Türk devletinde Türkün dışlanması o sağırın eseridir...
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Türkçülük ve Turancılık Hakkında Her Şey
1 sayfadaki 1 sayfası
Türk devletinde Türkün dışlanması o sağırın eseridir...
O dönemin sağır ismet'i bugün Bu ülkenin başında... Türk devletinde Türkün dışlanması o sağırın eseridir...
İsmet İnönü’nün “Vatanımızı ırkçı ve Turancılar’ın fesatlarına karşı kudretle müdafaa edeceğiz” sözüyle düğmeye basıldı. 23 ünlü isme ‘Turancılık’ davası açıldı. Almanya’dan maddi destek almak, gizli örgüt kurmakla suçlandılar. Tabutluklara konuldular. 10 yıl ağır hapisle yargılandılar. Hepsi beraat
Türkiye’de Otoriterler kendilerine tehdit olarak gördüklerini önceleri dost gördükleri halde düşman ilan etmekten çekinmemişlerdir.
70 sene önce bir zamanların “dost” Türkçüler’i daha sonra “düşman” ilan edilmişlerdir. Aşağıda sizlere bir zamanlar devletin gözdesi olan Türkçüler’in ibretlik hikâyesini anlatacağım.
Türkçüler’in dış güçlerin hizmetine giren kuklalar olduğu, masum gençleri kandırdığı ve maceraya attığı iddiası kamuoyuna anlatıldı. Hükümete yakın gazeteler muhalefete binbir türlü iftiralar attılar. Hüseyin Cahit Yalçın, Tanin gazetesinde “ırkçılar Müslüman olamaz” anlamında satırlar kaleme aldı.
Falih Rıfkı Atay gibi yandaş gazeteciler “Türkiye’yi içinden dağıtıp tahrik etmek için gökten bir belâ ısmarlansa ırkçılıktan beteri Türkiye’ye inemez” diyerek, onları kukla olarak yaftaladılar. Hükümet de Türkçüler’i hızla devlet kadrolarından tasfiye etmek için haklarında soruşturmalar açtı. Görevden uzaklaştırdı, tutuklattı ve hapse atarak türlü işkenceler yaptırttı. Bu yıllar Türkçüler için kâbus oldu.
II. Dünya Savaşı’nın seyrine göre düşman değişti
Ancak 1939 yılından itibaren Almanya’nın savaşta üstünlük sağlaması üzerine devlet tekrar Türkçülük hareketine hoşgörü göstermeye başladı. Çünkü Türkçüler yaman bir komünizm ve Rusya ABD düşmanı idiler. Hoşgörü ortamı hatta devlet desteği sayesinde tekrar Türkçü yayın patlaması yaşandı. Kopuz, Bozkurt, Çınaraltı, Millet, Tanrıdağ, Gökbörü, Orhun adlarıyla pek çok Türkçü ve Turancı dergi çıkmaya başladı. Başbakan ve Dışişleri Bakanı bile bu dönemde Türkçü nutuklar attılar.
“En büyük tehlike” Türkçüler’di
Balayı dönemi çok uzun sürmedi. II. Dünya Savaşı’nda şartlar değişmişti. Sovyetler Birliği ve müttefikleri savaşı kazanıyordu. Bunun üzerine panikleyen hükümet, Ruslar’ı gücendirmemek için tekrar Türkçü ve Turancılar’ı baskı altına aldı. Türkiye Komünist Partisi’nin hazırladığı milliyetçilere ve Türkçüler’e pervasızca saldıran “En büyük tehlike” adlı broşürdeki yalanları dayanak yaptı. Türkçüler örgüt olarak dış güçlerle kirli ilişkiler içinde bulunmakla ve Türkiye’nin komşularıyla ilişkilerini bozmakla suçlandı. Artık Türkçüler, komünizm, Yahudiler ve Masonluk aleyhindeki tutumlarıyla ülke çıkarları için çok tehlikeli hale gelmişti.
İnsanlar “tabutluklara” kondu
Kamuoyu ve yargıyı basın yoluyla etki altına alan hükümet, tutuklamalara başladı. 23 ünlü bilim adamı ve siyasetçi Türkçü, ırkçı, Turancı oldukları gerekçesiyle tutuklandılar. Hepsi örgüt üyesi muamelesi gördü. Tabutluk denilen beton hücre odalarda günlerce işkence gördüler.
Cumhurbaşkanı İnönü 19 Mayıs 1919 nutkunda “Vatanımızı ırkçı ve Turancılar’ın fesatlarına karşı da kudretle müdafaa edeceğiz” dedi. Bu nutuk, Türkçüler için ölüm fermanı gibiydi. Irkçılık ve Turancılık davası diye kamuoyuna lanse edilen olaylar aylarca sürdü.
Almanya’dan maddi destek almak, ırkçı ve faşist görüşleri yaymak, gizli örgüt kurmak, Turancı görüşleri yayarak komşularımızla ilişkilerimizi bozmak, dış politikamızı maceraya sürüklemek suçlamalar arasındaydı. Sanıklara 10 yıla kadar uzanan ağır cezalar istendi. Temyiz aşamasında 23 sanık beraat etti.
İsmet İnönü’nün 19 Mayıs 1944 nutku:
“Dünya olaylarının bugünkü durumunda Türkiye’nin ırkçı ve Turancı olması lâzım geldiğini iddia edenler, hangi millete faydalı, kimlerin maksadına yararlıdırlar? Türk milletine yalnız belâ ve felâket getirecek olan bu fikirleri yürütmek isteyenlerin Türk milletine hiçbir hizmetleri olamayacağı muhakkaktır.”
İsmet İnönü..
Hükümet, mason, solcu ve komünistleri önemli makamlara tayin etmeye başladı. Konjonktürün değişmesiyle Nihal Atsız ve etrafındaki Türkçüler tutuklandı. Türkçüler devlete değil hükümete karşı olduklarını söylemelerine rağmen rejim düşmanı ve gerici olarak yaftalandı.
3 Mayıs 1944 günü Ankara’da yapılan protesto gösterisi hükümeti çok endişelendirdi. Göstericilerin başbakanlığa yürümesi üzerine olaylar çıktı. Polis gençlere çok sert müdahale bulundu. 165 kişi tutuklandı. Gençlerin çok da şiddet içermeyen bu eylemi Milli Şef’e ihtilal gibi yansıtıldı.
3 Mayıs Türkçüler Bayramı
İktidar 3 Mayıs 1944 tarihinde Ulus’ta yapılan şiddetli protesto gösterileri üzerine, 23 siyasetçi ve bilim adamını Türkçü, Turancı ve gizli örgüt üyesi oldukları gerekçesiyle tutukladı. Tabutluk denilen hücrelere atılan Atsız, Türkeş gibiler günlerce işkence gördüler.
Türkçüler’e “her nevi zulüm yapılmış ve yapılacaktır”
Savcı Kazım Alöç: “Biz bunları huzurunuza vatan hainleri, caniler ve katiller olarak getirdik. Bunları Pera Palas Oteli’nde yatıracak değildik. Onlar müstahak oldukları muameleyi görmüşlerdir.
İsmet İnönü’nün “Vatanımızı ırkçı ve Turancılar’ın fesatlarına karşı kudretle müdafaa edeceğiz” sözüyle düğmeye basıldı. 23 ünlü isme ‘Turancılık’ davası açıldı. Almanya’dan maddi destek almak, gizli örgüt kurmakla suçlandılar. Tabutluklara konuldular. 10 yıl ağır hapisle yargılandılar. Hepsi beraat
Türkiye’de Otoriterler kendilerine tehdit olarak gördüklerini önceleri dost gördükleri halde düşman ilan etmekten çekinmemişlerdir.
70 sene önce bir zamanların “dost” Türkçüler’i daha sonra “düşman” ilan edilmişlerdir. Aşağıda sizlere bir zamanlar devletin gözdesi olan Türkçüler’in ibretlik hikâyesini anlatacağım.
Türkçüler’in dış güçlerin hizmetine giren kuklalar olduğu, masum gençleri kandırdığı ve maceraya attığı iddiası kamuoyuna anlatıldı. Hükümete yakın gazeteler muhalefete binbir türlü iftiralar attılar. Hüseyin Cahit Yalçın, Tanin gazetesinde “ırkçılar Müslüman olamaz” anlamında satırlar kaleme aldı.
Falih Rıfkı Atay gibi yandaş gazeteciler “Türkiye’yi içinden dağıtıp tahrik etmek için gökten bir belâ ısmarlansa ırkçılıktan beteri Türkiye’ye inemez” diyerek, onları kukla olarak yaftaladılar. Hükümet de Türkçüler’i hızla devlet kadrolarından tasfiye etmek için haklarında soruşturmalar açtı. Görevden uzaklaştırdı, tutuklattı ve hapse atarak türlü işkenceler yaptırttı. Bu yıllar Türkçüler için kâbus oldu.
II. Dünya Savaşı’nın seyrine göre düşman değişti
Ancak 1939 yılından itibaren Almanya’nın savaşta üstünlük sağlaması üzerine devlet tekrar Türkçülük hareketine hoşgörü göstermeye başladı. Çünkü Türkçüler yaman bir komünizm ve Rusya ABD düşmanı idiler. Hoşgörü ortamı hatta devlet desteği sayesinde tekrar Türkçü yayın patlaması yaşandı. Kopuz, Bozkurt, Çınaraltı, Millet, Tanrıdağ, Gökbörü, Orhun adlarıyla pek çok Türkçü ve Turancı dergi çıkmaya başladı. Başbakan ve Dışişleri Bakanı bile bu dönemde Türkçü nutuklar attılar.
“En büyük tehlike” Türkçüler’di
Balayı dönemi çok uzun sürmedi. II. Dünya Savaşı’nda şartlar değişmişti. Sovyetler Birliği ve müttefikleri savaşı kazanıyordu. Bunun üzerine panikleyen hükümet, Ruslar’ı gücendirmemek için tekrar Türkçü ve Turancılar’ı baskı altına aldı. Türkiye Komünist Partisi’nin hazırladığı milliyetçilere ve Türkçüler’e pervasızca saldıran “En büyük tehlike” adlı broşürdeki yalanları dayanak yaptı. Türkçüler örgüt olarak dış güçlerle kirli ilişkiler içinde bulunmakla ve Türkiye’nin komşularıyla ilişkilerini bozmakla suçlandı. Artık Türkçüler, komünizm, Yahudiler ve Masonluk aleyhindeki tutumlarıyla ülke çıkarları için çok tehlikeli hale gelmişti.
İnsanlar “tabutluklara” kondu
Kamuoyu ve yargıyı basın yoluyla etki altına alan hükümet, tutuklamalara başladı. 23 ünlü bilim adamı ve siyasetçi Türkçü, ırkçı, Turancı oldukları gerekçesiyle tutuklandılar. Hepsi örgüt üyesi muamelesi gördü. Tabutluk denilen beton hücre odalarda günlerce işkence gördüler.
Cumhurbaşkanı İnönü 19 Mayıs 1919 nutkunda “Vatanımızı ırkçı ve Turancılar’ın fesatlarına karşı da kudretle müdafaa edeceğiz” dedi. Bu nutuk, Türkçüler için ölüm fermanı gibiydi. Irkçılık ve Turancılık davası diye kamuoyuna lanse edilen olaylar aylarca sürdü.
Almanya’dan maddi destek almak, ırkçı ve faşist görüşleri yaymak, gizli örgüt kurmak, Turancı görüşleri yayarak komşularımızla ilişkilerimizi bozmak, dış politikamızı maceraya sürüklemek suçlamalar arasındaydı. Sanıklara 10 yıla kadar uzanan ağır cezalar istendi. Temyiz aşamasında 23 sanık beraat etti.
İsmet İnönü’nün 19 Mayıs 1944 nutku:
“Dünya olaylarının bugünkü durumunda Türkiye’nin ırkçı ve Turancı olması lâzım geldiğini iddia edenler, hangi millete faydalı, kimlerin maksadına yararlıdırlar? Türk milletine yalnız belâ ve felâket getirecek olan bu fikirleri yürütmek isteyenlerin Türk milletine hiçbir hizmetleri olamayacağı muhakkaktır.”
İsmet İnönü..
Hükümet, mason, solcu ve komünistleri önemli makamlara tayin etmeye başladı. Konjonktürün değişmesiyle Nihal Atsız ve etrafındaki Türkçüler tutuklandı. Türkçüler devlete değil hükümete karşı olduklarını söylemelerine rağmen rejim düşmanı ve gerici olarak yaftalandı.
3 Mayıs 1944 günü Ankara’da yapılan protesto gösterisi hükümeti çok endişelendirdi. Göstericilerin başbakanlığa yürümesi üzerine olaylar çıktı. Polis gençlere çok sert müdahale bulundu. 165 kişi tutuklandı. Gençlerin çok da şiddet içermeyen bu eylemi Milli Şef’e ihtilal gibi yansıtıldı.
3 Mayıs Türkçüler Bayramı
İktidar 3 Mayıs 1944 tarihinde Ulus’ta yapılan şiddetli protesto gösterileri üzerine, 23 siyasetçi ve bilim adamını Türkçü, Turancı ve gizli örgüt üyesi oldukları gerekçesiyle tutukladı. Tabutluk denilen hücrelere atılan Atsız, Türkeş gibiler günlerce işkence gördüler.
Türkçüler’e “her nevi zulüm yapılmış ve yapılacaktır”
Savcı Kazım Alöç: “Biz bunları huzurunuza vatan hainleri, caniler ve katiller olarak getirdik. Bunları Pera Palas Oteli’nde yatıracak değildik. Onlar müstahak oldukları muameleyi görmüşlerdir.
Similar topics
» Osmanlı Devletinde Misyonerlik
» Türkün nəğməsi / Məhəmməd Hadi
» OSMANLI-?? İTTİFAKI VE TÜRKMEN KATLİAMI
» Bu yazı her Türkün Türkçülüğün ne olup olmadığı hakkında bilgilenmesi
» Timur Davletov - Kadim Türk Tarihi, Türk İnancı, Türk Kültürü
» Türkün nəğməsi / Məhəmməd Hadi
» OSMANLI-?? İTTİFAKI VE TÜRKMEN KATLİAMI
» Bu yazı her Türkün Türkçülüğün ne olup olmadığı hakkında bilgilenmesi
» Timur Davletov - Kadim Türk Tarihi, Türk İnancı, Türk Kültürü
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Türkçülük ve Turancılık Hakkında Her Şey
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz