Suriyeli göçmenler hangi hastalıkları getiriyor
1 sayfadaki 1 sayfası
Suriyeli göçmenler hangi hastalıkları getiriyor
2010 Yılının Aralık ayında, Tunuslu bir seyyar satıcının yönetimi protesto etmek amacıyla kendisini yakması ile başlayan “Arap Baharı” dördüncü yılını doldurmak üzere. ABD kuklası olmayan Arap yönetimleri birer birer yıkıldı. Türkiye ikircikli ve tereddütlü bir tavır sergiledi. Dolayısı ile de politik anlamda belirleyici olamadığı gibi çıkar anlamında da bir koyup üç alamadı.
Sıra Suriye’ye geldiğinde, bir koyup üç alma hevesine kapıldı ve önder rolüne soyundu. Çok aceleci ve sabırsız bir politika izledi. Egemenler müsaade etse neredeyse ordularını Suriye’ye sürecek ve izleyen Cuma namazını Şam’da kılacaktı. Ancak olmadı Suriye düşmedi. Hala da direniyor. Üç beş ay içinde pes edeceği sanılan Esad’ın direnişi üç yıldan uzun sürdü. Her geçen eli daha da güçleniyor. Bunun bir sonucu olarak savaş daha da kirli ve acımasız hale geldi.
ESKİ HASTALIKLAR YENİDEN HORTLADI
Savaştan 10 milyon insan etkilendi. Bunlardan 6,5 milyonu geçim kaynağından, evinden, yurdundan yoksun göçmen konumuna düştü. Silahlarla yaralanan 625 bin insan yetmiyormuş gibi, savaş var olan tüm hastalıkları körükledi. Daha da kötüsü kaybolmuş eski hastalıklar yeniden hortladı. Üstüne üstlük bu insanlara sağlık bakımı verecek hastanelerin yüzde 73’ü, birinci basamak sağlık kuruluşlarının yüzde 27’si eczanelerin ise yüzde 70’i bombardıman altında yıkıldı /kapandı.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre savaştan önce Suriye’de görülmeyen ya da kontrol altında tutulan yedi bulaşıcı hastalık tekrar sahneye çıktı, salgınlar yapıyor ve can alıyor. Bunlar , Sıtma, Şark Çıbanı, Çocuk Felci, Tüberküloz, Kızamık, Tifo ve Buruselloz. Bu yedi hastalık Türkiye’de de ya elimine edilmiş (görülmez olmuş) ya da kontrol altına alınmış idi.
Beşar Esad’ı devirmek ve Şam’da Cuma namazı kılmak isteyen Türkiye yönetimi hem savaştan kaçanlara hem de Esad’a başkaldıranlara yardım amacı ile Suriye sınırını sonuna kadar açtı. Sınır yok dense yeridir. Suriye’den gelen insanlar herhangi bir sağlık kontrolünden geçmeden giriş yaptı. Bir kısmı da sürekli gidip geliyor. Sonuçta kimi kayıtlı kimi de kayıt dışı iki milyon Suriyeli Türkiye sathına yayıldı. Köylerimizde bile Suriyeli var.
DUYARSIZLIK DEVAM EDERSE TEHLİKE BÜYÜK
Suriyeli göçmenler içinde bu yedi hastalığı geçirmiş ve tam tedavi olmamış ya da hastalığın klinik sonuçlarını yaşamadan etkeni taşıyanlar olma olasılığı çok yüksek. Açık bir anlatımla bu hastalıklar Türkiye’ye de atladı atlıyor. Türk halkı kimisi yok edilmiş kimisi de kontrol altına alınmış bu hastalıklara yakalanma tehlikesini yaşıyor, yaşayacak. Bu tehlikeyi yaşaması bir yana Türkiye sağlığının geleceği bu bağlamda 10-20 yıllık bir ipotek altına alındı.
Eğer konuya bu duyarsızlık devam eder ise, önümüzdeki yıllarda Türkiye’deki hastalık listeleri tamamen değişebilir. Listelerimizde unutulmaya yüz tutan Sıtma, Şark Çıbanı, Kızamık gibi hastalıklar tekrar görünmeye başlayabilir. Türkiye sağlık açısından bir orta doğu ya da savaştan çıkmış bir ülke görüntüsü sergileyebilir. Bu duyarsızlığın neden olduğu tüm acılara da bizler ve çocuklarımız katlanacak.
Prof.Dr Recep Akdur
Similar topics
» AKP'nin de arka çıktığı Suriyeli muhaliflerden İsrail itirafı!
» AKP’li vekil satıyor parasını Rıza Sarraf getiriyor!
» Suriyeli Mültecilere de Oy Kullandırıldı!
» "2 MİLYON SURİYELİ'YE VAR DA BİR AHISKALIYA YER YOK MU"
» Suriyeli Göçmenin Ege Sorunlarına Etkisi
» AKP’li vekil satıyor parasını Rıza Sarraf getiriyor!
» Suriyeli Mültecilere de Oy Kullandırıldı!
» "2 MİLYON SURİYELİ'YE VAR DA BİR AHISKALIYA YER YOK MU"
» Suriyeli Göçmenin Ege Sorunlarına Etkisi
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz