¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Neden Türk Birliği Değil de Avrupa Birliği

Aşağa gitmek

Neden Türk Birliği Değil de Avrupa Birliği Empty Neden Türk Birliği Değil de Avrupa Birliği

Mesaj tarafından İlteriş Kağan Ptsi 2 Ara. 2013 - 3:55

Neden Türk Birliği Değil de Avrupa Birliği 97149310

-Türkler'in, Osmanlı'dan sonra yeniden bir devlet kurabileceklerini hesap edemeyen Devşirmeler, Türk Milliyetçiliği esasına dayanan bu Türliye Cumhuriyetin Mayasının tutmaması için; düne kadar o çok sevdikleri ve bazılarını yapmaya sevk ettikleri etnik Milliyetçilikten vazgeçerek, derhal ÜMMETÇİ sever ve Halife yanlısı oldular. Dün Padişah ve Türk Miliyetçisi idi, bu Devşirmeler etnik Milliyetçi idiler. Halkların özgürlüğünü istiyorlardı(!) ya... Türk Cumhuriyetçilerinin Türk Milliyetçi olduklarını görünce, kendileri hemen rol değiştirerek, ÜMMETÇİ göründüler. “Din elden gidiyor” diyerek, saf Müslümanları kullanarak, Yeni Cumhuriyet'le karşı karşıya getirdiler. Böylece Müslüman Türk'ü Türk'e kırdırdılar. Bütün direnmelere rağmen Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşuna engel olamayan Devşirmeler, yine rol değiştirerek, bu defa formalite icabı ATATÜRKÇÜ göründüler.

-Sırası ile; Bu Devşirmeler ilk önce Hristiyan idiler, sonra sözde Müslüman oldular, Saray'a girdiler. Sonra Milliyetçi göründüler Osmanlı'yı yıktılar, daha sonra Milliyetçilere karşı Ümmetçi göründüler En son göstermelik Atatürkçü oldular. Şimdi yine aslına rücu ederek MASON oldular. Şimdi en son rolleri şu: “Efendim Kemalizm AB'ye girmemize engel oluyor. Ulusalcılık'tan ve Ünitercilik'ten vazgeçilmelidir” diyorlar.

-Sık sık rol değiştirenler, milletin öz evlatlarını devletle karşı karşıya getirerek; “kafir okuluna çocuklarınızı göndermeyin” diyerek fetva veren Dönmeler, vakit kaybetmeden kendi çocuklarını bu okullara gönderdiler ve ilk mezunlar bunların çocuklarından çıkmış oldu. Yaklaşık 50 yıl çocuklarını bu okullara göndermeyen İnançlı Türk Halkı, diplomasız olunamayacağını ve Devşirmeler'in oyununa geldiklerini anlayarak, son 35 yılda çocuklarını bu okullara göndermeye başladılar. Devşirme-Dönmeler'den bir GOL yiyen İnançlı Türk Halkı, kaçırdığı tren'e ulaşmak istiyor. 50+35 yıl boyunca mezun veren bu Devşirmeler, köşe başlarını tutmuş, Milli Gelirden üst düzeyden pay almış, bazı yerlere CASUSLUK yaparak, Cumhuriyetin temeline dinamit koymuşlardır.

-Artık Müslüman Türk Çocuklarının kadrolaşma çabaları, bu köşe başındaki Devşirme-Casusların saltanatını sallamaya başlaması ile bunlar; “İrtica var, çete var, mafia var” diye bağırmaya başladılar. Elbette ki artık Türkiye'yi Türklerin Yönetme isteği kadar doğal bir şey olamaz. Kısacası Türkiye'yi Türkler Yönetmelidir. Ayaklarını denk alsınlar; Ulusalcılar ve Milliyetçiler el ele vermiş durumdalar. Ve bu oyun bozulmak üzeredir. Türk olmanın şuurunda olmayan İÇİ BOŞALTILMIŞ Türk Halkı da henüz bu tehlikeyi sezmiş değildir. İşte bu şuursuzluk nedeni ile TÜRK DİYARINDA TÜRKÇÜLÜĞÜ SATIN ALAN YOKTUR.
-ATATÜRK İlkeleri'nden; MİLLİYETÇİLİK ve DEVLETÇİLİK henüz Cumhuriyet'in temel ilkelerinden çıkarılmadıklarına göre, ATATÜRKÇÜ geçinenler, gerçek Atatürkçü iseler, bu ilkeleri Devlet Politikası olarak uygulasınlar bakalım. O zaman AB'ye girmenin bu ilkelerle ne kadar çelişeceğini görmüş olacaklar. AB'ye girdiğimiz takdirde, Cumhuriyetimizin bütün ilkelerinden vazgeçmiş olacağız. TÜRKÜN SON KALESİ olan Türkiye Cumhuriyeti'nin yok olması demek olacaktır. Koca TÜRK DÜNYASI'na lider olmak varken, biz AB'nin kapısında bekliyoruz ve; “Lütfen bağımsızlığımızı size verelim, bizi kendinize kukla bir EYALET olarak bağlayın. Ordumuzun yetkisini de size verelim. Siz izin vermeden Askerimiz Atış Alanında bir mermi dahi atamaz olsun. TBMM' mizin yetkisini de size verelim. Lütfen bizi siz yönetin” diyoruz adeta. Bizi bölmeden AB'ye almayacaklar, bu kesindir. Gizli bir elin baskısı ile Ana-Sol ve AKP Hükümetleri'nin marifetleri sayesinde bölünme yasalarını elimizle çıkardık. Bölünmeye adeta evet dedik...

-Bu gizli el Yerli ve Yabancı MASONLARdır diyebiliriz. Öncelikle Mason'dan ATATÜRKÇÜ olamaz. Yerli Komünist ve Sosyalist'ten de ATATÜRKÇÜ olamaz. Çünkü Atatürk, Mason ve Komünist Derneklerini kapatmıştı. Çünkü Atatürk; “Komünizm her görüldüğü yerde başı ezilmelidir” demiştir. Ümmetçi geçinenler de ATATÜRKÇÜ olamayacağına göre, hani nerede GERÇEK ATATÜRKÇÜLER? Bu nedenle Türk Diyarında Türkçülük satarsınız, alan olmaz. Gerçek Atatürkçüler'in sayısı çok az olduğu için, sözleri para etmiyor. Kendimizi aldatmayalım beyler, her “Atatürkçüyüm” diyene inanmayalım. Eğer Atatürkçüler çoğunlukta olsa idi, bu gün TÜRK BİRLİĞİni isteyen çok olurdu. Çünkü Atatürk BİR TÜRKTÜR ve aynı zamanda TÜRK MİLLİYETÇİSİDİR, TURANCIDIR, KIZIL ELMACIdır. Maalesef Türkiye bir ihanet çemberi içerisindedir. Türkiye'de her türlü bölücülük prim yapmaktadır. Ancak TÜRKÜM demek neredeyse suç sayılacak...

-Sayın Başbakanımız Tayyip ERDOĞAN'ın, Milli Görüş geleneğinden geldiği halde, Milliyetçi söylemlere pek itibar etmediğini konuşmalarından anlıyoruz. Acaba Ümmetçiliğe mi sıcak bakıyor diye düşünürken, Cidde'de yaptığı konuşmada; “Dine dayalı Ekonomik Birlik kurulamaz” dediğini hatırlıyoruz. İslam Ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri, Türkiye'den Liderlik beklerken, Milli Görüşten gelen bir Başbakan'ın bu konuşması ile “İslam Ekonomi Birliği” SABOTE EDİLEREK, adeta Turşu suyu sıkılmıştır. Acaba Başbakan bu konuşması ile ÜSTÜN CESARET ÖDÜLÜ almış olduğu yerlere mesaj mı gönderiyor bilinmez...? “Bizi AB'ye almazsanız, sizin bir HRİSTİYAN KULÜBÜ olduğunuzu kabul ederiz” gibisinden sözler sarf eden Başbakan ERDOĞAN ve A. GÜL, daha önce Dine Dayalı bir Birliğin(AB) kurulduğunu kabul etmiş oluyorlardı. Madem Hristiyan Dinine dayalı Ekonomik ve Siyasi Birlik oluyor da, neden İslam Dinine dayalı Bir Birlik olmasın? Bunun fetva yetkisi Başbakan' da mı? Başbakan'ın bu iki farklı görüşü arasında apaçık bir tezat görülmektedir.

-Başbakan Milliyetçiliğe sıcak bakmadığı için, TÜRK BİRLİĞİNİ ağzına almıyor bir türlü. İslam Ülkeleri için Ekonomik Birliğe de karşı. Yahudi Lobisinden ÜSTÜN CESARET ÖDÜLÜ alırken, Milli Görüş'ün Filistin Davasını ve İsrail'i nereye koyuyor acaba, soruyoruz? Başbakan Filistinli Müslüman Din Kardeşini savunacak olsa, İsrail'li Yahudi dostları kızacak. İsrail ile iş birliği yapsa, Filistin'li kardeşleri bozulacak. Böylece AKP hükümetinin henüz netleşmeyen bu iç ve dış politikasından ülkemiz zarar görmektedir.

-Tarihte Osmanlı'nın, İspanya Yahudilerine kapılarını açması ile Batılılaşma Hareketi başlamış ve sonunda Osmanlı, Batılılar tarafından çökertilmiştir. Sovyetler Birliği, Gorbaçov döneminde Batıya yönelmiş ve çökertilmiştir. Bu gün Türkiye Batıya yönelmiş, yerli işbirlikçilerinin desteği ile bölünmenin ve çökertilmenin eşiğine getirilmiştir. Biz Anadolu'ya Doğudan girdik, Batı bize yar olmamış, hep ihanete uğramışız.

-İşin acı ve komik tarafı daha var; Osman Turan hoca bir görev icabı Rusya'ya gitmiş. Toplantıda Rus temsilci gizlice Osman Turan'a; “Şu Kırım Politikanızı öğrenebilir miyim? ” demiş. Osman Turan, “Kırım Politikamız var” desem yalan olacak. Yok olduğu için “yok” dedim. Ama Rus yetkili doğuştan KGB'li olduğu için bana inanmadı. İyi ki inanmadı. Yoksa çok komik olacaktı.” diyor. Bu gün Irak, Suriye, İran, Trakya ve Orta Asya Türkmeni'nden söz ediyoruz, bu ülkelerin Türkmenlerine yönelik bir politikamız yok. Orta Asya, yani Türkistan, yani Anayurdumuza giden Karayolu bize kapalı. Ermenistan, Gürcistan ve İran önümüzü kesmiş, izinsiz Anavatanımıza gidemiyoruz. ABD İran'a diş biliyor. Vurdum vuracağım diyor. İran'ın Esaretinde bulunan, nüfusu 30 milyonu bulan Güney Azerbaycan Türkleri konusunda da hala bir politikamız yoktur. Azeri Türkmenlerini destekleyerek, kendimize İran'dan Orta Asya'ya bir kara yolu açmalıyız. Güney Azerbaycan Türkleri, Uygur Türkleri İdam ediliyor, işkence görüyorlar ancak, Türkiyem de bunu duyan yok... Anlaşılan Milli bir Politikamız yok. Bir Politikamız var; O da POLİTİKASIZLIK POLİTİKASIdır.

-Bir düşünelim; TÜRK DEVLETİNİN TÜRK BİRLİĞİ GİBİ MİLLİ BİR POLİTİKASI OLMAYACAK, TÜRK CUMHURİYETİ'NİN BAŞBAKANI, TÜRK DİYARINDA, TÜRK BİRLİĞİNDEN SÖZ EDEMEYECEK VE BÖYLE BİR DERDİ DE OLMAYACAK... DÜŞÜNDÜRÜCÜ...

-Sonuç olarak, ELİMİZİN TERSİ İLE AVRUPA BİRLİĞİNİ RED ETMELİYİZ. Türk Dünyasını birleştirerek, Türkiye'yi Lider konumuna getirecek olan TÜRK BİRLİĞİNE yönelmeliyiz. Aksi halde AB bizi bölecek, bir Afganistan, bir Irak'ın durumuna düşürecek, ve köleleştirerek HAÇLI İNTİKAMInı Türk Milletinden alacak. Söylemesi bizden... Bunu söylerken, Avrupa'ya kapılarımızı kapatalım demek mümkün değildir. Sadece AB'ye girmeyelim diyoruz. Çünkü BAĞIMSIZLIĞIMIZ ELDEN GİDECEK. 17.6.2004-

Gaziantep Kuvva-i Milliye
Mücahitler Derneği Genel
Başkan Yardımcısı
İlteriş Kağan
İlteriş Kağan
Yazışmalık Yöneticisi


Yazışmalık Yöneticisi


Neden Türk Birliği Değil de Avrupa Birliği Turkey10
Neden Türk Birliği Değil de Avrupa Birliği Gencat10
Neden Türk Birliği Değil de Avrupa Birliği Pro10
Yaş Yaş : 43
Cinsiyet Cinsiyet : Erkek
Nerden Nerden : Turan
Lakap Lakap : ©ﻕΞתς яΞiS
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 01/10/81
 Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? Atsız´ın hangi kitaplarını okudunuz? : Hepsini Okudum
İletiler: İletiler: : 5564
Üyelik Tarihi Üyelik Tarihi : 06/01/09
Neden Türk Birliği Değil de Avrupa Birliği Pro1010
Neden Türk Birliği Değil de Avrupa Birliği 290407


Neden Türk Birliği Değil de Avrupa Birliği Ile10

https://ilteris.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz