Adım Adım Demokratik Açılım!
1 sayfadaki 1 sayfası
Adım Adım Demokratik Açılım!
DEMOKRATİK AÇILIM, DİĞER VE GERÇEK MANASIYLA KÜRT MESELESİ
ADIM ADIM DEMOKRATİK AÇILIM
Yıllardır duyduğumuz Büyük Ortadoğu Projesi(BOP)… Nedir bu BOP?
11 Eylül saldırılarından sonra Ortadoğu’da terörizm ve organize suçun güçlendiği görüşü ABD’de hakim olmuştur. Akabinde George W. Bush tarafından terörizme savaş kampanyası başlatmıştır. Asıl amacın terörizmi yok etmek olmadığını yazımın devamında göreceğiz.
PKK terörünü anlamaya ışık tutacak konu başlıkları sırasıyla şöyledir;
1)BOP ’un Amacı
Büyük Ortadoğu Projesi, resmi adıyla Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Girişimi
Büyük Ortadoğu Projesi, ABD'nin batıda Fas, Moritanya, doğuda Orta Asya ve Moğolistan, kuzeyde Kafkasya ve Türkiye, güneyde Arap Dünyası'ndan Somali'ye kadar uzanan bir coğrafyada yer alan ülkelere yönelik siyasi, hukuki, bilgi/eğitim, ekonomi, sosyal ve güvenlik boyutlarını içeren kapsamlı bir "İslam coğrafyası" dönüşüm stratejisi olup, bu alanlarda uzun vadeli bir değişimi hedeflemektedir.
Akabinde ABD eski Dış İşleri Bakanı olan Condoleezza Rice ‘ içerisinde Türkiye’nin de bulunduğu 22 ülkenin sınırlarının değişmesi gerektiğini söylemiştir. Bu değişim için ilk adımlar Afganistan ve Irak’ ta atılmıştır.
2)Bradley A.Thayer tarafından Bar-Ilan Üniversitesi'ne bağlı 'Begin-Sedat Stratejik Çalışmalar Merkezi' için yapılan (Aralık 2003) Amerikan Barışı ve Ortadoğu başlıklı inceleme sonuçları şöyledir. (Türkiye’yi ilgilendiren bölümü)
*Ortadoğu küresel enerji kaynaklarının en önemli merkezi ve ihracatçısıdır
Dünyanın kanıtlanmış doğalgaz rezervlerinin ise yüzde 34'ü de Ortadoğu'dadır.
Petrol tüketimi 2003'te günde 66 milyon varilken, 2020'de 119 milyon varil olacaktır.
Ortadoğu petrolünün kalitesi bir hayli yüksek ve maliyeti de ucuzdur.
Ortadoğu dünya petrol rezervlerinin yüzde 65,4 üne sahiptir. Bu rezerv 1.047 milyar varildir. Mısır, Cezayir, Libya ve Tunus rezervleri de eklenince toplam, rezerv dünya rezervlerinin yüzde 69,6 sına ulaşmaktadır.
Ortadoğu'nun potansiyel rezervleri ise 252,5 milyar varildir.
2002 Yılında Ortadoğu küresel petrol ihtiyacının yüzde 41,4 ünü karşılamıştır.
Geleceğin küresel petrol ihtiyacını karşılayabilecek ve bu maksatla üretimi artırabilecek bölge Ortadoğu'dur.
Kuzey Amerika'nın 2025'e dek Ortadoğu'dan alacağı petrol yüzde 85 artacak, bunun büyük bir kısmı ABD'de tüketilecektir.
2025'e kadar Avrupa'nın Ortadoğu'dan petrol alımı yüzde 57, Japonya'nın yüzde 50, Pasifik'teki gelişmekte olan ülkelerin yüzde 100 ve Çin'in ise yüzde 500 artacaktır.
3)Büyük Ortadoğu Projesi ile ABD'nin Amacı
Bill Clinton Mayıs 1997’de “Yeni bir Yüzyıl için Ulusal Güvenlik Stratejisi “ adı verilen belgeyi imzalamıştır. Belgenin özü “ABD çıkarlarına dayanan ekonomik milliyetçiliğin”, gerekirse silah gücüyle dünyaya egemen kılınması üzerine bina edilmiştir. Aynı belgede şu cümleler yer almaktadır... 200 milyon varillik petrol rezerviyle Hazar Denizi bölgesi (Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Kafkasya, İran, Kuzey Irak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu) dünyanın artan enerji talebini karşılamada önemli bir rol oynamaya adaydır... Kendi petrol kaynaklarımız tükeneceğinden bu bölgedeki kaynaklara ulaşmak, ABD’nin yaşamsal çıkarlarından biridir.
4) Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı R.Tayyip Erdoğan 31 kere BOP eş başkanı olduğunu açıkladı.
Açıklama;
Birinci başlıkta bahsedildiği gibi konunun bizi ilgilendiren kısmı sınırları değişecek ülkelerin arasında Türkiye’nin de olmasıdır. Kısaca Amerikan emperyalizmi adına BOP dediği projeyle Türkiye’nin sınırlarını değiştirmek istiyor.
Peki neden?
Neden ise ikinci başlıkta yazıldığı gibi 2025’li yıllardan sonra petrol ve benzer enerji kaynaklarının değerinin şimdiye oranla beşe hatta ona katlanacak olmasıdır.
Peki, bu durum Türkiye’yi ne kadar ilgilendiriyor?
Bu sorunun cevabı da üçüncü başlıkta bulunmaktadır. 200 milyon varillik petrol rezervinin bir kısmı Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bulunmaktadır.
Peki, bütün bunları bir varsayım farz edelim, ABD bütün bunları gerçekleştirmekte isteyebilir. Şu ana kadar bu durumla ilgili Türkiye’de somut neler oldu?
Tarih 2000; R.T. Erdoğan büyük bir halk kitlesiyle koşuyor!
Cezaevindeyken günlerini boş geçirmiyordu Erdoğan. Mahpusta geçen sıkıcı günleri Erol Toy’un imparator adlı kitabını okuyarak geçiştiriyordu, lakin dışarı çıktığında onu hareketli günlerin beklediğini biliyordu. Kitap yakın tarihle ilgili ipuçları veriyor, Süleyman Demirel ve Turgut Özal’ın nasıl Başbakan olduğunu anlatıyor özetle. Velhasıl daha önce Demirel ve Özal’ın izlediği yolu izleyerek yani sırasıyla TÜSİAD, KOÇ, Musevi Lobileri ve son olarak ABD’nin de desteğiyle, Türkiye için son derece önemli fakat o zamanlar gözünü koltuk bürüyen Erdoğan için önemsiz tavizler ve sözler vererek bu dört odağın tam desteğini aldı.
R.T. Erdoğan Musevi Lobilerine ve ABD’ye ne sözü verdi?
Yine üçüncü başlıktaki petrol rezervleriyle ilgili gerekli hazırlığı ve desteği yapacağı garantisini verdi. ABD böylece BOP’ un bir parçası olan Doğu ve Güneydoğu Anadolu petrollerini dolaylı yollardan da Mezopotamya petrollerini bir anlamda sağlama aldı. Ardından süre gelen 7 yıllık zaman diliminde ABD’ ye verilen bu sözler doğrulturunda göze çarpan birçok olay cereyan etti. Bunlardan bazılarını özet geçelim.
Temmuz 2002; Saadet Partisinden ayrılıp mecliste gurup kuran AKP, İdam cezasının kaldırılması konusunda kendi saflarında bulunan 53 Milletvekili, oylama sırasında bağımsız milletvekili olan şimdinin hızlı AKP’lisi Cemil Çiçek, yine oylama sırasında ANAVATAN saflarında bulunan 29 Mart 2009 Yerel seçimlerinde AKP Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan M.Ali Bilici’de kabul oyu vererek terörist başını idamdan kurtarmıştır. Oylama sırasında Milletvekili olamayan ama AKP Genel Başkanı olan R.T.Erdoğan meclis lokalin de kurmaylarını izliyordu. ( Ağustos 2009 da R.T. Erdoğan’ın Demokratik Açılım hakkında konuşurken ‘analar ağlamasın, kan dursun, biz Kurtuluş Savaşında beraber savaştık’ derken gözyaşlarını tutamayan Abdulkadir Aksu’nun da idam cezasının kaldırılması yönünde oy kullandığı meclis tutanaklarında mevcuttur.
Nisan 2003; ‘R.T. Erdoğan ideali olan yönetim şeklinin Amerikan tarzı Başkanlık sistemi olduğunu dile getirdi.’ (Başkanlık sisteminde ülke eyaletlere bölünür. Eyalet bize bir şey hatırlatmıyor mu? PKK ve yandaşlarını kurtarma operasyonunun( AKP’lilerin değimiyle KÜRT AÇILIMI) fitili yakılmadan önce doğu ve güneydoğu Anadolu’nun eyalet olmasını istiyordu.)
Nisan 2003; Şemdinli olaylarının peşi sıra Hakkâri’ye giden Erdoğan, burada sorumluların kim olursa olsun yargılanacağını söyleyerek Türk Ordusuna savaş açtı. Bir yandan da Türkiyelilik kavramını yeniden tartışmaya açtı. Tayyip’ in T.C. Vatandaşlığı üst kimliği formülünü Terörist başı Apo da benimsedi.
Haziran 2003; Azınlıkların siyasal ve kültürel hakları ile kendi kaderini tayin hakkını tanıyan iki Birleşik Milletler İkiz Sözleşmeleri AKP hükümeti tarafından kabul edildi. Böylece Kürtçülük ve bölücülük yasallaşmış, ona karşı mücadele ise uluslararası hukuk karşısında yasadışı hale gelmiş oluyordu.(Yani artık Kürtler ayrı bir devlet isteyebilir.)
Mart 2004; AKP yerel seçimleri kazandı. PKK’nın desteklediği DEHAP ise Güneydoğu illerinin çoğunu kazandı. Bir AKP propaganda minibüsünün kapısında yazanlar uzun süre tartışıldı. ‘İktidarla el ele 84 yıllık karanlığa son.’
Nisan 2006; R.T. Erdoğan PKK’ ya silahı bırakıp masaya oturma çağrısı yaptı. ( Şu günlerde söylediği PKK’ yı muhatap almayız sözleri inandırıcı geliyor mu? )
Nisan 2007; Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt’ ın birkaç kez, üstelik kamuoyu önünde Kuzey Irak’ a girme çağrısı yapmasına karşın, AKP yönetimi ısrarla operasyona karşı çıktı. Operasyon için gerekli teskere bir türlü geçirilmedi. Akabinde Erdoğan Kürt aşiret lideri Talabani’yle bugüne kadar pek çok kez görüştü. Ancak Nisan 2007 tarihli görüşmesi önemlidir. Tam Ordu’nun Kuzey Irak’ a girip PKK yı dümdüz etmek gerektiğini söylediği ve """"" ve Talabani’nin muhatap kabul edilemeyeceğini açıkladığı günlerde…
Haziran 2007; Önceki aylarda PKK’yı masaya davet eden Erdoğan’ın kastettiği masanın koalisyon masası olduğu ortaya çıktı. Erdoğan, DTP ile koalisyon yapabileceğini açıkladı. Zaten Apo da Başbakanın kullandığı kavramların kendisine ait olduğunu söylememiş miydi?
Ağustos 2009; Demokratik Açılım adı altında Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu peşkeş planı.
Plan ağır ağır işleyeceğinden milletimiz adeta uyutulacaktır.. AKP Hükümetinin siyaset stratejisi ‘önce öne atma sonra inkâr etme’ stratejisi olduğundan, açılım sürecindeki tartışmalar ve öne çıkan başlıklar inkâr edilecektir. Fakat devamında bütün kötü senaryolar gerçekleşecektir. Tarih AKP’nin bu tip siyasetine defalarca şahit olmuştur.
Yüce Türk Milleti; Görüldüğü üzere Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Meclise girdiği günlerden beri görevini yapmaktadır. Fakat Başbakanlık görevini değil BOP Eş Başkanlığı görevini yapmaktadır.
Sözlerime Büyük Önder Atatürk’ün Hitabesinin bir bölümüyle son veriyorum.
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
İSMAİL SARI
MHP Tekkeköy İlçe Yön.Kur.Üyesi
NOT: Yazıda öne atılan her şeyin belgeleri mevcuttur.
Kaynaklar; Wikipedia İnternet Ansiklopedisi, Mevcut tarihlere ait gazete küpürleri ve vidyolar, Gençliğe Hitabe
ADIM ADIM DEMOKRATİK AÇILIM
Yıllardır duyduğumuz Büyük Ortadoğu Projesi(BOP)… Nedir bu BOP?
11 Eylül saldırılarından sonra Ortadoğu’da terörizm ve organize suçun güçlendiği görüşü ABD’de hakim olmuştur. Akabinde George W. Bush tarafından terörizme savaş kampanyası başlatmıştır. Asıl amacın terörizmi yok etmek olmadığını yazımın devamında göreceğiz.
PKK terörünü anlamaya ışık tutacak konu başlıkları sırasıyla şöyledir;
1)BOP ’un Amacı
Büyük Ortadoğu Projesi, resmi adıyla Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Girişimi
Büyük Ortadoğu Projesi, ABD'nin batıda Fas, Moritanya, doğuda Orta Asya ve Moğolistan, kuzeyde Kafkasya ve Türkiye, güneyde Arap Dünyası'ndan Somali'ye kadar uzanan bir coğrafyada yer alan ülkelere yönelik siyasi, hukuki, bilgi/eğitim, ekonomi, sosyal ve güvenlik boyutlarını içeren kapsamlı bir "İslam coğrafyası" dönüşüm stratejisi olup, bu alanlarda uzun vadeli bir değişimi hedeflemektedir.
Akabinde ABD eski Dış İşleri Bakanı olan Condoleezza Rice ‘ içerisinde Türkiye’nin de bulunduğu 22 ülkenin sınırlarının değişmesi gerektiğini söylemiştir. Bu değişim için ilk adımlar Afganistan ve Irak’ ta atılmıştır.
2)Bradley A.Thayer tarafından Bar-Ilan Üniversitesi'ne bağlı 'Begin-Sedat Stratejik Çalışmalar Merkezi' için yapılan (Aralık 2003) Amerikan Barışı ve Ortadoğu başlıklı inceleme sonuçları şöyledir. (Türkiye’yi ilgilendiren bölümü)
*Ortadoğu küresel enerji kaynaklarının en önemli merkezi ve ihracatçısıdır
Dünyanın kanıtlanmış doğalgaz rezervlerinin ise yüzde 34'ü de Ortadoğu'dadır.
Petrol tüketimi 2003'te günde 66 milyon varilken, 2020'de 119 milyon varil olacaktır.
Ortadoğu petrolünün kalitesi bir hayli yüksek ve maliyeti de ucuzdur.
Ortadoğu dünya petrol rezervlerinin yüzde 65,4 üne sahiptir. Bu rezerv 1.047 milyar varildir. Mısır, Cezayir, Libya ve Tunus rezervleri de eklenince toplam, rezerv dünya rezervlerinin yüzde 69,6 sına ulaşmaktadır.
Ortadoğu'nun potansiyel rezervleri ise 252,5 milyar varildir.
2002 Yılında Ortadoğu küresel petrol ihtiyacının yüzde 41,4 ünü karşılamıştır.
Geleceğin küresel petrol ihtiyacını karşılayabilecek ve bu maksatla üretimi artırabilecek bölge Ortadoğu'dur.
Kuzey Amerika'nın 2025'e dek Ortadoğu'dan alacağı petrol yüzde 85 artacak, bunun büyük bir kısmı ABD'de tüketilecektir.
2025'e kadar Avrupa'nın Ortadoğu'dan petrol alımı yüzde 57, Japonya'nın yüzde 50, Pasifik'teki gelişmekte olan ülkelerin yüzde 100 ve Çin'in ise yüzde 500 artacaktır.
3)Büyük Ortadoğu Projesi ile ABD'nin Amacı
Bill Clinton Mayıs 1997’de “Yeni bir Yüzyıl için Ulusal Güvenlik Stratejisi “ adı verilen belgeyi imzalamıştır. Belgenin özü “ABD çıkarlarına dayanan ekonomik milliyetçiliğin”, gerekirse silah gücüyle dünyaya egemen kılınması üzerine bina edilmiştir. Aynı belgede şu cümleler yer almaktadır... 200 milyon varillik petrol rezerviyle Hazar Denizi bölgesi (Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Kafkasya, İran, Kuzey Irak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu) dünyanın artan enerji talebini karşılamada önemli bir rol oynamaya adaydır... Kendi petrol kaynaklarımız tükeneceğinden bu bölgedeki kaynaklara ulaşmak, ABD’nin yaşamsal çıkarlarından biridir.
4) Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı R.Tayyip Erdoğan 31 kere BOP eş başkanı olduğunu açıkladı.
Açıklama;
Birinci başlıkta bahsedildiği gibi konunun bizi ilgilendiren kısmı sınırları değişecek ülkelerin arasında Türkiye’nin de olmasıdır. Kısaca Amerikan emperyalizmi adına BOP dediği projeyle Türkiye’nin sınırlarını değiştirmek istiyor.
Peki neden?
Neden ise ikinci başlıkta yazıldığı gibi 2025’li yıllardan sonra petrol ve benzer enerji kaynaklarının değerinin şimdiye oranla beşe hatta ona katlanacak olmasıdır.
Peki, bu durum Türkiye’yi ne kadar ilgilendiriyor?
Bu sorunun cevabı da üçüncü başlıkta bulunmaktadır. 200 milyon varillik petrol rezervinin bir kısmı Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bulunmaktadır.
Peki, bütün bunları bir varsayım farz edelim, ABD bütün bunları gerçekleştirmekte isteyebilir. Şu ana kadar bu durumla ilgili Türkiye’de somut neler oldu?
Tarih 2000; R.T. Erdoğan büyük bir halk kitlesiyle koşuyor!
Cezaevindeyken günlerini boş geçirmiyordu Erdoğan. Mahpusta geçen sıkıcı günleri Erol Toy’un imparator adlı kitabını okuyarak geçiştiriyordu, lakin dışarı çıktığında onu hareketli günlerin beklediğini biliyordu. Kitap yakın tarihle ilgili ipuçları veriyor, Süleyman Demirel ve Turgut Özal’ın nasıl Başbakan olduğunu anlatıyor özetle. Velhasıl daha önce Demirel ve Özal’ın izlediği yolu izleyerek yani sırasıyla TÜSİAD, KOÇ, Musevi Lobileri ve son olarak ABD’nin de desteğiyle, Türkiye için son derece önemli fakat o zamanlar gözünü koltuk bürüyen Erdoğan için önemsiz tavizler ve sözler vererek bu dört odağın tam desteğini aldı.
R.T. Erdoğan Musevi Lobilerine ve ABD’ye ne sözü verdi?
Yine üçüncü başlıktaki petrol rezervleriyle ilgili gerekli hazırlığı ve desteği yapacağı garantisini verdi. ABD böylece BOP’ un bir parçası olan Doğu ve Güneydoğu Anadolu petrollerini dolaylı yollardan da Mezopotamya petrollerini bir anlamda sağlama aldı. Ardından süre gelen 7 yıllık zaman diliminde ABD’ ye verilen bu sözler doğrulturunda göze çarpan birçok olay cereyan etti. Bunlardan bazılarını özet geçelim.
Temmuz 2002; Saadet Partisinden ayrılıp mecliste gurup kuran AKP, İdam cezasının kaldırılması konusunda kendi saflarında bulunan 53 Milletvekili, oylama sırasında bağımsız milletvekili olan şimdinin hızlı AKP’lisi Cemil Çiçek, yine oylama sırasında ANAVATAN saflarında bulunan 29 Mart 2009 Yerel seçimlerinde AKP Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan M.Ali Bilici’de kabul oyu vererek terörist başını idamdan kurtarmıştır. Oylama sırasında Milletvekili olamayan ama AKP Genel Başkanı olan R.T.Erdoğan meclis lokalin de kurmaylarını izliyordu. ( Ağustos 2009 da R.T. Erdoğan’ın Demokratik Açılım hakkında konuşurken ‘analar ağlamasın, kan dursun, biz Kurtuluş Savaşında beraber savaştık’ derken gözyaşlarını tutamayan Abdulkadir Aksu’nun da idam cezasının kaldırılması yönünde oy kullandığı meclis tutanaklarında mevcuttur.
Nisan 2003; ‘R.T. Erdoğan ideali olan yönetim şeklinin Amerikan tarzı Başkanlık sistemi olduğunu dile getirdi.’ (Başkanlık sisteminde ülke eyaletlere bölünür. Eyalet bize bir şey hatırlatmıyor mu? PKK ve yandaşlarını kurtarma operasyonunun( AKP’lilerin değimiyle KÜRT AÇILIMI) fitili yakılmadan önce doğu ve güneydoğu Anadolu’nun eyalet olmasını istiyordu.)
Nisan 2003; Şemdinli olaylarının peşi sıra Hakkâri’ye giden Erdoğan, burada sorumluların kim olursa olsun yargılanacağını söyleyerek Türk Ordusuna savaş açtı. Bir yandan da Türkiyelilik kavramını yeniden tartışmaya açtı. Tayyip’ in T.C. Vatandaşlığı üst kimliği formülünü Terörist başı Apo da benimsedi.
Haziran 2003; Azınlıkların siyasal ve kültürel hakları ile kendi kaderini tayin hakkını tanıyan iki Birleşik Milletler İkiz Sözleşmeleri AKP hükümeti tarafından kabul edildi. Böylece Kürtçülük ve bölücülük yasallaşmış, ona karşı mücadele ise uluslararası hukuk karşısında yasadışı hale gelmiş oluyordu.(Yani artık Kürtler ayrı bir devlet isteyebilir.)
Mart 2004; AKP yerel seçimleri kazandı. PKK’nın desteklediği DEHAP ise Güneydoğu illerinin çoğunu kazandı. Bir AKP propaganda minibüsünün kapısında yazanlar uzun süre tartışıldı. ‘İktidarla el ele 84 yıllık karanlığa son.’
Nisan 2006; R.T. Erdoğan PKK’ ya silahı bırakıp masaya oturma çağrısı yaptı. ( Şu günlerde söylediği PKK’ yı muhatap almayız sözleri inandırıcı geliyor mu? )
Nisan 2007; Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt’ ın birkaç kez, üstelik kamuoyu önünde Kuzey Irak’ a girme çağrısı yapmasına karşın, AKP yönetimi ısrarla operasyona karşı çıktı. Operasyon için gerekli teskere bir türlü geçirilmedi. Akabinde Erdoğan Kürt aşiret lideri Talabani’yle bugüne kadar pek çok kez görüştü. Ancak Nisan 2007 tarihli görüşmesi önemlidir. Tam Ordu’nun Kuzey Irak’ a girip PKK yı dümdüz etmek gerektiğini söylediği ve """"" ve Talabani’nin muhatap kabul edilemeyeceğini açıkladığı günlerde…
Haziran 2007; Önceki aylarda PKK’yı masaya davet eden Erdoğan’ın kastettiği masanın koalisyon masası olduğu ortaya çıktı. Erdoğan, DTP ile koalisyon yapabileceğini açıkladı. Zaten Apo da Başbakanın kullandığı kavramların kendisine ait olduğunu söylememiş miydi?
Ağustos 2009; Demokratik Açılım adı altında Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu peşkeş planı.
Plan ağır ağır işleyeceğinden milletimiz adeta uyutulacaktır.. AKP Hükümetinin siyaset stratejisi ‘önce öne atma sonra inkâr etme’ stratejisi olduğundan, açılım sürecindeki tartışmalar ve öne çıkan başlıklar inkâr edilecektir. Fakat devamında bütün kötü senaryolar gerçekleşecektir. Tarih AKP’nin bu tip siyasetine defalarca şahit olmuştur.
Yüce Türk Milleti; Görüldüğü üzere Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Meclise girdiği günlerden beri görevini yapmaktadır. Fakat Başbakanlık görevini değil BOP Eş Başkanlığı görevini yapmaktadır.
Sözlerime Büyük Önder Atatürk’ün Hitabesinin bir bölümüyle son veriyorum.
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
İSMAİL SARI
MHP Tekkeköy İlçe Yön.Kur.Üyesi
NOT: Yazıda öne atılan her şeyin belgeleri mevcuttur.
Kaynaklar; Wikipedia İnternet Ansiklopedisi, Mevcut tarihlere ait gazete küpürleri ve vidyolar, Gençliğe Hitabe
Similar topics
» Demokrasiyi de Demokratik Seçimleri deDemokrasi Manyaklarını da Boykok
» Pc yi Hızlandırmak İçin 58 Altın Adım
» Anatolia Demokratik Cumhuriyeti
» Milliyetçilikte Demokratik-Jeoekonomik Yaklaşım
» İki Milyar Müslümanın Tek Sözcüsü Olmaya Bir Adım Kala, İttifak-ı İslâm, Liderini Yitirdi... (2)
» Pc yi Hızlandırmak İçin 58 Altın Adım
» Anatolia Demokratik Cumhuriyeti
» Milliyetçilikte Demokratik-Jeoekonomik Yaklaşım
» İki Milyar Müslümanın Tek Sözcüsü Olmaya Bir Adım Kala, İttifak-ı İslâm, Liderini Yitirdi... (2)
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz