Ey Türk, Kendine Gel. Birlik ol.

[GökBörü]

Ey Türk, Kendine Gel. Birlik ol.

Kadını erkeği, çoluğu çoçuğu, erkeği kızı birlik olun. Çünkü birlikten kuvvet doğar.
Parçalanmak yok oluştur.Kimliğine sahip çık. Yoksa seni parçalayıp asimile edecekler ve ediyorlar da. Türklüğüne sahip çık. Allah' sızlar, Allah' ın adını kullanarak, seni parçalamak istiyor. Başka kimliklere yataklık ediyorlar.

Ermeni, Karabağ'ı işgal ediyor. Ağrı' yı kendi haritasında kendi vatanıymış gibi gösteriyor. Sınırımızı tanımıyor. Amerika' nın desteği ile iktidar olmuş, Makam düşkünü, ABD' ye taviz için Ermenilerle Ülkemizi dost olmaya zorluyor.Azerbaycanlı soydaşlarımızla bizim aramızı açıyor. Bir iktidar uğruna, bir makam uğruna Ermeni' den çok Ermeni oluyor. Milli görüş gömleğini çıkaranlar, şimdi kimin gömleğini giyiyorlar? Ey Halkım, Dikkat et. Birlik Olun. Sımsıkı Birlik.

Kadınlar kadınlarla, erkekler erkeklerle, gençler gençlerle ve hep beraber
müzakere edin, gerekirse tartışın. Ama birlik olun.

Kardeş ülkeler, Türk devletleri bir araya gelin. Birlikte karar verin. Birimiz hepimiz,
hepimiz birimiz için mücadele edin.

Türkiye' de bir kürt partisi var. Emperyalizme hizmet eden partileri
çıkarttıktan sonra aynı görüşe hizmet eden 60 tane Siyasi partiden 50 tane Türk partisi siyaset yaptığını düşünüyor. Birlikte siyaset yapmayıp, toplumu 50 parçaya bölüp, Türk toplumunun mecliste temsildeki gücünü zayıflatıyor. Kime hizmet ediyor; bölüp parçalayan ABD. AB' in ekmeğine yağ çalıyor. Türklerin meclisteki gücünü zayıflatıyor. Kesinlikle birlik olunmalıdır. Yoksa Amerika' nın ve Avrupa Birliği' nin çıkarlarına hizmet edilmiş olunur. O sana gelmiyorsa, sen ona git. Ama mutlaka birlikte güçlü siyaset yapılsın.

İşçiler, Emekliler birlik olun, birlikte olun ki milli gelirden hakkınıza düşeni alabilesiniz.Kadınlar, birlik olun ki mecliste eşit temsil hakkınız olsun. Köylüler, birlik olun, ürününüz para etsin. Birlikten kuvvet doğar, yoksa önüne gelen sizi soyar.

BOP' ın başkanı, Türkiye' de racon kesiyor. Bu cesareti nereden alıyor? Arkasında Amerika var.O ne derse onu yapıyor. Sanırım diyet ödüyor. Torunlarını artık Amerikan vatandaşı olmak için, anneleri Amerika' da doğuruyorlar. Bursla okuyanların gemisi oldu. Deniz feneriyle hırsızlar yol buldu. Artık kim gavur kim Müslüman belli değil.

İran ile Irak' ı 10 yıl savaştırdı. Sonra bir bahane bulup, Irak' ı ele geçirdi. Şimdi sıra İran' da. Türkiye' de sağ sol çatışması çıkardı. Milli düşünceyi sindirdi. Bütün vatan severleri birbirine düşürdü. Sonra bir gecede başka güçlerini hakim kıldı. Sonra PKK' yı kullanarak baskınlar, bombalama olaylarını yaptırdı, PKK' ya lojistik ve stratejik destek sağladı. Sanki PKK ile değil de Amerika ile savaşılmış olduk.Onun için birlik olun. İstiklal Harbindeki sınırlarımızı tanımayan Amerika bize yeniden İstiklal Harbine mecbur bırakıyor.Onun için birlik olun. Dernekler kurun,ev toplantıları yapın, güç oluşturun. Birlik olun.

Şimdi BOP' ın eş başkanına Kürt açılımı yaptırıyorlar. Şişirip duruyorlar. Bütün ajanlarını hizmetine sunuyorlar.İstiklal Harbi' nde yapamadıklarını imam hatipliye yaptırıyorlar.

İlk önce milletin malını, yatırımlarını yok pahasına yandaşlarına peşpeş çekti. Cibiliyetsizleri para manyağına çevirdi. Televizyonları, gazeteleri, bütün kamu kurumlarını hizmetine sundu.

Said-i Kürd-i' nin destekçisi İngilizdi.Fettullah' ın destekçisi Amerika.
Ajanlarıyla ülkemizin iç işlerine karışıyor, karşı çıkanları ve çıkabilecekleri
Ergenekon'a gönderiyor.Sorgusuz sualsiz 2 yıl içerde tutuyor. Telefonları dinletiyor.
Vatan severlere zulüm etmekle, mutlu oluyor.

Ey Türk Halkı, titre de kendine dön.

GÜLTEKİN YILDIRIM

[GökBörü]

Geldiğiniz yere, kimin arkasından gittiğinize bir bakalım..
Anadolu’yu 50 binin üzerinde Evangelist kilise ile donatan, Türk kadınlarına tecavüz edilen kiliseyi onarıp tepesine haç diken, misyonerliği serbest bırakan bir şahsı alkışlıyorsunuz.

-- Trabzon’da Sümela manastırı Kültür Bakanlığına bağlı bir müze iken 2010 yılında ibadete açıldı. 15 Ağustos 2010’da Sümela “kurtarılmış bölge” gibiydi. Üzerinde Rum Pontus İmparatorluğunun eski haritası bulunan tişörtler ile gelen çok sayıda Yunanlı gövde gösterisi yaptı. Tişörtlerdeki haritanın altında Yunanca "Pontus, vatanımız" yazılıydı... Yunan Milli Marşı okundu. Trabzon’da Pontus haritalı tişörtlerle gelenlere ayin izni verilirken Türk bayraklı tişörtler giymiş olan gençler tören alanına yaklaştırılmadı. Habertürk Gazetesi 16 Ağustos 2010'da aynen şöyle yazdı: "Türk bayrağı desenli 500 adet tişört ele geçirildi”. Rumlara ses çıkarılmazken, Türk Bayraklı tişörtler ile Sümela’ya gelen gençlerimiz tutuklanmıştı(!).. 2009 Yılında Sümela’da Ayin yapılmasını önlemeye çalışan T.C. Devletinin memuru kendi vatanında darp edilmişti.

Sümela’nın ayine açıldığı 15 Ağustos Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon Rum İmparatorluğunu yıktığı tarihtir. Ayin yapmak için 15 Ağustos tarihi Fatih Sultan Mehmet’in şahsında Türk Milletinden rövanş almak için özellikle seçilmiştir.

--- Van Akdamar adası… Bir diğer adı; Tecavüz adası… Ermenilerin Türk kadınlarını götürüp tecavüz ettiği ada… 40 Türk kadının namuslarını korumak için Van Gölüne atlayarak intihar ettiği ada… İşte o adada bulunan tecavüz kilisesi bu milletin cebinden onarıldı. Tepesine HAÇ dikildi. Açılış için Ermenistan’a davetiye yolladılar. Kilise ayine açıldı.Ermeni'ye tâvîz vermiştir.

-- Neyin rövanşını alıyorsun?
Ey Türk Milleti; bu soruların cevabını acilen kendine sor ve araştır. Bütün dünyada sözde soykırım yalanını tanıma yarışı devşirme iktidarı döneminde neden zirve yaptı? Bu soruların cevabını arayın lütfen!..

-- O zaman adama sorarlar:
Sen kimsin ? Köklerin nereye kadar gidiyor? Haçlı savaşını kutsayan, temize çıkaran sen, Türk Devletinden ve Türk Milletinden neyin intikamını alıyorsun?





ATATÜRK'ÜN KAPATTIĞI İHANET KİLİSESİ AÇILDI
Bartholomeos-Kültür Bakanlığı işbirliği
Kültür Bakanlığı, Atatürk'ün müze haline getirdiği İzmir'deki Aya Vukla kilisesini, yeniden Ortodokslara vermeye hazırlanıyor. Kilise, İzmir'in işgalinde silah deposu olarak kullanılmış, daha sonra Atatürk tarafından kapatılmıştı. Aya Vukla'nın açılması girişimini başlatan kişi, Fener Rum Patriği Bartholomeos.

Yunanlılar, 16 Mayıs 1919'da saat tam 8.40'ta İtilaf Devletleri'nin istekleri doğrultusunda İzmir'i işgal etti. Aynı gün İzmir'de tam bir katliam vardı. İşgal sırasında binlerce kişi öldürüldü, işkencelere maruz kaldı.

BAZI PAPAZLAR ANADOLU'NUN İŞGALİ İÇİN ÇAĞRI YAPTI
Peki bu işgale, bölgede yaşayan gayrimüslim azınlıkların tavrı ne oldu? Tarihsel kayıtlara göre, Rum ve Ermeni kiliselerin papazları, işgali destekleyenlerin başında geldi. Ermeni papazı Zaven ve Rum papazı Droteos, günler öncesinden İtilaf Devletleri'nin Anadolu'yu işgal etmeye davet eden açıklamalar yaptılar. Ancak, Anadolu'nun işgal edilmesi için örgütlü bir mücadeleye giren önemli bir isim daha vardı. İzmir Ortadoks papazı Hrisostomos.
Hrisostomos, 1860 yılında Ermeniler tarafından yapılan Aya Vukla kilisesinin papazıydı. Hatta bu papaz, İzmir'deki katliama bizzat katıldı. Kilise, Rum çetelerinin örgütlenme ve silah deposu olarak kullanıldı.
Hikmet Sami Coşar tarafından, o tarihlerde İzmir'de yayımlanan İstiklal Harbi Gazetesi'nin 16 Mayıs 1919 tarihli sayısı buna en iyi kanıt. Gazete, Metropolit Hrisostomos'un, Türklerin katli için sağa sola koşturup tahriklerde bulunduğunu yazıyor.

ATATÜRK TARAFINDAN KAPATILDI
Ancak, işgali eylemli bir şekilde destekleyen İzmir Ortodoks papazı Hrisostomos, kurtuluş sonrası halk tarafından linç edildi. İzmir'in işgalinde önemli rol oynayan Aya Vukla kilisesi ise Atatürk tarafından 1924 yılında kapatıldı ve Arkeoloji Müzesi haline getirildi.

KİLİSEYİ AÇMAK KÜLTÜR BAKANLIĞI'NA DÜŞTÜ
Kurtuluş Savaşı'nda bir ihanet merkezi olarak kullanılan Aya Vukla kilisesini, Kültür Bakanlığı yeniden açmaya hazırlanıyor. Kiliseyi açma girişimini başlatan isim ise Fener Rum Patriği Bartholomeos. Kilisenin resterasyon giderlerini yine Bartholomeos karşılayacak.
Faaliyetin içinde, Kültür Bakanlığı'nın yanı sıra, İzmir Ticaret Odası ve İzmirliler Derneği Başkan Yardımcısı papaz Ertan Çelik'in de isimleri geçiyor.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN İZMİR VALİLİĞİ'NE YAZI
Kiliselere gereken kolaylık gösterilsin
İçişleri Bakanlığı, İzmir Valiliği'ne gönderdiği 14 Mayıs 2002 tarihli yazısıyla misyonerleri haklı buldu. Müsteşar Yardımcısı Sebati Buyuran imzalı yazıda, İzmir'deki misyonerlerin dilekçesine yanıt veriliyor.
İsa Mesih Topluluğu adlı misyoner grubun avukatı, 3 Nisan'da İzmir Valiliği İnsan Hakları Kurulu'na İzmir Emniyeti'ni şikâyet eden bir dilekçe vermişti. Dilekçede, İzmir polisinin korsan kiliselere karşı yürüttüğü soruşturmaların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğu öne sürülmüştü.
İçişleri Bakanlığı, İzmir Valiliği'ne, polisi şikâyet eden bu dilekçedeki ifadeleri haklı bulduğunu gösteren bir yanıt gönderdi. Yazıda, "İbadet yeri ihtiyacı olması durumunda ibadet yeri temini konusunda gerekli kolaylık gösterilmektedir" denilerek örnekler veriliyor. İçişleri Bakanlığı'nın verdiği örneklere göre, ibadet yeri isteyen her misyoner gruba bir kilise veriliyor. Neye göre kiliseye ihtiyaç duyulduğu da soruşturulmuyor.
Yine bakanlığın yazısında, ülkeye gelen turistler için kilise restore edildiği anlaşılıyor. Yazıda aynen şöyle deniyor: "Ülkemize gelen yabancı turistlerin ve Ege, Akdeniz gibi turistik bölgelerimize yerleşen yabancıların dini ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla; Antalya, Aydın ve Muğla İl Valiliklerine, tarihi nitelikteki restoresi mümkün olan kiliselerin, Kültür Bakanlığı'nca resterasyonu tamamlandıktan sonra belli bir ülkeye, gruba, mezhebe, kuruluşa ayrıcalık tanımadan herkese açık olarak ibadet ve ayin için kullandırılması konusunda gerekli uygulama başlatılmıştır"