Kötülük için yapılan kandırmalar acı sonla biterler.
1 sayfadaki 1 sayfası
Kötülük için yapılan kandırmalar acı sonla biterler.
Tarihte de kandırma, kandırılma, kanma öyküleri sayısızdır… Ergenekon’da, destanlarda, savaşlarda… Türk’ün diriliş destanı Ergenekon’da, yenilmez Türk Ordusu, düşmanlarının hilesine, savaşta çekilir gibi yapmalarına kanarak yenilmemiş miydi? Sonunda da, Ergenekon’a sığındı atalarımız, güçlenmek, bir daha bu tür oyunlara kanmamak için. Osmanlı paşası Baltacı’nın, işveli Rus Katarina’ya kanması, masal ötesi bir anlatıdır, Türk erkeklerini uyaran bir derstir artık, ülkemizde bunu bilmeyen okul çocuğu bulabilirseniz bulun bakalım.
Çanakkale’de savaşın gidişini değiştiren “Nusret” mayın gemimiz, yayılmacı, büyük oyuncu, acımasız İngiliz’i iyi kandırmıştır. Kurtuluş Savaşı’nda, yine İngiliz’in kışkırttığı, yayılmacı, aç gözlü Yunan, kendi şişirilmiş gücüne kanmış, hiç ummadığı bir büyük taaruzla perişan edilmiş, İzmir’de denize dökülmüştür. Atatürk önderliğinde, yakın tarihimizde biz Türkler, Türk Devrimleriyle tüm dünyaya parmak ısırtarak, neredeyse bir yüz yılı bir anda atlayarak, asırlarca kandırılıp kaldığımız karanlıktan çıkmadık mı? Buna karşı kandırmacılar hiç yılmamış, emellerinden geçmemiş, yeni oyunlar aramışlar, gördük; yavaş yavaş içimize sızmışlar…
Huyu suyu çirkin kız, güzel kızın yerine geçince, çirkinliğini ne kadar saklayabilir, evlendiği beyoğlu, bir gün kandırıldığını anlar. Sonuç, ölümlerden ölüm beğenmektir… Gerçekler ortaya çıktığında, kandırana acınmaz halk masallarımızda.Kötülük için yapılan kandırmalar acı sonla biterler.
Tavşanla kaplumbağanın o acıklı yarışında, kaplumbağa tavşanı kandırır, yarışı kazanır. Tilki kandıra kandıra bir hal olur hayvan öykülerinde diğer hayvanları. Kandırmasına kandırır ama onları, sonunda hep cezasını verirler. Ya kuyu dibinde kalır, ya kuyruğu kesilir, ya da bir araba sopa yer… Bu tür öykülerde, kötülük kazanmaz, suçlu cezasını çeker. Kırk katır mı kırk satır mı istersin diye sorarlar kötüye masallarımızda, kandırana bu iki seçenekten birini seçtirir, sonra da kerevete çıkar
Kandırma yalan söyleyerek olur: Tek ayak üstünde kırk yalan söyler kimisi, yalan yere yemin eden çoktur, gözlerini kırpmadan… “Yalandan kim ölmüş?” diyen diyene… Kandırmak için kırk dereden su getirene mi, kaşla göz arasında kırk yalan uydurana mı şaşarsın… Kuyruklu yalanlar da işin cabası… Ali Cengiz oyunlarını sahneye koymaktan hiç bıkmayan kandırıcıları elimizin tersiyle iteklemeli
- Ne diyordu “Yeniçağ” yazarı Batuhan Çolak daha geçen gün:
“Atatürk üzerinden kutuplaştıran, onun şahsına hakaret eden insanlar; siyasette, medyada, ticarette en iyi yerlere getirildiler.
Şimdi bu isimler yavaş yavaş geri plana çekiliyor, söylemler yumuşatılıyor, Atatürk’e sahip çıkılıyormuş gibi davranılıyor.’’Aklı başında İnsanlarımı kandıracaksınız! ”
- Ergenekon”, “Balyoz”, “Casusluk” gibi davaların TSK'ya “Kumpas” olduğu ortaya çıkmış. Kumpas planı için sözde araştırmayı yapacak polis, düzmece soruşturmayı yürütecek savcı, o savcının emrinde her istenileni yazacak sözde bilirkişi, gözaltına alınanları tutuklayacak onları yıllarca cezaevinde çürütmeye kararlı hakimler gerekiyor.
“Kumpas”lar sonucu bu ülkenin saygın görevlilerine büyük darbeler indirildi. Cezaevinde yaşamlarını yitirenler, sağlıklarını kaybedenler, aile düzeni dağılanlar oldu. Böyle bir organizasyonun, kumpasın içinde bulunanların yasaların öngördüğü en ağır cezalara çarptırılması istenir.
7 Ocak 2014 Salı günü, Adalet Bakanlığı'nın yeni göreve başlayan Müsteşarı Kenan İpek, HSYK'da ilk toplantıya katılıyordu. O gün bir gazetede, Zekeriya Öz'ün, hakkında soruşturma açtığı bir işadamı tarafından Dubai'ye götürülüp masraflarının karşılandığına ilişkin haber yayımlanmıştı. Müsteşar Kenan İpek, toplantı öncesi odada bulunan bazı üyelerle sohbet ederken “Öz'ü, İstanbul Başsavcı Vekilliği'nden almamız iyi olur” dedi.
DAVA BİLE AÇILMADI
Zekeriya Öz, kumpas suçlamalarından değil bu yüzden görevden alınmıştı. Meslekten çıkarılması da Dubai gezisiydi. Açıkçası, Ergenekon kumpasıyla ilgili hakkında açılmış bir dava bile yok.
Hakkında yakalama kararı çıkarılmadan önce Zekeriya Öz, Sarp Sınır Kapısı'ndan sessiz sedasız Gürcistan'a gitti. Kimse ona “Dur bakalım, nereye gidiyorsun?” diye sormadı. Bırakın Zekeriya Öz'ün yakalanmasını, gidişi için “iyi oldu” diyenler de olmuştur.
http://www.tarafsizhaber.ml/2017/11/kotuluk-icin-yaplan-kandrmalar-ac-sonla.html
Çanakkale’de savaşın gidişini değiştiren “Nusret” mayın gemimiz, yayılmacı, büyük oyuncu, acımasız İngiliz’i iyi kandırmıştır. Kurtuluş Savaşı’nda, yine İngiliz’in kışkırttığı, yayılmacı, aç gözlü Yunan, kendi şişirilmiş gücüne kanmış, hiç ummadığı bir büyük taaruzla perişan edilmiş, İzmir’de denize dökülmüştür. Atatürk önderliğinde, yakın tarihimizde biz Türkler, Türk Devrimleriyle tüm dünyaya parmak ısırtarak, neredeyse bir yüz yılı bir anda atlayarak, asırlarca kandırılıp kaldığımız karanlıktan çıkmadık mı? Buna karşı kandırmacılar hiç yılmamış, emellerinden geçmemiş, yeni oyunlar aramışlar, gördük; yavaş yavaş içimize sızmışlar…
Huyu suyu çirkin kız, güzel kızın yerine geçince, çirkinliğini ne kadar saklayabilir, evlendiği beyoğlu, bir gün kandırıldığını anlar. Sonuç, ölümlerden ölüm beğenmektir… Gerçekler ortaya çıktığında, kandırana acınmaz halk masallarımızda.Kötülük için yapılan kandırmalar acı sonla biterler.
Tavşanla kaplumbağanın o acıklı yarışında, kaplumbağa tavşanı kandırır, yarışı kazanır. Tilki kandıra kandıra bir hal olur hayvan öykülerinde diğer hayvanları. Kandırmasına kandırır ama onları, sonunda hep cezasını verirler. Ya kuyu dibinde kalır, ya kuyruğu kesilir, ya da bir araba sopa yer… Bu tür öykülerde, kötülük kazanmaz, suçlu cezasını çeker. Kırk katır mı kırk satır mı istersin diye sorarlar kötüye masallarımızda, kandırana bu iki seçenekten birini seçtirir, sonra da kerevete çıkar
Kandırma yalan söyleyerek olur: Tek ayak üstünde kırk yalan söyler kimisi, yalan yere yemin eden çoktur, gözlerini kırpmadan… “Yalandan kim ölmüş?” diyen diyene… Kandırmak için kırk dereden su getirene mi, kaşla göz arasında kırk yalan uydurana mı şaşarsın… Kuyruklu yalanlar da işin cabası… Ali Cengiz oyunlarını sahneye koymaktan hiç bıkmayan kandırıcıları elimizin tersiyle iteklemeli
- Ne diyordu “Yeniçağ” yazarı Batuhan Çolak daha geçen gün:
“Atatürk üzerinden kutuplaştıran, onun şahsına hakaret eden insanlar; siyasette, medyada, ticarette en iyi yerlere getirildiler.
Şimdi bu isimler yavaş yavaş geri plana çekiliyor, söylemler yumuşatılıyor, Atatürk’e sahip çıkılıyormuş gibi davranılıyor.’’Aklı başında İnsanlarımı kandıracaksınız! ”
- Ergenekon”, “Balyoz”, “Casusluk” gibi davaların TSK'ya “Kumpas” olduğu ortaya çıkmış. Kumpas planı için sözde araştırmayı yapacak polis, düzmece soruşturmayı yürütecek savcı, o savcının emrinde her istenileni yazacak sözde bilirkişi, gözaltına alınanları tutuklayacak onları yıllarca cezaevinde çürütmeye kararlı hakimler gerekiyor.
“Kumpas”lar sonucu bu ülkenin saygın görevlilerine büyük darbeler indirildi. Cezaevinde yaşamlarını yitirenler, sağlıklarını kaybedenler, aile düzeni dağılanlar oldu. Böyle bir organizasyonun, kumpasın içinde bulunanların yasaların öngördüğü en ağır cezalara çarptırılması istenir.
7 Ocak 2014 Salı günü, Adalet Bakanlığı'nın yeni göreve başlayan Müsteşarı Kenan İpek, HSYK'da ilk toplantıya katılıyordu. O gün bir gazetede, Zekeriya Öz'ün, hakkında soruşturma açtığı bir işadamı tarafından Dubai'ye götürülüp masraflarının karşılandığına ilişkin haber yayımlanmıştı. Müsteşar Kenan İpek, toplantı öncesi odada bulunan bazı üyelerle sohbet ederken “Öz'ü, İstanbul Başsavcı Vekilliği'nden almamız iyi olur” dedi.
DAVA BİLE AÇILMADI
Zekeriya Öz, kumpas suçlamalarından değil bu yüzden görevden alınmıştı. Meslekten çıkarılması da Dubai gezisiydi. Açıkçası, Ergenekon kumpasıyla ilgili hakkında açılmış bir dava bile yok.
Hakkında yakalama kararı çıkarılmadan önce Zekeriya Öz, Sarp Sınır Kapısı'ndan sessiz sedasız Gürcistan'a gitti. Kimse ona “Dur bakalım, nereye gidiyorsun?” diye sormadı. Bırakın Zekeriya Öz'ün yakalanmasını, gidişi için “iyi oldu” diyenler de olmuştur.
http://www.tarafsizhaber.ml/2017/11/kotuluk-icin-yaplan-kandrmalar-ac-sonla.html
Similar topics
» Evet’ için yapılan AKP-PKK ittifakı belgesi!
» Referanduma Gidiyorsunuz Öyle mi, Kim İçin ve Ne İçin?
» Hocalı için... Karabağ için... Vatan için Taksim’e...
» Hocalı için... Karabağ için... Vatan için Taksim’e...
» Seçim için DHKP-C, dış politika rezaleti için ASALA...
» Referanduma Gidiyorsunuz Öyle mi, Kim İçin ve Ne İçin?
» Hocalı için... Karabağ için... Vatan için Taksim’e...
» Hocalı için... Karabağ için... Vatan için Taksim’e...
» Seçim için DHKP-C, dış politika rezaleti için ASALA...
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz