11.12.1918, 95 Yıl Önce Bugün...
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Turan Coğrafyası :: Türk Devletleri
1 sayfadaki 1 sayfası
11.12.1918, 95 Yıl Önce Bugün...
11.12.1918, 95 Yıl Önce Bugün...
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
400 Ermeniden oluşan bir Fransız taburu Dörtyol’u işgal etti. Evleri bastı ve yağma etti.
Mondros Mütarekesi’ni takiben, o zamanlar Adana Vilâyeti sınırları içinde yer alan Dörtyol İlçesi, 11 Aralık 1918’de Fransızlar tarafından işgal edildi. Fransızlar, Dörtyol’u işgal ederken 400 Ermeni’den oluşan bir Fransız taburundan faydalandılar. Bu işgal kuvveti erleri, 12 evi basarak eşya
ve paralarını gaspetmiş, bir kadını boğazından yaralamış ve Osmanlı jandarmasını kasabadan çıkarmışlardı. Fransızlar, Birinci Dünya Savaşı sırasında Suriye’ye göçettirilen Ermenileri naklederek yeniden Dörtyol’a yerleştirdiler. Kısa süre içinde Dörtyol’daki Ermeni sayısı 12.000’i geçti. Fransız İşgal Kuvvetleri içindeki Legioner Ermeniler, Dörtyol’a gelenler ve bunların kışkırtmaları ile cesaret ve destek bulan bazı yerli Ermeniler, Dörtyol çevresindeki köylere baskınlar düzenlediler.
İşgalle birlikte, bekledikleri fırsata kavuştukları düşüncesi ve işgal güçlerinin desteği ile Türkler’e karşı zulüm, işkence, hakaret ve ırza tecavüz hareketlerine giriştiler. Savunmasız Türkler’i yaralama ve öldürme eylemlerini gün geçtikçe arttırdılar. Çok geçmeden, Özerli Köyü’ne saldıran Fransız ve Ermeniler, halka hakaret ederek, evleri yağmaladılar. Bu kötü tutum ve hakaretlere tahammül edemeyip karşı koyan Özerli Köyü İhtiyar Heyeti’nden Muhtar Şeyhmuszâde (Şeyh Musazâde) Mehmet Ağa ile üye Abdülkadir Ağazâde Yusuf Ağa, Fransız İşgal Komutanlığı’nın kapısı önünde, elleri bağlı olarak süngü ile katledildiler. Dörtyol güneyindeki Karakese Köyü’ne de saldıran Fransız ve Ermeniler, kendilerini savunan Karakese ve çevre köyler halkı tarafından açılan ateş nedeniyle, Dörtyol’daki karargâhlarına çekilmek zorunda kaldılar.
Bu çarpışmadan sonra Dörtyol’a dönen Fransız ve Ermeni askerleri, Jandarma Bölük Komutanı Osman Ağazâde Hasan’ı ağır şekilde yaraladılar. Adana’dan Antakya’ya gitmekte olan Tüysüz Osman adındaki Türk genci öldürüldü. Daha önce Özerli Köyü olayları ve karşılıklı bir takım çatışmaları takiben, 1 Ocak 1919’da, Özerli’de baskına uğrayan Ermeni çeteleri, intikam için ele geçirdikleri Türkler’i öldürmeye başladılar. Kuzuculu’ya baskın düzenleyen Fransız ve Ermeniler, Yahşi Hüseyin, Türkmenoğlu’nun Molla Mehmet ve Kır Ali’yi katlettiler. 20 yaşlarında bir Türk kızı da bacağından yaralandı ve taşınamayarak Ermeniler’in insafına terkedildi. Dörtyol yakınındaki Çaylı Köyü’nden Osman oğlu Mustafa da, Kurtkulağı Mevkii’nde öldürüldü. Yine Kurtkulağı Mevkii’nde 3-4 Türk’ü yakalayan Ermeniler: “Siz çetesiniz”, deyip falakaya yatırdılar ve günlerce dövdüler. Daha sonra da kazdıkları kuyunun içinde ateş açıp vurarak katlettiler. Antakyalı Arap Hasan da aynı mevkide canice öldürüldü. Ocaklı Köyü Ermeniler’i: “Bize beylik, krallık verin. Biz de ayrı bir Ermeni Devleti kuralım”, diyorlardı. Ocaklı’da, ekin hasat eden 3 erkek, 1 kadın toplam 4 Türk, Ermeniler tarafından acımasızca öldürüldü. Cesetleri daha sonra bir kuyuda bulundu.
Kaç-Kaç sırasında Çaylı’ya baskın veren Fransız ve Ermeniler, Seydi Çavuş’un 15 yaşlarındaki 2 kızkardeşi Emine ve Zeynep’i, Emmi’nin oğlu Nuri ile Abdullah Emmi’nin oğlu olan 10 yaşlarındaki 2 erkek çocuğunu ve Mahmut Kurt’un 70 yaşındaki annesini kaçırdılar. Yaşlı kadın ve 2 Türk çocuğu işkencelerle hunharca öldürüldü. Kızlardan ise haber alınamadı. Kör Ömer oğlu ve Bağluklu Ali adlarında 2 Türk, İkizler’in Çiftliği’nde Fransızlar tarafından katledildiler. Gözü dönmüş Ermeniler, bir gece Cemlihasan Çiftliği’ni basarak 35 Türk’ü hunharca öldürdüler. Yeşilkent (Erzin)’ten yolları kesilerek toplanan 14 Türk’ü Çaylı Köyü’nün bahçeleri arasında süngüleyerek katlettiler. Hacca giden 2 Halepli, 2 Yeşilkentli 4 Türk, Dörtyol’dan İskenderun’a giderken Ermeniler tarafından katledildiler, su kuyusuna atılan cesetleri daha sonra bulunup defnedilmiştir. Yine Yeşilkent’te, Çaparoğlu Ahmet ve Emiroğlu Mustafa adlarındaki 2 Türk, Çaylı Köyü’nde portakal ağaçlarına asılarak işkenceyle öldürüldü. Cemile Hanım (Cerrahoğlu) Çiftliği’ni basan Ermeni süvarileri, Hacı İzzet, eşi ve çocukları ile 31 Türk’ü daha deniz kıyısına götürüp, üzerlerine bomba atarak acımasızca öldürdüler. Öldürülmeyen 2 güzel Türk kızı, Ermenilerle evlendirilerek Halep’e götürüldü. Kuzuculu’dan Molla Mustafa’nın 17 yaşlarındaki oğlu, Ermenilerle yapılan bir çatışmada öldürüldü. Çeltikarlı’da, yol kesen Ermeniler, 2 Türk’ü katledip, 1 Türk’ü yaraladılar. Lülük’e baskın yapan Fransızlar, Türk nöbetçiyi öldürüp, köylülerden bazılarını esir alarak hapsettiler. Bunlardan Molla Ali oğlu Musa esir olarak Paris’e götürülmüş, daha sonra serbest bırakılmıştır.
Dörtyol’da da, katledilen Türkler’in tam sayısı kaydedilebilmiş değildir. Ancak, kayda giren bazılarının sayısı köylere göre şöyledir:
Ocaklı Köyü’nden: 14
Çağlalık Köyü’nden: 10
Çaylı Köyü’nden: 17
İcadiye Köyü’nden: 2
Özerli Köyü’nden: 12
Rabat Köyü’nden: 1
Kuzuculu Kasabası’ndan : 8
Yeşilkent (Erzin) Kasabası’ndan : 7
Dörtyol İlçesi’ne bağlı diğer yerlerden: 10 kişi olmak üzere, toplam 81 Türk öldürülmüştür. Bunların çoğu önemli şahıslardır. Buraya alınmamakla birlikte adları da bellidir. Adı ve sayısı bilinmeyen katledilmiş Türk sayısının daha fazla olduğu kesindir.
Adana ve Çevresinde Ermeni ve Fransız Cinayetleri - Dr. Kemal Çelik
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
400 Ermeniden oluşan bir Fransız taburu Dörtyol’u işgal etti. Evleri bastı ve yağma etti.
Mondros Mütarekesi’ni takiben, o zamanlar Adana Vilâyeti sınırları içinde yer alan Dörtyol İlçesi, 11 Aralık 1918’de Fransızlar tarafından işgal edildi. Fransızlar, Dörtyol’u işgal ederken 400 Ermeni’den oluşan bir Fransız taburundan faydalandılar. Bu işgal kuvveti erleri, 12 evi basarak eşya
ve paralarını gaspetmiş, bir kadını boğazından yaralamış ve Osmanlı jandarmasını kasabadan çıkarmışlardı. Fransızlar, Birinci Dünya Savaşı sırasında Suriye’ye göçettirilen Ermenileri naklederek yeniden Dörtyol’a yerleştirdiler. Kısa süre içinde Dörtyol’daki Ermeni sayısı 12.000’i geçti. Fransız İşgal Kuvvetleri içindeki Legioner Ermeniler, Dörtyol’a gelenler ve bunların kışkırtmaları ile cesaret ve destek bulan bazı yerli Ermeniler, Dörtyol çevresindeki köylere baskınlar düzenlediler.
İşgalle birlikte, bekledikleri fırsata kavuştukları düşüncesi ve işgal güçlerinin desteği ile Türkler’e karşı zulüm, işkence, hakaret ve ırza tecavüz hareketlerine giriştiler. Savunmasız Türkler’i yaralama ve öldürme eylemlerini gün geçtikçe arttırdılar. Çok geçmeden, Özerli Köyü’ne saldıran Fransız ve Ermeniler, halka hakaret ederek, evleri yağmaladılar. Bu kötü tutum ve hakaretlere tahammül edemeyip karşı koyan Özerli Köyü İhtiyar Heyeti’nden Muhtar Şeyhmuszâde (Şeyh Musazâde) Mehmet Ağa ile üye Abdülkadir Ağazâde Yusuf Ağa, Fransız İşgal Komutanlığı’nın kapısı önünde, elleri bağlı olarak süngü ile katledildiler. Dörtyol güneyindeki Karakese Köyü’ne de saldıran Fransız ve Ermeniler, kendilerini savunan Karakese ve çevre köyler halkı tarafından açılan ateş nedeniyle, Dörtyol’daki karargâhlarına çekilmek zorunda kaldılar.
Bu çarpışmadan sonra Dörtyol’a dönen Fransız ve Ermeni askerleri, Jandarma Bölük Komutanı Osman Ağazâde Hasan’ı ağır şekilde yaraladılar. Adana’dan Antakya’ya gitmekte olan Tüysüz Osman adındaki Türk genci öldürüldü. Daha önce Özerli Köyü olayları ve karşılıklı bir takım çatışmaları takiben, 1 Ocak 1919’da, Özerli’de baskına uğrayan Ermeni çeteleri, intikam için ele geçirdikleri Türkler’i öldürmeye başladılar. Kuzuculu’ya baskın düzenleyen Fransız ve Ermeniler, Yahşi Hüseyin, Türkmenoğlu’nun Molla Mehmet ve Kır Ali’yi katlettiler. 20 yaşlarında bir Türk kızı da bacağından yaralandı ve taşınamayarak Ermeniler’in insafına terkedildi. Dörtyol yakınındaki Çaylı Köyü’nden Osman oğlu Mustafa da, Kurtkulağı Mevkii’nde öldürüldü. Yine Kurtkulağı Mevkii’nde 3-4 Türk’ü yakalayan Ermeniler: “Siz çetesiniz”, deyip falakaya yatırdılar ve günlerce dövdüler. Daha sonra da kazdıkları kuyunun içinde ateş açıp vurarak katlettiler. Antakyalı Arap Hasan da aynı mevkide canice öldürüldü. Ocaklı Köyü Ermeniler’i: “Bize beylik, krallık verin. Biz de ayrı bir Ermeni Devleti kuralım”, diyorlardı. Ocaklı’da, ekin hasat eden 3 erkek, 1 kadın toplam 4 Türk, Ermeniler tarafından acımasızca öldürüldü. Cesetleri daha sonra bir kuyuda bulundu.
Kaç-Kaç sırasında Çaylı’ya baskın veren Fransız ve Ermeniler, Seydi Çavuş’un 15 yaşlarındaki 2 kızkardeşi Emine ve Zeynep’i, Emmi’nin oğlu Nuri ile Abdullah Emmi’nin oğlu olan 10 yaşlarındaki 2 erkek çocuğunu ve Mahmut Kurt’un 70 yaşındaki annesini kaçırdılar. Yaşlı kadın ve 2 Türk çocuğu işkencelerle hunharca öldürüldü. Kızlardan ise haber alınamadı. Kör Ömer oğlu ve Bağluklu Ali adlarında 2 Türk, İkizler’in Çiftliği’nde Fransızlar tarafından katledildiler. Gözü dönmüş Ermeniler, bir gece Cemlihasan Çiftliği’ni basarak 35 Türk’ü hunharca öldürdüler. Yeşilkent (Erzin)’ten yolları kesilerek toplanan 14 Türk’ü Çaylı Köyü’nün bahçeleri arasında süngüleyerek katlettiler. Hacca giden 2 Halepli, 2 Yeşilkentli 4 Türk, Dörtyol’dan İskenderun’a giderken Ermeniler tarafından katledildiler, su kuyusuna atılan cesetleri daha sonra bulunup defnedilmiştir. Yine Yeşilkent’te, Çaparoğlu Ahmet ve Emiroğlu Mustafa adlarındaki 2 Türk, Çaylı Köyü’nde portakal ağaçlarına asılarak işkenceyle öldürüldü. Cemile Hanım (Cerrahoğlu) Çiftliği’ni basan Ermeni süvarileri, Hacı İzzet, eşi ve çocukları ile 31 Türk’ü daha deniz kıyısına götürüp, üzerlerine bomba atarak acımasızca öldürdüler. Öldürülmeyen 2 güzel Türk kızı, Ermenilerle evlendirilerek Halep’e götürüldü. Kuzuculu’dan Molla Mustafa’nın 17 yaşlarındaki oğlu, Ermenilerle yapılan bir çatışmada öldürüldü. Çeltikarlı’da, yol kesen Ermeniler, 2 Türk’ü katledip, 1 Türk’ü yaraladılar. Lülük’e baskın yapan Fransızlar, Türk nöbetçiyi öldürüp, köylülerden bazılarını esir alarak hapsettiler. Bunlardan Molla Ali oğlu Musa esir olarak Paris’e götürülmüş, daha sonra serbest bırakılmıştır.
Dörtyol’da da, katledilen Türkler’in tam sayısı kaydedilebilmiş değildir. Ancak, kayda giren bazılarının sayısı köylere göre şöyledir:
Ocaklı Köyü’nden: 14
Çağlalık Köyü’nden: 10
Çaylı Köyü’nden: 17
İcadiye Köyü’nden: 2
Özerli Köyü’nden: 12
Rabat Köyü’nden: 1
Kuzuculu Kasabası’ndan : 8
Yeşilkent (Erzin) Kasabası’ndan : 7
Dörtyol İlçesi’ne bağlı diğer yerlerden: 10 kişi olmak üzere, toplam 81 Türk öldürülmüştür. Bunların çoğu önemli şahıslardır. Buraya alınmamakla birlikte adları da bellidir. Adı ve sayısı bilinmeyen katledilmiş Türk sayısının daha fazla olduğu kesindir.
Adana ve Çevresinde Ermeni ve Fransız Cinayetleri - Dr. Kemal Çelik
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
En son İlteriş Kağan tarafından Çarş. 11 Ara. 2013 - 11:22 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Ermeniden oluşan bir Fransız taburu
İLK KURŞUN DÖRTYOL’DA ATILDI
-Fransa’nın Anadolu’yu doğrudan işgali 1918 yılı Kasım ayı içinde İskenderun limanına savaş gemilerinin yanaşması ile başladı.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
-Kasım 1918 başlarında Mustafa kemal Paşa Adana’da idi.
-Fransız işgaline karşı ilk kurşun 19 Aralık 1918 tarihinde Dörtyol’un Karakese köyünde Karahasan Paşa çetesi tarafından atıldı.
-Resmi tarihin gündemindeki 15 Mayıs 1919 İzmir’in İşgali ve Hasan Tahsin’in düşmana kurşun atması ancak Ege bölgesinde yaşanan tarihi bir olaydır.
Takvimlerin 30 Ekim 1918 tarihini gösterdiği b.ir sırada Osmanlı yönetimi Mondros Ateşkes anlaşmasını imzalayarak yıllardır savaştığı düşman ülkelere karşı teslim olmayı kabul etmişti. Anlaşmanın imza edildiği saatlerde Halep’in Katma tren istasyonunda bulunan Mustafa kemal, yeni görev yeri olan Adana’ya hareket etti. O günleri yaşayanların zihinlerini meşgul eden en önemli soru: “-Bundan sonrası ne olacak? Anadolu’da işgal edilecek mi? Eğer korkulan olursa vatan savunması için mücadele etmek gerekir mi? Başarılı olmak için neler yapmak lazım?” gibi sorulara cevap aranıyordu.
Beklenen kara gün gecikmedi. Kasım ayının başında İskenderun şehri açıklarına kadar gelen Fransız gemisi Cautelas’a davet edilen İskenderun Kaymakamı Ali Bey, 6 maddelik anlaşmaya imza attı. İskenderun ve civarındaki Türk askeri birliklerinin en kısa sürede bölgeyi terk etmesi isteniyordu. Karşı gelinmesi halinde kurşuna dizme dahil en ağır cezaların da verileceği açıklanmıştı, anlaşma belgesinde. 6 Kasım günü İngilizlerin İskenderun’a çıkarma yapacağı kent yönetiminin Osmanlı’dan alınacağı belli oldu. Ve 9 Kasım tarihinde işgal resmen başlamış oldu, İskenderun’da. Adana’da Yıldırım Orduları karargahında gelişmeleri yakından izleyen Mustafa kemal Paşa, 9 Kasım günü Türk askerlerinin İskenderun’u boşaltarak Payas’a ve Sarıseki’ye çekileceği bilgilerini İstanbul’a ulaştırdı(1).
Düşman işgali doğrudan başlamıştı Güney Anadolu’da, İskenderun sahillerinde. Bundan sonrası olacaklar için o günlerin duygularını en güzel şekilde yansıtan “Dur Yolcu” şiirindeki şu sözler en güzel şekilde açıklar:
“Dur Yolcu,
Bilmeden basıp geçtiğin bu toprak
Bir devrin battığı yerdir
Eğil de kulak ver bu sessiz yığın
Can veren Mehmet’in yattığı yerdir!”…
Bu sözler vatan mücadelesi için bir mücadelenin verileceği bunun da ölüme doğru giden bir bir yolculuk “bedel” olduğunu söylemek mümkündür.
11 Aralık 1918 günü Dörtyol Fransız ve yanlarında bulunan 300 kişilik Ermeni silahlı güçler tarafından işgal edildi. 19 Aralık günü Karakese köyünde Ömer Hoca oğlu Mehmet Kara düşmana karşı silahla karşı koydu, ilk kurşunu sıktı. İşgalci durumdaki Fransız ve İngiliz müttefik askerleri mersin’e ve oradan da 19 Aralık 1918 günü Adana’ya geldiler. Fransızlar beraberlerinde Ermeni lejyon birliğini ve çoğunluğu Kuzey Suriyedeki kamplarda bulunan sayıları 150.000’e ulaşan Ermenileri Çukurova şehir ve köylerine getirdiler. Şehir merkezlerinde çadır kamplar kuruldu. Ve bundan sonra silahlı Ermeni silahlı güçlerin (kamovor) Türklere karşı saldırıları dayanılmaz boyutlara ulaştı.
“Söz konusu vatan olunca gerisi teferruattır” sözleri o günler için söylenmiş olsa gerek. Düşman işgalinin ayrıntıları arasında vatan savunması için şanlı mücadele veren kahramanlar ve yiğitlerin hatıralarından örnekler vererek o günleri hatırlamak da fayda var.
-Dörtyol ve Payas civarında Fransız işgalci güçlere karşı Karahasan ve çetesi şanlı bir mücadele başlattı.
-Fransa’nın Anadolu’yu doğrudan işgali 1918 yılı Kasım ayı içinde İskenderun limanına savaş gemilerinin yanaşması ile başladı.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
-Kasım 1918 başlarında Mustafa kemal Paşa Adana’da idi.
-Fransız işgaline karşı ilk kurşun 19 Aralık 1918 tarihinde Dörtyol’un Karakese köyünde Karahasan Paşa çetesi tarafından atıldı.
-Resmi tarihin gündemindeki 15 Mayıs 1919 İzmir’in İşgali ve Hasan Tahsin’in düşmana kurşun atması ancak Ege bölgesinde yaşanan tarihi bir olaydır.
Takvimlerin 30 Ekim 1918 tarihini gösterdiği b.ir sırada Osmanlı yönetimi Mondros Ateşkes anlaşmasını imzalayarak yıllardır savaştığı düşman ülkelere karşı teslim olmayı kabul etmişti. Anlaşmanın imza edildiği saatlerde Halep’in Katma tren istasyonunda bulunan Mustafa kemal, yeni görev yeri olan Adana’ya hareket etti. O günleri yaşayanların zihinlerini meşgul eden en önemli soru: “-Bundan sonrası ne olacak? Anadolu’da işgal edilecek mi? Eğer korkulan olursa vatan savunması için mücadele etmek gerekir mi? Başarılı olmak için neler yapmak lazım?” gibi sorulara cevap aranıyordu.
Beklenen kara gün gecikmedi. Kasım ayının başında İskenderun şehri açıklarına kadar gelen Fransız gemisi Cautelas’a davet edilen İskenderun Kaymakamı Ali Bey, 6 maddelik anlaşmaya imza attı. İskenderun ve civarındaki Türk askeri birliklerinin en kısa sürede bölgeyi terk etmesi isteniyordu. Karşı gelinmesi halinde kurşuna dizme dahil en ağır cezaların da verileceği açıklanmıştı, anlaşma belgesinde. 6 Kasım günü İngilizlerin İskenderun’a çıkarma yapacağı kent yönetiminin Osmanlı’dan alınacağı belli oldu. Ve 9 Kasım tarihinde işgal resmen başlamış oldu, İskenderun’da. Adana’da Yıldırım Orduları karargahında gelişmeleri yakından izleyen Mustafa kemal Paşa, 9 Kasım günü Türk askerlerinin İskenderun’u boşaltarak Payas’a ve Sarıseki’ye çekileceği bilgilerini İstanbul’a ulaştırdı(1).
Düşman işgali doğrudan başlamıştı Güney Anadolu’da, İskenderun sahillerinde. Bundan sonrası olacaklar için o günlerin duygularını en güzel şekilde yansıtan “Dur Yolcu” şiirindeki şu sözler en güzel şekilde açıklar:
“Dur Yolcu,
Bilmeden basıp geçtiğin bu toprak
Bir devrin battığı yerdir
Eğil de kulak ver bu sessiz yığın
Can veren Mehmet’in yattığı yerdir!”…
Bu sözler vatan mücadelesi için bir mücadelenin verileceği bunun da ölüme doğru giden bir bir yolculuk “bedel” olduğunu söylemek mümkündür.
11 Aralık 1918 günü Dörtyol Fransız ve yanlarında bulunan 300 kişilik Ermeni silahlı güçler tarafından işgal edildi. 19 Aralık günü Karakese köyünde Ömer Hoca oğlu Mehmet Kara düşmana karşı silahla karşı koydu, ilk kurşunu sıktı. İşgalci durumdaki Fransız ve İngiliz müttefik askerleri mersin’e ve oradan da 19 Aralık 1918 günü Adana’ya geldiler. Fransızlar beraberlerinde Ermeni lejyon birliğini ve çoğunluğu Kuzey Suriyedeki kamplarda bulunan sayıları 150.000’e ulaşan Ermenileri Çukurova şehir ve köylerine getirdiler. Şehir merkezlerinde çadır kamplar kuruldu. Ve bundan sonra silahlı Ermeni silahlı güçlerin (kamovor) Türklere karşı saldırıları dayanılmaz boyutlara ulaştı.
“Söz konusu vatan olunca gerisi teferruattır” sözleri o günler için söylenmiş olsa gerek. Düşman işgalinin ayrıntıları arasında vatan savunması için şanlı mücadele veren kahramanlar ve yiğitlerin hatıralarından örnekler vererek o günleri hatırlamak da fayda var.
-Dörtyol ve Payas civarında Fransız işgalci güçlere karşı Karahasan ve çetesi şanlı bir mücadele başlattı.
Similar topics
» 31 Mart 1918 Bakü Katliamı
» 31 Mart 1918 Azerbaycan Soykırımı Unutma
» Kadim Türk- Oğuz Yurdu Ermenistan
» Türkiye’yi 1918’de işgal eden İngiltere, 92 yıl sonra, işgalin yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Gül’e Chatham House ödülü veriyor
» Tam tamına 90 yıl oldu bugün…
» 31 Mart 1918 Azerbaycan Soykırımı Unutma
» Kadim Türk- Oğuz Yurdu Ermenistan
» Türkiye’yi 1918’de işgal eden İngiltere, 92 yıl sonra, işgalin yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Gül’e Chatham House ödülü veriyor
» Tam tamına 90 yıl oldu bugün…
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Turan Coğrafyası :: Türk Devletleri
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz