Kadir gecesi dua ettim ve bir dilek tuttum, herkese açıklıyorum!

tarafından **İlteriş Kağan** Salı 14 Eyl. 2010 - 5:44

Bu bir oyundur; ister satranç oyunu deyin, isterseniz futbol maçı deyin, önemi yok, bir oyun ama senaryosu bizim kanlarımızla yazılmış bir oyun.

Burada önemli olan; bu oyunda bizim taşlarımız nedir ya da oyuncularımız kimdir, bunu bilmektir.

Kendi gücümüzü bildiğimiz zaman, karşı takım zaten belli, bu mücadeleden galip çıkmamızı engelleyebilecek hiçbir güç yoktur.

Kitabımızın da iddiası buradadır; ülkemizde bu oyun yanlış oynanıyor, yanlış ittifaklar kuruluyor, çünkü bizim sandığımız güçlerin, aslında karşı takım oyuncusu olduklarının henüz farkına varamadık biz. Güç bizde ama yeniliyoruz.

Güç bizde ama hep kaybediyoruz.

Güç bizde ama yıllardır can veriyoruz...

Karşımızdakilerin güçlü olduğundan değil, bizim tarafta olması gerekenlerin karşıya hizmet ettiğini göremeyişimizden kaynaklanıyor bu trajedi.

Ama inanıyoruz ki bizden görünüp başkalarına hizmet edenleri bir bulduğumuzda, yüreğimiz sağlam olsun, bu hesap sorulacaktır, onların Yüce Divan’da yargılanmasını, hem de “vatana ihanet” suçundan yargılanmasını kimse engelleyemeyecektir ve bu hesap sorulmadan da kapatılmayacaktır.

Yeter artık, bu terör denen ihanetin artık son bulması gerek, ülkemizde barış ve kardeşliğin hüküm sürmesi gerek, şehitlerimizin artık rahat uyuması gerek, bu defterin kapanması gerek.

Bunu başarabilirsek gelecekten umutlu olmaya hakkımız vardır. Yok, seçtiğimiz siyasetin ihaneti peşinden sürüklenmeye devam edersek eğer, sonu şimdiden belirlenmiş bir kader bekliyor bizi.

Ama bilesiniz ki bizim olmayan bu kaderde Türk’e yer yok, ben Müslüman’ım diyen Türk milletine yer yok, Türk yurduna yer yok. Buna razı gelemeyiz, Allah’ın çizmediği bir yazgının peşinden körü körüne sürüklenemeyiz, buna hakkımız yok.

Bu kader bizim değil, kulların çizdiği bir kader bizim olamaz!

Öyleyse çıkalım artık ortaya ve “dur” diyelim, bizim olmayanlara, bize hizmet etmeyenlere “dur” diyelim, sesimizi duyuralım artık, bunu yapacak güç biz de var.

Bizim kararımız açık ve nettir; ihanete düşen “bu siyasete artık izin vermeyeceğiz”, düşmanla işbirliği yapan, bizi sırtımızdan vuran “bu siyasete artık dur diyeceğiz” ve hesap soracağız hesap! Şehitlerimizin hesabını soracağız, Gazilerimizin, ailelerinin, terörden acı çekmiş her insanımızın hesabını soracağız.

Oğlu askerde şehit düşmüş ağlayan analarımızın hesabını soracağız, terörist doğurmadıkları halde evlatları kandırıp kaçırılıp terörist yapılan, robotlaştırılan ve yok edilen analarımızın da hesabını soracağız.

Bu “Ah” kimsede kalmaz.

Bu dünyada ömrümüz yetmez ise eğer, sevinmesinler, öbür dünyada da iki elimiz yakalarında olacak, bu hesap ödenmeden yatacak yer bile bulamayacaklar bu kutsal vatan topraklarında.

Bir karış toprağa serilip yatsalar, kemikleri sızlayacak mahşere kadar, uyuyamayacaklar, hiç olmazsa mahşerde bu hesap sorulacak, inanıyoruz biz buna ve bu inançla yaşıyoruz.

Bugün Kadir Gecesi, 5 Eylül 2010. Allah’tan dileğimiz budur.