Kapitalist Müslümanlığa sürüklenen Türkiye

tarafından **GökBörü** C.tesi 12 Ocak 2013 - 11:30

Türk milleti, tarih boyunca öz değerleriyle varlığını devam ettirmek için, yabancı fikir ve görüşler karşısında ölüm kalım savaşı vermek zorunda kalmıştır.

Son yıllarda milletimizin manevi değerlerine karşı yapılan alçaklıklar artmış, parasal sıkıntılara sürülmüş, çeşitli finans kuruluşlarına borçlandırılmıştır.

Milletimizin kendi yardımsever duygularıyla verdiği himmetten saydığı paralarla v.b mal varlıklarıyla zenginler daha da zenginleşmiş malına mülkler eklemiştir. Zenginden alıp fakire veren Robin Hood ülkemizde fakirden zengine veren Fethullah olmuştur.

Himmetleri aklamak için de Asya Finans Bankası satın alınıp adı değiştirilip Bank Asya yapılmıştır. 2 Milyon TL ye kurulan banka %23 hissesini 3 gün içinde halka arz ederek 15 günde 7.5 Milyar TL’ye satılmış faizsiz helal banka diyerek milletimiz kandırılmıştır. Büyük paraların vakıflar vasıtasıyla aklanmakta zorluk çektirdiği ortadadır. Son zamanlarda iyice ticarete vurarak, kampanyalı krediler verip kredi kartları dağıtmayı Müslümanlığın gereklilikleri olarak görüyorlar herhalde.

Türk köylüsü yoksulluk dan okula gidemezken çoğu köyümüzde hala okul yokken dünyada 1000’den fazla Türk okulu açan ve resmi dili İngilizce olan okullarda, haftada 21 saat zorunlu İngilizce dersi verilip Türkçe ise seçmeli ders yapılıyor. Çoğu ülkede de Amerikan ajanı yetiştiriliyor diye kapatılan okulları yardımsever milletimiz hala Türkiye tanıtılıyor sanarak bu imanı para olan Hizmetçi kadroya yardım etmektedir.

Milletimize hizmetçi kadrolarda yer almasıyla iş sahibi olma, ihale alma, mevki makam sahibi olma tarzında çirkeflikler yapılmıştır. Geçmişin büyük ülkü devleri, sözde aydınları çorbalarını iyi kaynatmak için, sohbetlerden çıkmaz olmuş yabancı kaynaklı cemaat sermayesinin uşakları olmuşlardır.

Sokaklarda lüks ve son model arabalarla gezen, beyaz eldivenli entelektüel kişiliğe sahip sıkma baş Müslümanlar türemiştir. Tüm muhaliflerini karalama faaliyetleriyle, yalanlarla, iftiralarla ve çeşitli çirkefliklerle tasfiye eden, Tanrının adaletinden nasibini almamış sözde Müslümanlar kendi zenginlerini işadamlarını oluşturup milletimizi, fakirlik açlık ve sefaletle tehdit edip , onursuz şuursuz bireyler topluluğuna dönüştürmek istiyorlar.

Dini bir vecibe gibi hizmet eden cemaat mensupları bu iş kurma ağına dahil olup onurunu, gururunu, milletinin manevi değerlerini hiçe saymayı , sadece mutlu huzurlu bir dindar gibi yaşamak olarak görüyorlar.

Bu yabancı sermaye ile kurulan dershaneler, ticarethaneye dönen Türkiye ve yurtdışında ki Ajan okulları, Televizyon kanalları ve yayın organları, güvenilir ağabeyler, ablalar adına kurulmuş tüm sektörlerdeki şirketler, banka ve sigorta şirketleri, kırtasiye zincirleri, çeşitli sağlık kuruluşları ve yanında çalışan asgari ücretli fakir türk insanı. Birileri fazla Müslüman namuslu Türk evladı olduğu için asgari ücretle çocuğuna harçlık veremiyor, birileri ise son model arabalarıyla, lüks tatil köylerinde ve gemilerde çocuklarını gezdiriyor.

Bu durumda Türk milletinin aklına ‘Çok mal haramsız çok laf yalansız olmaz’ atasözü gelmiyor ve hala ılımlı Müslümanlık gibi bir saçmalığa alet oluyor.

Biz Türkçüler aziz ve onurlu milletimiz açlıkla, sefaletle, işsizlikle tehdit edilse de bunların da üstesinden geleceğine inanıyoruz.
TANRI TÜRKÜ KORUSUN

Celal UÇAR