Bunları bil ve ona göre OY KULLAN...
1 sayfadaki 1 sayfası
Bunları bil ve ona göre OY KULLAN...
Bunları bil ve ona göre OY KULLAN...
Ülkemiz secim sathına girdi. Girla; yalan, dolan, göz boyama ve entrikanın her
türlüsü başını aldı gidiyor. Toplum kamplara ayrıştırılmak sureti ile şuursuzca
AKP ve CHP saflarında yoğunlaştırılarak iki Partili Meclis aritmetiği
sağlanmaya çalışılıyor.
Bunun yanında bu iki Partiden de farkı kalmayan MHP, de Milli argümanlarla bu
oluşturulan şebeke içerisinde yer alabilirmiyimin gayreti içerisinde, gayri Milli
söylem ve politikalarını Milletin üzerine boca etme peşinde
Ey büyük Milletim...
Vatan toprağı ayağımızın altından çekilirken bu gaflet uykusu sana yakışmıyor.
Biz Millet olarak sahneye konan bu Filmi daha ne kadar, yeni imiş gibi seyretmeye
devam edeceğiz?
Bizler Osmanlı bakiyesinden neşet eden bir devletiz. Osmanli devletinin
yıkılmasında sayıla bilecek çok amiller var ama ben günümüzle mukayese olsun
diye biraz genelleme yaparak örtüşme noktalarımızı belirtmek istiyorum.
Zamanında ekonomik kaygılardan ve gerekçelerden ötürü yabancılara bir
takim imtiyazlar verilmişti.
Buna tarihimizde Kapitülasyonlar denir. Güçlü olduğumuz devirde zararı
pek hissedilmeyen bu imtiyazlar son dönemlerde yıkılışımızın ve
çöküşümüzün en önemli amili oldu.
Kapitülasyonları üç bölümde değerlendire biliriz
1. bölüm Ekonomik
2. bölüm Siyaset
3. bölüm Hukuk
Günümüzü anlaya bilmek ve mukayese ede bilmek için bu maddeleri biraz
açmamız gerekiyor
Bunun Ekonomik ve İktisadi bölümünü Düyunu Umumiye denetlemekteydi.
Osmanlının Mali, İktisadi ve Ekonomik idaresi tamamen diş güçlerin, devletin
içindeki çıkarlarını garanti altına almak için kurulmuş olan Duyunu Umumiyenin
kontrolü ve denetimi altında idi. Oraya sorulmadan ve danışılmadan hiç bir iktisadi
ve ekonomik karar alınamazdı.
Simdi günümüz Türkiyesine bakalım
IMF ve Dünya Bankasına danışılmadan, Hangi İktisadi, Mali ve Ekonomik
kararları ala biliyoruz?
Global, küresel, Tekelci sermayeye danışmadan, olurunu almadan hangi
iktisadi ve ekonomik yaptırımları uygulaya biliyoruz?
O zaman İttihat ve Terakki Partisi devleti ele alınca bu imtiyazlardan
( Kapitülasyonların ) kaldırılması için girişimde bulunur. Fakat o zamanın ve
günümüzün süper devletleri İngiltere, Fransa vs bütün dış güçler ve bu günkü
başbakanımız R.Tayyip Erdoğan gibi ;" Bunun yabancı bir sermaye
düşmanlığı olduğunu " dile getirerek, saflarına aldıkları Basın ve kalem
şörleri vasıtası ile Osmanlıyı tehdit ettiler. Başarılıda oldular.
Simdi günümüz Türkiye’si ile benzerlik arz etmiyor mu?
Fabrikalarımız, Bankalarımız, yeraltı ve yer üstü zenginliklerimiz, genç insan
gücümüz " Özelleştirme ayağı ile ve Ekonomimizi Dünya ile bütünleştireceğiz
diyerek " yabancılara yok pahasına peşkeş çekmiyor muyuz? AB hayal tüneli
ile Tarımımız, hayvancılığımız öldürülmüyor mu ?
Küresel sermayenin halkımızı Hıristiyanlaştıran Hükümetlerimizi deviren,
Sanayimizi çökerten oluşumları hakkında, ne yapabiliyoruz? Ne tedbir
geliştirebiliyoruz? Bunlara karşı çıkanları da Globalleşmeyi anlayamayan
" marjinal" guruplar veya " bir avuç fanatik "oluşumlar diye
karalamıyorlar mı?
Kapitülasyonların siyasi bölümünde ise.....
Zayıflatılan Osmanlıda birçok isyan çıkarttılar ve onları, mali, askeri ve siyasi
olarak desteklediler. Sonunda bizden kopartılanlarla irili ufaklı kendi uydularında
ve kontrollerinde devletler oluşturuldu.
Şimdi ise günümüzde PKK’yı destekleyerek bir """"" devleti peşinde
değiller mi? Büyük Ermenistan devleti peşinde değiller mi? Rum Pontus devletini
ihyası için çalışmıyorlar mı? İstanbul’da oluşturulacak olan Ekümenik devlet peşinde
değiller mi?
Yeni Doğu Roma devletini oluşturma sevdasında değiller mi?
Bunları da içimizdeki işbirlikçileri eli ile ortaklaşa yapmaya çalışmıyorlar mı?
1974,de özgürlüğüne kavuşturduğumuz Kuzey. Kıbrıs Türkünü ve onun devleti,
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini iç ve dış yandaşları ile öldürmeye
çalışmıyorlar mı?
" Türkiye mozaik ülkedir " denilerek " Türk " değil " Türkiyeliyim ve
Türkiyelilik " kavramı ile ayrıştırmanın ve bölünmenin siyasi ve de hukuki
ayağı oluşturulmaya çalışılmıyor mu?
Laik-Anti Laik çekişmeleri ile siyasi rantı ve Milleti bölüştürme hamleleri
devam ettirilmiyor mu?
Kapitülasyonların Hukuki bölümünde ise... Osmanlıdaki bütün azınlıklar veya
kendilerince azınlık kabul edilenlerin bir Hukuki sürece tabi tutulduklarında,
yani suç islediklerinde Osmanlı devleti içerisindeki Elçilikler ve Konsolosluklar
tarafından himaye ediliyor ve korunuyorlardı.
Simdi günümüz Türkiye’sinde, de benzer şeyler olmuyor mu? AB denilen hayal
tüneli sürecinde, AB hukuku Türkiye Cumhuriyeti hukukunun üstünde bir
hukuk kabul edilmedimi? Avrupa’dan gelip, Hapishanelerimizi, Kara kollarımızı
denetlemiyorlar mı? Mahkemelere heyetlerce gelip yargımızı
denetleyip, baskı oluşturmuyorlar mı? Bir takim hainleri AB istedi diye, hukuk
katledilerek iş birlikçileri eli ile serbest bıraktırmadılar mı? İdamı
işbirlikçileri aracılığı ile kaldırtıp Teröristi ve bölücüleri cesaretlendiren
hamleleri gerçekleştirmediler mi?
Bu Ülke için elini taşın altına koyan, hayatini ortaya atan Ülkü devlerini ve
Milli hassasiyet sahiplerini, entrikalarla ve işbirlikçilerinin tezgâhları ile
hapislere tıkmıyorlar mı? İçerde olanları da çıkarmamak için gerekirse
hukuku yok etme şarlatanlığı ile içerde tutmuyorlar mı? Polisimizin ve
Askerimizin, bir takim hukuki kısıtlamalarla elini kolunu bağlamadılar mı?
Ey Milletim !!!
Kim? Bu gerçekleri sizden saklıyor ve Ülkemizin çok iyi idare edildiğini
söylüyor ve iddia ediyorsa bilesiniz ki Onlar dün Osmanlıyıda yıkan ve
mahv eden işbirlikçi ve hainlerle ayni yolun yolcularıdır.
Kim? AB, ABD ve Küresel sermaye taraftarı olduğunu söylüyorsa,
bikesinki onlarda Kapitülasyonları savunan hainlerle Fikir birliği içerisindeki
kuzu postuna bürünmüş Çakallardır.
Bunların eli ile bunlarla işbirliği halinde kalkınıp kurtulacağımızı söyleyenler ve
size güzel günler vaat edenlerden mutlu yarınlar beklemek, Gaflet ve İhanetin
Taaa kendisidir.
Onun için ne AB, ne ABD ...Tam Bağımsız Türkiye diyen...ne Vatikan
ne Bürüksel diyen yalnızca Türk Birliği diyen, hiç kimseye karşı
eğilmeyen, bükülmeyen, dik duran....hiç bir yere diyet borcu olmayan....
yalnızca ALLAH (c.c) ve Milletine hesap ve hizmet düsturlarını
benimsemiş kadrolara ihtiyacımız olduğu bilinci ile hareket et ....
OYUNU ONA GÖRE KULLAN !!!
Selamlarımla...Ülkü ile kalın
Necmi KIZAK
Ülkemiz secim sathına girdi. Girla; yalan, dolan, göz boyama ve entrikanın her
türlüsü başını aldı gidiyor. Toplum kamplara ayrıştırılmak sureti ile şuursuzca
AKP ve CHP saflarında yoğunlaştırılarak iki Partili Meclis aritmetiği
sağlanmaya çalışılıyor.
Bunun yanında bu iki Partiden de farkı kalmayan MHP, de Milli argümanlarla bu
oluşturulan şebeke içerisinde yer alabilirmiyimin gayreti içerisinde, gayri Milli
söylem ve politikalarını Milletin üzerine boca etme peşinde
Ey büyük Milletim...
Vatan toprağı ayağımızın altından çekilirken bu gaflet uykusu sana yakışmıyor.
Biz Millet olarak sahneye konan bu Filmi daha ne kadar, yeni imiş gibi seyretmeye
devam edeceğiz?
Bizler Osmanlı bakiyesinden neşet eden bir devletiz. Osmanli devletinin
yıkılmasında sayıla bilecek çok amiller var ama ben günümüzle mukayese olsun
diye biraz genelleme yaparak örtüşme noktalarımızı belirtmek istiyorum.
Zamanında ekonomik kaygılardan ve gerekçelerden ötürü yabancılara bir
takim imtiyazlar verilmişti.
Buna tarihimizde Kapitülasyonlar denir. Güçlü olduğumuz devirde zararı
pek hissedilmeyen bu imtiyazlar son dönemlerde yıkılışımızın ve
çöküşümüzün en önemli amili oldu.
Kapitülasyonları üç bölümde değerlendire biliriz
1. bölüm Ekonomik
2. bölüm Siyaset
3. bölüm Hukuk
Günümüzü anlaya bilmek ve mukayese ede bilmek için bu maddeleri biraz
açmamız gerekiyor
Bunun Ekonomik ve İktisadi bölümünü Düyunu Umumiye denetlemekteydi.
Osmanlının Mali, İktisadi ve Ekonomik idaresi tamamen diş güçlerin, devletin
içindeki çıkarlarını garanti altına almak için kurulmuş olan Duyunu Umumiyenin
kontrolü ve denetimi altında idi. Oraya sorulmadan ve danışılmadan hiç bir iktisadi
ve ekonomik karar alınamazdı.
Simdi günümüz Türkiyesine bakalım
IMF ve Dünya Bankasına danışılmadan, Hangi İktisadi, Mali ve Ekonomik
kararları ala biliyoruz?
Global, küresel, Tekelci sermayeye danışmadan, olurunu almadan hangi
iktisadi ve ekonomik yaptırımları uygulaya biliyoruz?
O zaman İttihat ve Terakki Partisi devleti ele alınca bu imtiyazlardan
( Kapitülasyonların ) kaldırılması için girişimde bulunur. Fakat o zamanın ve
günümüzün süper devletleri İngiltere, Fransa vs bütün dış güçler ve bu günkü
başbakanımız R.Tayyip Erdoğan gibi ;" Bunun yabancı bir sermaye
düşmanlığı olduğunu " dile getirerek, saflarına aldıkları Basın ve kalem
şörleri vasıtası ile Osmanlıyı tehdit ettiler. Başarılıda oldular.
Simdi günümüz Türkiye’si ile benzerlik arz etmiyor mu?
Fabrikalarımız, Bankalarımız, yeraltı ve yer üstü zenginliklerimiz, genç insan
gücümüz " Özelleştirme ayağı ile ve Ekonomimizi Dünya ile bütünleştireceğiz
diyerek " yabancılara yok pahasına peşkeş çekmiyor muyuz? AB hayal tüneli
ile Tarımımız, hayvancılığımız öldürülmüyor mu ?
Küresel sermayenin halkımızı Hıristiyanlaştıran Hükümetlerimizi deviren,
Sanayimizi çökerten oluşumları hakkında, ne yapabiliyoruz? Ne tedbir
geliştirebiliyoruz? Bunlara karşı çıkanları da Globalleşmeyi anlayamayan
" marjinal" guruplar veya " bir avuç fanatik "oluşumlar diye
karalamıyorlar mı?
Kapitülasyonların siyasi bölümünde ise.....
Zayıflatılan Osmanlıda birçok isyan çıkarttılar ve onları, mali, askeri ve siyasi
olarak desteklediler. Sonunda bizden kopartılanlarla irili ufaklı kendi uydularında
ve kontrollerinde devletler oluşturuldu.
Şimdi ise günümüzde PKK’yı destekleyerek bir """"" devleti peşinde
değiller mi? Büyük Ermenistan devleti peşinde değiller mi? Rum Pontus devletini
ihyası için çalışmıyorlar mı? İstanbul’da oluşturulacak olan Ekümenik devlet peşinde
değiller mi?
Yeni Doğu Roma devletini oluşturma sevdasında değiller mi?
Bunları da içimizdeki işbirlikçileri eli ile ortaklaşa yapmaya çalışmıyorlar mı?
1974,de özgürlüğüne kavuşturduğumuz Kuzey. Kıbrıs Türkünü ve onun devleti,
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini iç ve dış yandaşları ile öldürmeye
çalışmıyorlar mı?
" Türkiye mozaik ülkedir " denilerek " Türk " değil " Türkiyeliyim ve
Türkiyelilik " kavramı ile ayrıştırmanın ve bölünmenin siyasi ve de hukuki
ayağı oluşturulmaya çalışılmıyor mu?
Laik-Anti Laik çekişmeleri ile siyasi rantı ve Milleti bölüştürme hamleleri
devam ettirilmiyor mu?
Kapitülasyonların Hukuki bölümünde ise... Osmanlıdaki bütün azınlıklar veya
kendilerince azınlık kabul edilenlerin bir Hukuki sürece tabi tutulduklarında,
yani suç islediklerinde Osmanlı devleti içerisindeki Elçilikler ve Konsolosluklar
tarafından himaye ediliyor ve korunuyorlardı.
Simdi günümüz Türkiye’sinde, de benzer şeyler olmuyor mu? AB denilen hayal
tüneli sürecinde, AB hukuku Türkiye Cumhuriyeti hukukunun üstünde bir
hukuk kabul edilmedimi? Avrupa’dan gelip, Hapishanelerimizi, Kara kollarımızı
denetlemiyorlar mı? Mahkemelere heyetlerce gelip yargımızı
denetleyip, baskı oluşturmuyorlar mı? Bir takim hainleri AB istedi diye, hukuk
katledilerek iş birlikçileri eli ile serbest bıraktırmadılar mı? İdamı
işbirlikçileri aracılığı ile kaldırtıp Teröristi ve bölücüleri cesaretlendiren
hamleleri gerçekleştirmediler mi?
Bu Ülke için elini taşın altına koyan, hayatini ortaya atan Ülkü devlerini ve
Milli hassasiyet sahiplerini, entrikalarla ve işbirlikçilerinin tezgâhları ile
hapislere tıkmıyorlar mı? İçerde olanları da çıkarmamak için gerekirse
hukuku yok etme şarlatanlığı ile içerde tutmuyorlar mı? Polisimizin ve
Askerimizin, bir takim hukuki kısıtlamalarla elini kolunu bağlamadılar mı?
Ey Milletim !!!
Kim? Bu gerçekleri sizden saklıyor ve Ülkemizin çok iyi idare edildiğini
söylüyor ve iddia ediyorsa bilesiniz ki Onlar dün Osmanlıyıda yıkan ve
mahv eden işbirlikçi ve hainlerle ayni yolun yolcularıdır.
Kim? AB, ABD ve Küresel sermaye taraftarı olduğunu söylüyorsa,
bikesinki onlarda Kapitülasyonları savunan hainlerle Fikir birliği içerisindeki
kuzu postuna bürünmüş Çakallardır.
Bunların eli ile bunlarla işbirliği halinde kalkınıp kurtulacağımızı söyleyenler ve
size güzel günler vaat edenlerden mutlu yarınlar beklemek, Gaflet ve İhanetin
Taaa kendisidir.
Onun için ne AB, ne ABD ...Tam Bağımsız Türkiye diyen...ne Vatikan
ne Bürüksel diyen yalnızca Türk Birliği diyen, hiç kimseye karşı
eğilmeyen, bükülmeyen, dik duran....hiç bir yere diyet borcu olmayan....
yalnızca ALLAH (c.c) ve Milletine hesap ve hizmet düsturlarını
benimsemiş kadrolara ihtiyacımız olduğu bilinci ile hareket et ....
OYUNU ONA GÖRE KULLAN !!!
Selamlarımla...Ülkü ile kalın
Necmi KIZAK
erzurumlu25- .::Tengri::.
-
Yaş : 45
Cinsiyet :
Nerden : Erzurum
Lakap : Vatan delisi
Doğum Tarihi : 22/04/79
İletiler: : 757
Üyelik Tarihi : 29/12/09
Similar topics
» Başsavcı Vekilinden TEM Müdürüne: Çocuğu Göz Göre Göre Ölüme Gönderdin
» "Biz insanları dinlerine göre değil, soylarına göre ayırırız
» BUNLARI UNUTMAYALIM
» Bunları Yazamazlar – Şeytan, Firavun ve İşgal 1
» Özal'dan Erdoğan'a, bunları biliyor muydunuz...
» "Biz insanları dinlerine göre değil, soylarına göre ayırırız
» BUNLARI UNUTMAYALIM
» Bunları Yazamazlar – Şeytan, Firavun ve İşgal 1
» Özal'dan Erdoğan'a, bunları biliyor muydunuz...
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz