¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Dr.buğra Atsız 'ın ağzından.Milliyetçilik..Türkçülük .mhp.ve.

Aşağa gitmek

Dr.buğra Atsız 'ın ağzından.Milliyetçilik..Türkçülük .mhp.ve. Empty Dr.buğra Atsız 'ın ağzından.Milliyetçilik..Türkçülük .mhp.ve.

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Ptsi 4 Mart 2013 - 3:28

MHP ve Milliyetçilik Milliyetçi olduğunu iddiâ eden MHP acaba ne kadar milliyetçi?
Buradaki milliyetçilikten kasıt elbet Türk milliyetçiliği.
Türk milliyetçiliğinin adı da Türkçülüktür.
Türkçülük 4 kaynaktan gelir.
1- Kökü çok eskilere dayanan Türk uruğunun şuuraltında yüzyıllardan beri yaşayan milliyetçilik;
2- Tanzîmattan sonra Avrupadaki milliyetçiliklere benzeyen halkçı bir hareketin bizde de tatbîk olunmasını isteyen milliyetçilerin hareketi;
3- Devletimizin içindeki yabancı unsurların ihâneti dolayısıyla doğan tepki;
4- Türklerin 200 küsûr yıldan beri çektikleri büyük sıkıntılar ve geçirdikleri felâketlerin verdiği uyanıklık.
***************************************************************
AyrıcaTürkçülük amansız bir vazîfe ahlâkı isteyen bir ülküdür. Kimin Türkçü olduğunu da babam Nihâl Atsız 1950 yılında “Kim Türkçüdür?” isimli makâlesinde açık ve seçik olarak belirtmiştir. Kısaca Türkçü, Türk ırkının üstünlüğüne inanmış olan kimsedir.

''Türkçü hiç şüphesiz Türkten olur. Her Türkçüyüm diyen Türk Türkçü olamaz!!!'' Türkçülük, ayrıca herkesin kendi meşrebine göre biçebileceği bir don da değildir. Irkçı olmadan Türkçü olunmaz. Yalnız Atsızı anlayarak okumuş olanlar bu ırkçılığın faşizmle veyâ Hitler ırkçılığıyla eşanlamlı olmadığını bilirler. Yukarıda kısaca verdiğim târifleri isteyenler Atsızın makâlelerini açarak daha teferruatlı olarak okuyabilirler. Son zamanlarda Atsızı sâdece bir iki romandan ibâret sanan odun kafalı “ülkücü”lerden bu ne kadar beklenebilir, o da ayrı bir konu tabiî. Üstelik bunlar köşe yazarı. Peki MHP ne kadar milliyetçidir? Yukarıda, Türkçülüğü şüphe götürmez olan babam Atsızın yaptığı târiflerin hangisine uymaktadır MHP? Hiçbirine.

Dolayısı ile MHP ne Türkçü, ne milliyetçi bir partidir. Olsa olsa MHP vatanperver insanların çatısı altında bir araya gelmeye çalıştığı bir parti olabilir. İçinde keko, Çerkes, Çeçen, Gürcü vs. gibi her türlü Türk ırkından olmayan unsuru barındıran bir partinin kendisine milliyetçi veyâ Türkçü demeye hakkı yoktur. Derse de kimin ve neyin milliyetçisisin diye sorarlar. Efendim, Türkiyede bunlar da yaşıyorlar, onları dışlamak olmaz, MHP birleştirici ve bütünleştirici olma gâyesini gütmektedir, biz 1000 yıldan beri kız alıp, kız veriyoruz, bizi kimse birbirimizden ayıramaz, zâten siz de aslında Türksünüz de haberiniz yok gibi mâzeretler de inandırıcı olmaktan ötedir, gülünçtür. Öyle olsaydı Kürtlerle 30 yıldan beri savaşmazdık. Ama biz PKK ile savaşıyoruz, Kürtlerle değil gibi ahmakça mâzeretlerin arkasına sığınmanın da hiç bir kıymet-i harbiyyesi yoktur, zîrâ PKK bir keko teşkilâtıdır ve hangi Kürdün PKKlı olduğu alnında yazılı değildir. Kardeşlikmiş. Daha şu son seçimlerden önce MHPde bulunan bâzı Kürtlerin asıllarına rücû ederek BDPye girdiklerini gazeteler yazdı.

Hani birleştirici idi MHP? Kaldı ki, “Ne mozaiği ulan!” diyen ben miydim, yoksa yere göğe sığdıramadığınız başbuğunuz mu? Eski ülkücüler, yeni ülkücüler gibi ayrılmalar neyin nesi? Bunlar üst kademelerin partiyi idâre etmek, siyâseten millî meselelere çâre bulmak yerine kendi menfaatleri ile uğraşmalarından mı ileri geliyor acaba? MHPnin milliyetçiliği 1969 Adana Kongresinden sonra bitmiştir. Çocukluğumdan beri tanıdığım, âilesi ile bizim evi ziyâret eden, hattâ bizde kalan, kendisine amca diye hitâb ettiğim Türkeş, babam Atsız, amcam Necdet Sançar ve diğer Türkçülerin desteğiyle CKMPyi devir alarak partiyi kurmuş, ama o zamana kadar değil namaz kılmayı, duâ ettiğini bile görmediğim insan daha fazla oy toplamak gâyesi ile olsa gerek arkadaşlarının karşı gelmesine rağmen İslâmiyeti de işin içine sokmuş, yâni siyâsîleştirmiştir. Bir kurmay subaya yakışmayan bu hatânın ceremesini MHP uzun zamandan beri çekmektedir. Daha o zaman doğmamış bir takım zibidilerin bana Türkeşi anlatmaya kalkmamaları da tavsiye olunur.

Yere göğe sığdıramadığınız başbuğunuz bu adamı MHP'nin idâre heyetine getirmesiyle güdülen ve güdülmekte ısrâr edilen siyâsetin MHP yi bırak ileri götürmeyi, barajı ancak geçecek seviyeye düşürmesi de mi sizlere birşeyler söylemiyor? Arvâsînin fikir babası olduğu bu politikaları devâm ettirmek Türkeşin Türk milliyetçiliğine vurduğu ikinci darbedir.

Türklükten ziyâde İslâmiyet üzerinden yürütülen politikalar Türkiye de yaşayıp, Türk olmayan azınlıkları da MHP tarafına celbetme gâyesini gütmeyi hedefliyorlardı. Dolayısıyla partiye kabûl edilen her türlü etnik döküntünün yanısıra cemaatlerle de ilişkiler kuran MHP bunların da desteğini almaya çalışmıştır. Türkeşin Türk milliyetçiliğine vurduğu üçüncü darbe Gülen denen adamla kucaklaşmasıdır. Sâid-i Nûrsî denen keko hakkında "Nûrculuk Denen Mâneviyât Çöplüğü" adlı makâlemde uzun uzadıya yazmıştım. Bu meczûb Kürde hâlâ değer veren ülkücüler (!) olduğunu biliyorum. Bakın bu herif-i nâ-şerîf Emirdağ lâhikasında ne demiş: "Müslümanlık-Hristiyanlık ittifâkını bozmaya çalışanlara karşı üç zümre; Nûrcular, Hristiyan rûhâniler ve misyonerler uyanık olmalıdır".

Aynı alçak Kastamonu lâhikasında da diyor ki: "Birinci Dünyâ Savaşında bizimle savaşmış olsa da bir Hristiyan ölmüşse şehit sayılır, âhirette mükâfatı vardır".Bu adam öldüğünde henüz 18 yaşında bir tıfıl olan Gülen bilinen sebeblerle Nûrcuların lideri olmuş, Türkiyenin başına belâ kesildikten sonra bütün dindârlar gibi müslüman bir ülkeye tüymek dururken efendisinin yanına, Amerikaya kaçmış ve oradan hizmetlerine devâm etmiştir ve hâlen etmektedir.

10.4.1998 târihli Zaman Gazetesinde yayınlanan Papaya yazılmış mektubunda Fetullah bakınız ne diyor
: En âciz bir şekilde, hattâ biraz cür’etle, bu pek kıymetli diyalog hizmetinizi icrâ etme yolunda en mütevâzî yardımlarımızı sunmak için size geldik. Buna tevâzû değil yanaşma ağzı denir. Aynı zât Nevval Sevindi ile Amerikada yaptığı bir mülâkatta ABD’nin egemenliğinin zayıflamasından kaygı duyulmalıdır diyebilecek kadar alçalmış ve efendisine ne kadar sâdık olduğunu açıkça göstermiştir. Ve Türkeş, Türk milletine hıyânet içerisinde olan bu adamla kucaklaşmıştır. Bunun adı da MHP milliyetçiliği oluyor. Buna ben kısaca Türk milliyetçiliğine vurulan üçüncü darbe diyorum. Ülkücüler isterlerse zafer desinler ve kargaları güldürsünler. Arvâsî gibi bir Arap, Saîd gibi bir keko, Gülen gibi Ermeni şîvesiyle Türkçe konuşan, ama ne olduğunu tam kestiremediğim, tekke mezarlıklarında büyümüş Türkümtırakların bu milletin geleceği üzerinde tâyin haklarının olmaması gerekir. Ama maalesef Etrâk-i bî-idrâk tâ’ifesi sâyesinde bu da mümkin olmaktadır.

Bir de kısaca MHPlilerin Necip Fâzıl Kısakürek gibi bir kepâzeye neden büyük bir aşkla yanaştıklarını araştırmak lâzım.Nedense hep yanlış atlara oynayan MHPnin bu husûsu da gözden geçirmesinde bence sayısız menfaat var, ama elbette bu kendi bilecekleri iş.

Bakınız bu adamın bir mârifeti de şu: İstiklâl Marşınındeğiştirilmesi kampanyasına katılır... Dereceye giremeyince de yazdığını Büyük Doğu Marşı yapar. Bu Büyük Doğu Maşrık-ı Â’zam'ın Türkçesi değil mi? Maşrık-ı Â’zam'ın ne olduğunu bilmeyen ülkücüler Masonluk Târihini biraz araştırsınlar, âyet ezberlemekten vakit bulurlarsa tabiî. Bir risâlesinde “Engels, Hegel, Marks...

Bu üç ayaklı sehpa” diyen NFK'ye birisi (gâliba Serdengeçti) sormuş: "Dünyânın en büyük şâirisin, tamam. Dünyânın en büyük yazarısın, kabûl. Dünyânın en büyük bilmem nesisin, eyvallah. Dünyânın senden büyük bilmem nesi yok. Bütün bunların yanında KISAkürek nasıl oluyor?" Necip Fâzıl bir kahkaha savurup cevap vermiş: “Ben o soyadını sülâleme şeref olsun diye aldım...”. Ne müthiş zekâ! Necip Fâzıl’ın müritlerinin sâde Türkiyede değil, dış ülkelerde de Türkçülük aleyhinde sistemli çalışmalarda bulundukları bilinen bir gerçektir. Komünistler, kekoçüler, Nûrcular, Masonlar ve benzerleri gibi Türk düşmanı kadroların Türkçülük düşmanlığı yolundaki ittifakına, bu suretle, Necip Fazıl’ın müritlerinin de karışmış olduğu anlaşılıyor. Kendisine “Büyük Üstâd!!!!” dedikleri Necip Fâzıl’ın Almanya’daki müritlerinin parolası da şu ahmakça ve alçakça yalan imiş:

“Türkçüler Allah'sızdır, onlara yaklaşmayın.” Almanyadaki bu kısa kürekli takım, ümmetçilik ve şeri’atçılık maskesi altında Türkçülük düşmanlığı yürütürken, İslâm’ın ırkçılığı reddettiği safsatasını ileri sürdükleri halde, bu yolla buz gibi Arapçılık, yani Arap ırkçılığı da yapmışlardır. Bu Türkçülük düşmanı beyinsizlere demek lâzım ki, üstâdları Necip Fâzıl, bundanyıllarca önce İstanbulda bir kumarhânede basılmış ve bu basılma aylarca gazetelere sermaye olmuştu. Ama NFKnın Cemâl Gürsele yazdığı bir mektup var ki, kendisine Üstâd diye tapanlara zamâne tâbiri ile kapak olsun.

“Pek Sayın Cemal Gürsel, Şu anda Balmumcuda nezâret altında bulunuyorum. Hiçbir suçumun olmadığı kanaatindeyim. Ama beni suçlu görüyorsanız, ben sizden ve şanlı Türk Ordusu mensuplarından özür dilerim. Politikanın ne olduğunu artık anlamış bulunuyorum. Sizler en iyi müdâhaleyi yaparak güzel yurdumuzu kötü politikacılardan kurtardınız. Demokrat Parti kötü idâresiyle zaten bunu hak etmişti. Ben çok hastayım. Beni zindandan kurtarabilirsiniz. Esâsen nâmusum, şerefim üzerine yemin ederim ki, serbest kaldıktan sonra hayâtımın sonuna kadar politika ile ilgili hiçbir yazı yazmayacağım. Siz büyüklük gösterip de beni af edin, beni kurtarın, dâima sizlerin emrinde olacağım.”

Yukarıdaki mektup 15 Eylül 1968 tarihli EKSPRES gazetesinden alınmıştır. Kısakürek’in diğer mârifetlerini öğrenmek isteyenlere adı geçen gazetenin o günlerdeki nüshalarını karıştırmaları hassaten tavsiye olunur.

Dîni Arap, Yazısı Lâtin, takvimi Hristiyan, sokak tabelâları İngiliz, kılık kıyâfeti Avrupa özentisi vs. olan, yâni bir sürü kültürü içinde barındıran, kimini adapte edebilmiş, kimi üstünde sakil duran bir toplumda kültür milliyetçiliğinden bahsetmek kadar abes bir şey olamaz. Bahsedene de sanırım MHPli diyorlar. ******** Yukarıda anlatmaya çalıştıklarımın özeti MHPnin fikrî yapısının Türkçülükten ayrıldığı veyâ Türkçülüğü aslî yapısından uzaklaştırdığı için sağlam değil, sun’î bir takım temeller üzerine oturtulmuş olmasından kaynaklandığı idi. Bir partinin fikrî yapısının liderine bağlı olduğu herhâlde inkâr edilemez. MHP, eğer birinci sınıf parti olmak istiyorsa, yapısını fikren de değiştirmek mecbûriyetindedir.

MHP'de bugün bir liderlik problem olduğu muhakkaktır. Her türlü karizmadan uzak, doğru dürüst Türkçe konuşmaktan âciz, silik, seçim propagandaları yapılırken iktidâr partisinin zaaflarını millete anlatmak yerine telâffuz problemleriyle uğraşan, sürekli tâviz veren ve hâlâ teslimiyetle bir yere varılamayacağını anlamamış birinden liderlik beklenemez. Ama seçim öncesi her yerde hâzır ve nâzır olan, karizmatik, konuştuğu zaman kendini dinleten bir profesörü üçüncü sıradan aday göstermek ve seçilmesini, herhâlde ileride bana rakib olur endişesi ile önlemek, şarklılık ve köylülüğün tipik örneğidir. Köylülük de bir zihniyettir ve önlenmesi elzemdir.

AKP Türk olmayanları Türk gösterme gibi bir çaba içine girmemiştir. Fakat azınlık ırkçılığına müsaade etmektedir. Dolayısıyla bugün Türkiyede ırkçı ve milliyetçi bir tek parti vardır, o da Kürtlerin partisi olan BDPdir. Halbuki MHP Türk olmayanları da Türk gibi göstererek ırkçılığa yol vermemektedir. Dolayısıyla Türkçü olamayacakları gibi hâlâ anlamamakta ısrâr ettikleri husûs keko ırkçılığının tek ilâcının Türk ırkçılığı olduğudur.

Zirâ ırkçılık târihî bir şuur meselesi olduğu kadar aynı zamanda bir millî savunma vâsıtasıdır. İçindeki devşirme döküntülerini temizleyip yeniden bir fikrî yapılanmaya gitmeyen bir MHP sıradan bir parti olmaktan öte geçemez. Irkçılığa karşı olanlara da söylemek gerekir ki karışmamış ırk yoktur, ama bir karışıklığı tabiat temizler. Fakat sürekli olarak karışmaya devâm eden bir ırk bir müddet sonra düzelmemek üzere bozulur ve kaybolur. Irkçılığa şiddetle karşı çıkanlara da beğlik soruyu sormak lâzım. “Bir Çingene ile evlenir misin?” yâhut “Kızını bir Çingeneye verir misin?”. Evet derlerse mesele yok. Hayır derlerse ırk ayırımı yapıyorlar demektir ki onların Çingeneye karşı yaptıklarını Türkçüler başka ırklara karşı da yapıyorlar.

Türkçülüğün değişmeyen tarafı ırkçılığı ve Tûrancılığıdır ve bunun netîcesinde Türk millet ve vatanı üzerindeki düşüncelerdir. Ekonomik, sosyal ve hukûkî görüşler zamanla değişebilir. Bunlar hal edilmesi kolay olan teferruattır. Yeniden fikrî yapılanmada din unsurunun siyâsetten çıkarılıp herkesin vicdânî meselesi olarak genel kabûl görmesi

lâzımdır. Din tenkîd edilemez diye bir kâide yoktur. Ama İslâmiyet gibi kul, yâni köle olmayı baştan kabûl eden bir din siyâsîleştiği zaman daha da tenkîd edilebilir hâle gelir. Bu kültürlü insanlar için bir problem olmayabilir. Ama dünyâyı din gözlüğü ile görmeye alışmışlar için, ki MHP bünyesinde bunlardan yeterince mevcûd, sağa sola saldırma vesîlesidir. Örneklerini son zamanlarda Türkiyede görmekteyiz. Bunların öğrenmeye niyetli olmadıkları husûs da gerçek demokrasilerde inanma hürriyeti olduğu kadar inanmama hürriyetinin de olduğudur, tabiî demokrat olmak gibi bir endişeniz var ise. İnsanlar fikirleri değiştiremezler, olsa olsa bir fikri kabûl etmezler. Ama fikirler insanları değiştirebilirler. Bu aynı fikirde olanları da birbirine bağlar. MHP'nin hâl-i pür-melâlini nereye kadar değiştirebileceğini bakıp birlikte göreceğiz.

Dr. Buğra ATSIZ
***********************************************************
Türkçülük, Türk ırkının ruhunda, kanında, beyninde yaşayan hayat prensiplerinin fikir haline gelmiş şeklidir.
Hüseyin Nihal Atsız Türkçülük, Türk ırkının ruhunda, kanında, beyninde yaşayan hayat prensiplerinin fikir haline gelmiş şeklidir.


Dr.buğra Atsız 'ın ağzından.Milliyetçilik..Türkçülük .mhp.ve. 538040_461676227220974_857429563_n
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


Dr.buğra Atsız 'ın ağzından.Milliyetçilik..Türkçülük .mhp.ve. Turkey10
Dr.buğra Atsız 'ın ağzından.Milliyetçilik..Türkçülük .mhp.ve. Gencat10
Dr.buğra Atsız 'ın ağzından.Milliyetçilik..Türkçülük .mhp.ve. Pro10
Yaş Yaş : 43
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5564
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
Dr.buğra Atsız 'ın ağzından.Milliyetçilik..Türkçülük .mhp.ve. Pro1010
Dr.buğra Atsız 'ın ağzından.Milliyetçilik..Türkçülük .mhp.ve. 290407


Dr.buğra Atsız 'ın ağzından.Milliyetçilik..Türkçülük .mhp.ve. Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz