Ozan Arif'ten çok sert Diyarbakır çıkışı! "Siz Cambazı Seyredin"
1 sayfadaki 1 sayfası
Ozan Arif'ten çok sert Diyarbakır çıkışı! "Siz Cambazı Seyredin"
Ozan Arif'ten çok sert Diyarbakır çıkışı!
"Siz Cambazı Seyredin" başlığını kullanan Ozan Arif şunları yazdı:
Ben yoktum,
Sen yoktun,
O da yoktu,
Evet evet o ecdat kanıyla sulayarak vatan yaptığımız topraklar elimizden giderken hiçbirimiz yoktuk...
Ben yerli ve yabancı kaynaklardan okuduklarımın,
Hatta başta ortaokul sıralarında tarih öğretmenim olan Kemal Giritli (mekanı cennet olsun)olmak üzere,
İlmine güvendiğim onlarca tarihçinin sohbetlerinden edindiğim bilgi ile bunları yazıyorum!
Herbiri bir açılımla elimizden uçup giden,
Girit'in, Bulgaristan'ın hülasa bütün Balkanlar'ın elimizden çıkışını Allah için hele bir okuyun...
Ben bunların hikayesini anlatacak değilim...
Oraların elimizden çıkışında Hangi devletlerin pilanları vardı,
Hangi Türk düşmanlarının yalanları vardı,
İçimizde onlara çanak tutan, çanak tutturulan,
Bize de mekteplerde büyük devlet adamı diye yutturulan hainleri bugün biliyor ve görüyoruz...
Ama o devirde yaşayan halk göremedi...
Körü körüne bir boyun eğişle acı gerçeği görebilenlere de kulak asmadılar...
Çünkü can derdine düşürüldü ahali!
Gerçi şartları daha başkaydı o dönemin...
Bugünkü gibi iletişim malzemeleri, teknolojileri yoktu...
Ama ne olursa olsun koskoca Osmanlı İmparatorluğunu, dağa çıkan, müslüman Türk köylerini basan çeteler dize getiremezlerdi lakin getirdiler...
Dışardan o çetelerin hamisi olan devletler (Hem de bize dost görüntüsü veren devletler) ve çeteler şartlarını dayattı,
İçerden de devleti işbirlikçiler sattı...
Netice olarak Koskoca Balkanlar battı!..
Şimdi o müsebbipleri elime geçirsem gırtlaklarını sıkarım.
Fakat artık arasam da onları bulamam!
Zamanında görülmeyen hesaplar ahirete kalırmış!
Ben böyle düşünüyorum ama o müsebbiplerden öyleleri vardı ki (Afedersiniz) Balkanlar elden giderken itibarlı gavatlardı!
Yahu gavat dedim diye beni ayıplamayın hemen,
(Hem biliyorsunuz devlet modası!)
Karı satana gavat dendiğine göre, vatan satana bu kelime az bile!..
İşte o Balkanları teslim eden hainlerin gittikleri yerlerde halkın varol... Çok yaşa'..sıyla karşılaştıkları bile oluyordu!
Eeğee...
Ne diyorsun yani Ozan Arif!
Valla hiç birşey demiyorum... Dedim, dedim de ne oldu?
Haberleri seyrederken Diyarbakır'daki panayır hazırlıklarını gördüm...
Medyanın çanak tutuşunu seyrettim, Pavyon bülbüllerinden beklenen medet,
Ve Panayır cambazları düşündürdü beni!
Dolayısıyla geçtim klavyenin başına...
Vay benim Diyarbakır'ım (Allah var tam benim mi bilmiyorum)
Vay benim Türkiye'm...
Yarın, öbürgün hatta bundan sonra hergün seyret medyayı...
Yazılısını da seyret, azılısını da!
Aha şimdiden ben söyliyeyim!
O medya o panayır cambazlarını gösterecek... Siz de ağzı açık ayran delisi gibi seyredeceksiniz...
Ama zaman-ı zuhurdan sonra vatanın cebini yokladığınızda anlayacaksınız ki ne bin yıllık kardeşlik kalmış ne de bin yıllık topraklarımız!
Dedimya sen ağzı açık ayran delisi gibi cambazları seyrederken,
Hatta Yaşa... Varol... diye onları alkışlarken bakacaksın ki elin oğlu malı götürmüş!
Ey aziz milletim ne olursun aç gözünü!
Geçmişten ibret al da, bugün sıkılacak gırtlakları yarına bırakma!
Bizim bulamadığımız gibi yarın da torunlarımız onları bulamazlar...
İnşallah haksız çıkarım...
İnşallah yanılırım...
Ama sanmıyorum.
Çünkü; Bölücü terörist kurşunları benim devletimin düşüncesini yönlendiriyorsa bu iş bitmiş sayılır.
"Siz Cambazı Seyredin" başlığını kullanan Ozan Arif şunları yazdı:
Ben yoktum,
Sen yoktun,
O da yoktu,
Evet evet o ecdat kanıyla sulayarak vatan yaptığımız topraklar elimizden giderken hiçbirimiz yoktuk...
Ben yerli ve yabancı kaynaklardan okuduklarımın,
Hatta başta ortaokul sıralarında tarih öğretmenim olan Kemal Giritli (mekanı cennet olsun)olmak üzere,
İlmine güvendiğim onlarca tarihçinin sohbetlerinden edindiğim bilgi ile bunları yazıyorum!
Herbiri bir açılımla elimizden uçup giden,
Girit'in, Bulgaristan'ın hülasa bütün Balkanlar'ın elimizden çıkışını Allah için hele bir okuyun...
Ben bunların hikayesini anlatacak değilim...
Oraların elimizden çıkışında Hangi devletlerin pilanları vardı,
Hangi Türk düşmanlarının yalanları vardı,
İçimizde onlara çanak tutan, çanak tutturulan,
Bize de mekteplerde büyük devlet adamı diye yutturulan hainleri bugün biliyor ve görüyoruz...
Ama o devirde yaşayan halk göremedi...
Körü körüne bir boyun eğişle acı gerçeği görebilenlere de kulak asmadılar...
Çünkü can derdine düşürüldü ahali!
Gerçi şartları daha başkaydı o dönemin...
Bugünkü gibi iletişim malzemeleri, teknolojileri yoktu...
Ama ne olursa olsun koskoca Osmanlı İmparatorluğunu, dağa çıkan, müslüman Türk köylerini basan çeteler dize getiremezlerdi lakin getirdiler...
Dışardan o çetelerin hamisi olan devletler (Hem de bize dost görüntüsü veren devletler) ve çeteler şartlarını dayattı,
İçerden de devleti işbirlikçiler sattı...
Netice olarak Koskoca Balkanlar battı!..
Şimdi o müsebbipleri elime geçirsem gırtlaklarını sıkarım.
Fakat artık arasam da onları bulamam!
Zamanında görülmeyen hesaplar ahirete kalırmış!
Ben böyle düşünüyorum ama o müsebbiplerden öyleleri vardı ki (Afedersiniz) Balkanlar elden giderken itibarlı gavatlardı!
Yahu gavat dedim diye beni ayıplamayın hemen,
(Hem biliyorsunuz devlet modası!)
Karı satana gavat dendiğine göre, vatan satana bu kelime az bile!..
İşte o Balkanları teslim eden hainlerin gittikleri yerlerde halkın varol... Çok yaşa'..sıyla karşılaştıkları bile oluyordu!
Eeğee...
Ne diyorsun yani Ozan Arif!
Valla hiç birşey demiyorum... Dedim, dedim de ne oldu?
Haberleri seyrederken Diyarbakır'daki panayır hazırlıklarını gördüm...
Medyanın çanak tutuşunu seyrettim, Pavyon bülbüllerinden beklenen medet,
Ve Panayır cambazları düşündürdü beni!
Dolayısıyla geçtim klavyenin başına...
Vay benim Diyarbakır'ım (Allah var tam benim mi bilmiyorum)
Vay benim Türkiye'm...
Yarın, öbürgün hatta bundan sonra hergün seyret medyayı...
Yazılısını da seyret, azılısını da!
Aha şimdiden ben söyliyeyim!
O medya o panayır cambazlarını gösterecek... Siz de ağzı açık ayran delisi gibi seyredeceksiniz...
Ama zaman-ı zuhurdan sonra vatanın cebini yokladığınızda anlayacaksınız ki ne bin yıllık kardeşlik kalmış ne de bin yıllık topraklarımız!
Dedimya sen ağzı açık ayran delisi gibi cambazları seyrederken,
Hatta Yaşa... Varol... diye onları alkışlarken bakacaksın ki elin oğlu malı götürmüş!
Ey aziz milletim ne olursun aç gözünü!
Geçmişten ibret al da, bugün sıkılacak gırtlakları yarına bırakma!
Bizim bulamadığımız gibi yarın da torunlarımız onları bulamazlar...
İnşallah haksız çıkarım...
İnşallah yanılırım...
Ama sanmıyorum.
Çünkü; Bölücü terörist kurşunları benim devletimin düşüncesini yönlendiriyorsa bu iş bitmiş sayılır.
Hüseyin Nihâl ATSIZ'ın''1944 davası savunmasından''
Türk milletinin gözünü açmak için ileride büyük ciltler hâlinde neşredeceğimiz bu ihanet silsilelerini burada saymaya imkân yoktur. Yalnız, eğer açılabilirse, savcının gözünü açmak için burada birkaç tarihî vakayı anmakla iktifa edeceğim:
1- Balkan Harbinde, Sırplarla yapılan Kumanova Meydan Savaşı'nda Osmanlı ordusundaki Arnavutlar yine topyekûn ihanet ettikleri için ordumuz savaşı kaybetmiştir.
2- Yine Balkan Harbinde Selanik'i müdafaa edecek olan 40.000 mevcutlu kolordunun kumandanı Arnavut Tahsin Paşa, tek fişek atmadan şehri ve kolorduyu Yunanlılara teslim etmiştir.
3- Birinci Cihan Harbi'nde Araplar İngilizlerle, Ermeniler Ruslarla birleşerek ordularımızı arkadan vurmuşlar, Türk esirlerini kesip doğrayarak örneksiz vahşetler yapmışlardır.
4- Türk milletinin idam fermanı olan Sevr Barışını ancak Ermeni aslından Damat Ferit, Arap Hâdi ve Arnavut Rıza Tevfik imzalamıştır. Rıza Tevfik imzada kullandığı kalemi Amerikan Kolleji'ne hediye etmiştir.
5- Mütareke yıllarında "Nemrut Mustafa" diye anılan keko Mustafa Divân-ı Harbi sırf ırkî bir taassupla Türk vatanperverlerini idam etmiş, Ermeni tehcirlerini bahane göstermiştir. Ermeni tehcirini yapan Türkleri idam etmekle İstiklâl Harbine iştirak eden Türkleri idam etmek arasında mahiyet farkı olmasa gerektir.
6- Kurtuluş Savaşında Çerkez Ethem ve yardakçıları, Düzce ve Bolu havalisindeki Çerkez ve Abazalar topyekûn millî dâvâya ihanet etmişlerdir. Bunların bir kısmı Balıkesir havalisinde bir Çerkez devleti kurmaya kalkışmışlardır.
7- Kurtuluş Savaşından sonra Doğu Anadolu'daki keko ve Zazalar topyekûn isyan ederek ayrı devlet kurmak sevdasına kapılmışlardır.
8- Daha sonra Türk ordusunda bir yüzbaşı olan keko İhsan Nuri, Ağrı Dağı'ndaki Kürtlerle birleşerek ve yabancılardan yardım görerek bir isyan hareketi yapmıştır. Dikkate değer ki İhsan Nuri, kumanda ettiği bölüğü de bu isyana sürüklemek istediği hâlde keko efrat kendisine uymuşlar, fakat Türk erat bunu kabul etmemişlerdir.
"Irkçılığı reddetmek günün birinde bu devletin başına Yahudi bir devlet başkanı, yahut Ermeni bir başvekil, zenci ordu kumandanları, çingene profesörler görmeye razı olmak demektir. Irkçılığı inkâr etmekle savcının böyle bir duruma razı olduğu anlaşılıyor. Fakat ben asla kabul etmeyeceğim."
Hüseyin Nihâl ATSIZ'ın''1944 davası savunmasından''
1- Balkan Harbinde, Sırplarla yapılan Kumanova Meydan Savaşı'nda Osmanlı ordusundaki Arnavutlar yine topyekûn ihanet ettikleri için ordumuz savaşı kaybetmiştir.
2- Yine Balkan Harbinde Selanik'i müdafaa edecek olan 40.000 mevcutlu kolordunun kumandanı Arnavut Tahsin Paşa, tek fişek atmadan şehri ve kolorduyu Yunanlılara teslim etmiştir.
3- Birinci Cihan Harbi'nde Araplar İngilizlerle, Ermeniler Ruslarla birleşerek ordularımızı arkadan vurmuşlar, Türk esirlerini kesip doğrayarak örneksiz vahşetler yapmışlardır.
4- Türk milletinin idam fermanı olan Sevr Barışını ancak Ermeni aslından Damat Ferit, Arap Hâdi ve Arnavut Rıza Tevfik imzalamıştır. Rıza Tevfik imzada kullandığı kalemi Amerikan Kolleji'ne hediye etmiştir.
5- Mütareke yıllarında "Nemrut Mustafa" diye anılan keko Mustafa Divân-ı Harbi sırf ırkî bir taassupla Türk vatanperverlerini idam etmiş, Ermeni tehcirlerini bahane göstermiştir. Ermeni tehcirini yapan Türkleri idam etmekle İstiklâl Harbine iştirak eden Türkleri idam etmek arasında mahiyet farkı olmasa gerektir.
6- Kurtuluş Savaşında Çerkez Ethem ve yardakçıları, Düzce ve Bolu havalisindeki Çerkez ve Abazalar topyekûn millî dâvâya ihanet etmişlerdir. Bunların bir kısmı Balıkesir havalisinde bir Çerkez devleti kurmaya kalkışmışlardır.
7- Kurtuluş Savaşından sonra Doğu Anadolu'daki keko ve Zazalar topyekûn isyan ederek ayrı devlet kurmak sevdasına kapılmışlardır.
8- Daha sonra Türk ordusunda bir yüzbaşı olan keko İhsan Nuri, Ağrı Dağı'ndaki Kürtlerle birleşerek ve yabancılardan yardım görerek bir isyan hareketi yapmıştır. Dikkate değer ki İhsan Nuri, kumanda ettiği bölüğü de bu isyana sürüklemek istediği hâlde keko efrat kendisine uymuşlar, fakat Türk erat bunu kabul etmemişlerdir.
"Irkçılığı reddetmek günün birinde bu devletin başına Yahudi bir devlet başkanı, yahut Ermeni bir başvekil, zenci ordu kumandanları, çingene profesörler görmeye razı olmak demektir. Irkçılığı inkâr etmekle savcının böyle bir duruma razı olduğu anlaşılıyor. Fakat ben asla kabul etmeyeceğim."
Hüseyin Nihâl ATSIZ'ın''1944 davası savunmasından''
Similar topics
» Erdoğan’ı istifa bile kurtaramaz!
» Ege Denizi Ve Ege Adalarının Coğrafi Konumu
» TÜRKLERİN ORTA ASYA’DAN ÇIKIŞI VE GÖÇLER
» Ozan Bozkurt - Dombra
» Diyarbakır'da çiçeklere suç duyurusu
» Ege Denizi Ve Ege Adalarının Coğrafi Konumu
» TÜRKLERİN ORTA ASYA’DAN ÇIKIŞI VE GÖÇLER
» Ozan Bozkurt - Dombra
» Diyarbakır'da çiçeklere suç duyurusu
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz