorumlu İçme” denen yeni akımın özelliklerini okurlarla paylaşıyor.
Similar topics
» Melih Gökçek, Mossad ajanı David Kimche ile ne işin var?
» Bu rezidansların sırrı ne
» Polis Yıldızının Sırrı
» Yıllar sonra iğrenç sırrı açıkladı
» Maresal Fevzi (Çakmak) Pasa'nin sirri
» Bu rezidansların sırrı ne
» Polis Yıldızının Sırrı
» Yıllar sonra iğrenç sırrı açıkladı
» Maresal Fevzi (Çakmak) Pasa'nin sirri
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz