HOKKABAZLAR DİYARINA OKKALI MEKTUP
1 sayfadaki 1 sayfası
HOKKABAZLAR DİYARINA OKKALI MEKTUP
Gündem bu aralar çok yoğun Dersim-Kerbela meselesi, Ak Saray meselesi, Uçak Saray meselesi derken şapkadan tavşan çıkaran hokkabazlar gibi, herkes hokkabazlığa soyunmuş…
Kimisi girdiği ihanet gölünde milliyetçi avında, kimisi memleketinde bayrak indirilirken başka memleketlerde bayrağı yerden kaldırıp, cebine koyma şovunda, kimisi de milliyetçi mafya pozunda… Yani kimse hiçbir şeyi ne asli sahibine bırakıyor ne de dozunda. Dikkat! Neredeyse hepsi milliyetçilik toyunda…
Velhasıl memleket hokkabazdan, dalkavuktan, dangalaktan geçilmiyor, efendim…
***
Biz diyoruz ki, “Ülkücüden mafya, mafyadan Ülkücü olmaz”.Böyle deyince ben zaten ülkücü değilim diyorlar ama MHP’yi de ülkücülerden çok sahipleniyor ve ülkücüden fazla eleştiriyorlar. Şaka gibiler yani, maşallahları var.
Kendi kendilerine karanlıktan bir şeyler vızıldıyorlar; MHP’ye oy vermem de vermem. Verme muhterem ne yapalım yani? Versen ne olur, vermesen ne. Karanlıktan parazit yapmanın, tozlu odalarda kemençe ile horon tepip toz kaldırmanın ne anlamı var. Herkes kendine yakışanı yapmalı ve herkes kendi işine bakmalı. Hee, bu arada ne kimsenin tetikçiliğini yaparız ne de şahsiyetimizi vestiyere asarız. Herkes sahip çıkmalı diline, bu da böyle biline…
Biz biliyoruz ki; Milliyetçi Hareket Partisi’ne verilen her oy Bizans’ın surlarına atılan her top kadar kıymetli, Bizans’ın surlarına dikilen Üç Hilalli sancak kadar anlamlı, Türk’ün İslam davasına en önemli katkı ve Çanakkale'de düşmana sıkılan kurşun kadar kutsaldır…
***
Birisi de çıkıyor Dersim olaylarını Kerbela’ya benzeterek resmen "Dersim katliamı modern bir Kerbela'ydı" deyiveriyor. Bu zat bu cümleyi kurarken ya kendinde değil ya da emir büyük yerden.Ne bu cümlenin ucunun nereye dokunduğundan haberi var ne de kendinden.Bu cümleden öyle veya böyle Hz. Hüseyin’in Seyit Rıza’ya, Yezit’in ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e benzetilme sonucu çıkıyor.Yani lafı laf olsun diye söyleyen, söylediği lafın maalesef esiri oluyor. Sızlattığı kemiklerde cabası…
Ardından Devlet Bey tarihi hakikatleri haykırınca herkes yerinden zıplıyor. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Devlet Bey’e dava açıyor. Ne olduğuna hala karar veremediğim Davutoğlu ise Devlet Bey’in, Başbuğ Türkeş’in kemiklerini sızlattığını iddia edip mizahi bir çıkış yapıyor.
Velhasıl ahali hainler, zalimler, siyasi hokkabazlar, olumsuzluklar üzerinden beslenen siyasi sülükler, Necip Türk Milleti’nin paralarıyla saltanat sürenler Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in üzerine oynuyorlar.
O zaman hep beraber diyelim ki;
Her yanımız hain dolu, diyorlar ki sükut et! Böyle söyler mi mert olan kahpecedir bu davet!
Sükûnet tarihin bize yüklediği bir ündür.İsterseniz savaşmak, ki bizim için düğündür!..
ERHAN ÖZÇAKIR
Kimisi girdiği ihanet gölünde milliyetçi avında, kimisi memleketinde bayrak indirilirken başka memleketlerde bayrağı yerden kaldırıp, cebine koyma şovunda, kimisi de milliyetçi mafya pozunda… Yani kimse hiçbir şeyi ne asli sahibine bırakıyor ne de dozunda. Dikkat! Neredeyse hepsi milliyetçilik toyunda…
Velhasıl memleket hokkabazdan, dalkavuktan, dangalaktan geçilmiyor, efendim…
***
Biz diyoruz ki, “Ülkücüden mafya, mafyadan Ülkücü olmaz”.Böyle deyince ben zaten ülkücü değilim diyorlar ama MHP’yi de ülkücülerden çok sahipleniyor ve ülkücüden fazla eleştiriyorlar. Şaka gibiler yani, maşallahları var.
Kendi kendilerine karanlıktan bir şeyler vızıldıyorlar; MHP’ye oy vermem de vermem. Verme muhterem ne yapalım yani? Versen ne olur, vermesen ne. Karanlıktan parazit yapmanın, tozlu odalarda kemençe ile horon tepip toz kaldırmanın ne anlamı var. Herkes kendine yakışanı yapmalı ve herkes kendi işine bakmalı. Hee, bu arada ne kimsenin tetikçiliğini yaparız ne de şahsiyetimizi vestiyere asarız. Herkes sahip çıkmalı diline, bu da böyle biline…
Biz biliyoruz ki; Milliyetçi Hareket Partisi’ne verilen her oy Bizans’ın surlarına atılan her top kadar kıymetli, Bizans’ın surlarına dikilen Üç Hilalli sancak kadar anlamlı, Türk’ün İslam davasına en önemli katkı ve Çanakkale'de düşmana sıkılan kurşun kadar kutsaldır…
***
Birisi de çıkıyor Dersim olaylarını Kerbela’ya benzeterek resmen "Dersim katliamı modern bir Kerbela'ydı" deyiveriyor. Bu zat bu cümleyi kurarken ya kendinde değil ya da emir büyük yerden.Ne bu cümlenin ucunun nereye dokunduğundan haberi var ne de kendinden.Bu cümleden öyle veya böyle Hz. Hüseyin’in Seyit Rıza’ya, Yezit’in ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e benzetilme sonucu çıkıyor.Yani lafı laf olsun diye söyleyen, söylediği lafın maalesef esiri oluyor. Sızlattığı kemiklerde cabası…
Ardından Devlet Bey tarihi hakikatleri haykırınca herkes yerinden zıplıyor. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Devlet Bey’e dava açıyor. Ne olduğuna hala karar veremediğim Davutoğlu ise Devlet Bey’in, Başbuğ Türkeş’in kemiklerini sızlattığını iddia edip mizahi bir çıkış yapıyor.
Velhasıl ahali hainler, zalimler, siyasi hokkabazlar, olumsuzluklar üzerinden beslenen siyasi sülükler, Necip Türk Milleti’nin paralarıyla saltanat sürenler Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in üzerine oynuyorlar.
O zaman hep beraber diyelim ki;
Her yanımız hain dolu, diyorlar ki sükut et! Böyle söyler mi mert olan kahpecedir bu davet!
Sükûnet tarihin bize yüklediği bir ündür.İsterseniz savaşmak, ki bizim için düğündür!..
ERHAN ÖZÇAKIR
Similar topics
» Açık mektup.1
» Vahdettin'den ABD'te mektup
» BAŞBUĞ ATATÜRK'E MEKTUP
» Sat astsubay'dan zehir gibi mektup
» İşçi emeklilerinden Erdoğan'a mektup
» Vahdettin'den ABD'te mektup
» BAŞBUĞ ATATÜRK'E MEKTUP
» Sat astsubay'dan zehir gibi mektup
» İşçi emeklilerinden Erdoğan'a mektup
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz