Bırakın AB-D’yi, BOP’u ve Arab’ı da Turan’a Dönün!

[İlteriş Kağan]

Kabul edin dış politikanızın iflas ettiğini...
Kendi evinizde hırsız varken, el âlemin jandarmalığına soyunmayı bırakın!

“One minute”le başlayan din sömürülü senaryolarınız bir bir çöktü. Kabul edin, sadece içerideki seçmene oynanan oyunun aktörü Davutoğlu’nun kötü bir Dışişleri Bakanı olduğunu ve hayal âleminde yaşadığını…

‘Büyük Ortadoğu Projesi’nin çirkin, vahşi yüzünü Mısır’da iyice göremediyseniz yazık size!

‘Arap Baharı’ sürecinin demokratikleşme ve özgürlük getirme amacı taşımadığını, küresel güçlerin projelerinin uygulanması olduğunu hâlâ kavrayamadınızsa yazık size!

Kılavuzu karga olanın burnu b…n kurtulmaz demiş atalarımız; allâme danışmanlarınızın, jöleli akıl hocalarınızın akıldâneliğini kabul edin artık!

Memleketi ateş çemberinde, komşusuz, eşsiz-dostsuz bıraktınız, içini kurt yemiş elmaya döndürdünüz… Milletin paralarını da ona buna saçmayı bırakın artık!

Anayasa, Başkanlık hayalleriniz suya düştü, neden hâlâ seçime kadar açılım yalanıyla milleti oyalamaya devam ediyorsunuz?

Koynunuzda beslediğiniz engerek yılanı küstahlaşıp ilk önce sizi soktuğunda geç kalmış olacaksınız. BDP’li kekoçü Demirtaş, “Bugüne kadar Suriye, Irak, Yunanistan, Bulgaristan komşunuzdu. Şimdi Kürdistan komşunuz olacak diye niye kıyamet koparıyorsunuz?” deme cesaretini buldu, duymuyor musunuz?

Vatanın bağrında süren ihaneti Mısır, Gazze, Hamas, Müslüman Kardeşler, demokrasi, sandık yaygarasıyla perdelemeyi ne kadar sürdüreceksiniz? Nedir bu her iftarda bağıra bağıra Mursi hamasiliği?

Bu feryadı, haykırışı keşke her gün kanı akıtılan Türkmen Kerkük için, Doğu Türkistan için görebilseydik!

Emperyalist maşası aptal Arap dünyasının, sahtekâr Batının, çıkarcı AB-D’nin Türkiye’yi asla istemediğini ve sadece kullandığını, Türk’ün Türk’ten başka dostu olmadığını ne zaman anlayacaksınız?

Açın gözlerinizi, dönün yüzünüzü Turan’a…

350 milyonluk kocaman, pırıl pırıl bir kardeşlik dünyası, kocaman bir ekonomi, bakir topraklar, zengin yer altı kaynakları, gelişen bir sanayi duruyor karşınızda. Dili bir, soyu bir, dini bir, tarihi ve kültürü bir, bir dünya…

Dönün yüzünüzü Turan’a… Dönün ve sağlam bir kardeşlik işbirliği, sağlam bir askerî güç, sağlam bir ekonomik pazar oluşturun…

Dünyaya barış, adalet, merhamet medeniyeti getiren milletin çocukları ancak o zaman yeniden dirilir, hakça paylaşır, insanlığa huzur götürür, emperyalizmin çanına ot tıkar, Müslüman dünyası feraha erer. Milyonlarca kardeşiniz Çin zulmünde, binlerce kardeşiniz keko zulmünde, binlerce kardeşiniz Ermeni zulmünde, gözünüz görmez, kulağınız duymaz mı?

Sizinki gözündeki merteği görmeyip Mısır için Batıyı suçlamak basiretsizliği…

Bunca yaygarayı, efelenmeyi hangi soydaşınız için gösterdiniz? Riyakâr bir Ermeni dümeni için Azerbaycan’ı terk etmiştiniz siz değil mi? KKTC’ye maça gidememiştiniz değil mi?

Açın gözlerinizi. Yalan bataklığında boğulmak üzeresiniz. 3-5 aydır şehit haberi gelmiyor yalanıyla Musri perdesinin arkasında siyasî ikbal uğruna verdiğiniz tavizler, terk ettiğiniz Güneydoğu’da eşkiyayı palazlandırdı.

Güneyimizde hain kurşunuyla ölenler kimin vatandaşı? Sınırı koruyamayan, kamplarda millet kesesinden beslenenler dışında memleketin en olmadık yerlerinde ne işler çevirdiği belli olmayan 250 bin Hizbullahçı, Muhaberatçı, El Kaideci, CIA’cı muhalifi kontrol edemeyen, adam yerine konmayan PYD liderini İstanbul’da ağırlayıp görüşen, destek sözü veren zihniyeti ne kadar yürüteceğinizi sanıyorsunuz?

Soysuz sürüsü Şırnak’ta cami altındaki dershaneye molotof kokteyli ve ses bombası ile saldırıyor, Silopi’de Emniyet’i bombalıyor, Cizre’de eyalet provaları yapılıyor, asayiş timleri iş başında siz kimin Musri’sinden bahsediyorsunuz, kendi evinize hırsız girmiş, eviniz yanıyor, eviniz!

Katil başı PKK’nın Kandil’deki elebaşını değiştirdi, o da göreve gelir gelmez Kandil’den Suriye’nin kuzeyine ciddi miktarda militan ile birlikte güç aktarımı yaptı. Ardından da Kuzey Suriye’de PYD, özerklik bayrağını çekti.

Adamlar karakol, yol ve baraj yapımının durmasını, korucuların azaltılmasını, KCK’nin tahliyesini, bebek katilinin yeniden yargılanmasını istiyor. T.C. Mahkemesi de bu isteği kabul etti, siz hangi demokrasinin havarisisiniz?

Eşkıya sınır dışına çıkmadığı gibi katılımları hızlandırdı. Sizin bakanınız da kalkmış, “Katılımların yüksek olduğu kanaatinde değiliz. Bu katılımların amacının ölecek veya öldürecek nitelikte değil başka amaçlarla olduğunu biliyoruz. Gelecek kaygısı. Yani dağa çıkışlar eskiye oranla daha nitelikli bir hal aldı” gibi ucube laflar ediyor.

Uyanın artık ağalar, engerek yılanı ilk sizi sokacak. Açılım havucuyla uyutmaktan vazgeçin, “Türkiye’de yaşanan mesele bir insan hakları ve demokrasi meselesi değil, toprak ve egemenlik meselesi” olduğunu anlayamayacak kadar gafil misiniz?

Yakında adımını attığınız kekoçe televizyon, kekoçe eğitim, Dersim söylemi, ‘devlet haksızlık yaptı özür dileyelim’ politikasının rehaveti geçince belayı anlayacaksınız! Ancak korkmayın, ulaşmış olduğu nokta PKK’nin gücünden değil, sizin PKK ile mücadele etmemenizden kaynaklı…

“sonunda Türk Milletinin büyük bir bölümü ülkenin ve milletin bölünme noktasına geldiğini gördüğü an arkalarında en çok yüzde 6 destek olan PKK’lılar ile nihai bir hesaplaşma içine gireceklerdir. Bu hesaplaşma sonucunda Türkiye’nin üç tarafı Kürdistan mı yoksa ne, ortaya çıkacaktır.” (Ümit Özdağ, ‘Üç tarafından Kürdistan ile kuşatılmış Türkiye’)[1]

Asla kuramadıkları keko devletini, iktidarınızda kuruyorlar.

Siz gözünüzdeki merteği bırakmış, Mısır’daki çöpe takılmış, ‘Sağa sola demokrasi dersi veren ABD, AB, demokrasi nerede’ diye soruyorsunuz.

Somali’de çakıldı politikanız. Müslüman kanı akıyor. Ne bu taşeron Araplar akıllanır, ne bu emperyalist boyunduruğundaki İslâm âlemi toplarlanır!

Bir son verin bu körlüğe, açın gözlerinizi, Allah’tan hidayet dileyin, dönün yüzünüzü Turan’a… İnsanlığa huzur, adalet ve merhamet gelsin Müslüman Türk ile…

“Ağabey” olarak Turan’a dönün, istikbal sizi bekliyor!

MUSTAFA ÖNDER