Türkeş’in oğlu Milli Devlete başkaldırdı!
1 sayfadaki 1 sayfası
Türkeş’in oğlu Milli Devlete başkaldırdı!
Alparslan Türkeş’in büyük oğlu Tuğrul Türkeş önceki gün F Tipi medya grubunun gazetelerinden Bugün’e verdiği röportajda, küreselleşme ile fiziki sınırların kalktığını ve buradan hareketle Milli Devlet modelinin artık geçerliliğini yitirdiğini söyledi. Oğul Türkeş 20. yüzyıldaki Türk politikacı ve devlet adamlarını reddedip, Atatürk milliyetçiliğini de çöpe attı ve milliyetçiliğin yeniden tanımlanmasını istedi!
Ne yalan söyleyeyim, ben bu satırları okuyunca zerre şaşırmadım ve güldüm zira Tuğrul’u çok iyi tanıyorum.
O kadar ki, 1997′de MHP Genel Başkanlığı’na aday olduğunda kendisi hakkında medyada çıkan mason locaları ile irtibatı olduğu iddialarını yorumlayan yazım üzerine, arabam gece yarısı evimin önünde kurşunlanmıştı. (O olay ertesi gün Sabah Gazetesi’nin birinci sayfasında haber olmuştu.)
Dahası, Tuğrul Türkeş’in gençliğindeki lümpen ve anti milliyetçi duruşu ile seyrini, onun okul arkadaşı olan Milliyet yazarı Semih İdiz’dn Star Grubu’nda beraber çalışırken defalarca dinlemiş ve Tuğrul’un ülkücüler için ettiği aşağılayıcı sözleri çok işitmiştim.
Bitmedi, Güler Kömürcü örneğinde olduğu gibi toplum ahlakı ile uyuşmayan tutum ve davranışları ile ticari ilişkilerindeki korkunç iddialar da cabası!
İşte bu Tuğrul yani babasının fikri ile değil sadece kan bağı ile mebus olan bu arkadaş şimdi kendi çapına bakmadan Milli Devlete yani Türkiye Cumhuriyeti’ne hayır diyor ve babası ile Atatürk gibi bir dehayı çiğneyerek, milliyetçiliğin yeniden tanımlanmasını teklif ediyor!
Hatırlayalım, bu Tuğrul yine mebus olma aşkıyla 2002′de Tansu Çiller’in peşine takılıp yani babasının partisine ihanet edip DYP Kayseri adayı olmuştu.
Bitmedi, Bahçeli 1997′de MHP Genel Başkanlığı’na aday olduğunda, onun şahsı için söyledikleri çok ama ok ağır ifadeleri ortada.
Ama Tuğrul şimdi Bahçeli’yi destekliyor mu dediniz?
Bakın bu Tuğrul, kısa bir süre önce ülkücü camianın işadamlarından Sinan Ocak’a aynen şu sözü etmiş:
“-Koray ile Devlet efendi birbirini yer Post bana kalır. Hah hah hah!”
Görüyor musunuz, ülkücü hareket kimlere kaldı?
Soruyorum, 12 Rylül öncesinde binlerce Anadolu genci, bugün Milli Devlet olmaz deyip F Tipi rotaya giren Tuğrul ile AKP’ye stepne ve müdür olan Bahçeli gibi ikbal bulsun diye mi öldüler?
Ülkücüler bu soruyu yüksek perdelerden sormalı ve gereğini yapmalıdır.
***
Gaziantep katliamı ve kaybedilen Hakkari!
Güneydoğu yanıyor.
İşte Gaziantep katliamı ortada!
Keza Hakkari’de PKK bayrağının dalgalandığını artık sadece Osman Paşa ile bizim gibiler söylemiyor. AKP yandaşları da söylüyor.
Tablo ortada.
Bırakın dağlarını, vadilerini, devlet Hakkari’nin merkezine bile haki değil.Görüntülerini hepimiz izledik, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin yüzlerce koruma ve özel güvenlik ile birlikte bile Hakkari caddelerinde yürüyemiyor.
Güvenlik güçleri, bırakın PKK’yı alt etmeyi, kendi karakollarını ve canlarını bile korumaktan aciz hale getirildi!
Bölgeye tayini çıkan generaller, emekliliğini isteyip görev yerine gitmiyor çünkü Silivri ve Balyoz davalarında yargılananlar misali yarın PKK ile niye mücadele ettin diye yargılanacaklarından korkuyor!
Kısacası tablo sadece Hakkari’nin yitirilişi ve bölgenin ateş topuna dönmesi değil aynı zamanda, açıktan bir bölünmeyi çağrıştırıyor.
Ve böyle bir tabloda, Başbakanımızın tek derdi hala Beşar Esad’ı iktidardan indirmek ve PKK isyanının, Türk halkı tarafından duyulmasını engellemek oluyor.
Bu arada, PKK-Suriye irtibatından söz edenlere şunu söylemek isteriz.
Siz Suriye’de kan akıtan Ek Kaide teröristlerini bağrınıza basar ve Stinger füzelerini verirseniz, Esad yönetimi ya da onun yoldaşı İran da PKK’ya arka çıkar, zira oyunun kuralı budur.
Evet, Gaziantep’teki katliamın gerçek sorumlusu aslında yanlış Suriye politikası izleyip Türkiye’yi hedefe oturtanlardır.
Teklifimiz; bugünden tezi yok bütün Güneydoğu’ya olağanüstü hal ve hatta sıkıyönetimdir!
***
Ezik-kompleksli ve kibirli İslamcılar (1)
Bugünden itibareb İslamcı cenahtan kompleksli-ezik-kibirli portreler sunacağım.
Hem ezik hem de kibirli nasıl olunur demeyin. Eğer ezik iseniz ve birden güce erişirseniz tarifi mümkün olmayan bir kibire bürünürsünüz ki örnekler ortadadır.
İlk isim ya da örnek Fehmi Koru’dur.
Fehmi’nin en büyük kompleksi ilahiyat mezunu olmasıdır.
Öyle ki, bu durumu örtmek için 80′li yıllarda birkaç haftalığa misafir gazeteci statüsüyle gittiği Harvard’dan mezun olduğunu bile el altından kamuoyuna üfleyebilmiştir.
Dahası, imaj yapmak için sol ve liberal cenahtan sürekli yol arkadaşları edinmiştir ki bunlar sırası ile Cengiz Çandar, Yavuz Gökmen ve Ali Bayramoğlu’dur.
Fehmi’nin gazetecilik yaşamındaki en önemli malzemesi Bildenberg idi ancak kendisi davet edilince o gün Bildenberg aleyhinde tek bir kelime yazmıyor ki bunun asını artık siz koyun!
AKP ve Abdullah Gül’ün iktidarı ile sınıf atladığını düşünen Fehmi şimdi Ankara’yı bırakıp İstanbul’a taşındı ve boğaz sırtlarında oturuyor. Dahası, 90′lı yıllarda malayani dediği şeylerle uğraşıyor yani fasıllar düzenleyip kamuoyunun önüne kibirli çıkıyor.
NOT: Yarın Ahmet Hakan Coşkun.
Ne yalan söyleyeyim, ben bu satırları okuyunca zerre şaşırmadım ve güldüm zira Tuğrul’u çok iyi tanıyorum.
O kadar ki, 1997′de MHP Genel Başkanlığı’na aday olduğunda kendisi hakkında medyada çıkan mason locaları ile irtibatı olduğu iddialarını yorumlayan yazım üzerine, arabam gece yarısı evimin önünde kurşunlanmıştı. (O olay ertesi gün Sabah Gazetesi’nin birinci sayfasında haber olmuştu.)
Dahası, Tuğrul Türkeş’in gençliğindeki lümpen ve anti milliyetçi duruşu ile seyrini, onun okul arkadaşı olan Milliyet yazarı Semih İdiz’dn Star Grubu’nda beraber çalışırken defalarca dinlemiş ve Tuğrul’un ülkücüler için ettiği aşağılayıcı sözleri çok işitmiştim.
Bitmedi, Güler Kömürcü örneğinde olduğu gibi toplum ahlakı ile uyuşmayan tutum ve davranışları ile ticari ilişkilerindeki korkunç iddialar da cabası!
İşte bu Tuğrul yani babasının fikri ile değil sadece kan bağı ile mebus olan bu arkadaş şimdi kendi çapına bakmadan Milli Devlete yani Türkiye Cumhuriyeti’ne hayır diyor ve babası ile Atatürk gibi bir dehayı çiğneyerek, milliyetçiliğin yeniden tanımlanmasını teklif ediyor!
Hatırlayalım, bu Tuğrul yine mebus olma aşkıyla 2002′de Tansu Çiller’in peşine takılıp yani babasının partisine ihanet edip DYP Kayseri adayı olmuştu.
Bitmedi, Bahçeli 1997′de MHP Genel Başkanlığı’na aday olduğunda, onun şahsı için söyledikleri çok ama ok ağır ifadeleri ortada.
Ama Tuğrul şimdi Bahçeli’yi destekliyor mu dediniz?
Bakın bu Tuğrul, kısa bir süre önce ülkücü camianın işadamlarından Sinan Ocak’a aynen şu sözü etmiş:
“-Koray ile Devlet efendi birbirini yer Post bana kalır. Hah hah hah!”
Görüyor musunuz, ülkücü hareket kimlere kaldı?
Soruyorum, 12 Rylül öncesinde binlerce Anadolu genci, bugün Milli Devlet olmaz deyip F Tipi rotaya giren Tuğrul ile AKP’ye stepne ve müdür olan Bahçeli gibi ikbal bulsun diye mi öldüler?
Ülkücüler bu soruyu yüksek perdelerden sormalı ve gereğini yapmalıdır.
***
Gaziantep katliamı ve kaybedilen Hakkari!
Güneydoğu yanıyor.
İşte Gaziantep katliamı ortada!
Keza Hakkari’de PKK bayrağının dalgalandığını artık sadece Osman Paşa ile bizim gibiler söylemiyor. AKP yandaşları da söylüyor.
Tablo ortada.
Bırakın dağlarını, vadilerini, devlet Hakkari’nin merkezine bile haki değil.Görüntülerini hepimiz izledik, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin yüzlerce koruma ve özel güvenlik ile birlikte bile Hakkari caddelerinde yürüyemiyor.
Güvenlik güçleri, bırakın PKK’yı alt etmeyi, kendi karakollarını ve canlarını bile korumaktan aciz hale getirildi!
Bölgeye tayini çıkan generaller, emekliliğini isteyip görev yerine gitmiyor çünkü Silivri ve Balyoz davalarında yargılananlar misali yarın PKK ile niye mücadele ettin diye yargılanacaklarından korkuyor!
Kısacası tablo sadece Hakkari’nin yitirilişi ve bölgenin ateş topuna dönmesi değil aynı zamanda, açıktan bir bölünmeyi çağrıştırıyor.
Ve böyle bir tabloda, Başbakanımızın tek derdi hala Beşar Esad’ı iktidardan indirmek ve PKK isyanının, Türk halkı tarafından duyulmasını engellemek oluyor.
Bu arada, PKK-Suriye irtibatından söz edenlere şunu söylemek isteriz.
Siz Suriye’de kan akıtan Ek Kaide teröristlerini bağrınıza basar ve Stinger füzelerini verirseniz, Esad yönetimi ya da onun yoldaşı İran da PKK’ya arka çıkar, zira oyunun kuralı budur.
Evet, Gaziantep’teki katliamın gerçek sorumlusu aslında yanlış Suriye politikası izleyip Türkiye’yi hedefe oturtanlardır.
Teklifimiz; bugünden tezi yok bütün Güneydoğu’ya olağanüstü hal ve hatta sıkıyönetimdir!
***
Ezik-kompleksli ve kibirli İslamcılar (1)
Bugünden itibareb İslamcı cenahtan kompleksli-ezik-kibirli portreler sunacağım.
Hem ezik hem de kibirli nasıl olunur demeyin. Eğer ezik iseniz ve birden güce erişirseniz tarifi mümkün olmayan bir kibire bürünürsünüz ki örnekler ortadadır.
İlk isim ya da örnek Fehmi Koru’dur.
Fehmi’nin en büyük kompleksi ilahiyat mezunu olmasıdır.
Öyle ki, bu durumu örtmek için 80′li yıllarda birkaç haftalığa misafir gazeteci statüsüyle gittiği Harvard’dan mezun olduğunu bile el altından kamuoyuna üfleyebilmiştir.
Dahası, imaj yapmak için sol ve liberal cenahtan sürekli yol arkadaşları edinmiştir ki bunlar sırası ile Cengiz Çandar, Yavuz Gökmen ve Ali Bayramoğlu’dur.
Fehmi’nin gazetecilik yaşamındaki en önemli malzemesi Bildenberg idi ancak kendisi davet edilince o gün Bildenberg aleyhinde tek bir kelime yazmıyor ki bunun asını artık siz koyun!
AKP ve Abdullah Gül’ün iktidarı ile sınıf atladığını düşünen Fehmi şimdi Ankara’yı bırakıp İstanbul’a taşındı ve boğaz sırtlarında oturuyor. Dahası, 90′lı yıllarda malayani dediği şeylerle uğraşıyor yani fasıllar düzenleyip kamuoyunun önüne kibirli çıkıyor.
NOT: Yarın Ahmet Hakan Coşkun.
Similar topics
» MİLLİ DEVLETE DUYULAN BÜYÜK KİN !!
» Küçük kıza tecavüz edip hacca giden AKP takımı !
» Samsun da Esnaf AKP ye Başkaldırdı
» AKP devlete hakim değil
» AKP'den devlete kazık özel sektöre kıyak
» Küçük kıza tecavüz edip hacca giden AKP takımı !
» Samsun da Esnaf AKP ye Başkaldırdı
» AKP devlete hakim değil
» AKP'den devlete kazık özel sektöre kıyak
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz