Eski Kırgız – Oğuz Bağlantıları
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Genel Türk Tarih :: Türk Dili, Türk Sanatı, Türk Müziği ve Türk Kültürü
1 sayfadaki 1 sayfası
Eski Kırgız – Oğuz Bağlantıları
Damga işaretlerinin bölgesel-idari yapılardaki farklılıklara göre her zaman değişmesi sıradan bir görünüş idi. Bazı damga işaretleri anlam ve içeriklerine göre özel yerlerde kullanılmıştır. Bunlar kutsal işaretlerden sayılırdı. Kutsal damga önemli iş kaynaklarında, anlaşmalarda kullanılmıştır ve bu olayı batıl inançlar izlemiştir. Eski Türk boylarından biri olan Sarı Uygurlarda (Güney-Doğu Çin) As damga, Yag damga, Sun damga ve diğer damgalar Şamanların Tanrılarını ifade etmiştir. Mesela, Damga-Han=“Şaman Tanrısı”, “Aydınlık verici”, “Hayat veren” anlamlarına gelmektedir (bk. Malov 1957, 111. s.).
Daha sonraki kategorilerdeki işaretlerin içinde ayrı ayrı sınıflara has damgaların birçok değişik manaları bulunmaktadır. Eski İgresiz damgası (resim işaretlerinde) Şaman harfi idi ve o, Sibirya’da yaşayan birçok halkın arasında yaygın şekilde kullanılmıştır (bk. Simçenko 1965, 6. s.). Mesela, İskitlere ait taş kalıntılardaki parça halinde olan bazı işaretler sadece askeri araç gereçleri “donanımlarını” veya el sanatını ifade etmeyip, sembolik (dini ve tasavvufi) işaretleri de belirtmiştir. Bu yüzden bazı damga işaretlerinin sırrını anlamak zordur, bu damgalar basit resmi işaretten sembole doğru geçen asrı, tam anlamıyla sembolden harfe doğru giden aşamaları yansıtır veya gösterir (bk. Vaynberg, Novgorodova 1976, 67. s.).
En fazla damga işaretlerinin bulunduğu bölgeler olarak Çin yazılı çince kaynaklarında gösterilen Hakas-Minusinsk, Tuva-Moğolistan bölgeleri sayılmaktadır. Bunların dışında Altay Dağları, Doğu Türkistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Kırım Yarımadası, Güney Rusya ve diğer bölgelerde bulunan kaya, taş yüzlerine yazılan işaretleri, arkeolojik araştırmalarda bulunan kaynakları delil olarak gösterebiliriz.
Türk dilli halklara ait olan damgaların araştırma kaynakları VIII. asırdan itibaren en fazla Çin yıl beyannamelerinde bulunmaktadır.
Tan İmparatorluğu’nun (VIII-X. asır) resmi saray tarihçisi Su Muyan Fu, ülkenin önemli devlet adamı Yan Sa Fu, bunlarla birlikte o zamanın çok bilgili insanı Van Pu’nun başkanlık ettiği özel komisyonlar 618-804, 804-852, 853-907 yıllarında Çin’e (Tan İmparatorluğu’na) komşu olarak yaşayan göçmen halklar ve onların adları, bindikleri atlarının özellikleri, sahipleri hakkında bilgiler toplamışlar ve bu bilgileri kağıda dökmüşlerdir. “Tanhujao” adlı bu özel bilgi antolojisi 961 yılında tam olarak işlenip yayınlanmıştır (bk. Zuev A., 1960, 93.s.). Hatırlatılacak olan bir mesele, eskiden (M.Ö. III-M.S. III. asırlar) Çin Hanedanlıkları için yaşadıkları bölgeleri bilinen, uzakta yaşayan halkları, kabileleri, ülkeleri kontrol altına almak mümkün olmasa da (Mesela, Türkler, Kırgızlar, Rum İmparatorluğu, Sasaniler Devleti), onlardan haraç toplamak sıradan bir gelenek haline gelmişti.
Tan İmparatorluğu’nda damga işaretlerinden yola çıkarak gerekli olan atların hangi halka, kabileye ait olduğunu belirleyip, atların kalitesine, vs. özelliklerine göre özel uzmanlar değer biçmişler. Bu tarihi kaynaklarda İszeguların (Kırgızlar) atları ile Gu-li-ganların (Kurıkanlar) atlarının cinslerinin benzerliği hakkında bilgi geçer. Bilindiği gibi, Kurıkanların (Çince: Gu-li-gan) şimdiki Baykal gölüne yakın bölgelerde yaşadıkları, Kırgızlara tabii oldukları hakkında bilgiler Çin yıl beyannamelerinde, Doğu, Müslüman kaynaklarında (Hudud’ül-Alem’de) bulunmaktadır.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Daha sonraki kategorilerdeki işaretlerin içinde ayrı ayrı sınıflara has damgaların birçok değişik manaları bulunmaktadır. Eski İgresiz damgası (resim işaretlerinde) Şaman harfi idi ve o, Sibirya’da yaşayan birçok halkın arasında yaygın şekilde kullanılmıştır (bk. Simçenko 1965, 6. s.). Mesela, İskitlere ait taş kalıntılardaki parça halinde olan bazı işaretler sadece askeri araç gereçleri “donanımlarını” veya el sanatını ifade etmeyip, sembolik (dini ve tasavvufi) işaretleri de belirtmiştir. Bu yüzden bazı damga işaretlerinin sırrını anlamak zordur, bu damgalar basit resmi işaretten sembole doğru geçen asrı, tam anlamıyla sembolden harfe doğru giden aşamaları yansıtır veya gösterir (bk. Vaynberg, Novgorodova 1976, 67. s.).
En fazla damga işaretlerinin bulunduğu bölgeler olarak Çin yazılı çince kaynaklarında gösterilen Hakas-Minusinsk, Tuva-Moğolistan bölgeleri sayılmaktadır. Bunların dışında Altay Dağları, Doğu Türkistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Kırım Yarımadası, Güney Rusya ve diğer bölgelerde bulunan kaya, taş yüzlerine yazılan işaretleri, arkeolojik araştırmalarda bulunan kaynakları delil olarak gösterebiliriz.
Türk dilli halklara ait olan damgaların araştırma kaynakları VIII. asırdan itibaren en fazla Çin yıl beyannamelerinde bulunmaktadır.
Tan İmparatorluğu’nun (VIII-X. asır) resmi saray tarihçisi Su Muyan Fu, ülkenin önemli devlet adamı Yan Sa Fu, bunlarla birlikte o zamanın çok bilgili insanı Van Pu’nun başkanlık ettiği özel komisyonlar 618-804, 804-852, 853-907 yıllarında Çin’e (Tan İmparatorluğu’na) komşu olarak yaşayan göçmen halklar ve onların adları, bindikleri atlarının özellikleri, sahipleri hakkında bilgiler toplamışlar ve bu bilgileri kağıda dökmüşlerdir. “Tanhujao” adlı bu özel bilgi antolojisi 961 yılında tam olarak işlenip yayınlanmıştır (bk. Zuev A., 1960, 93.s.). Hatırlatılacak olan bir mesele, eskiden (M.Ö. III-M.S. III. asırlar) Çin Hanedanlıkları için yaşadıkları bölgeleri bilinen, uzakta yaşayan halkları, kabileleri, ülkeleri kontrol altına almak mümkün olmasa da (Mesela, Türkler, Kırgızlar, Rum İmparatorluğu, Sasaniler Devleti), onlardan haraç toplamak sıradan bir gelenek haline gelmişti.
Tan İmparatorluğu’nda damga işaretlerinden yola çıkarak gerekli olan atların hangi halka, kabileye ait olduğunu belirleyip, atların kalitesine, vs. özelliklerine göre özel uzmanlar değer biçmişler. Bu tarihi kaynaklarda İszeguların (Kırgızlar) atları ile Gu-li-ganların (Kurıkanlar) atlarının cinslerinin benzerliği hakkında bilgi geçer. Bilindiği gibi, Kurıkanların (Çince: Gu-li-gan) şimdiki Baykal gölüne yakın bölgelerde yaşadıkları, Kırgızlara tabii oldukları hakkında bilgiler Çin yıl beyannamelerinde, Doğu, Müslüman kaynaklarında (Hudud’ül-Alem’de) bulunmaktadır.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Similar topics
» Oğuz Boyları - 24 Oğuz Türk Boyu (E-Kitap)
» ESKİ ÜLKÜCÜ” ÜRETME “ESKİ AKP’LİLER’E” CEVAP VER
» Kırgız Türkleri Tarihi
» Kırgız öğrenciden Karadeniz fıkrası
» Kırgız Parlamentosu heyeti, Bursa'da
» ESKİ ÜLKÜCÜ” ÜRETME “ESKİ AKP’LİLER’E” CEVAP VER
» Kırgız Türkleri Tarihi
» Kırgız öğrenciden Karadeniz fıkrası
» Kırgız Parlamentosu heyeti, Bursa'da
¤ۣۜ..¤ İlteriş Türkçü Turancı Otağı ¤ۣۜ..¤ :: [Türkçülük] ve [Turancılık] :: Genel Türk Tarih :: Türk Dili, Türk Sanatı, Türk Müziği ve Türk Kültürü
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz