¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

DİNLER ARASI DİYALOG

Aşağa gitmek

DİNLER ARASI DİYALOG Empty DİNLER ARASI DİYALOG

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Ptsi 7 Eyl. 2009 - 3:20

DİNLER ARASI DİYALOG

Bir zamanlar beyniyle, kalbiyle; içiyle-dışıyla; gaye ve maksadıyla İNSAN gibi İNSAN birini tanımıştım.. Bu zatı muhteremin bize, bazı önemli tavsiyeleri olmuştu. Bunlardan biri de şuydu: " Konuştuğunuz gibi yazın ve yazdığınız gibi de konuşun. Yediden yetmişe sizi okuyan ve dinleyenler konuştuğunuzu ve yazdığınızı kolaylıkla, hiç zorlanmadan anlasınlar.. Eğer böyle değil de bilmece gibi yazar ve âdalı ve imâlı konuşursanız muhatabınız olan insanlara haksızlık yapmış olursunuz. Bunun da literatürdeki adı:KUL HAKKIDIR!!
O gün bugün -mümkün mertebe - buna dikkat ediyoruz.. Herkesin, her sınıfın ve her kültürden gelen insanın anlayacağı şekilde-eğmeden-bükmeden- konuşuyor ve yazıyoruz. Yani. Kaş yaparken göz çıkarmamak ve Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmamak için elimizden gelen her türlü gayreti gösteriyoruz.
Burada, bu çalışmamızda da aynısı yapacağız. Bildiğimiz ve inandığımız gibi-açık ve net- yazacağız ve yazdığımız gibi de inanancağız.
Bunu ifade ettikten sonra esas konuya gelmek istiyorum.

Şu ana dek, diyalog konusuna temas edip etmemekte bir türlü karar veremedim bekledim... Yazılanlar, konuşulanlar, tartışılanlar ve geleceğe ait yapılmak istenilen yanlışlar karşısında,daha fazla duramadım, duramazdım....
Mutlaka bu mesele ile alakalı bildiklerimi, gördüklerimi, duyduklarımı, okuduklarımı ve hissettiklerimi gündeme getirip bunlarla ilgili düşünce ve görüşlerimi yazıp, üzerime düşen görevi yapmalıydım.. Buna mecburdum, mahkumdum...
Çünkü söz konusu olan, Türk Milleti'nin diniydi, diliydi, vatanıydı, devlet ve milletiydi.. Bayarak ve sancağıydı... Biz Türkler bu kutsallar için, bunların ebediyete kadar var olup yaşaması için; 55 milyon şehit vermiş bir milletiz Bu itibarla, bu mukaddes kavramlara karşı sorumluluğumuzun Tanrı Dağları kadar büyük ve Hıra dağı kadar da kutsal olduğunu biliyoruz.

Acı da Olsa Hakikati Söylemek İlahi Bir Vecibedir

Keşke böyle bir mecburiyetimiz olmamış olsaydı!.. Ama var!....
Öncelikle şunu ifade etmeliyim.
Eleştiri, bir insanlık sanatıdır. "İnsanlığın tarihi, bir yönüyle mevcutla yetinmeyen insanların tarihidir... İnsanlığın bugünkü birikimini, oluşturduğu medeniyetleri bir yerde mevcuda yapılan eleştiriye borçluyuz...
Yani gelişme, ilerleme olacaksa beğenmezlik de olacaktır, eleştiri de...
Esasen aklı başında hiç kimse, bu yönüyle eleştiriye karşı değildir, olamaz da....
O halde çare, eleştiriye bir meşruiyet zemini oluşturmaktır....
Bir fikir hareketinde, herhangi bir hizmet faaliyetinde eleştirinin varlığı, olmazsa olmaz mesabesindedir. Bu demektir ki İNSANLARIN ELEŞTİRİ YAPMASI HEM HAKLARI, HEM DE VAZİFELERİDİR".

Eleştirmek Hakaret Etmek Değildir!

Önemine binaen bir gerçeği, büyük harflerle bir kez daha paylaşmak istiyorum.
ELEŞTİRİ, HAKARET OLARAK TELAKKİ EDİLMEMELİDİR!
Bunu yaparken uyarı görevini yerine getirmek istenilirken doğrular ve yanlışlar; çirkinlik ve güzellikler işaretlenirken mümkün mertebe- dikkatli ve rikkatli hareket etmeye çalışmalıyız. Çünkü eleştiride bulunmak HAKARET ETMEK DEĞİLDİR, ASLA!! Ben burada bu görevi yaparken, yani –artı ve eksileri- göstermeye çalışırken elimden geldiğince buna dikkat edeceğim.
Temkinli davranacağım... Çünkü; kaş yaparken göz çıkarmanın, düzelteyim derken çok daha bozmanın bir Müslüman olarak, büyük günahlardan biri olduğuna inanmaktayım..

Nedir Dinler Arası Diyalog?..

Efendim, gerek kendi vatandaşlarımızla ve gerekse başka ülke insanları ile diyaloga yani tanışmaya, görüşmeye, konuşmaya güzel ve doğru olan şeyler üzerinde anlaşmaya su, hava kadar ihtiyacımız olduğuna yürekten inanan biriyim. Bunun öncelikle bilinmesini istiyorum.

Bahis Mevzu Olan Diyalog Çok Farklı.
Efendim;
Bugünkü "Dinler arası diyalog", bize göre maalesef bir Vatikan projesidir.
Bu projeyi, Vatikan finansa etmektedir. "Hoşgörü" ise bir Vatikan yalanı, bir Vatikan zehridir..
Vatikan'ın "hoşgörüden" anladığı, "Ben senin ülkende Misyonerlik yapacağım; sen beni hoş göreceksin; Filistin'de çocukların kollarını taşla kıracağım, ben Irak'ı işgal edeceğim, ben Kıbrıs'ı Rumlara teslim edeceğim, ben Bosna'da üç yıl boyunca on binlerce insanı katledeceğim,... sen bunları hoş göreceksin, itiraz etmeyeceksin cihattan falan bahsetmeyeceksin...
Kısaca "Dur" dediğim yerde duracak, "Git" dediğim yerde gideceksin... aynen koyun gibi olacaksın... Milli Devlet, milli Ülkü, milli iktidar gibi kavramları bırakacak, vatanı, bir uçtan bir uca "gayri milli" unsurlarla tıka-basa dolduracaksın..
Evet değerli okuyucu, bugünkü siyasi diyalog, budur. Şu anda ismine dinler arası diyalog denilen şey; evet, bir Misyoner faaliyetidir.
Bir diğer ifadeyle Diyalog, Müslümanları Hıristiyanlığa dönüştürme hareketidir..
Hiçbir zaman bir Hıristiyan, bir Musevi Hz. Muhammet'i Peygamber olarak kabul etmedi, ve etmez de.
Özellikle de Hıristiyan aydınlar....
Eğer kabul ederlerse, Hıristiyan kalmazlar.......

DİNLER ARASI DİYALOG Yazar
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


DİNLER ARASI DİYALOG Turkey10
DİNLER ARASI DİYALOG Gencat10
DİNLER ARASI DİYALOG Pro10
Yaş Yaş : 43
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5564
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
DİNLER ARASI DİYALOG Pro1010
DİNLER ARASI DİYALOG 290407


DİNLER ARASI DİYALOG Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

DİNLER ARASI DİYALOG Empty Geri: DİNLER ARASI DİYALOG

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Ptsi 7 Eyl. 2009 - 3:20

Hıristiyanlara İslam Dinini Öğretiyoruz

Diyalogcu kardeşlerimizin ortaya attıkları iddialarından biri de "Biz Hıristiyanlara İslam dinini öğretiyoruz" olmaktadır.
Nerede....
Ahh keşke dedikleri doğru olsaydı, bunu kim istemezdi... Fakat maalesef bu doğru değil...
AB ülkelerinde, Müslüman olmuş Hıristiyanlar yok denecek kadar azdır.
Bu konuda yapılan yayınlar -üzgünüm-, gerçeği pek ifade etmiyor ve dolayısıyla reklamdan öteye geçmiyor.
Görevim icabı, uzun yıllar Avrupa ülkelerinde bulundum. Bana inanmanızı istiyorum. Aklı başında, beyni sağlam içinde insan kalbi taşıyan; Müslüman olmuş herhangi bir Hıristiyan'la karşılaşmadım. Almanya'nın bir şehrinde, bir toplantıda üç kişi (evet sadece üç kişi) tanıdım. Bu insanlar Hıristiyanlıktan ayrılmasına ayrılmışlardı ama; ne var ki Müslüman da olamamışlardı. İslam sarayına dış kabının anahtar deliğinden bakan ve ilahi nizamı oradan tanımaya, anlamaya çalışan bizimkiler(?!), o zavallı insanları da kendilerine benzetmişler ve aynen kendileri gibi yapmışlardı.
Cahil.. Bilgisiz... ilgisiz ve sevgisiz... Bir diğer ifadeyle, kaba-saba ve saldırgan....
Bu konu gündeme geldiğinde biz; gayrimüslimlerin, İslam'ı, sadece şekli ve ismi Müslüman olan insanlardan değil de; İslam dininin kendisinden, onun özünden ve onun sözünden öğrenmelerini istemişizdir.
Evet aynen öyle;
Bu konuda aynanın ve aynaların önemi çok büyük!.
Şu anda mukaddes nizamın vitrininde yer almış olan aynalar(?!) üzülerek ifade ediyorum; mukaddes dinimiz İslam'ı ve onun milli ve manevi değerlerini yansıtmaktan çok uzak, çok...
Kirli ve tozlu.. kapa ve sapa.... kin ve nefret dolu...
Aklının bir parçasını, Kalbinin-duygularının- ise hiç birini.... kullanmıyor.
Böyle bir ayna mı olur....
Olsa ne olur, olmasa ne olur....



Hıristiyanlarla Diyaloga Önem Verenler...

Hıristiyanlarla, diyaloga bu kadar önem veren insanlar, nasıl olur da Müslüman Türk insanı ile, aynı şeyi yapmak için fazla bir gayret göstermezler!..
Doğrusu bunu da anlamıyoruz....
Bu işlere, Türk birliğine ve Türk dirliğine; vatan ve millet bütünlüğüne;
Türk devletinin ve Türkiye Cumhuriyetinin bekasına.... ve bir başka ifadeyle;
beyinler ve yürekler arası iletişim kurmaya.. ve kısaca "GÖNÜL SEFERBİRLİĞİNE" kendimizden, Türk milletlinin içinden başlamamız gerekmez miydi??...
Bunu ihmal ederek, görmezlikten gelerek ne yapılır, ne kadarı yapılır ve nereye gidilebilinir...
Bir insan ve "ölüm sonraki hayata inanmış" bir Müslüman olarak, sorumluluk alanımıza; önce ailemiz; komşu ve akrabalarımız; milletimiz ve daha sonra da mensup olduğumuz Ümmetimiz ve en sonunda da bütün insanlık girmektedir, değil mi??
Bunları, birinci, ikinci ve.... derecede sorumlu olduklarımızı göz ardı ederek nereye ve nasıl gidebiliriz.. Biran için diyelim ki gittik.... Netice alabilir miyiz??
Barış köprüsüymüş....
Sevsinler...
Bizi biz yapan; bizi bir millet yapan ve bin yıldan beri bir arada tutan ve yaşatan beyinler, gönüller ve niyetler arası köprülerimiz birer birer yıkılırken, siz tutun haritada ismi bulunmayan birtakım devletçiklerle aramıza köprü kuruyoruz deyin. Buna kargalar bile güler, biliyor musunuz...
Küresel barış.... adalarıymış.
Bazı yazar ve çizerler böyle söylüyor ve böyle yazıyorlar. Biz de onları hayret ve dehşet içinde okuyoruz.... "Küresel barış adaları...." Şu söze bir bakar mısınız?... Ne muhteşem bir edebiyattır bu. Altından üstünden; sağından solundan bir şeyler damlıyor... Sizce .ne damlıyor olabilir...
Yakışmıyor... Türk aydınına ve özellikle de Türk Milliyetçisine(!)hiç mi hiç yakışmıyor... Çünkü doğru değil bu.... Neyi kaç kişiyi kaç beyni, kalbi bir araya getirmiş, tanıtmış, tanıştırmış bu adalar, söyler misiniz?...
Her olaya, her bir kavrama altı cepheden bakmayan -bakamayan- insandan Türk aydını özellikle de Türk münevveri olamaz asla!!
Türkiye, birtakım emperyalist devletler tarafından- içinden ve dışından- kuşatılırken siz cinlerin bile haberdar olmadı ülkelere "barış adaları" tesis ettiğinizi ifa ediyorsunuz. Bizim bu ülkelerle herhangi bir düşmanlığımız mı var ki; barış adasına ihtiyaç olsun.. Sizin dostluk ve barış götürdüğünüzü iddia ettiğiniz bu ülkelerin ekseriyeti bizi tanımaz biz de onları... Bize düşman olan, topraklarımızın üstünde ve altında gözü bulunan ülkeler belli. Siz onlardan bahsedin bize. Bizim Laust isimli ülke ile ne işimiz olabilir.. Biraz önce dediğimiz gibi, birbirimizi tanımayız....Onlar bizim, dünyanın neresinde olduğumuzu ve biz de onların evrenin hangi kıtasında yer aldıklarını bilmeyiz...
Bir başka iddia....
Bu okullar vasıtasıyla dünyaya açılıyormuşuz....
Böyle diyenler de var...,
Hangi dünyaya ve nasıl bir dünyaya....
Vatan topraklarında Türk'ü Türk yapan değerler hızla kapanırken, siz tutuyor dünyaya açılmaktan söz ediyorsunuz.... İnsana: "Himmete muhtaç dede, nasıl gayriye himmet ede"demezler mi...
Galiba bu konuda en güzel soruyu, Ülkü Ocakları dergisinin (Şubat 2006) sayısının kapağında, arkadaşlarımız yöneltmişler: "COĞRAFYAMIZ KAN AĞLARKEN HANGİ DİYALOG?!!"
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


DİNLER ARASI DİYALOG Turkey10
DİNLER ARASI DİYALOG Gencat10
DİNLER ARASI DİYALOG Pro10
Yaş Yaş : 43
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5564
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
DİNLER ARASI DİYALOG Pro1010
DİNLER ARASI DİYALOG 290407


DİNLER ARASI DİYALOG Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

DİNLER ARASI DİYALOG Empty Geri: DİNLER ARASI DİYALOG

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Ptsi 7 Eyl. 2009 - 3:21

Hıristiyanlardaki Zihniyet Bu Değil mi?..

Hıristiyanlar bugün aynen şöyle demektedirler: Muhammed, Kur'an'ı İncil'den ve Tevrat'tan aşırmıştır. Ne var ki onu da doğru dürüst yapmamıştır. İşine geleni almış ve gelmeyeni de atmıştır.
Evet...o insanlar aynen böyle düşünmektedirler.
Söylenen sözler ve yapılan iddialar asla doğru değildir.
Doğru olan, gelmiş-geçmiş bütün semavi kitapların, en son gelen Kur'an-ı Kerim'de toplanmış olmalarıdır.

Şunun Bunun Çöplüklerinde Bekleyenler!

Diyalogcular, yani varlıklarını Brüksel'e bağlayan, liberal Müslümanlar!
Avrupa'nın kapılarında, Pentagonun çöplüklerinde, Viyana'nın mahzenlerinde bekleşenler şunu iyi bilsinler ki, hiçbir zaman emellerine ulaşamayacaklardır. Türk Müslümanları buna izin vermeyecektir. Türkler, bu din için ve bu dinin yeryüzüne yayılması ve dolayısıyla insanlığın bu yüce nizamdan yeteri kadar nasip alması için; elli milyondan fazla şehit vermiş bir millettir. Evet.. evet bu kutsal nizamın temelinde ve ruhunda elli beş milyon şehit Türk'ün kanı, canı ve hayatı vardır.
Siz bunu biliyor musunuz, TÜRKLÜK GURUR VE ŞUURUNDAN bihaber; İSLAM AHLAK VE FAZİLETİNDEN yeteri kadar nasiplenmemiş Müslümanlar!

Şeytanın Değirmenine Su Taşımak

Diyalogcular, artık, küresel emperyalistlerin, kendilerini kapı kulu olarak kullandıklarını anlamak zorundadırlar!
Biz dinler arası diyalogun, Türk Müslümanlarını nasıl tahrip ettiğini biliyor ve görüyoruz.. Tez zamanda bu insanların da bu felaketi görüp anlamalarını bekliyoruz.
Bir de Hıristiyan diyalogcular, Müslümanların topraklarını ayaklarının altından çekip almak istiyorlar. Bu sebeple dinler arası diyalog safsatası, bir yerde "ŞEYTANIN DEĞİRMENİNE SU TAŞIMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR."
Söz buraya gelmişken, bir defa daha sormak istiyoruz.
HIRİSTİYANLAR ARASINDA DİYALOGA BU KADAR ÖNEM VERENLER, İÇİN MÜSLÜMAN TÜRKLER ARASINDA YETERİ KADAR DİYALOGU GELİŞTİRİP GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN ÇAPA SARFETMİYORLAR??...

Eğer Diyalog Bir İhtiyaçsa....

Eğer diyalog mutlaka bir ihtiyaçsa, (ki bizde ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz) bunu DİNLER ARASINDA değil; kültürler arasında yapmak lazım. Başka bir söyleyişle milletlerin ve devletlerin beyin ve kalpleri arasında olmalıdır.

Dinler Arası....

Anlamadım...
Hangi dinler arası..... bayım!
Söyler misiniz, İSLAM dininden başka bir "İLAHİ" din var mı yeryüzünde....
Yutkunmayın; ALLAH aşkına konuşun!
Tekrar soruyorum
Var mı?..
Bin bir parçaya ayrılmış, beyninden ve kalbinden bin bir yara almış bir kavrama din demek "ilahi " demek mümkün mü ALLAH aşkına!!

Cenab-ı HAKK: "BUGÜN SİZE DİNİNİZİ KEMALE ERDİRDİM, İMETLERİMİ ÜZERİNİZE TAMAMLADIM. SİZİN İÇİN DİN OLARAK İSLAM'I BEĞENDİM" (Maide, Ayet:3) buyurmadı mı?..
Dinler arası diyalog.....
Hangi dinler arası... kardeşim?!...
ALLAH'tan korkun, insanı çatlatmayın!!! Ne olur.....
Niçin milletler, devletler, kültürler arası değil de dinler arası....
"Dinler arası" demekle, diğer muharref dinleri meşrulaştırmış olmuyor muyuz?
Gafil Müslümanlar için bundan daha büyük bir "tuzak" olur mu?...
Ne olur bir de siz söyleyin: Olur mu?...

Burada Kendi Vatanımızda ve Kendi Milletimizin İçinde Bu kadar İhtiyaç Varken....

Hep düşünmüşüzdür, sürekli kafamıza takılıp durmuştur.
Yeri gelmişken şunu da öğrenmek istiyoruz..
Efendiler, bu vatan çocuklarının, bizim çocuklarımızın bunca ihtiyacı varken, siz nasıl olur da maddi ve manevi yatırımınızı- beyin ve kalp hizmetlerinizi dünyanın öbür ucundaki insanlara götürür, okullarınızı, bu uzak diyarlarda açar, eğitim ve öğretim çalışmalarınızı buralarda bu adı-sanı duyulmayan ülkelerde sürdürürsünüz!....
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


DİNLER ARASI DİYALOG Turkey10
DİNLER ARASI DİYALOG Gencat10
DİNLER ARASI DİYALOG Pro10
Yaş Yaş : 43
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5564
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
DİNLER ARASI DİYALOG Pro1010
DİNLER ARASI DİYALOG 290407


DİNLER ARASI DİYALOG Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

DİNLER ARASI DİYALOG Empty Geri: DİNLER ARASI DİYALOG

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Ptsi 7 Eyl. 2009 - 3:21

Bu milletin çocukları cehaletten -ilim ve irfansızlıktan- kırım kırım kırılırken; bir çok maddi ve manevi çaresizlik içinde inim inim inlerken siz tuttunuz dünyanın öbür ucunda bilmem kimin ülkesinde muhteşem binalar kurdunuz... Onları beş yıldızlı oteller gibi tefriş ettiniz ve bu ülkelerdeki mutlu azınlığın mesut çocuklarını bir araya getirdiniz.
Bunun neresinde hizmet, neresinde HAKK'ın rızası var??..
Biliyor musunuz;
Biz bu hareketinizin ilahi ölçülere uygun olmadığını düşünüyoruz.
Yüce HALIKK, yarın Mahşerde kuracağı büyük mahkemede sizi, bizi: Her şeyden önce bu vatandan ve bu vatanın vatandaşlarından -ortaklarından-bu ülkeyi vatanlaştıran-kutsallaştıran- maddi ve manevi değerlerden ve bilhassa da HARİKALAR HARİKASI, ZAVALLILAR ZAVALLISI KARDEŞİM İNSANDAN hesaba çekecektir, bunun böyle olduğunu ve olacağını sizde çok iyi biliyorsunuz.
Daha doğrusu, bilmek mecburiyetindesiniz!
ALLAH tarafında uhdemize tevdii edilen çok sayıda emanet var. Bu sayılmayacak kadar çok olan emanetlerin ilk sırasını vatan, millet, devlet ve bayrak almaktadır.
Unutmayalım. İslam, vatan müdafaasında ölenlere şehitlik payesi vermiştir.
Eğer vatan bu derece önemli olmasaydı, vatanı korurken teslimi ruh edenler şehit olabilirler miydi??.. İşte aziz Akif'in haykırışı bunun içindir:
CANI, CÂNÂNI, BÜTÜN VARIMI ALSIN DA HUDA;
ETMESİN, TEK VATANIMDAN BENİ DÜNYADA CÜDA.
Keza, devlet de böyle.... Bu satırların yazarı, kırk yıla yakın babasız yaşamaktadır. Devlet Türk devleti söz konusu olduğunda, her defasında sorar:
Şu kadar zamandır, babasız; bu kadar vakittir anası yaşamaktasın. Ya devletsiz.... Ya bayraksız.... acaba kırk dakika yaşayabilir miydin?.. Ne dersin....
Ne mümkün.....
Cenab-ı HAKK bizi ve gelecek neslimizi sonsuza dek ne devletsiz, ne milletsiz ve ne de bayraksız ve sancaksız bırakmasın!
(Âmin...Ya Muin!....)


Dünya Haritasında İsmi Zor Bulunan Ülkeler

Diyeceksiniz ki (diyorsunuz da) Bizim burada, bu vatan içinde de okullarımız ve dershanelerimiz var. Binaenaleyh, biz, bir vatandaş olarak görevimizi, burada bu vatanda da yapıyoruz. Biz ancak arta kalan hizmetimizi başka ülkelere taşıyoruz.
Biz de hemen sormak istiyoruz:
Burada yaptıklarınızı kafi görüyor musunuz? Yetiyor mu?..
Niçin daha çok olmasın.....
Milyonlarca Türk çocuğu, fikren, ruhen ve beden aç-açık, sersefil bir şekilde etrafta dolaşırken, kan ve gözyaşı sebil olmuş, vatanın dört bir yanında akarken; siz tutun Madagaskar'da, Singapur'da, Lausta (Laust: ilk defa duydum...Haritada aradım.. maalesef bulamadım) okul açın...
Olacak şey mi ALLAH aşkına?!...
"EVE LAZIM OLAN CAMİYE HARAMDI" öyle mi?...
İlahi prensip böyle değil miydi....

İstiklal Marşı Okutuyorlarmış......

Kuş uçmaz, kervan geçmez dünyanın bilmem hangi ülkesinde, bir avuç mutlu azınlığın sayıları iki elin parmağını geçmeyen çocukları İstiklal Marşımızı okusalar ne olur, okumasalar ne olur...
Burada, milyonlarca şehidin kanı ve canı ile yoğrulmuş öz vatan topraklarında, binlerce on binlerce Türk çocuğu, Vatanına ve milletine kin ve nefret içinde doğarken, büyürken ve sokaklarda, ölmek ve öldürmek için insan ararken, sizin Dubai çocuklarına İstiklal Marşı okutmuş olmanız çok mu önemli.... Söyler misiniz, neye yarar, nerede yarar ve ne kadar yarar....
Yahu nasıl da buna, bunun doğru bir davranış olduğuna inanıyor ve inandırıyorsunuz....

Ne Olur İnsanı Daha Fazla Çatlatmayın!..

Bizden daha fakir, bizim insanımızdan çok daha çaresiz başka bir millet mi var yeryüzünde....
Fakirlik; sadece parasızlık demek değil, bunu niçin anlamıyorsunuz?!...
Din fakirliği... Dil fakirliği... Ahlak ve edep fakirliği.... Şeref ve haysiyet fakirliği... Birlik ve dirlik fakirliği... Tarih ve kültür fakirliği.... vatan ve millet fakirliği...
Var da var... Bunlardan sadece biridir maddi fakirlik, karın açlığı.... Sırt açıklığı...
Bunca vatan çocuğu bilgisizlik ilgisizlik, sevgisizlik ve kısaca beyin, kalp ve mide açlığından yer ile yeksan olurken siz kalkıyor dünya haritasında yeri dahi belli olmayan memleketlere -sözüm ona- hizmet götürüyorsunuz.
Bunun neresinde akıl, izan, mantık var??
Var mı?....
Çok az.....

Derinliğine ve genişliğine bir de siz düşünün....
Türkiye'yi tanıtıyoruz... Türk Milletinin sesini duyuruyoruz... Yabancılara İstiklal Marşı Okutuyoruz....
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


DİNLER ARASI DİYALOG Turkey10
DİNLER ARASI DİYALOG Gencat10
DİNLER ARASI DİYALOG Pro10
Yaş Yaş : 43
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5564
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
DİNLER ARASI DİYALOG Pro1010
DİNLER ARASI DİYALOG 290407


DİNLER ARASI DİYALOG Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

DİNLER ARASI DİYALOG Empty Geri: DİNLER ARASI DİYALOG

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Ptsi 7 Eyl. 2009 - 3:21

Bunlar Az mı Şeyler....

Bir an için diyelim ki doğru,bunlar az şey değil... evet bunları yapıyor; haklısınız....
Ama bunları bilmeye İstiklâl Marşımızı ezberleyip okumaya ve dolayısıyla içine, ruhuna, şuuruna yerleştirmeye bizim çocuklarımızın bu vatan çocuklarının herkesten ve her şeyden çok daha fazla ihtiyaçları var...
Olanları görmüyor musunuz? ve olacakları niçin hissetmiyorsunuz?...
Yoksa size göre biz, felaket tellallığı mı yapıyoruz?...
Keşke öyle olsaydı; sizin dediğiniz gibi olsaydı , biz düşüncelerimizde haksız, siz haklı çıkmış olsaydınız; buna en az sizin kadar biz de sevinirdik!
Vatan bir uçtan bir uca Türkiye'yi unutanlarla dolup taşarken; her geçen gün Türk'ün bin yıldan beri yurt edindiği, vatanlaştırdığı kutsal Anadolu topraklarında sesi nefesi kesilmek istenirken; vatan çocuklarının büyük bir kısmı, değil İstiklal Marşı okumak; Ona, İstiklal Marşımıza ve Onun ihtiva ettiği ve işaret ettiği kutsal mefhumlara kin ve nefret içinde -düşmanca- yetişirken, yetiştirilirken; vatan topraklarımız parça parça, bölge bölge Haçlılara peşkeş çekilirken; her karışında şehit kanı bulunan topraklarımız, ayağımızın altından alınırken, çekilirken; akıp giderken; Türk Milleti'nin birliği ve dirliği bin bir yara-bere içinde kalırken; Türk Bayrağı iki de bir çiğnenir ve kirli ellerde parçalanıp dururken sizin yaban ellerde yaban çocuklarına Türkiye'yi tanıtmış, Türk'ün sesini duyurmuş ve İstiklal Marşı okutmuş olmanızın, bu olup-bitenlerin yanında ne kıymeti olabilir....
Yanlış mı düşünüyoruz...
Gerçek böyle değil mi?....
Eğer yanlışsa;
Söyleyin, neresi yanlış.... ve niçin yanlış...
İzninizle dostlar, bir de sizden şunu öğrenmek istiyorum.

Niçin İlgi Alanınıza Hep Zengin Çocukları veya bilgili, Zeki Çocuklar Girmektedir?
Yoksa "hizmet" mefhumu, "bacasız sanayi" kavramına bir maske olarak mı kullanılmaktadır... Hayır! Böyledir, demek istemiyorum.. Sûizanın ne demek olduğunu, ne büyük bir günah olduğunu çok iyi biliyorum.. Aklımın ve vicdanımın kabul etmediği şeyleri gördükçe, okudukça, duydukça gayri ihtiyari bunu düşünmemekten de kendimi alamıyorum.
Evet....
Gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında siz genellikle zengin çocuklarına talip oluyor ve hizmeti onlara mutlu azınlığın akıllı ve zeki çocuklarına götürüyorsunuz.
Okul ve dershanelerinizde ve özellikle de üniversitelerinizde bir çiftçi, bir işçi, bir esnaf ve bir SKK emeklisinin çocuğu var mı?!..
Sorumu bir kez daha tekrar etmek istiyorum:
Var mı?...
Genel olarak soruyorum. Siz de lütfen cevabınızı genelden veriniz! İstisna olanları ben sorumun dışında bıraktım, siz de cevap verirken böyle yapınız..
Evet, evet. Öteden beri dikkat ederiz. İlgi ve alakanızı bilgili, zeki ve aynı zamanda da hali vakti yerinde olan aile çocuklarının üzerinde yoğunlaştırmaktasınız. Bu itibarla muhataplarınız , Lise sınavlarına hazırlanan ve yüksek puanlar alan çocuklar veya ÖSS sınavına hazırlanan Fen Lisesi, Anadolu Lisesi öğrencileri olmaktadır. Hizmetlerinizi bunların üzerine teksif ediyor, maddi ve manevi yatırımınızı gelecekte önemli mevkileri işgal edecek, yönetimde, siyasette, ticarette sözü geçecek; istikbali parlak gençlere yapmaktasınız. Peki,.bu özellikleri taşımayan fakir fukaranın çocuklarının elinden kim tutacak, yüreklerini ve beyinlerini kim ihya edecek ve dolayısıyla bu yavrularımızı bu vatana ve bu millete kim kazandıracak!! Tabii, anlıyoruz, maddi ve manevi zavallı gençleri yetiştirmek zor, zahmetli bir iş.. Onların "hizmet"e layık birer insana dönüştürülmesi belki de zaman kaybı. Her yönden birikim sahibi gencimiz ise kolaylıkla şekil verilebilecek hamur kıvamında.. Haliyle bu gibi çocukların beyin ve kalplerine öğretilerinizi; geleceğe ait düşüncelerinizi çok daha kolay yerleştirebiliyorsunuz. Siz bu durumda kolaya talip olmuş olmuyor musunuz..... Şunu bilin ki; bu hayatta kolay zannettiklerimiz zor; zor gördüklerimiz, zor olduğunu düşündüklerimiz ise kolaydır....

Öğretiler.....
Ah keşke içinde yeteri kadar Türk milletinin birliği ve dirliği; vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü; devletin Türk Devletinin bekası da olsaydı-olabilseydi-. Ne kadar da çok iyi olurdu.
Evet bunlar "öğretilerde" yok denecek kadar az.
Eğer böyle olmasaydı, şu anda bu kavramlarla ilgili de üç-beş kitap yazar ve Türk çocuklarının istifadesine sunmuş olurdunuz.
Cemaatınıza ait çok sayıda eser var. Niçin bunların arasında bir vatan, bir millet, bir bayrak ve bir devlet risalesi yok?!
Var da, bizim mi haberimiz yok...
Eğer böyleyse özür dileriz.
Maalesef yok......

Ne yazı ki;
Milli kavramlara TÜRK'Ü TÜR YAPAN unsurlara, "olsa da olur, olmasa da olur..." mantığı içinde yaklaşılmaktadır.
Hayır! Olmaz!....
Eğer böyle ise bu mantıkla hareket ediliyorsa; doğru düşünülmüyor yanlış yapılıyor, demektir.
Çünkü İslam bir bütündür. Yerde- gökte; dünyada ve ukbada yaş-kuru, canlı-cansız... maddi-manevi; dünyevi ve uhrevi... ne varsa, hepsi evet hepsi bu dinin içinde mevcuttur.
ALLAH muhafaza eğer bu dinden, vatan ve milleti, bayrak ve devleti yani milli dinamiklerimizi çıkarır, kenara bırakırsak; bu din, din olmaktan, ilahi olmaktan çıkar... Çünkü bunlar milli ve mukaddes kavramlar, İslam Dininin özü ve esası mesabesindedir.
Anlamıyorum... anlayamıyorum.... ve bunun için olsa gerek, bir kez daha sormadan edemiyorum.: Birtakım cemaat ve tarikatlar, gerek dini hayatlarında ve gerekse eğitim ve öğretim çalışmalarında acaba niçin bu dinin milli boyutunda yeteri kadar durmuyor ve yaşamlarında milleti millet yapan milli kavramlara kafi derecede yer vermiyorlar!!
Bunu bize, -neden ve niçinleri ile birlikte-birilerinin anlatması lazım.
Bekliyoruz....
Bunu yaparken, sakın hakaret etmeye kalkışmayın!
Nasıl ki konuşmak"ses" çıkarmak değilse; tartışmak-eleştirmek de " hakaret" etmek değildir. Bir defa daha hatırlatmak istedik.
Beyni sağlam, kalbi temiz ve niyeti düzgün olan insan, konuşur, ses çıkarmaz; tartışır, hakaret etmez...Bunu yapanlar, mütecaviz insanlar, fikren, ruhen ve beden hasta kimselerdir. Biz böyle insanların sesini duymak istemeyiz. Hakaret ihtiva eden yazılarını da okumadan çöpe atarız.
Sahih;
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


DİNLER ARASI DİYALOG Turkey10
DİNLER ARASI DİYALOG Gencat10
DİNLER ARASI DİYALOG Pro10
Yaş Yaş : 43
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5564
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
DİNLER ARASI DİYALOG Pro1010
DİNLER ARASI DİYALOG 290407


DİNLER ARASI DİYALOG Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

DİNLER ARASI DİYALOG Empty Geri: DİNLER ARASI DİYALOG

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Ptsi 7 Eyl. 2009 - 3:21

Niçin Mutlu Azınlık?

Bu nasıl bir hizmettir ki, hep mutlu azınlığın -bir eli yağda, bir eli balda -çocuklarına talip olmakta ve onları çok daha mesut ve bahtiyar kılmaktadır!
Peki, meşhur ifadesiyle, söyler misiniz, garip kurabanın- fakir fukaranın çaresiz (beyni, kalbi ve midesi aç) çocuklarına kim sahip çıkacak?.
Bilmenizi istiyoruz;
Biz bu davranışınızı da "hizmet ehli" kavramına pek yakıştıramıyoruz..
Cenab-ı Peygamber, böyle mi yapardı... Hep zenginlerle mi düşüp-kalkardı ve zekası üstün, istikbali parlak olan çocuklarla mı meşgul olurdu?.
O, dostlarından biri olan İbn Af'a aynen şöyle diyordu: "EY İBNİ AF, SEN ZENGİN BİR ADAMSIN. SENİN CENNETE GİRMEN GERÇEKTEN DE ÇOK ZOR OLUR. O HALDE ALLAH İÇİN BOL BOL VER Kİ AYAKLARIN BAĞI ÇÖZÜLSÜN" (İbn Sa'd Tabakat,3/131)
Eskiler, şanlı ceddimiz, zenginlerle kabir komşusu bile olmak istemezlerdi.
Bir büyük zat öleceği sırada şunu vasiyet ediyordu: "BENİ İÇİNDE YAŞADIĞIM TOPLUMUN EN FAKİR İNSANLARININ YANINA DEFNEDİN!" Hayat ve içindeki tüm güzellikleri cehenneme çevirenler zengin denen kudurganlardır. Nasıl olur da sizin ilgi alanlarınızda ve hizmet mekanlarınızda birinci sırayı hep bunlar almaktadır.
Vallahi söylenecek söz çok... Onlarca yüzlerce sayfa doldurmak lazım.
Yazmazsak konuşmazsak..... içimiz yanıyor, konuştuğumuzda da bu defa dostlar inciniyor...
Bizde şaşırdık ne yapacağımızı.
Ne olur... incinip, hemen köpürmeyin..
Her ne hikmetse, hep böyle yapıyorsunuz... Hoşunuza gitmeyen, sizi mutlu etmeyen bir yazı okuduğunuzda , hemen kaleme sarılıyor hakaretlerinizi üzerimize yağmur gibi yağdırıyorsunuz.
Sabır yok... Sebat yok... Anlayış yok.... Vefa yok....
Çünkü beyin ve kalpler "fıtrata uygun" beslenmemiştir. Bünye de gıdasını "dengeli "doğru dürüst almayınca haliyle sinirler lime lime dökülüyor.
Önce yazdıklarımızı beyin ve yürek süzgecinden geçirin... Üzerinde derinliğine ve genişliğine durun, düşünün... Ve daha sonra da vicdanınızın sesini dinleyin......
Düşüncelerimizde haklıysak, teşekkür edin.. Haksızsak, yanlış yazmışsak; eksik ifade etmişsek; öyle değil, böyle deyin.. izah edin, düzeltin...
Çünkü sosyal kavramlarda doğru bir değildir... Baktığı açıya - beyin ve gönül zenginliğine -bağlı bir şeydir. (Not:"Türk demek, samimiyet demektir" başlığı altında kaleme aldığımız yazıda, bunu bu meseleyi, çok daha detaylı olarak paylaşmaya çalıştık.)


Niçin Hakkari, Muş, Zonguldak Değil..

Uzak doğuda, Asya'da, Afrika'da... Haritada yeri olmaya veya zor bulunan Müslüman ve Hıristiyan ülkelerine gideceğinize, Hakkari'ye, Muş'a, Bitlis'e, Zonguldak'a, Çankırı'ya, Muğla'ya (ilah..) gitmiş maddi ve manevi yatırımlarınızı geri kalmış (neresi ileri gitmiş ki?!..) illerimize yapmış olsaydınız, bu vatan için çok daha hayırlı olmaz mıydı?!..
Biraz önce ifade edildi;
Bizim için, İkinci hayata inanan Müslümanlar için, öncelikle ilgi alanımıza ve sorumluluk dünyamıza kendi vatanımız, kendi milletimiz ve kendi devletimiz girmeliydi, değil mi??...
Buralarda da mutlaka bir şeyler yaptınız. Çok az... Niçin daha fazla değil....
Bir defa daha büyük harflerle yazıyor ve altını kalın çizgilerle çiziyorum.
--MÜSLÜMAN, HİZMETİNE ÖNCE TOPRAĞINDAN; DOĞDUĞU, BARINDIĞI VATANINDAN, MENSUP OLDUĞU MİLLETİNDEN VE ŞEMSİYESİ ALTINDA HAYSİYET VE ŞEREFİYLE YAŞADIĞI DEVLETİNDEN BAŞLAMAK MECBURİYETİNDEDİR!!
Bu bir EMR-İ İLAHİDİR!!
İtirazı olan daha doğrusu, söyleyecek sözü olan varsa, bekliyorum.
Sakın ola ki hakarete falan yeltenmeyin! Hakaret ihtiva eden yazıları bırakın okumayı, yüzüne bile bakmadan, onlara çöpün yolunu gösteriyoruz.
Bu itibarla boşuna zahmet etmiş olursunuz.
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


DİNLER ARASI DİYALOG Turkey10
DİNLER ARASI DİYALOG Gencat10
DİNLER ARASI DİYALOG Pro10
Yaş Yaş : 43
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5564
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
DİNLER ARASI DİYALOG Pro1010
DİNLER ARASI DİYALOG 290407


DİNLER ARASI DİYALOG Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

DİNLER ARASI DİYALOG Empty Geri: DİNLER ARASI DİYALOG

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Ptsi 7 Eyl. 2009 - 3:22

"Siz Niçin Hz. Muhammedi Hak Peygamberi Olarak Kabul Etmiyorsunuz?

Hıristiyan ve Yahudilerle, şu zamandan beri diyalog yapmaktasınız. Eğer okuduklarımız ve duyduklarımız doğru ise, onlar size, daha önce kabul etmediğiniz bazı şeyleri kabul ettirmişler.
Ya siz?!...
Kaç Hıristiyan'a, kaç Musevi'ye Hz. Muhammedi'n Hak Peygamber olduğunu kabul ettirdiniz?
Zaman zaman yurt içinde ve yurt dışında, onlarla yani gayrimüslimlerle bir araya geliyorsunuz, sohbet ediyorsunuz.
Mutlaka demiş olmalısınız:
Beyler! Bakın biz bütün Peygamberlerin HAKK elçisi olduklarını kabul ediyoruz. Sorabilir miyiz size: SİZ NİÇİN HZ. MUHAMMED'İ HAKK PEYGAMBERİ OLARAK KABUL ETMİYORSUNUZ??
Sahih, muhataplarınıza, böyle bir soru yönelttiniz mi?..
Hiç zannetmiyorum....
O insanların yanında süt dökmüş kediye dönüyor, süklüm-püklüm oluyorsunuz.
Bu eziklik niçin.... Neden bu kadar yılgın-arkın hareket etmektesiniz?!..
Bir zamanlar, yedi deniz üç kıtada 333 yıl at oynatmış bir milletin şanlı ve şerefli çocuklarına yakışıyor mı bu davranış... Yakışıyor mu size, yakıştırabiliyor musunuz kendinize...
Damarında Türk kanı, içinde yüreğinde İslam imanı taşıyan insanların medeni cesaret sahibi olmaları gerekirdi, değil mi...
Türk Milletine karşı şahin; Hıristiyan milletine karşı kanarya ne demek oluyor bu....
Günah değil mi...
Müslüman, hem Yunus ve hem de Yavuz olmak zorundadır.
Siz Türk insanına karşı Yavuz olurken, yabancılara karşı Yunus olmaktasınız.
Bu da meselenin bir başka vahim yönü.

Hıristiyan Diyalogcular Bizden Ne İstemektedirler?!...

Ne istemiyorlar ki....
Başlıca istedikleri şunlar:
1-Ulusal devletten vazgeçin
2-Dini ve milli felsefenizi değiştiriniz
3-Azınlıkları tanıyın
4-Doğuda Kürt federe devleti kurun
5-Kuzey Kıbrıs'ı Rumlara teslim edin
6-Azınlıkları tanıyın ve onlara toprak verin
Daha neler neler....
Adamlar, neredeyse,"İslam'dan vazgeçin, dininizi değiştirin!" diyeceklerdir.
Belki de diyorlar...
Bu insanlar, Hz. Peygambere yapmadıkları hakareti, etmedikleri küfrü bırakmıyorlar.
Bu insanlarla böyle düşünen kimselerle bir araya gelip, dinler üzerinde daha doğrusu İslam Dini bahis mevzu olduğunda, saygı ve sevgi içinde nasıl konuşabiliyor ve (kırmadan ve kırılmadan) nasıl tartışabiliyorsunuz, bunu anlamak çok zor..

İbrahimî Dinler.....

Anlamadım, ne demek oluyor bu....
İbrahim'i dinler....
Kim söyledi, kim çıkardı, kim(ler) uydurdu bu berbat kavramı...
Hiçbir ilahi din Peygambersiz olmaz, olmadı, olması da asla ve kat'a mümkün değil!..
Yerlerin ve göklerin; zaman ve mekanların; dünya ve ukbanın en aziz, en asil ve en yüce Peygamberi Hz. Muhammet (sav) olmadan ne din olur, ne iman... Ne İslam olur ve ne de Kuran...
Hz. İbrahim'in varlık sebebi ve bu hayata gönderiliş hikmeti cihan Nebisine bağlıdır.
Çünkü O; EVVELİNİN VE AHİRİNİN, GELMİŞ VE GEÇMİŞİN; ZAMANLARIN VE MEKANLARIN; DÜNYALARIN VE UKBALARIN BİRCİK NEBİSİDİR.
CİHAN O'NUN NURU İLE; KAİNAT O'NUN VARLIĞI İLE; YERLER VE GÖKLER O'NUN IŞIĞI İLE AYDINLANMIŞTIR.
SELAM SANA EVVELİNİN VE AHİRİN PEYGAMBERİ. SELAM SANA ZAMAN VE MEKKANLARIN BİRCİK SEVGİLİSİ. SELAM SANA İKİ CİHANIN EFENDİSİ..
SELAM SANA, SALAT SANA....MİNNET SANA, ŞÜKRAN SANA....
EY PEYGAMBERLE PEYGAMBERİ; İKİ CİHAN GÜNEŞİ....
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


DİNLER ARASI DİYALOG Turkey10
DİNLER ARASI DİYALOG Gencat10
DİNLER ARASI DİYALOG Pro10
Yaş Yaş : 43
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5564
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
DİNLER ARASI DİYALOG Pro1010
DİNLER ARASI DİYALOG 290407


DİNLER ARASI DİYALOG Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

DİNLER ARASI DİYALOG Empty Geri: DİNLER ARASI DİYALOG

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Ptsi 7 Eyl. 2009 - 3:23

Buna Hak Din Demek Mümkün mü?..

Hıristiyanlıkta 3 Çeşit İnanç Vardır: Baba, oğul ve kutsal ruh.
İslam'daki ALLAH inancı ise:
Tevhittir.
Cenab-ı HAKK buyurdu:

"DE Kİ: ALLAH BİR'DİR. ALLAH DAİMDİR, MUTLAK ANLAMDA İHTİYAÇSIZDIR, HER ŞEY O'NA MUHTAÇTIR. DOĞMAMIŞTIR, DOĞURULMAMIŞTIR. HİÇ BİRŞEY O'NA DENK VE BENZER DEĞİLDİR (ve olmamıştır da). (Kur. İhlas Suresi, ayet: 1-2-3-4)

İnançların Rekabeti mi Olur?

Ne var bunda korkulacak, biz dinleri rekabete açıyoruz, diyorsunuz.
Dinlerin rekabeti mi olur....
Biran için diyelim ki olur... Peki, siz İslam Dini ile muharref (Muharref: Tahrif edilmiş, asıl manasından uzaklaştırılmış, değiştirilmiş) dinleri nasıl bir araya getirecek ve İslam'la onları, hangi şartlarda yarıştıracaksınız?!...
Gece ile gündü; yaz ile kış; eğri ile doğru; sıcak ile soğuk; kötü ile iyi(ilah) nasıl yan yana gelir? Bunu akılla bağdaştırmak mümkün mü?!...
Bizim dinimizde 6 esasa inanmak vardır. Bunlardan biri de "Ve rusulihi"dir.
Biz ALLAH'ın yeryüzüne vazifeli olarak gönderdiği bütün Peygamberlerine de inanmaktayız. Onlar diyalog yaptıklarınız bizim peygamberimize inanıyorlar mı?.. Bu durumda nasıl İslam dini ile Hıristiyan ve Musevi dinleri arasında diyalog yapılabilir.
İnsanlar arasında, Kültürler arasında, Medeniyetler arasında denebilirdi...
Hayır! "Dinler arasında" ise asla!..
Bunu bu kavramı lütfen hemen değiştiriniz!
Bu bizi, Müslüman Türkleri gerçekten de çok rahatsız etti.
Nasıl olur da sizi rahatsız etmez, vicdanınızı kanatmaz, bunu anlamak çok zor. Milyonlarca Müslüman'ın rahatsız olmasına sebep olmak günah değil mi?... Bu bir "kul hakkı"dır hem de çok büyük...

Haçlılar Hiçbir Zaman İdeallerinden Vazgeçmemişlerdir.

Onların tek bir hedefi vardır.. yer küresindeki Türkleri, özellikle Anadolu'da bin yıldan beri var olan ve kıyametin sabahına kadar da hep var olacak olan Türkleri yok etmek; onları buradan kutsal Anadolu topraklarından çıkarmak ve bu mübarek toprakları Hıristiyanlaştırmak. Çünkü onların "görüşünde" biz Türkler, İslam dininin belkemiği, can damarı ve emniyet sübapıyız. Biliyor musunuz, bu doğrudur.. O insanlar bu düşüncelerinde haklıdırlar.. Her şeye rağmen, biz Türkler şu anda bu dinin İslam Dininin özüyüz, sözüyüz, ruhuyuz.. Bunun böyle olduğunu onlar Hıristiyanlar çok iyi bilirler. Fakat bir türlü siz(ler) bilmediniz, bilmek ve anlamak istemediniz....
Söz buraya gelmişken bunu bu sözlerimi teyit eden bu konu ile ilgili bir olay anlatmak istiyorum. Ve...daha sonra da sohbetimi bitireceğim.

Almanya'da Doktora Yapan Bir Türk Genci Bizzat Yaşadığı Bir Olayı Şöyle Anlatıyor:

"Okulda arkadaşlık yaptığım Alman genci: "Bugün Heiderberg Başpiskoposunun mühim bir konferansı var, gelir misin?" dedi. Ben de "hay hay, gidelim" dedim ve dört Alman genciyle konferansa gittik. Papaz efendi kürsüye çıktı ve direk olarak İslamiyet'e hakaret etmeye başladı. Ben terlemeye başladım.
Durumu anlayan Alman arkadaş "Haydi çıkalım, saçmalamaya başladı" diyerek beni teselli etmek istediler. Fakat ben çıkmayacağımı ve sonuna kadar dinleyeceğimi söyledim. Konferans bir hayli uzundu. Papaz, İslam dinine her türlü iftirayı attıktan sonra esas ateşi Türk milletine tevcih etti. "Barbar Türkler! Hunhar Türkler! Medeniyet düşmanı Türkler!.." gibi kötülük namına aklına gelen herşeyi sayıyordu. Ve nihayet konferans bitmişti. Hemen yerimden kalktım, "Papaz Efendi (!) sual sorabilir miyim?" dedim. "Evet" dedi.
Dedim ki: "Konferansınızı sabırla dinledim. İslamiyet hakkında söylediklerinin tamamen yanlıştır. Ama siz Hıristiyansınız, kendi dininizi doğru göstermek için bu tutumunuzu normal karşılayabilirim. Ama garibime giden dünyada yaşayan 800 milyon Müslüman içinde nüfusu 40 milyonu (o zaman için) bulmayan Türkleri seçmeniz beni hayrete düşürdü. Halbuki bizden kalabalık İslam ülkeleri var. Mesela Pakistan, Endonezya, Arap devletleri, İran... Niçin onlar hakkında hiçbir şey söylemediniz de yalnız Türk milletine hücum ettiniz? Bunu izah etmenizi istiyorum."
Papaz cevaben dedi ki: "İslam dini Arap yarımadasından çıktı. Biz bu dini yok etmek veya Arap yarımadasında hapsetmek için Haçlı Seferleri düzenledik.
Karşımıza siz çıktınız. Milyonlarca Hıristiyan'ı kılıçtan geçirdiniz. Viyana kapılarına kadar siz geldiniz. Hindistan'a İslam'ı siz götürdünüz ve İslam'ın kılıcı oldunuz. Siz Türkler önümüze çıkmasaydınız biz arzumuzu yerine getirecektik. Bizim hesabımız sizinledir. Pakistanlıyla, Endonezyalıyla, Arap ve İranlı ile bir hesabımız yoktur." Ve devamında dedi ki "Bu yalnız benim görüşüm değildir, her Avrupalı böyle düşünür." (Mehmed Doğan, Kur'an Gölgesinde ve Tarih Önünde Türkler, 123-124)
Ya işte böyle....
Etraflarında pervane gibi döndünüz Hıristiyanların ve özellikle de aydınlarının görüş ve düşünceleriydi bunlar.
Sizin bu insanların, yani Hıristiyanların, Müslüman Türkler ile alakalı bu ve benzeri görüş ve düşüncelerinden haberiniz yoktu, değil mi?.. Tabii ki olmazdı olamazdı... Çünkü siz, Mehmet Doğan'ı, Ahmet Arvasi'yi, Tahsin Ünal'ı, Ziya Gökalp'i, Erol Güngör'ü, Nihal Atsız'ı, İbrahim Kafesoğlu'nu, Osman Turan'ı, İsmail Hami Danişmend'i , Necmeddin Hacı Eminoğlu'nu, İsmail Hakkı Baltacıoğlu'nu, Mehmet Eröz'ü, Dündar Taşer'i, Hikmet Tanyu'yu, Musatafa Erkal'ı , Mustafa Izzet'i ve ALPARSLAN TÜRKEŞ'i tanımadınız ve tanıtmadınız..... Ve..bu sebeple-bilerek veya bilmeyerek- yüz yılın -yılların- bu aziz Türk mütefekkirlerinin eserlerini okuma ve okutma ihtiyacı hissetmediniz!.. İşte bunun için ruh dünyanızı, fikir aleminizi "fıtrata uygun" besleyemediniz.. Tabir caizse Türk çocuklarını, tek taraflı ve tek kanatlı yetiştirip geliştirdiniz.. (.Bu sözlerimiz sadece sizinle alakalı da değildir. . Burada, milli kavramları ihmal ederek daha doğrusu Türk milliyetçiliği gibi mukaddes bir mefhumu göz ardı ederek, cahili olarak İslam'a hizmet ettiklerini iddia eden bütün klikler kastedilmektedir. Cenab-ı HAKK Kısmet ederse - inşallah- gelecek yazımızda bu meseleyi çok daha derin ve geniş ele almayı düşünüyoruz.).

Biz Sizin Eserlerinizi Okuduk

Biz Türk Milliyetçileri şu ana kadar çıkardığınız gazete ve dergileri; neşrettiğiniz kitapları aldık ve mütâlaa ettik..... Beyin ve yürek mimarınız olan insanları da tanıyoruz....
İşte onlardan biri olan Fethullah Bey'in, (Barış Köprüleri. Dünyaya Açılan Türk Okulları, Da yayıncılık 2005 İst.) isimli eserde okuduğu kitaplara yer verilmiş.-270. sayfadan 279. sayfaya kadar- Dikkat ettim, onların arasında biraz önce isimlerinden söz ettiğim değerli şahsiyetlerin eserlerinden hiç biri yok Üzüldüm...... İtiraf edeyim: Bu halin ismi geçen kişi için ciddi bir eksiklik olduğunu düşündüm. Evet, sayılmayacak kadar çok kitap tanıyan ve okuyan; Doğunun, Batının, Güney ve kuzeyin kaynaklarını bile ihmal etmeyen Hocafendi, mutlaka Türk Milliyetçilerinin beyin ve yürek pınarı olan kişileri de tanımalı ve onların beyin ve gönül mahsulü olan eserlerinden de azami oranda istifade etmeliydi.....
Böyle bir kimse için bu bir nakıslık değil midir dostlar??
Bu, gerek kendileri için ve gerekse kendilerini seven ve takip eden insanlar için çok çok hayırlı bir davranış olurdu....
Olmaz mıydı?!...
Biz de -yana-yakıla- bu satırları yazmaz ve bunca sıkıntıya maruz kalmazdık.
Olmadı dostlar... olmadı, yanlış yapıldı, eksik bırakıldı, vesselam!!......
İyi ki, üstü olan şu dünyanın altı da var...
İçinde bulunduğumuz birinci hayatın, ikincisi de var...
Şükür ki, "HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAK..." ve herkes yaptığını defterinde mutlaka bulacak....
Cenab-ı HAKK sizin, bizim ve bütün "iyi niyetli" insanların yar ve yardımcısı olsun.
ALLAH(c.c.)'a emanet olunuz.


Selahattin TEKİZOĞLU
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


DİNLER ARASI DİYALOG Turkey10
DİNLER ARASI DİYALOG Gencat10
DİNLER ARASI DİYALOG Pro10
Yaş Yaş : 43
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5564
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
DİNLER ARASI DİYALOG Pro1010
DİNLER ARASI DİYALOG 290407


DİNLER ARASI DİYALOG Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz